Depolamada yatırım zamanı

İklim değişikliği, artan elektrik ihtiyacı, elektrikli araçların piyasaya hızlı entegresi ve enerji arz güvenliği risklerinin artması sonucu ülkeler enerji depolama ve batarya yatırımlarını artırdılar. Buna göre, 2023 yılında dünya genelinde 110 GWh’lik yeni batarya depolama kapasitesi kurulurken batarya teknolojilerine yapılan yatırımlar bu dönemde 40 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Türkiye’de depolamalı RES ve GES yatırımlarına yönelik çalışmalar sürerken tahsis edilen 33 bin MW kapasite için 23 bin MW’ı aşan 493 depolama başvurusuna ön lisans verildi. EPDK ise verilen ön lisansların bir an önce yatırıma geçmesini istiyor.

Depolamada yatırım zamanı
Petroturk.com
  • Yayınlanma20 Ağustos 2024 14:51
  • Güncelleme22 Ağustos 2024 11:21

Raşit Kırkağaç / İstanbul

Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte enerji dönüşümünü planlarının başına alan ülkeler artan küresel elektrifikasyonla birlikte enerji arz güvenliğini sağlama konusunda çeşitli adımlar atmaya başladılar. Enerji üretim ve tüketimlerinde ağırlıklı olan fosil yakıtları terk etme trendine giren ülkeler yenilenebilir enerjiye yönelirken şebeke sistemlerinin daha işlevli çalışması için batarya teknolojilerine de ciddi şekilde yatırım yapmaya devam ediyorlar. Uluslararası raporlardan derlenen verilere göre, küresel ölçekte 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 149 artışla batarya depolama sektöründe dünya genelinde yaklaşık 110 GWh’lik kapasite kuruldu. Bununla birlikte batarya depolama teknolojilerine yaklaşık 40 milyar dolar yatırım yapıldı ve bu oran yüzde 76 seviyesinde bir artış gösterdi. Türkiye’ye bakıldığındaysa 493 projeye depolamalı RES ve GES ön lisansı verildi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), bu projelerden 35 milyar dolar tutarında değerin sahaya yansımasını bekliyor.

ABD’de özellikle Enflasyonu Azaltma Yasası’nın sağladığı teşviklerle birlikte 2023 yılında 8.7 GW’lık yeni batarya depolama kapasitesi eklendi. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarmak ve aynı zamanda enerji arz güvenliğini sağlamak açısından enerji depolamanın altı kat artırılması gerekiyor. Bloomberg NEF’e göre de sabit depolama pazarı geçen yıla oranla yüzde 61 oranında arttı ve anahtar teslim fiyatları 2023’ten itibaren yüzde 43 düştü. Yine IEA raporlarına bakıldığında pil maliyetleri 15 yıldan kısa bir süre içerisinde yüzde 90’dan fazla düştü. Ayrıca enerji sektörü genel pil talebinin yüzde 90’dan fazlasını oluşturdu. Sadece 2023 yılında elektrik sektöründeki pil dağıtımı bir önceki döneme göre yüzde 130’dan fazla arttı ve küresel çapta elektrik sistemlerine toplam 42 GW depolama kapasitesi eklendi. Ulaştırma sektöründe, piller elektrikli otomobil satışlarının 2020’de 3 milyondan geçen yıl neredeyse 14 milyona çıkmasını sağladı ve önümüzdeki yıllarda daha da güçlü bir büyüme bekleniyor.

TÜRKİYE’DE DEPOLAMA ÖN LİSANSLARINDA REKOR BAŞVURU

Türkiye enerji ihtiyacını karşılamak için bir yandan enerji sepetini çeşitlendirirken diğer yandan da depolama sistemlerine yatırım yapmaya ve çeşitli ortaklıklar kurmaya devam ediyor. EPDK verilerine göre Türkiye’de depolamalı RES ve GES yatırımlarına yönelik çalışmalar sürerken tahsis edilen 33 bin MW kapasite için 23 bin MW’ı aşan 493 adet depolama başvurusuna ön lisans verildi. EPDK ise verilen ön lisansların bir an önce yatırıma geçmesini istiyor. Konuyla ilgili daha önce açıklama yapan ve depolamalı RES ve GES’lerin ülkenin gücüne güç katacağını belirten EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, en doğru ve verimli yatırım için gece gündüz çalışılması gerektiğini vurguladı. 2023 yılı itibarıyla batarya depolama kapasitesi 100 MW olan Türkiye 2030 yılına kadar bu rakamı GW seviyelerine çıkarmayı planlıyor.

