Yenilenebilir enerjide güneşin payı artıyor

Son dönemlerde ülkeler artan elektrik ihtiyaçları, iklim krizi ile mücadele ve net sıfır hedefleri kapsamında yenilenebilir enerjiye yönelirken, güneş enerjisi kurulu gücü de giderek artıyor. Türkiye de kurulu gücü ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını artırırken çeşitli güneş enerjisi projelerini de devreye almaya devam ediyor.

Yenilenebilir enerjide güneşin payı artıyor
SONER OKUR
  • Yayınlanma28 Mayıs 2024 09:35

İklim krizi ve enerji arz güvenliğinden kaynaklı kaygıların dönüşüme öncülük ettiği son yıllarda dünya genelinde yenilenebilir enerji kurulu gücü ve bu kaynaklardan üretilen elektrik miktarında ciddi bir artış var.

Raşit Kırkağaç / İstanbul

Uzmanlar gelecek projeksiyonlarda özellikle güneş enerjisinde kurulu güç ve elektrik üretiminin ciddi oranda artacağını düşünüyor. Türkiye’de ise nisan ayında güneş enerjisi kaynaklı elektrik üretimi 2,4 milyar kilovatsaat ile tüm zamanların en yüksek üretimi olarak kayıtlara geçti.

ÇİN KÜRESELDE LİDER KONUMDA

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı verilere göre, 2023 yılında küresel yenilenebilir enerji kapasitesi ciddi oranda arttı. Raporda artışın önceki yıllara göre yüzde 10’luk bir büyümeyi temsil ettiği ön plana çıkıyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre ise 2023 yılı sonu itibarıyla küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 3 bin 870 GW’a ulaştığı ve kapasitenin yüzde 43’ünün küresel kurulu güç kapasitesine denk geldiği görülüyor. Her iki kuruluşun verilerine göre yenilenebilir enerji kapasite artışında bölgesel anlamda Asya’nın en büyük katkıyı sağladığı görülürken, toplam yeni kapasitenin de yüzde 56’sının bu bölgeden geldiği biliniyor. Buradaki büyümeye bakıldığında özellikle Çin’in 2023 yılında eklenen yeni kapasitenin büyük bir kısmını sağlamasıyla lider konumunu korudu.

Raporlardan derlenen verilere göre teknoloji bazında, güneş enerjisi 2023 yılında eklenen yeni kapasitenin yüzde 70’ini oluşturarak en hızlı büyüyen yenilenebilir enerji kaynağı olurken, rüzgar enerjisi ise ikinci sırada yer aldı.

GÜNEŞ ENERJİSİ KURULU GÜCÜ 2023’TE 1 TW SEVİYESİNE ULAŞTI

Uluslararası Enerji Ajansı’dan (IEA) derlenen verilere göre, güneş enerjisi küresel yenilenebilir kapasitenin artmasına öncü olmaya devam ediyor. Son verilere göre 2023 yılında küresel yenilenebilir kapasite artışı 440 GW’ı aşarak bugüne kadarki en büyük artışı kaydetti ve bu artışın (yüzde 65) 286 GW’ı güneşten geldi. 2024 yılında ise bu rakamın 310 GW’a ulaşması bekleniyor.

2023 yılında dünyada güneş enerjisi kurulu gücü 1 TW seviyesine ulaştı. 2023 yılında dünyada güneş enerjisinden üretilen elektrik miktarı 1,3 TWh civarında oldu. Böylece güneş enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payı yaklaşık yüzde 10’a ulaştı. IEA’nın gelecek projeksiyonlarına göre 2024 yılında güneş ve rüzgar enerjisi birlikte hidroelektrik enerjisinden daha fazla elektrik üretecek. 2028’e kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik üretiminin yüzde 42’sini oluşturması bekleniyor.

MALİYET 2025 YILINA KADAR YÜZDE 59 ORANINDA AZALACAK

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na (IRENA) göre güneş fotovoltaik sistemleri tarafından üretilen elektriğin maliyetinin 2025 yılına kadar yüzde 59 oranında azalacağı tahmin ediliyor. Teknolojik gelişmelerle yaşanan bu düşüşün küresel ortalama kWh başına fiyatın 0,05 ila 0,06 dolar arasında düşmesi bekleniyor.

