Küresel yenilenebilir enerji büyümesinde anahtar oyuncu jeotermal

Türkiye jeotermal enerjide yaklaşık 1.700 MW’lık kurulu gücüyle Avrupa’da ilk sırada yer alırken dünyada ise dördüncü sırada konumlandı.

Küresel yenilenebilir enerji büyümesinde anahtar oyuncu jeotermal
SONER OKUR
  • Yayınlanma30 Temmuz 2024 10:13
  • Güncelleme30 Temmuz 2024 10:15

Raşit Kırkağaç / İstanbul

Dünyanın enerji ihtiyacını karşılamada yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talep her geçen gün artarken jeotermal enerji de sera gazı emisyonlarını azaltma ve sürdürülebilir gelecek için önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Küresel jeotermal kurulu gücü 16 GW’ı aşarken dünyada ABD, 3.7 GW ile ilk sırada yer aldı. Türkiye ise yaklaşık 1.7 GW’lık kurulu gücüyle dünyada dördüncü sırada konumlanırken, Avrupa’da ise ilk sırada yer aldı.

Ülkeler artan enerji ihtiyacını karşılamak ve iklim değişikliklerinin yıkıcı etkisini azaltmak için yenilenebilir kaynaklara yönelirken Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre, 2023’te küresel yenilenebilir enerji kapasitesi toplam enerji üretiminde tarihi bir rekora imza attı. IEA verilerine göre, 2023’te dünya yenilenebilir enerji kapasitesi yaklaşık olarak 450 GW’ın üzerinde bir artış gösterdi. IRENA’nın 2024 Yenilenebilir Enerji Kapasite Raporu’na göre, yeşil enerji kapasite artışlarının yüzde 86’sını oluşturdu. Raporun 2023 yılı istatistiklerine göre Türkiye 58 bin MW’ı aşan yenilenebilir enerji kuru gücüyle dünyada 1 basamak yükselerek 11’inci sıraya çıkarken Avrupa’da 5. sırada yer aldı.

ELEKTRİK TALEBİ REKOR SEVİYEYE ULAŞTI

Küresel raporlar dünyada 2023 yılında toplam elektrik üretiminin 27.590 TWh olduğunu, fosil yakıtlardan üretimin yüzde 63 pay ile 17.380 TWh, yenilenebilir enerjiden üretimin ise yüzde 37 ile 10.210 TWh olarak gerçekleştiğini işaret ediyor. 2010 yılından bu yana yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 2’den fazla arttı. Ember’in Küresel Elektrik Görünümü Raporu’na göre, dünyanın elektrik talebi geçen yıl 29,5 TWh ile rekor seviyeye ulaştı. 2023 yılında ilk defa yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer enerjiyi geride bırakarak elektrik üretimindeki en büyük ikinci kaynak haline geldi.

Bölgeler ve üretim verileri:

Kuzey Amerika:

– Toplam kurulu jeotermal enerji güç: 3.962 MW
– Üretilen elektrik: 33.6 TWh
– ABD: 3.794 MW, 32.2 TWh
– Kanada: 168 MW, 1.4 TWh

Kuzey Amerika Elektrik Güvenilirliği Kurumu’na (NERC) göre, ABD ve Kanada’da 300 milyondan fazla insan 2024’ten 2028’e kadar elektrik kesintileriyle karşı karşıya kalacak. Kesintilerin özellikle talebin en yüksek olduğu aşırı hava koşullarında meydana gelmesi bekleniyor. Bununla birlikte Kuzey Amerika’da jeotermal enerjiden elektrik üretimi 2010 yılından bu yana yüzde 50’den fazla artış gösterdi. ABD bu konuda lider olurken Kanada ise ABD’nin gerisinde kaldı.

Güney Amerika:

– Toplam jeotermal kurulu güç: 1.710 MW
– Üretilen elektrik: 17.5 TWh
– Şili, 847 MW, 7.4 TWh
– Peru: 390 MW, 4.9 TWh
– Ekvador: 473 MW, 4.7 TWh
– Arjantin: 3 MW, 0.5 TWh

Güney Amerika’da yenilenebilir enerji, elektrik üretiminin en büyük kaynağı haline geldi. 2010 yılından bu yana yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi iki kattan fazla arttı. Buna rağmen bazı Güney Amerika ülkelerinde elektrik arz ve talep dengesizlikleri nedeniyle elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Kıtadaki jeotermal enerji durumuna bakıldığında bu kaynaktan üretilen enerji 2010 yılından bu yana yüzde 70’den fazla arttı. Şili, kıtada jeotermalden elektrik üretiminde ilk sırada yer alıyor.

