Dünyada elektrifikasyon, iklim değişikliği ile mücadele, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve akıllı şebekelerde kilit rol oynayan transformatör pazarı büyümeye devam ediyor.
Raşit Kırkağaç / İstanbul
2023 yılında 58 milyar doları aşan pazar büyüklüğünün 2030 yılına kadar 100 milyar doları aşması beklenirken bu rakamın 2050 yılında iki katına çıkacağı öngörülüyor. Türkiye ise 2 milyar doların üzerindeki pazar büyüklüğü ile küresel transformatör pazarında kilit oyuncu olma yolunda ilerliyor.
Uluslararası raporlara göre artan elektrifikasyon, şiddetli iklim değişikliği, akıllı şebekeler ve yenilenebilir enerji dönüşümünde çok önemli rol oynayan transformatör konusunda zorluklarla karşı karşıya kalınırken, pazar büyüklüğü ise her geçen gün yukarı yönlü ivme kazanıyor. Ülkeler bir yandan yeşil dönüşüm kapsamında yenilenebilir enerjiye yatırım yaparken diğer yandan da altyapılarını güçlendirmeye çalışıyorlar. 2023 yılında küresel yenilenebilir enerji yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 17’lik artışla 495 milyar dolara ulaşırken, Asya-Pasifik’te Çin yenilenebilir yatırımlarıyla öne çıktı. Avrupa’da Almanya ve İspanya zirvede yer alırken, ABD, Kuzey Amerika’da en büyük yatırımcı oldu.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre 2023 yılında güneş enerjisi yatırımları toplam yatırımların yaklaşık yüzde 55’ini oluşturdu. Raporlara göre rüzgar enerjisi yatırımları toplam yatırımların yüzde 30’unu oluştururken, hidroelektrik, biyokütle ve jeotermal enerjilere yapılan yatırımlar nispeten daha küçük oranlarda gerçekleşti.
IEA, IRENA, Dünya Bankası, McKinsey ve BNEF’in raporları, sadece iletim hatlarına yapılan yatırımın 100 milyar doları, dağıtım sistemlerine yapılan yatırımın 80 milyar doları, akıllı şebekelere yapılan yatırımın 50 milyar doları, enerji depolamaya yapılan yatırımın 40 milyar doları bulduğunu gösteriyor. Bununla birlikte şebeke modernizasyonu ve bakımına 20 milyar dolar yatırım yapıldı.
PAZAR 2030’A KADAR 2 KATTAN FAZLA BÜYÜYEBİLİR
Tüm bu yatırımlarla birlikte örneğin AB’de, bölgenin iklim, enerji, ulaşım ve vergilendirme politikalarını 1990 seviyelerine göre 2030’a kadar yüzde 55 oranında sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerine uygun hale getirmek amacıyla Avrupa Komisyonu birtakım öneriler kabul etti.
Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltma hedefi koyan Federal Sürdürülebilirlik Planı’nı ortaya koydu. Bununla birlikte Orta Doğu ve Asya’da 32 ülke, Paris İklim Anlaşması kapsamında emisyonları yüzde 13 ile 21 arasında azaltmayı taahhüt etti.
Bahsedilen yasal düzenlemeler ve emisyon azaltma hedefleri çerçevesinde transformatör pazar payı da artmaya devam ediyor. Örneğin genel olarak Avrupa’daki elektrik şebekelerinin büyük bir kısmı 1950 ve 1980’ler arasında inşa edildiği için bu şebekelerin birçoğunun yaşı 40’ın üzerinde. Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde şebekeler 40 ila 50 yaş aralığına sahipken bu durum Doğu Avrupa ülkelerinde 70 yaşa kadar çıkıyor. Acil dönüşüm bekleyen şebekeler de transformatör pazarının yukarı yönlü yükselmesine sebep oluyor.
Grand View Research ve MarketsandMarkets raporlarına göre küresel transformatör pazarı 2030 yılına kadar yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) yüzde 7,4 civarında büyüyerek yaklaşık 100 ila 105 milyar dolar seviyesine ulaşabilir. Mevcut koşulların devam ettiği senaryoda ise 2050 yılına kadar pazarın büyüme hızının devam edeceği ve 200 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşılabileceği öngörülüyor.
TRANSFORMATÖR PAZARINDA DARBOĞAZ MI YAŞANACAK?