IRENA’ya göre 1,5˚C’lik iklim hedeflerine ulaşmak için, 2030 yılına kadar yıllık 5,7 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerekiyor. 2050 yılına kadar güneş enerjisinde hem büyük ölçekli kurulumlar hem de dağıtık güneş sistemleri tarafından desteklenerek küresel elektrik üretiminde önemli bir paya sahip olabilir.

TÜRKİYE’DE GÜNEŞ ENERJİSİNDE REKOR ARTIŞ

Yenilenebilir enerji kurulu gücünü her geçen gün artıran Türkiye’de ise güneş enerjisi kurulu gücünde de artış yaşanıyor. Bununla birlikte güneş enerjisi kaynaklı elektrik üretimi Nisan’da 2,4 Milyar kWh değerine ulaşarak aylık bazda tüm zamanların rekorunu kırdı. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bu üretim miktarı aynı zamanda yüzde 10’luk pay ile güneş kaynaklı üretimin toplam elektrik üretimindeki oranı bazında da rekor anlamına geliyor. Enerjide tam bağımsızlık hedefimize bu büyük potansiyelimizden azami oranda yararlanarak ulaşmayı planlıyoruz. Mevcut toplam kurulu gücümüzün 2035 yılına kadar yaklaşık 80 bin megavat artacağını öngörüyoruz. Oluşacak bu artışın da 60 bin megavatını yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

GÜYAD Başkanı Cem Özkök: ‘Önemli olan güvenilir, istikrarlı ve öngörülebilir bir piyasa oluşturulmasıdır’

Güneş enerjisinin Türkiye’deki gelişimi, çeşitli önemli olaylar ve politikalarla desteklenmiştir. Durumu 2’ye ayırarak incelemek gerekir. Lisanslı ve lisanssız üretim olarak. Malumları olduğu üzere lisanslı üretim yapmak isteyen yatırımcılar ihale yolu kapasite almak zorundadır. Kurallı, rekabetçi, uzun meşakkatli bir yolculuk olduğunu söyleyebiliriz. Bu ihalelere Lisans ihaleleri ile başlandıktan sonra YEKA’larla devam edildi. Yine herkesin bildiği gibi, YEKA GES-1 Konya’da kurulmuş olan 1 GW kapasiteli güneş enerji santrali Türkiye’nin ilk büyük ölçekli güneş enerjisi santrali olup, Türkiye için önemli bir adım olmasının yanı sıra tüm negatif düşüncelerin varlığına rağmen güneş sanayisinin de Türkiye’de gelişmesini sağladı.

İkinci büyük YEKA GES ihalesi ise yeni projeler, yerli üretim ve teknoloji transferi gibi koşullarla desteklendi ancak günün koşulları ve şartnamede değişiklik yapılabilmesi amacıyla iptal edildi. YEKA GES-3 yarışmaları 2021, Nisan ve Mayıs aylarında gerçekleştirildi. 30 ayrı şirket, 36 şehirdeki 74 proje için toplamda 1.000 MW kapasite hakkı elde etti. YEKA GES-4 ihalesine gelecek olursak 2022 Nisan ayında Niğde-Bor ve Haziran ayında da Hatay Erzin ve Şanlıurfa-Viranşehir için yapıldı.

“RESMİN BÜTÜNÜNÜ TAM OLARAK GÖRMEMİZ GEREKİYOR”

Bunları niye ince ince anlatıyorum; resmin bütününü tam olarak görmemiz gerekiyor. Güneş enerjisi kapasitesi 2021’de 445.85 MW’dan 2024’te 1668.81 MW’a yükseldi. Bu, toplamda 1222.96 MW’lık bir artışa karşılık ve %274.3’lük bir artış anlamına gelir. Ne var ki lisanslı GES kapasitesinin mutlak artışı oransal olarak yüksek görülmesine rağmen son 4 senede sadece yaklaşık 1200 MW’tır. Bunun çoğunu da 2021 yılında 374 MW, 2022 yılında da 561 MW ve 2022 yılı sonu itibarıyla 1.000 MW güce ulaşan YEKA 1 GES projesinin devreye alınmış olmasıdır. Halbuki 2021 yılında ve 2022 yılında toplanda 2000 MW GES YEKA ihalesine çıkılmıştır. Bir başka ifade ile YEKA 1 GES’i çıkaracak olursak lisanslı GES’lerde son 4 senede sadece yaklaşık 600 MW’lık bir artış olduğunu görürüz. Bu da YEKA GES 3 ve GES 4 ihalelerinde dağıtılan kapasitelerin neden hala sisteme bağlanmadığının araştırılmasını gerektiriyor.

