Sektör kredi kartı mağduriyetine çözüm bekliyor

Akaryakıt bayilerinden yapılan alışverişlerin yüzde 90’ından fazlası kredi kartıyla karşılanıyor. Buna istinaden bayiler kredi kartından komisyon almadıkları için bu durumun kar marjlarında ciddi bir erozyona sebep olduğunu söylüyor. Bayilerin sorunlarını dile getiren sektör temsilcileri buna bir çözüm bulunması gerektiği konusunda hemfikir.

Sektör kredi kartı mağduriyetine çözüm bekliyor
SONER OKUR
  • Yayınlanma2 Ağustos 2024 16:01
  • Güncelleme2 Ağustos 2024 16:15

Gözde Emlik / İstanbul

Günümüz ekonomik koşullarında akaryakıt istasyonlarında kredi kartı kullanım oranı yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Ancak, bayi marjları enflasyon oranının altında seyrettiğinden bayiler kredi kartı kullanımından doğan yüksek komisyon maliyetlerini karşılayamamaktan şikayetçi. Akaryakıt istasyonlarının 7/24 çalışan işyerleri olarak işçilik, nakliye, kredi kartıyla yapılan satışlar ve daha farklı kalemleri oluşturan çok yüksek giderleri bulunuyor. Bayiler, kredi kartıyla yapılan satışlardan kesilen komisyonların karlılıklarını ciddi şekilde azalttığını ve bu durumun gitgide krize dönüştüğünü belirtiyor.

TÜM PAYDAŞLAR BİR ARAYA GELEREK KALICI BİR ÇÖZÜM BULMALI

Sektör temsilcileri de kredi kartıyla yapılan her satışta, bayilerden ciddi oranda komisyon kesildiğini, bu oranların zaten düşük olan kar marjlarını daha da düşürdüğünü ve mali açıdan bayiyi zor durumda bıraktığını belirtiyor. Kredi kartı komisyonlarının düşürülmesi veya bu konuda bir düzenleme yapılması için temsilciler hem dağıtıcıların hem EPDK’nın desteğine ihtiyaçları olduğunu bildirdi.

Ayrıca sektör temsilcileri, tüm paydaşların bir araya gelerek bu soruna kalıcı bir çözüm bulunmasının önemine dikkat çekiyor.

Sektörün önemli temsilcilerinden PETDER Başkanı Ahmet Erdem, TABGİS Başkanı Murat Bilgin ve ADER Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci konuya ilişkin beklenti ve görüşlerini gazetemizle paylaştı.

‘YÜKSEK KREDİ KARTI MALİYETİ TAŞINAMAZ NOKTAYA GELMİŞTİR’


Petrol Sanayi ve Emobilite Derneği Başkanı Ahmet Erdem

Akaryakıt istasyon satışları içinde kredi kartlı satışların payı yüksek olduğundan tahmini olarak satışların yüzde 70’i kredi kartı ile gerçekleştiriliyor. Ayrıca artan faiz oranları sebebiyle kredi kartı ile yapılan işlemlerde bankaların talep ettikleri komisyon oranlarında da ciddi bir artış yaşandı. Örnek olarak, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından 2023 yılının Haziran ayında yüzde 1,08 olarak belirlenen kredi kartı takas komisyonu mevcut durumda 2024 yılı Temmuz ayı için yüzde 3,36 olarak uygulanırken, komisyon maliyetinin bu kadar kısa süre içerisinde bu şekilde artış göstermesi sektörü zor durumda bıraktı.

Buna ilaveten, akaryakıt dağıtım sektörüne ikmal, lojistik, depo ve terminallerin işletilmesi, otomasyon, ulusal stok, biyoyakıt maliyetleri, istasyon işletme, istihdam, bakım, onarım, teminat mektubu yükümlülüğü, giderek artan finansman ve işletme maliyetleri gibi çok sayıda ağır maliyetler yükleniyor. Bu maliyetlerin karşılanması, yatırımların devamı ürün ve hizmet kalitesinin sürdürülmesi neredeyse imkansızlaşmışken, artan finansman ve özellikle yüksek kredi kartı maliyeti taşınamaz noktaya geldi.