Şubatta Almanya’da düzenlenen Bosch Connected World konferansında konuşan Elon Musk, yapay zeka ve elektrikli araçlar konusunda eş zamanlı olarak hızlı bir büyüme gerçekleştiğini ifade etti. Musk, geçen yıl yaşanan çip krizinden sonra bir sonraki darboğazın AI sistemlerine ve elektrikli araç şarj ağı altyapılarına güç sağlamak için gerekli olan transformatörlerde yaşanacağını ifade etti. Bir sonraki kıtlığın elektrik kıtlığı olacağının üzerinde duran Musk, “Tüm çipleri çalıştırmak için yeterli elektrik bulamayacağız. Yapay zeka ve elektrikli araçlar büyük ölçüde transformatör altyapısına dayanıyor ve bu teknolojilerin eş zamanlı ilerlemeye devam etmesi mevcut elektrik altyapısını zorlamaya devam edecek” dedi.
Musk’ın açıklamalarıyla birlikte konu hakkında nisanda bir rapor yayımlayan Wood Mackenzie’ye göre, küresel transformatör teslim sürelerinin önceki yıllara göre katlanarak artmaya devam ettiği üzerinde duruldu. Büyük güç transformatör teslim sürelerinin iki yıla kadar çıktığının belirtildiği raporda bir başka dikkat çekici detay hammadde emtialarının yukarı yönlü etkisinin 2020’den bu yana ortalama yüzde 60 ila 80 oranında artması oldu.
TRANSFORMATÖR KONUSUNDA TÜRKİYE’DE DURUM NASIL?
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’ne (ELDER) göre, Türkiye elektrik dağıtım sektörü şebeke ve altyapıya 27 milyar TL’nin üzerinde bir yatırım gerçekleştirdi. EPDK verilerine göre şarj ağı işletmeci lisansı sayısı 179’a yükselirken, şarj noktası (soketi) sayısı ise 1 Nisan 2024 tarihi itibarıyla 17 bin 233’e (11 bin 412 adet AC ve 5 bin 821 adet DC) yükseldi. Tüm bu bilgiler ışığında üretici firmalar elektrik sektöründe artan transformatör ihtiyacını karşılamak için kapasitelerini iki katına çıkarma hedefiyle hareket ediyorlar. Yeni yatırımlara hız veren sektör firmaları yurt içi ve yurtdışı satışlarında 2024 yılı için yeni siparişler veremediklerini belirtiyorlar.
‘TÜRKİYE’DEKİ TRANSFORMATÖR PAZARININ BÜYÜKLÜĞÜ 2 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE’
Beta Enerji Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Ünal
Transformatör, elektrik enerjisinin gerilim seviyesini değiştiren ve enerjinin uzak mesafelere iletilmesini sağlayan bir teknoloji ürünüdür. Bu dönüşüm, enerjinin yüksek verimlilikle iletilmesini ve kullanım yerlerinde uygun gerilim seviyesine getirilmesini sağlar. Trafo üreticileri olarak biz, kendimizi “elektrifikasyon” sektörünün paydaşı olarak değerlendiririz. Elektrifikasyon; üretilen elektrik enerjisini gündelik yaşama uygulama, elektrik enerjisini her alanda kullanılabilir hale getirmeyi ifade eder.
Küresel transformatör pazarı, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması ve yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Son yıllarda, yüksek verimlilik sağlayan ve çevre dostu transformatörlere olan talep hızla artıyor. Bu eğilim, transformatör üreticilerinin teknolojik yeniliklere odaklanmasını ve Ar-Ge yatırımlarını artırmasını zorunlu kılıyor. Enerji talebindeki sürekli artış ve enerji altyapılarının modernizasyonu ile birlikte küresel transformatör pazarının, 2030 yılına kadar artan bir hızda büyümesi bekleniyor. Bu büyüme, özellikle Asya Pasifik, Avrupa ve Kuzey Amerika gibi bölgelerde yoğunlaşacaktır.
Türkiye’deki transformatör pazar büyüklüğünün 2024 yılı itibarıyla 2 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Dünya transformatör pazarı büyüklüğünün; 2022 yılında yaklaşık 55,5 milyar ABD doları, 2023 yılında ise 58.6 milyar ABD doları olduğu tahmin ediliyor. Dünyanın enerji ihtiyacının bir kısmı şu anki enerji üreticileri ve dağıtıcıları tarafından gideriliyor olsa da bu talep artışı 2030’a kadar yüksek hızla büyüyecek ve 2030- 2050 yılları arasında daha makul bir hızla olsa da büyümeye devam edecek.