“LİSANSSIZ GES KURULUMLARI REKORDAN REKORA KOŞTU”

Türkiye GES yatırımları gelişiminde Lisanslı GES’ler patinaj yaparken lisanssız GES kurulumları rekordan rekora koştu. 2023 yılı sonu itibarıyla mevcut GES kapasitesinin %85’i lisanssız santrallerden oluşurken 2023 yılındaki yeni kurulumların %90’ı (1,8 GW) lisanssız santrallerden kaynaklandı.

Yeri gelmişken lisanssız GES’lere burada değinmek gerekiyor. Bu yol da kurallı, meşakkatli bir yolculuktur. Ancak burada durumu yatırımların mevzuatın önünde gittiği olarak özetleyebiliriz. Nasıl mı? 2017’den 2024’e kadar olan dönemde güneş enerjisi kapasitesinin artışıyla ilgili önemli olaylara bakacak olursak, 2017 yılını “Başlangıç Noktası” olarak belirleyebiliriz. 2017 yılında Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi 1000 MW civarındaydı. Yapılan düzenlemelerin negatif yanlarından muaf olabilmek isteyen yatırımcılar gaza bastı ve 2018 senesine kadar lisanssız GES kapasitesi artışında patlama yaşandı. Sonraki senelerde ikincil düzenlemeler özellikle lisanssız üretim yatırımlarını arkasından kovaladı, başka bir değişle yatırımcıları yakalamaya çalıştı. Hatta yatırımcıların yakalanamadığı düşünüldüğü durumlarda geçmişe dönük uygulamalarla mevzuat kestirme yoldan giderek yatırımcıların önüne geçmeye bile çalıştı. Düzenlemeler ve yatırımcıların sürekli bir yarış içinde oldular.

Farklı sektörlerden çok sayıda şirket öz tüketim amaçlı lisanssız GES kurulumu yapmaktadır. EPDK, 2023 sonu itibarıyla lisanssız GES başvurularının 35 GW seviyesine ulaştığını belirtmiştir. Elektrik enerjisi maliyetlerinde oluşan dalgalanmalar, AB Yeşil Mutabakatı çerçevesi altında uygulamaya giren Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve lisanssız üretim tesislerinin tüketim noktasından farklı görevli tedarik şirketi bölgesi sınırları içinde kurulmasının önünün açılması 2023 yılında lisanssız üretime olan ilgiyi artırmıştır. 2024 yılında da bu durumun artarak gideceğini öngörmekteyiz.

“ÇİN PANELLERİNE GETİRİLEN VERGİ TÜRKİYE PAZARINI OLUMLU ETKİLEYEBİLİR”

Özellikle GES sanayisinin gelişmesinin de bu konuda destekleyici olduğunu düşünüyoruz. Yeri gelmişken değinmekte fayda var; ABD tarafından Çin güneş panellerine getirilen verginin, Türkiye panel pazarını da olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Kalitenin sürdürülebilir bir şekilde sağlanması ve marka haklarının korunması ile Çin menşeli panellerin pazar payına ilişkin konjonktürün tam da GES sanayisinin gelişimine uygun gittiği düşünülmektedir.

“DAĞITILAN KAPASİTELERİN ZAMANINDA DEVREYE ALINMASI PEK MÜMKÜN OLMUYOR”

Mevzuat ve yatırımcıların yarış içinde olması sadece lisanssızlar için geçerli değil, lisanslılar için de benzer bir durum söz konusu. Buradaki köşe bucak kapmaca oyununda genelde ihale sistematiği ve sonraki izin süreçleri yatırımcıyı ebelemekte. Bu nedenle de dağıtılan kapasitelerin zamanında devreye alınması pek mümkün olamıyor. Zira yatırımcı ebelendikçe oyuna yeni baştan başlamak zorunda kalıyor.

Peki düzenlemeler yatırımcı ile rekabet içinde olmasa, köşe kapmaca yerine bayrak yarışı yapsak nasıl olur?