“VADE YÜKÜNÜ AKARYAKIT DAĞITIM SEKTÖRÜNÜN ÜSTÜNDEN KALDIRACAK BİR ÇÖZÜM GEREKİYOR”

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda “Üye İşyeri ve Üye İşyeri Anlaşması Yapan Kuruluşlara İlişkin Yükümlülükler” başlıklı 5’inci bölümünün 17’nci maddesinin birinci fıkrasına göre üye iş yerleri kredi kartı hamilinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödemede bulunmasını isteyemez. Bu çerçevede, kredi kartı kullanımının getirdiği vade yükü istasyon işleticileri, dolayısı ile akaryakıt dağıtım sektörü tarafından karşılanıyor. Ancak, ciroları yüksek olmasına rağmen kâr marjı oranları düşük ve kredi kartı kullanım oranları yüksek olan sektörümüz bu duruma dayanamıyor. Yukarıda saydığımız maliyetleri karşılaması ve sermaye yoğun bu sektöre makul bir geri dönüş sağlaması gereken kâr marjının neredeyse yarısı kredi kartı komisyonuna ödeniyor. Bu çerçevede, mevcut durum kredi kartı kullanımının getirdiği vade yükünü akaryakıt dağıtım sektörünün üstünden kaldıracak bir çözüm gerektiriyor.

PETDER olarak konu kapsamındaki çözüm önerimiz; sektöre has şekilde yapılacak bir düzenlemeyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan “Üye İşyerlerine Uygulanacak Azami Komisyon Oranları” tablosunda yer alan “Taksitsiz (Peşin) İşlemler için Azami Komisyon Oranı”nın yüzde 1,5’i aşması durumunda, akaryakıt sektöründe kredi kartı komisyon oranlarının yüzde 1,5’e kadarki kısmının sektör tarafından karşılanmasına ilişkin bir düzenlemenin yapılması. (Güncel durumda 2024 yılı Temmuz ayı için söz konusu oran yüzde 3,56’dır.)

‘BAYİLER KOMİSYON ÖDEMELERİ NEDENİYLE KARLARINDAN FEDAKARLIK YAPIYOR’


ADER Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci

Dağıtım şirketleri ve bayilerin toplam kar marjının düşük seviyede olması, istasyonların genel giderlerinin özellikle personel maliyeti, kira giderleri, finansman maliyetlerinin aşırı artış göstermesi ve de artan akaryakıt fiyatlarıyla birlikte rekabetin yoğun olması bayilerin ekonomik yapılarının sarsılmasına neden oluyor.

Bunun yanı sıra akaryakıt pompa satış fiyatlarının yüksek olması ve alım gücünün azalması ile birlikte müşteriler kredi kartına yöneldi ve son zamanlarda kredi kartıyla satışlarda artış meydana geldi.

“BU KOŞULLARIN DEVAM ETMESİ HALİNDE İSTASYON İŞLETMELERİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ OLMAYACAK”

Kredi kartıyla yapılan satışın nakde dönüşmesi için geçen sürenin 20-30 gün arasında olması bayinin finansmanını döndürmesine engel oluyor. Yapılan satışı ertesi gün nakde çevirme yoluna gittiklerinden bayiler, komisyon ödemeleri nedeniyle bir nevi karlarından fedakarlık yapıyor, dolaysıyla istasyonları işletmekte zorlanıyorlar.

Bu çerçevede kredi kartı komisyon maliyetlerinin en az yarısının satış fiyatlarına yansıtılabilmesi bayileri bir nebze rahatlatacaktır. Bu koşulların devam etmesi halinde istasyon işletmelerinin sürdürülebilirliği olmayacak gibi görünüyor.