Bu küresel büyümenin ana faktörlerini; artan nüfusla birlikte temiz enerjiye yönelim, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik artan devlet teşvikleri, gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı yatırım ihtiyaçlarından doğan talepler ile gelişmiş ülkelerdeki altyapıların yenilenme ihtiyaçlarından doğan modernizasyon talepleri olarak belirtebiliriz.
“AVRUPA, KUZEY AMERİKA VE ASYA PASİFİK PAZARLARI ÖNEM KAZANACAK”
Giderek artan elektrifikasyon, enerji sistemlerinin daha verimli, güvenilir ve sürdürülebilir olmasını gerektirir. Transformatörler, bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynar. Enerji üretimi, iletimi ve dağıtımında verimliliği artırmak ve enerji kayıplarını minimize etmek için transformatörler vazgeçilmezdir. Trafonun iletimde, enerjiyi dönüştürmede bir alternatifi yok. Dolayısıyla enerjiye olan talep arttıkça trafoya olan ihtiyacın da süreceğini düşünüyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, elektrikli araçların şarj altyapılarının geliştirilmesi ve akıllı şebeke uygulamaları, transformatörlerin önemini daha da artıyor.
Enerji dönüşümünde, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik pazarları büyük önem kazanacaktır. Avrupa’da, yeşil enerji projeleri ve elektrikli araçların yaygınlaşması, transformatör talebini artıracaktır. Kuzey Amerika’da, enerji altyapısının modernizasyonu ve yenilenebilir enerji projelerinin artışı, transformatör pazarını destekleyecektir. Asya Pasifik bölgesinde ise hızlı endüstriyel gelişme ve enerji talebindeki artış, bu pazarı önemli kılıyor. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelerde, enerji altyapısının modernizasyonu ve yeni enerji projeleri küresel ölçekteki transformatör sektörünü hareketlendirecektir.
“TÜRKİYE BÖLGESEL ENERJİ PİYASASININ ÖNEMLİ BİR AKTÖRÜ”
Beta Enerji olarak, transformatör pazarında küresel bir oyuncu olma hedefiyle ilerliyoruz. Türkiye’de Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 35 bin metrekare kapalı, 30 bin metrekare açık olmak üzere toplamda 65 bin metrekare alanda hali hazırda üretim yapıyoruz. Türkiye’de en çok tercih edilen ve çalışılan transformatör markasıyız. Bu durumun oluşmasında kalite politika sistemlerimizin kurum içindeki geçerliliği ile servis bakım ekibimizin hızlı, özverili ve verimli etkisi büyük. Beta Enerji’den hizmet alanların % 89’u gelecekte tekrar hizmet almak istiyor. Bu oranın bu kadar yüksek olmasındaki en büyük etkenlerin; güvenilir, fonksiyonel, kaliteli ve yenilikçi ürünlerimizin yanı sıra sektördeki yarım asra uzanan köklü tecrübemiz olduğunu biliyoruz. Bu deneyim, yağlı ve kuru tip dağıtım transformatörleri, güç transformatörleri ve özel sargılı transformatörler alanında “uçtan uca üretim” yetkinliğine sahip olmamızı sağladı. Ürün kalitemiz, zamanında teslim ilkemiz ve iş tamamlama özelliklerimiz sayesinde iç pazardaki başarımızı, her geçen gün artan ihracat ağımızla yurt dışı pazarlarda da sergiliyoruz.
Türkiye, enerji sektöründe stratejik bir konuma sahip ve bölgesel enerji piyasasının da önemli bir aktörü. Özellikle, enerji talebindeki sürekli artış, yenilenebilir enerji projeleri ve altyapı yatırımları Türkiye’nin enerji sektöründeki önemini artırıyor. Beta Enerji olarak, Türkiye’nin bu stratejik konumundan beslenerek yerel ve uluslararası pazarlarda rekabetçi bir konum elde etmeyi hedefliyoruz. Ürün çeşitlerimizdeki ve çalışan sayımızdaki artış nedeniyle mevcut üretim tesislerimiz talepleri karşılayamaz hale geldi. Bu yüzden tek çatı altında Avrupa’nın en büyük enerji ve teknoloji kampüsü için çalışmalara başladık. Toplam 120 bin metrekare büyüklüğe sahip olacak yeni kampüsümüzün 20 bin metrekaresini çalışan mutluluğuna odaklanan sosyal alanlara ayıracağız.