Avrupa:

– Toplam jeotermal kurulu güç: 17.127 MW
– Üretilen elektrik: 169 TWh
– Türkiye: 1.681 MW, 15.6 TWh
– İtalya: 916 MW, 8.9 TWh
– İzlanda: 754 MW, 7.5 TWh
– Almanya: 726 MW, 6.6 TWh

Avrupa’nın genelinde yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi son 10 yılda yüzde 70’in üzerine çıktı. Yenilenebilir enerji kaynakları nükleer enerjiyi geride bıraktı. Rusya – Ukrayna Savaşı sonrası doğal gaz arz kesintileriyle karşı karşıya kalan Avrupa’da enerji arz güvenliği konusunda endişeler artarken fi yat artışları, elektrik kesintileri yaşandı. Son 10 yılda jeotermalden elektrik üretimi ise yüzde 50’den fazla arttı. Türkiye, İtalya ve İzlanda jeotermalden elektrik üreten en önemli ülkeler. Türkiye yaklaşık 1.7 GW’lık kurulu gücüyle zirvede yer alıyor.

Afrika:

– Toplam jeotermal kurulu güç: 1.337 MW
– Üretilen elektrik: 10.5 TWh
– Kenya: 860 MW, 7.1 TWh
– Etiyopya: 75 MW, 0.7 TWh
– Uganda: 54 MW, 0.4 TWh

Afrika’nın son 10 yılda yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 100 arttı. 2023’te yenilenebilir enerji kaynakları, Afrika’da elektrik üretiminin en büyük dördüncü kaynağı haline geldi. Güney Afrika, kıtadaki toplam elektrik üretiminin yüzde 16’sına sahip. Jeotermal enerjiden elektrik üretiminde Kenya’nın lider olduğu Afrika’da üretim son 10 yılda yüzde 60 arttı. Bununla birlikte Afrika’da nüfusun yaklaşık yüzde 45’i hala elektriğe ulaşamıyor.

Asya:

– Toplam jeotermal kurulu güç: 38.208 MW
– Üretilen elektrik: 312 TWh
– Endonezya: 2.172 MW, 18.7 TWh
– Japonya: 2.200 MW, 14.2 TWh
– Filipinler: 1.974 MW, 17.5 TWh
– Yeni Zelanda: 1.038 MW, 8.5 TWh

Kıtanın jeotermal devleri olarak Çin, Endonezya, Japonya ve Filipinler öne çıkıyor. Çin’in Tibet Platosu ve Doğu Çin bölgelerinde önemli kaynaklar bulunurken aktif volkanik adalarıyla bilinen Endonezya’nın en büyük adası olan Java, ülkenin en önemli jeotermal kaynaklarına ev sahipliği yapıyor.

JEOTERMAL ENERJİ PİYASASI HIZLA BÜYÜYOR

ResearchAndMarkets tarafından yayınlanan Jeotermal Elektrik Küresel Pazar Raporu’nun 2024 verilerine göre, 2023 yılında 7,28 milyar dolar olan piyasa büyüklüğünün, 2024 yılında yıllık ortalama büyüme oranı (YOY büyüme oranı) yüzde 10,8 ile 8,07 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yayınlanan verilere göre, jeotermal elektrik piyasasının önümüzdeki birkaç yılda hızlı bir büyüme ivmesi yakalaması bekleniyor. Piyasa büyüklüğü, yıllık ortalama büyüme oranı (YOY büyüme oranı) yüzde 11 ile 2028 yılında 12,27 milyar dolara ulaşacak. Rapora göre artan küresel elektrik ihtiyacıyla birlikte jeotermal elektrik piyasasındaki talep yükselecek. Özellikle Çin, Hindistan, Brezilya ve bazı Afrika ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkelerde genişleyen ekonomiler, hızla büyüyen nüfus ve artan ulaşım talepleri gibi faktörler elektrik talebindeki artışa önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Tahminler, 2050 yılına kadar küresel elektrik talebinde önemli bir artış olacağını ve bunun yaklaşık yüzde 9’unun elektrikli araçlardan geleceğini gösteriyor. Önümüzdeki 20 yılda küresel nüfusun yaklaşık iki milyar artması beklenirken buna paralel olarak 2040 yılına kadar elektrik üretiminde yüzde 49’luk bir artış öngörülüyor. Sonuç olarak, artan elektrik ihtiyacının jeotermal elektrik piyasasının büyümesini yönlendireceği öngörülüyor.

Ticari ısı pompalarının kullanımının hızla artması, yakın gelecekte jeotermal elektrik piyasasının büyümesini teşvik edecek. IEA tarafından mart 2023’te yayınlanan istatistiklere göre, küresel ısı pompası satışları 2022 yılında yüzde 11 artış göstererek art arda ikinci yılda çift haneli büyüme kaydetti. Bu büyüme, büyük ölçüde artan politika desteği ve teşvikler sayesinde gerçekleşti. Özellikle Avrupa’da ısı pompası satışları olağanüstü bir büyüme göstererek neredeyse yüzde 40’a ulaştı.