‘HER FİYAT ARTIŞINDA KREDİ KARTI KULLANIM ORANI DA ARTIYOR’


TABGİS Başkanı Murat Bilgin

Kredi kartı takas komisyon oranları en büyük problemimiz. Aslında çok fazla problemimiz var ama bir sıralama yapmamız gerekirse bunu en üst sıraya koyabiliriz. Yakın zamanda bir ÖTV artışı yaşandı ve bunun maliyeti de bize yansıdı. Her fiyat artışında sektörde kredi kartı kullanım oranı da artıyor.

Ben rakamsal olarak konuşmayı severim çünkü durumu çok daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Mesela Temmuz 2023 ile Temmuz 2024’ü karşılaştırdığımızda günlük 20 bin litre satış yapan İstanbul Avrupa Yakası’ndaki bir istasyondan bahsedelim. Geçen yıl bildiğiniz gibi Haziran ayından itibaren politika faizi artmaya başlamıştı ve takip eden ay içinde kredi kartı maliyetimiz litrede 45 kuruştu. Bu rakam bugün ise 1,46 TL yani kartlı satış maliyetimiz bir yılda yüzde 224 arttı.

Bizim bayi marjımız ise bir yılda sadece yüzde 75, pompa satış fiyatımız yüzde 47 arttı. Bunlar hep KDV hariç rakamlar. Bayi marjının yüzde 73’ü kredi kartı satış maliyetine gidiyor. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki elektronik satışları çıktığınızda satışlarımızın yüzde 97’si artık sadece kredi kartıyla. Çünkü artık hiç kimse cebinde o kadar nakit parayla dolaşmıyor ve tüketici de artan fiyatlar karşısında yakıt giderini kredi kartıyla finanse edebiliyor.

“KAR MARJIMIZA DA BUGÜNÜN POLİTİKA FAİZİNİ UYGULAYALIM”

Biz konuyla ilgili olarak hem siyasi otoriteye hem de EPDK’ya gittik. Biraz önce bahsettiğim rakamları en güncel haliyle kendilerine de aktardık hatta geniş kapsamlı bir raporumuzla beraber sunduk. Ancak, biz işletme maliyeti ve ayakta durma çabamızın yanı sıra bu sorunlarımızı aktardığımız kurumlardan eli boş dönmenin de sıkıntısını yaşıyoruz. Neden böyle söylüyorum? Çünkü görüştüğümüz her kurum sorunun çözümlenmesi için bir başka kurumu bize muhatap gösteriyor, bu bakımdan açıkçası biraz sahipsiz kaldığımızı düşünüyoruz.

EPDK’ya gidiyoruz, ‘kart maliyeti bizim alanımızda değil’ diyor. Evet ama marjımızı bir mevzuat dahilinde belirleyen kurum EPDK ve tüm bu sorunları zaten maliyetlerimizi yeteri kadar marja yansıtamadığımız için yaşıyoruz. Kalkıyoruz BDDK’ya gidiyoruz BDDK bize takas komisyon oranlarının aslında politika faizinin çok altında kaldığını ve makasın açıldığını, dolayısıyla takas komisyon oranlarının daha da yukarı çıkması gerektiğini söylüyor. Yine sonuca varamıyoruz.

Bu durum bizi ister istemez komisyon oranlarının tüketiciye yansıtılması noktasına taşıyor. Biliyorsunuz diğer sektörlerde oldukça yaygın; bugün bir giyim alış-verişi yaptığınızda fiyat etiketinde nakit ve kart fiyatlarını ayrı ayrı görüyorsunuz. Zaten şu anda komisyon alma şansımız yok, çünkü bunun için kanun değişikliği de gerekiyor. Altını çizerek söylüyorum ki TABGİS olarak hiçbir zaman tüketiciyi karşımıza alacağımız çözümlerden yana olmadık ama diğer taraftan da belki tamamı olmasa bile komisyon oranlarının belirli sınırların üzerine çıkması halinde bir fark yansıtması olabilecek şekilde veya başka bir anlamda komisyonun belirli oranlarda tüketiciyle paylaşılması yönünde önerilerimiz olduğunu da ifade etmek isterim. Bizim de sektör olarak bu çıkmazı aşmamız gerekiyor.