2024 yılı için ihracatta, Avrupa kıtası ağırlıklı olmak üzere yüzde 40’lara yakın bir büyüme hedefimiz var. Enerji sektöründe uçtan uca üretim gerçekleştiren bir şirket olarak, yeni üretmeye başladığımız ve üreteceğimiz ürünlerimizle birlikte transformatörden yüksek gerilim anahtarlama ürünlerine ve elektrikli şarj istasyonlarına kadar ürün gamımızı her geçen gün genişletiyoruz. Ayrıca yenilenebilir enerji sektöründeki büyüme, ihracat potansiyeli, elektrikli araçların yaşama entegrasyonu ve teknolojik gelişmeler bizlere önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları değerlendirerek yeni pazarlara açılmak ve ürün portföyümüzü buna uygun şekilde genişletmek önemli planlarımız arasında yer alıyor.
Yeni dönemde odak pazarlarımız arasında başta Avrupa kıtası olmak üzere, Kuzey Amerika, Türk cumhuriyetleri, Afrika ve Orta Doğu gibi bölgeler yer alıyor. Avrupa’daki pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz ve bu doğrultuda 2024 yılı için ihracatta yüzde 40’lara yakın bir büyüme planlıyoruz. Ayrıca, yenilenebilir enerji projeleri ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik pazarlarında da daha aktif olmayı planlıyoruz. Bu bölgelerdeki transformatör talebini karşılamak için üretim kapasitemizi sürekli artırıyoruz ve yeni teknolojilere yatırım yapıyoruz. Afrika’da Etiyopya ve Uganda Kampala’da tesislerimiz bulunuyor. Almanya ve Ukrayna’daki yapılanmalarımız da Avrupa pazarında daha güçlü bir konum elde etmemizi sağlıyor.
TRANSFORMATÖR PAZARINDAKİ GELİŞMELER
Transformatör pazarında teknolojik gelişmeler hızla ilerlemekte. Özellikle yüksek verimlilikteki çevre dostu transformatörler, 3 boyutlu tasarım teknolojileri ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi yenilikler ön planda. Akıllı şebeke teknolojileri ve IoT entegrasyonu, transformatörlerin performansını ve güvenilirliğini artırmak için yaygın olarak kullanılıyor. Ayrıca, yeni nesil izolasyon malzemeleri ve daha kompakt tasarımlar, transformatörlerin verimliliğini ve dayanıklılığını artırıyor.
Enerji sektörünün bütünü ve enerji sektörünün materyalleri her geçen gün güncellenmeye, gelişmeye devam ediyor. Konvansiyonel enerji kaynaklarından alternatif enerji kaynaklarından biri olan sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş ile birlikte enerji sektöründeki büyüme, hızlı ve efektif oldu. Bu geçişle birlikte transformatör çeşitlerine olan talep artışı ve bir transformatörden beklenen dayanıklılık, verimlilik ve performans artışı beklentileri Ar-Ge departmanımızın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. KOSGEB, TÜBİTAK, üniversiteler ve diğer ilgili kuruluşlar ile gerçekleştirdiğimiz ArGe projelerimizde de bu başlıkların uygulanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
BETA ENERJİ TARAFINDAN GELİŞTİRİLEN AR-GE PROJELERİ
Bu çalışmalarımızı özetleyecek olursak:
· Son dönemde artan GES, RES vb. enerji sahalarında kullanılacak kısa devreye, gerilim dalgalanmalarına, gerilim ve akım harmoniklerine dayanıklı transformatör tasarımları
· COMMISSION REGULATION (EU), uygun yüksek verimlilikli Ecodesign Tier2 performans değerlerinde transformatör tasarımları
· Mineral yağlı transformatörlerin arıza ve sızıntı kaynaklı çevreye verebileceği zarar ile ilgili kullanıcılar yönlendirerek bitkisel yağlı uygun tasarım çalışmaları
· Orta güç transformatörlerde folyo tasarımıyla kullanıcılara hacimsel olarak daha küçük, daha verimli, daha ekonomik ve daha hızlı üretim süreçlerinin hedeflendiği çalışmalar
· Elektriksel ve mekaniksel olarak yüksek dayanıma sahip izolasyon malzemeleri kullanılarak uzun ömürlü transformatör tasarımları
· Özel test laboratuvarlarında kullanılacak yüksek kademeli ve geniş gerilim aralıklı transformatör tasarımları olarak sıralayabiliriz.