AVRUPA’NIN BATARYA DEPOLAMA LİDERİ ALMANYA

Almanya, Avrupa batarya depolama kapasitesinde lider olarak öne çıkıyor.

2023 yılında Almanya’da, şebeke esnekliğini artırmak ve yenilenebilir enerjiyi entegre etmek amacıyla önemli batarya depolama projeleri gerçekleştirildi ve ülke 2023 itibarıyla, yaklaşık 4.5 GW’lık batarya depolama kapasitesine sahip oldu. Almanya, Tesla’nın büyük ölçekli batarya depolama projeleri gibi önemli yatırımlara ev sahipliği yapıyor. Birleşik Krallık’ta ise 2023 yılı itibarıyla 3.2 GW’lık batarya depolama kapasitesi mevcut. Ülkede National Grid ve Gridserve gibi büyük ölçekli batarya depolama projeleri öne çıkarken bu projeler hükümetin enerji dönüşüm stratejisinin en önemli ayağını oluşturuyor. İspanya’nın 2023 yılı sonunda 1.5 GW’lık batarya depolama kapasitesine sahip olduğu görülüyor. Ülkede Iberdola gibi büyük enerji şirketlerinin ciddi oranda yatırımları söz konusu çünkü İspanya bir yandan hidroelektrik santral projelerini artırırken diğer yandan da özellikle güneş enerjisi entegrasyonunu desteklemek amacıyla batarya depolama kapasitesini artırmaya devam ediyor. İtalya’da Enel gibi büyük ölçekli batarya projeleri dikkat çekerken 2023 yılı sonunda kapasitesi de yaklaşık 1 GW seviyelerine geldi. Fransa da nükleer enerjiyle yenilenebilir enerji entegrasyonunu desteklemek amacıyla batarya depolama kapasitelerini genişletiyor. 2023 yılı itibarıyla Fransa’nın batarya depolama kapasitesi 0.8 GW oldu. Ülkede TotalEnergies, batarya depolama projelerine büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor. AB’de 27 ülkenin 2023 yılı sonunda toplam batarya depolama kapasitesi 15 GW’a yaklaştı. Gelecek projeksiyonlarına bakıldığında ise 2030 yılına kadar Avrupa’da batarya depolama kapasitesinin 60 GW’a ulaşması bekleniyor.

KUZEY VE GÜNEY AMERİKA’DA HEDEF 50 GW

2023 yılı itibarıyla Amerika kıtasında batarya depolama kapasitesi önemli bir artış gösterdi. Kuzey ve Güney Amerika’da toplam kapasite 17-18 GW seviyesine ulaşırken bu rakamın 2030 yılına kadar 50 GW’a ulaşması bekleniyor. Bu gelişme, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu ve enerji arz güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynayacak. ABD, batarya depolama alanında dünya genelinde lider konumda. 2023 itibarıyla ülkenin batarya depolama kapasitesi 15 GW’ı aştı. ABD, enerji dönüşüm sürecinde önemli adımlar atarak federal teşvikler ve eyalet bazında uygulanan desteklerle bu alandaki yatırımlarını hızlı bir şekilde artırıyor. Kaliforniya, Teksas ve New York gibi eyaletler, büyük ölçekli batarya depolama projelerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle Kaliforniya’da bulunan Moss Landing Energy Storage Facility, dünyanın en büyük enerji depolama projelerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Kanada, batarya depolama kapasitesi açısından 1.2 GW ile ABD’nin gerisinde kalsa da yenilenebilir enerji entegrasyonu için enerji depolama sistemlerine yaptığı yatırımlarla öne çıkıyor. Özellikle hidroelektrik enerji kaynaklarını desteklemek amacıyla geliştirilen batarya depolama projeleri, Ontario ve Alberta gibi eyaletlerde yoğunlaşmış durumda. Kanada hükümeti de bu alanda çeşitli teşvikler sunarak yatırımları destekliyor.