İşte bu gelgitler arasında teselli noktamız ise her görüştüğümüz kurumda sunduğumuz verilerin doğruluğu ve yaşadığımız sıkıntıların varlığının kabul ediliyor oluşu. Bu bakımdan pes etmeden ya mevcut karımızın yeterli düzeye getirilmesi ya da kart maliyetinden başlamak üzere üzerimizdeki genel giderlerin yükünün hafifletilerek bize nefes alacak yeterli bir alanın sağlanması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu noktada şunu belirtmek isterim ki özellikle EPDK nezdinde yaptığımız görüşmelerde tüm meslektaşlarımız adına talebimiz bayi marjlarını da belirleyen ilgili mevzuatta giderlerimizi etkileyen unsurların göz önünde bulundurulması olmuştur. Bunun en başında da kredi kartı maliyetini etkileyen takas komisyon oranları bulunmaktadır.

Örneğin, ilgili kurul kararı 2022’nin sonunda değiştirilirken Merkez Bankası politika faizi yerine kredi kartı takas komisyonu konulmalıydı. Maalesef bunu dikkate almadılar.

Peki o zaman elimizdeki mevzuata göre bakalım, mevzuat bize marjı hangi kriterlere göre belirleme hakkı vermiş? Mesela ‘merkez bankası faiz oranlarını kıstas alabilirsin’ demiş. Öyle de baktığımız da olmamız gereken yerde değiliz daha. Bu bakımdan TABGİS olarak şöyle bir hatırlatmada bulunuyoruz; Siz bu kararı revize ettiğinizde politika faizi yüzde 8,5 iken, şimdi yüzde 50’ye çıktı. Yani artış oranı yüzde 488’i buldu. Madem biz bu kritere de amadeyiz o halde kar marjımızda da bugünün politika faizine göre makul ama yeterli bir artış uygulayalım.

“KAR MARJI SORUNU BU BAYİLERİ İSTASYONLARINI KAPATIP BAŞKA İŞ KOLLARINA YÖNELMEYE İTİYOR”

Tabi benim burada bahsettiğim marj sorununun bir ucu da dağıtıcılara uzanıyor. Biz bayi ve dağıtıcı olarak sorunlarımızı maalesef tek vücut olarak siyasi otoriteye götürme iradesini yeterince ortaya koyamıyoruz. Anlıyorum, herkes tünelin ucunu görmek için amansızca koşuyor ama ben de diyorum ki tünelin ucuna böyle varamayız, çünkü hepimiz birbirimize bağlıyız, bayiler dibe batarken onların suyun yüzüne çıkma şansları yok maalesef. Bu bakımdan öncelikle dağıtım şirketleri fiyatları belirlerken maliyetlerimizi dikkate almalılar, sonrasında da serbest piyasa kuralları çerçevesinde sorunlarımızın ilgili yerlere taşınmasında bayilerle birlikte hareket etmekten geri durmamalılar.

Bizim üye tabanımızdan örnek vermem gerekirse piyasamızda 3’üncü 4’üncü kuşakların devralıp sürdürdüğü çok nitelikli, çok saygın binlerce bayi var. Ancak, yaşanan sorunlar, başta kar marjı sorunu bu bayilerin istasyonlarını kapatıp başka iş kollarına yönelmeye itiyor. Belli tonajın üzerinde satış yapan bayiler ise dağıtım şirketlerine kiraya vererek sektörden çıkmaya çalışıyor.

Açıkçası herkesin bir arayışı var ve herkes bu kar marjıyla bu işin yürümeyeceğini düşündüğü için yelpazeyi genişletip farklı iş kollarına gidiyor. Bu bakımdan biraz önce ifade ettiğim gibi bayi ve dağıtıcının el ele verip bu gidişatın seyrini değiştirecek adımları birlikte atmaları gerekiyor.