Yenilenebilir enerji tarifesi geliyor

Yenilenebilir tarifesi geliyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği tüketmek isteyen kullanıcılar için yenilenebilir enerji tarifesi üzerinde çalışıldığının bilgisini verdi.

‘BAĞIMSIZ ENERJİ GÜÇLÜ TÜRKİYE’ HEDEFİ

JESDER tarafından düzenlenen kongrede konuşan Bakan Dönmez, ‘Bağımsız enerji, güçlü Türkiye’ hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini ve bu anlayışla 2019 sonu itibariyle kurulu gücün 91 bin 300 MW’a yükseldiğini söyledi. Yenilenebilir kurulu gücünün ise 44 bin 767 MW’a ulaştığını belirten Bakan Dönmez, “İnanıyorum ki bu oran yeni YEKA yarışmalarımızla daha da yükselecek” diye konuştu.

TARİFE İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Yerli ve yenilenebilir kaynaklı enerji kullanımını yaygınlaştırma adına desteklerin devam edeceğinin müjdesini veren Bakan Dönmez, “Yenilenebilir enerji tarifesi üzerinde çalışıldığını daha önce söylemiştik. Bu tarifeyle, sadece yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriği tüketmek isteyen kullanıcılara bu fırsatı vereceğiz. Tarife ile ilgili çalışmalar sürüyor” dedi.

Haberin devamı…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği tüketmek isteyen kullanıcılar için yenilenebilir enerji tarifesi üzerinde çalışıldığının bilgisini verdi.

Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) tarafından düzenlenen ‘4. Türkiye Jeotermal Kongresi’ 5-6 Şubat tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi.

Bilkent Otel’de düzenlenen kongrenin açılışına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, ‘Bağımsız enerji, güçlü Türkiye’ hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini ve bu anlayışla 2019 sonu itibariyle kurulu gücün 91.300 MW’a yükseldiğini söyledi.

Kaynak çeşitliliğini artırmak ve arz güvenliğini sağlamak adına ulusal ve uluslararası projeleri büyük bir kararlılıkla hayata geçirdiklerini ifade eden Dönmez; “2000’lerde yetmeyen enerjisini yönetmeye çalışan bir Türkiye vardı, bugün ise fazla enerjisini yönetmeye çalışan bir Türkiye var. Aradan geçen süre zarfında gücümüz sağlamlaştı, enerji sektörümüz ayakları yere daha sağlam basar bir hale geldi” diye konuştu.

“DÜNYANIN GÜNEŞİ MADE IN TÜRKİYE İMZALI PANELLERLE PARLAYACAK”

Tüm bu gelişmelerden sonra sıranın teknoloji üretimine geldiğine vurgu yapan Dönmez, YEKA’larla birlikte Türkiye’nin artık yenilenebilir enerji teknolojilerinde üretim üssü olmaya aday olduğunu söyledi.

Teknoloji üretimi ile ilgili çalışmalarla ilgili bilgi veren Dönmez; “Ankara’da Türkiye’nin ilk entegre güneş fabrikası yükseliyor. İzmir’de de Türkiye’nin ilk entegre rüzgar fabrikasını devreye alacağız. Yenilenebilir enerjide bilgi ve birikimi değere dönüştürüyoruz. Dünyanın güneşi Made In Türkiye imzalı panellerle parlayacak. Dünyanın rüzgârı ‘Made In Türkiye’ imzalı rüzgâr türbinleriyle enerjiye dönüşecek” ifadelerini kullandı.

“JEOTERMAL KAYNAKLI KURULU GÜÇTE DÜNYADA BİRİNCİ OLACAĞIZ”

Türkiye’nin jeotermalde kurulu güçte Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükseldiğini anlatan Dönmez; “Jeotermal enerji, kamu-özel işbirliği ve siyasi kararlılıkla yazdığımız bu başarı hikâyemizin düğümünü oluşturuyor. Ana fikrimizi tüm dünyaya özetliyor. 2002’de sadece 15 MW olan jeotermal kurulu gücümüz 2019 sonu itibariyle tam 1.515 MW’a ulaştı. 100 katlık bir artıştan bahsediyoruz burada. Bu büyük artışla beraber jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükseldik. 2019 sonunda jeotermal kurulu gücümüz yüzde 1,66’ya yükseldi. Elektrik üretimimizin ise yüzde 2,93’ü JES’lerden sağladık. Tüm bu başarılar için, yer altının enerjisini gün ışığıyla buluşturan, milletimizin hizmetine sunan jeotermal sektörümüzü bir kez daha kutluyorum. Ancak, şimdi hedefimiz daha yüksek. Jeotermal kaynaklı kurulu güçte dünyada birinci olacak ve Avrupa ile de farkı giderek açacağız” diye konuştu.

