
Bu alanda faaliyet gösteren 11 ülke arasında ABD, 19 tesis ile başı çekiyor.
İklim taahhütlerine uyum kapsamında dünyada önemi giderek artan karbondioksit (CO2) emisyonu depolama tesislerinin sayısı 5 yılda 2 katına yükseldi.
Karbon yakalama ve depolama teknolojisi; çimento, demir-çelik, hidrojen, kimyasal, etanol ve gübre üretimi ile fosil yakıtlardan ve atıktan enerji üretim santralleri kaynaklı oluşan karbondioksit emisyonlarını azaltmada kullanılıyor. Bu uygulamanın, yanma öncesi yakalama, yanma sonrası yakalama ve oksijenli yanma olarak 3 yöntemi buluyor.
Bu teknolojiler sayesinde termik santraller ve fabrika bacalarından çıkan emisyonların büyük kısmı atmosfere ulaşmadan yakalanıyor ve emisyonlar boru hattı ya da tankerlerle yer altında depolamaya uygun alanlara götürülüyor.
Yer altında 800 metreden daha derin, büyük ve geçirimsiz kaya katmanları bulunan alanlar ile gözenekli ve geçirgen bir yapıya sahip sahalar emisyon depolamak için uygun sayılıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki bu alanlar, genellikle terk edilmiş petrol ve gaz sahaları, kömür yatakları ve geçirimli jeolojik yapılardan oluşuyor.
Emisyonları kaynağında önleme ve atmosferde bulunan karbondioksit miktarını büyük ölçekte azaltma imkanı sunan bu sistem, ülkelerin ulusal iklim taahhütleri ve net sıfır hedefleri doğrultusunda küresel iklim değişikliğiyle mücadelede çözümün vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
ABD liderliğini sürdürüyor
AA muhabirinin Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsünün raporlarından yaptığı derlemeye göre, geçen yıl 11 ülkede faaliyet gösteren tesislerin sayısı 50’ye ulaştı. 2020’de 9 ülkede 26 tesis bulunurken bu sayı 5 yılda yaklaşık 2 katına çıktı.
Dünyanın ilk karbon yakalama ve depolama tesisini 1972’de kuran ABD, 19 tesis ile bu alanda başı çekerken onu 14 tesisle Çin ve 7 tesisle Kanada takip etti. Geri kalan 10 tesisin 2’si Norveç’te ve 2’si İzlanda’da bulunuyor. Macaristan, Brezilya, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya’da da 1’er tesis yer alıyor.
Söz konusu tesisler sayesinde geçen yıl dünyada 51 milyon ton karbondioksit emisyonunun yer altında depolanarak atmosfere ulaşması engellendi. 2020’de 40 milyon ton olan karbondioksit depolama kapasitesi 5 yılda yüzde 27,5 arttı.
40 tesis yapım aşamasında
Son yıllarda karbon yakalama ve depolama tesislerinin sayısında belirgin artış yaşanırken giderek daha fazla ülke bu alanda somut adımlar atıyor.
Dünya genelinde 14 ülkede 40 tesisin inşası sürüyor. Yapım aşamasında olan ve 2027’ye kadar tamamlanması planlanan bu projelerin 11’i ABD’de bulunurken bu ülkeleri 5’er tesisle Hollanda, Çin ve Kanada takip ediyor.
Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, ve Danimarka da 2’şer projeyle bu alanda aktif ülkeler arasında yer alıyor. Diğer 6 tesisin inşası ise Umman, Avustralya, İzlanda, Papua Yeni Gine, Suudi Arabistan ve Malezya’da devam ediyor.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde geliştirme aşamasında ise 334 proje bulunuyor. Gerekli onayları aldıktan sonra inşaat sürecini tamamlayan projelerin 2032’ye kadar faaliyete geçmesi planlanıyor.
Dünyada karbondioksit depolama tesislerinin sayısı ve kapasitesi şu şekilde:
Tesis | 2020 | 2021 | 2022 | 2023 | 2024 |
Sayısı | 26 | 27 | 30 | 41 | 50 |
Karbondioksit depolama kapasitesi (milyon ton) | 40 | 41 | 43 | 49 | 51 |
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 ASPİLSAN Enerji, ürettiği pil ve bataryalarla savunma sanayisinin karbon ayak izini düşürüyor19 Nisan 202512:36 Rekabet Kurulu, Stellantis’in, Tofaş tarafından devralma işlemini onayladı19 Nisan 202512:34 ABD yönetimi, madencilik projelerinde izin süreçlerini hızlandırıyor19 Nisan 202512:33 Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımlarına ilişkin düzenleme19 Nisan 202512:31 Trafikteki elektrikli otomobil sayısı bir yılda 2 katına çıktı19 Nisan 202512:30