Uygulanmasa, yenilenebilir enerji santralleri için özel düzenlemeler getirilse nasıl olur? İhale sistematiği günün şartlarına uygun bir şekilde düzenlense nasıl olur? Kapasiteler düzenli olarak açılsa ve öngörülebilirlik arttırılsa nasıl olur? Serbest bir piyasa olsa nasıl olur? TEİAŞ enerji nakil hatlarını yenilese ve kapasitelerini artırsa nasıl olur? Enerji üretiminde güneş enerjisinden yararlanacak binalarda Yatırım Vergi Teşviki, Emlak Vergisi İndirimi vb. teşviklerin uygulansa nasıl olur? İzin ve ruhsat süreçlerinde bir başvuru ile tek bir kapı uygulaması yapılsa nasıl olur?

Söyleyeyim; 12. Kalkınma Planı’nda, 2028 yılı için 30.000 MW olması hedeflenen güneş kurulu gücüne ulaşma imkânı olur.

Önemli olan hem yenilenebilir enerji sanayisi hem de enerji üretimi için güvenilir, istikrarlı ve öngörülebilir bir piyasanın oluşturulmasıdır.

Win Solar Kurucu Ortağı Burak Günay: ‘1 MW’lık bir depolama teknolojisi yatırımının maliyeti yaklaşık 300 bin dolar civarında’

Özellikle SKDM’nin Türk Sanayicisinin hayatına girecek olmasıyla birlikte GES yatırımlarına ilgisi artmış durumda. Sözleşmesi imzalanan ve sahada kurulumu devam eden projelerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durum itibariyle yaşadığımız kapasite arzı ve finansmana erişim zorluğu sebebiyle bu büyük talebin sahaya yansıması ne yazık ki daha düşük oranda gerçekleşiyor.

“DAHA GÜÇLÜ ADIMLARLA BÜYÜYECEĞİZ”

Her şeye rağmen GES yatırımlarına ilgi ve Win Solar’ın geliştirdiği projelere olan talep gün geçtikçe artıyor. Ülke olarak da GES yatırımlarının konjonktürel geçici sorunlarımızın bertaraf edilmesiyle birlikte daha güçlü adımlarla büyüyeceğimize inancımız tamdır.

“Win Solar” olarak, Güneş ve rüzgarın ardından depolama alanında da yatırımlarımıza hız verdik.

“WİN SOLAR OLARAK YENİ BİR YAPILANMAYA GİDİYORUZ”

Girişimlerimizi rüzgar ve depolama alanına da taşımayı planlıyoruz ve “Win Solar” olarak yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. “Win Energy” isimli çatı şirketimizde üzerinden güneş, rüzgar ve depolama teknolojisinin yer aldığı bir yenilebilir enerji grubuna dönüşüyoruz. 2024 yılını 50 milyon dolar ciro ve 100 MW’lık güneş enerjisi santrali kurulumu yaparak kapatmayı planlıyoruz. “Win Energy” grubu ile güneşte Win Solar, rüzgarda “Win Wind”, enerji depolama alanında ise “Win Storage” markası adı altında hizmet vermeyi planlıyoruz ve yenilenebilir enerji çözümleri ile hızlı büyüme hedefliyoruz.

Bu yıl güneş ve rüzgar enerjisinde anahtar teslim santral kurulumlarıyla sonunda 100 megavatlık kurulu güç hedefindeyiz.

“EPDK’NIN DEPOLAMA POLİTİKASI DOĞRU VE YERİNDE”

Güneş ve rüzgar gibi temiz enerji kaynağından üretilen enerjinin depolanması ise çok önemli bir adım olacak. Burada 1 megawatlık bir depolama teknolojisi yatırımının maliyeti yaklaşık 300 bin dolar civarında. 300 bin MW’lara dayanmış başvuruların önemli bir kısmını da rüzgar enerji santralleri oluşturuyor. Yatırımcılar depolama lisanslarıyla birlikte aynı zamanda yenilenebilir enerji üretim lisansı sahibi de olacaklar. EPDK’nın depolama politikasını doğru ve yerinde buluyorum.

Demir-çelik, savunma sanayii, tekstil, otomotiv, gıda, seramik ve cam üretimi gibi elektrik tüketimi yüksek sanayilerin enerjide yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandı. Elektrik ihtiyaçlarını güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinden sağlamak için kendi santrallerinin kurulumlarını da artık depolamalı çözümler ile gerçekleştiriyorlar.

Kendine yetebilen binalar için, sanayi tesisleri için enerji depolama çözümlerini de “Win Storage” markası adı altında sunacağız.