PAZAR İÇİN EN BÜYÜK TALEP YENİLENEBİLİRDEN GELİYOR
Enerji kullanımının sürdürülebilir dönüşümü birçok farklı sektörde olduğu gibi ulaşımda da kendini gösterdi. Elektrikli araçların günlük yaşamımıza hızlıca dahil olması yine aynı hızda elektrikli şarj istasyonu ihtiyacını da beraberinde getirdi. Kurum içi dikey girişim modelinin en önemli örneklerinden biri olan Voltgo yatırımımız da tam olarak bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekleşti. Voltgo; yazılım ve donanım süreçlerinin tamamını kendi mühendislerimiz ile gerçekleştirdiğimiz, EPDK lisansına sahip elektrikli şarj istasyonu markamız olarak hayatımıza girdi. Bireysel ve kurumsal kullanımlar için DC, AC ve WallBox tipi şarj üniteleri üreten Voltgo, şarj istasyonu işletme lisansına ve haklarına da sahip.
Transformatör pazarı için en büyük talep, yenilenebilir enerji sektörü, elektrikli araç şarj istasyonları, endüstriyel üretim tesisleri ve enerji iletim ve dağıtım altyapılarından geliyor. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisi projeleri, elektrikli araç şarj altyapıları ve büyük endüstriyel kompleksler, transformatör talebinde önemli bir paya sahip. Endüstriyel sektörlerdeki enerji talebindeki artış ve yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte transformatörlere olan talep hızla artmaktadır.
PAZARDA TÜRK FİRMALARININ KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Türk firmaları, küresel pazarda rekabet ederken çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. İlk olarak, teknolojik yeniliklere ve Ar-Ge çalışmalarına yeterli yatırım yapılmaması, rekabet gücünü azaltabilir. Küresel pazarda başarılı olmak için sürekli olarak teknolojiye ve yeniliklere yatırım yapmak gerekiyor. Bu nedenle, Ar-Ge departmanımıza ve üretim teknolojilerine yaptığımız yatırımlarla, transformatör sektöründeki teknolojik yenilikleri yakından takip ediyoruz.
Lojistik ve tedarik zinciri yönetimi konularında yaşanan zorluklar, maliyetleri artırabilir ve teslimat sürelerini uzatabilir. Bu sorunları aşmak için etkin lojistik çözümler ve iyi bir tedarik zinciri yönetimi stratejisiyle müşterilere hızlı ve güvenilir hizmet sunuyoruz.
Türk firmalarımızın karşılaştığı bir diğer zorluk ise, uluslararası standartlara ve sertifikasyon süreçlerine uyum sağlamanın, zaman alıcı ve maliyetli olmasıdır. Ancak, Beta Enerji olarak, kurumsal karbon ayak izi (ISO 14064-1) standardı kapsamında karbon ayak izi raporlamamızı tamamlayarak, Almanya merkezli doğrulayıcı kuruluş (DAKKS) tarafından akreditasyon sağladık.
Son olarak, küresel pazardaki ekonomik dalgalanmalar ve ticaret politikaları, ihracat pazarlarında belirsizlikler yaratabilir ancak bizler sürekli gelişim ve sürdürülebilir üretim felsefemizle bu zorlukların üstesinden gelmeye kararlıyız. Çalışanlarımızı önceliklendirerek, çevreye duyarlılığı ön planda tutarak, müşterilerimizin beklentilerini ulusal ve uluslararası standartlar doğrultusunda karşılayan ürünler üretiyoruz. Bu sayede, küresel pazardaki rekabetçi konumumuzu korumayı hedefliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Yeni yapılacak kamu binalarına “yeşil sertifika” zorunluluğu getiriliyor23 Kasım 202417:10 Pomega’dan 2 GWh ek kapasite için 180 milyon dolarlık yatırım planı23 Kasım 202409:10 LPG piyasası lisans başvurularında “EPDK Başvuru Sistemi” değişikliği23 Kasım 202408:47 Enerji bakanları, bölgesel işbirliğinin önemini vurguladı22 Kasım 202418:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Energy Forum’da konuştu22 Kasım 202417:54