ABD Enerji Bakanlığı (DOE) tarafından 2022 yılında açıklanan Petrol ve Doğalgazdan Jeotermal Enerji Geliştirilmiş Mühendislik Fonu (FOA) gösterilebilir. Bu girişim, petrol ve doğal gaz sektöründen teknolojiler ve uzmanlık kullanarak ABD’de jeotermal enerji kullanımını genişletmek amacıyla 165 milyon dolara kadar kaynak ayıracak. İlk FOA, jeotermal enerjideki teknolojik ve bilgi boşluklarını ele alan bir yol haritası oluşturmak üzere bir konsorsiyum kurmak için 10 milyon dolar ayırmayı planlıyor. DOE, bu yol haritasından yararlanarak belirlenen boşlukları doldurmak amacıyla araştırma için 155 milyon dolar daha ayıracak.

TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ 62 BİN MW

Türkiye’nin geçen yıl sonu itibarıyla jeotermal enerjideki kurulu gücü yaklaşık olarak 1.7 GW seviyesine ulaştı. Dünyada jeotermal enerji kurulu gücünde dördüncü sırada, Avrupa’da ilk sırada bulunan Türkiye keşfi yapılmış 62.000 MW’lık potansiyeliyle yeni yatırımlara ihtiyaç duyuyor. Bununla birlikte 41 ilde 60 organize tarım bölgesinin (OTB) yatırım süreci devam ediyor. Konuyla ilgili daha önce açıklama yapan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’nin “2053 Net Sıfır Emisyon” hedefinin gerçekleşmesine katkı sağlayacak en temel enerji kaynaklarından birinin jeotermal enerji olduğunu belirterek “Keşfi tamamlanmış jeotermal kaynaklarının gücü 62 bin MW, bu potansiyelimizi kullanabileceğimiz yatırımlara ihtiyacımız var. Türkiye, jeotermal enerji potansiyelini hayata geçirirse dünyada açık ara lider ülke olabilecek” diye konuştu.

Türkiye’nin muazzam bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Türkiye’nin her yıl elektriğe olan ihtiyacı artıyor. Ekonomik büyüme ve sanayi ihtiyaçları çerçevesinde talep tarafında her yıl yaklaşık olarak yüzde 5’lik bir artış var. Türkiye muazzam bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip; yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 11’inci, kapasite bakımından da Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor” dedi.

KÜRESEL JEOTERMAL PROJE FİNANSMAN DESTEK MEKANİZMALARI

– Küresel jeotermal proje finansmanı destek mekanizmalarına bakıldığında Yeşil İklim Fonu (Green Climate Fund – GCF) Kenya’da bulunan Olkaria IV jeotermal projesini finanse ederek ülkenin yenilenebilir enerji kapasite artışına destek sağladı.

– Dünya Bankası Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi ise Türkiye’de jeotermal enerji arama, geliştirme ve üretim projelerine 250 milyon dolar kredi ve 39,8 milyon dolar hibe sağlıyor. Proje, kaynak geliştirme kredisi, risk paylaşım mekanizması ve üretimi destekleyen hibelerden oluşuyor. Bunun yanında Temiz Teknoloji Fonu (CTF) ve Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) gibi programlar da bulunuyor. CTF, jeotermal enerji dahil olmakla birlikte yenilenebilir enerji projelerini desteklemek için hibe ve kredi sağlıyor. ESMAP ise jeotermal enerji projelerinin geliştirilmesi için teknik yardım ve kapasite geliştirme desteği sunuyor.

– Asya Kalkınma Bankası (ADB), Endonezya’daki Sarulla Jeotermal Santrali Projesi’ni finanse etti. Dünyanın en büyük jeotermal santrallerinden biri olan proje ADB’nin finansal desteğiyle hayata geçti.

– Jeotermal Risk Azaltma Fonu (GRMF), Etiyopya’daki Aluto-Langano jeotermal Projesi’ne risk azaltma ve sondaj çalışmaları için finansman sağladı.

– AB destek programlarına bakıldığında Fransa’daki DEEP EGS Projesi öne çıkıyor. Horizon 2020 programı kapsamında finanse edilen projede derin jeotermal kaynakların daha verimli şekilde kullanılması hedeflenirken, proje Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tarafından da destekleniyor.

– Kamu – özel ortaklığı olarak adlandırılan PPPs projelerine bakılırsa Şili’deki kamu – özel iş birliği ile gerçekleştirilen Cerro Pabellon Jeotermal Santrali, ENAP (Şili’nin devlet petrol şirketi) ve Enel Green Power (özel sektör) ortaklığı ile finanse edildi.