Güney Amerika’da Brezilya, Şili ve Meksika gibi ülkeler, batarya depolama kapasitesini artırıyor. Brezilya, 0.5 GW kapasite ile bölgede lider konumda bulunuyor. Şili ise, 0.4 GW kapasiteye sahip ve güneş enerjisi projelerine entegre edilen batarya depolama sistemleriyle enerji arz güvenliğini sağlama yolunda önemli adımlar atıyor. Meksika, enerji reformları ve yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda hızla büyüyen bir pazar olarak dikkat çekiyor. 2030 yılına kadar Amerika kıtasında batarya depolama kapasitesinin 50 GW’a ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanımında ve enerji arz güvenliğini sağlamada kilit bir rol oynayacak. Amerika kıtasındaki bu hızlı gelişim, dünya genelindeki enerji dönüşümü çabalarına da önemli katkılar sağlayacak gibi görünüyor.

KRİTİK MİNERALLERE OLAN TALEP ARTIYOR

IEA’nın son verilerine göre kritik minerallere olan talep 2023’te güçlü bir büyüme yaşadı. Lityum talebi yüzde 30 artarken kobalt, grafi t ve NTE’lerde olan talep değişimi yüzde 8 ila 15 arasında değişiyor. Shanghai Metals Market (SMM) analizinde ise Çin’in doğal grafi t üretimine liderlik ettiği ve toplam üretimin yüzde 67,052’sine katkıda bulunduğu belirtildi. Analizde dünya doğal grafi t üretiminin yüzde 7,77’sini Brezilya, yüzde 7,20’sini Madagaskar, yüzde 5,89’unu Mozambik, yüzde 3,29’unu Hindistan, yüzde 1,25’ini Rusya ve yüzde 1,24’ünü Türkiye’nin gerçekleştirdiği ifade edildi. Bununla birlikte Türkiye, Eskişehir Beylikova’da nadir toprak elementlerine yaptığı yatırımlarla bu konuda Çin’den sonra küresel piyasalarda söz sahibi olmak için çalışmalar yürütmeye devam ediyor.

ASYA DEPOLAMA YATIRIMLARINDA YÜKSELİYOR

Asya enerji dönüşüm sürecinde depolama yatırımlarıyla öne çıkarken Çin ise bölgede lider durumda.

Çin’in 2023 yılı itibarıyla 10 GW’lık batarya depolama kapasitesi bulunuyor. CATL büyük batarya üreticileri ülke genelinde geniş ölçekli depolama projeleri yapıyor. Güney Kore ise ESS’lere ciddi miktarda yatırımlar yapıyor. Kapasite miktarını da 2.5 GW’a çıkaran ülkede LG Energy Solution ve Samsung SDI gibi dev firmalar, batarya depolama sistemleri geliştirerek sadece ülke içinde değil, dünya genelinde önemli projelere katkı sağlıyor. Hindistan pazarına bakıldığında ülkenin kapasitesi 1.2 GW’a ulaşmış durumda. Hindistan enerji depolama kapasitesini de hızla artırırken özellikle güneş enerjisi projeleriyle batarya sistemlerini entegre ediyor. ReNew Power ve Tata Power gibi önde gelen enerji firmaları, bu alanda büyük ölçekli projeler geliştiriyor. Hindistan, bu yatırımlarla enerji dönüşüm sürecinde büyük adımlar atıyor. Avustralya bölgede 2 GW’a sahip kapasitesiyle öne çıkıyor. Rüzgar ve güneş entegrasyonlarıyla birlikte Tesla’nın Victoria Big Battery gibi projeleri, ülkedeki enerji depolama kapasitesini hızla artırıyor. Japonya’da 2023 itibarıyla 1 GW depolama kapasitesi bulunurken Panasonic ve Hitachi gibi öncü firmalar büyük ölçekli enerji depolama sistemleri geliştirme konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. Bölgenin toplam kapasitesine bakıldığında 2023 yılı sonu itibariyle 20 GW’a ulaştığı görülüyor. 2030 yılına kadar bu kapasitenin de 80 GW’a ulaşması bekleniyor. Özellikle Çin, Güney Kore ve Hindistan, bu büyümenin başlıca itici güçleri olarak dikkat çekiyor. Asya’nın batarya depolama alanındaki bu hızlı yükselişi, yenilenebilir enerji hedefl erine ulaşmada ve enerji güvenliğini artırmada kritik bir rol oynuyor.