Bugüne kadar yapılan ihalelerle Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 101 adet jeotermal sahasını yatırımcılara devrederek ülke ekonomisine 546 milyon dolarlık bir katkı sağladığını hatırlatan Dönmez, bu bedellerle yeni sahaların araştırıldığının bilgisini verdi.

Jeotermalin yalnızca elektrik üretiminde kullanılmadığını belirterek ısınma, tarım, turizm gibi çeşitli alanlarda da fayda sağlandığını ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, konuyla ilgili; “Konut ısınmasında 2002’de 30 bin konuta eş değer ısınmayı sağlarken, 2019 yılında bu sayıyı 140 bin konut eş değere yükselttik. Tarımda meyve, sebze kurutulması ve seracılıkta jeotermal kullanımı son dönemlerde ciddi artışlar gösterdi. Bir örnek vermek gerekirse 2002’de 500 dönümlük sera ısıtması jeotermalle gerçekleştirilirken bugün bu sayı yaklaşık 4.300 dönüme yükseldi. Turizmde de çok büyük bir potansiyele sahibiz. Yaklaşık 18,5 milyon insanın faydalandığı 400 otel ve kaplıcanın kullandığı termal suyun enerjisini de jeotermalden karşılıyoruz. Jeotermal ısı potansiyelimizi göz önüne aldığımızda toplamda 1 milyonun üzerinde yatak kapasiteli termal tesisleri hayata geçirebilecek imkânımız var. Biliyorsunuz sağlık turizmi açısından termal tesisler bütün dünyada oldukça revaçta. Türk turizminin kalitesini ve marka değerini bu alanlarda da güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız” ifadelerini kullandı.

YENİLENEBİLİR ENERJİ TARİFESİ GELİYOR

Her zaman üretimden yana olduklarını ifade eden Dönmez, bu amaçla 2020 sonuna kadar işletmeye giren ve YEKDEM’e dâhil olan lisanslı JES’lere destek olmaya devam edileceğinin bilgisini verdi.

Yerli ve yenilenebilir kaynaklı enerji kullanımını yaygınlaştırma adına desteklerin devam edeceğinin müjdesini veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu amaçla isteyen tüketiciler için yenilenebilir enerji tarifesi üzerinde çalışıldığını daha önce söylemiştik. Bu tarifeyle, sadece yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriği tüketmek isteyen kullanıcılara bu fırsatı vereceğiz. Tarife ile ilgili çalışmalar sürüyor. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ilgili komisyonunda tarife üzerinde çalışılıyor. Meclisimizin takvimine göre süreç tamamlanacak. Sonrasında da EPDK ilgili tarifeyi yayınlayacak. Böylece isteyen aboneler tedarik şirketleri vasıtasıyla bu tarifeden yararlanabilecek.”

“SEKTÖRDE TAM YETKİLİ BİRİME İHTİYAÇ VAR”

Gelişen dünyada seracılığın öneminin büyük önem kazandığının altını çizen Şentürk; “Jeotermal kaynaklar, seracılığın en önemli bütçe kalemi ısıtmanın sağlanabilmesinde ucuz ve temiz enerji kaynaklı yönüyle ortaya çıkıyor. Bu konuda daha büyük potansiyele sahibiz. Yeterli alt yapı ve teşvikler ile Türkiye’nin yüzde 70’inde jeotermal ile ısıtma sağlanabilir. Sektör olarak buna hazırız; yeter ki gerekli teşvik ve destekleri alalım” diye konuştu.

Sektörde yeni bir yapılanmaya da ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Şentürk, Genel müdürlük seviyesinde tam yetkili bir birime ihtiyaç duyulduğunu, bu birimle birlikte sektörün tek bir otorite tarafından daha hızlı ve daha kontrollü bir şekilde yönetilebileceğini ifade etti.

‘GERİLERDEN BAŞLADIĞIMIZ BU YARIŞTA İYİ BİR NOKTAYA GELDİK’

Milli Enerji ve maden politikasında da yerli ve yenilenebilir kaynakların payının artırılması yönünde hedefler belirlendiğini açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu hedefler doğrultusunda yapılan çalışmalar ile ilgili; “2019 sonu itibariyle elektrik üretimimizin yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşıladık. Yenilenebilir kurulu gücümüz 44.767 MW’a ulaştı. İnanıyorum ki bu oran yeni YEKA yarışmalarımızla daha da yükselecek ve bu konuda kendine özgü modeliyle, Türkiye örnek bir konuma gelecek. 2002’de 12.241 MW olan hidrolik kurulu gücümüz 28.500 MW’a, 28 MW olan biyokütle ve atık ısı gücümüz 1.163 MW’a, 19 MW olan rüzgar gücümüz 7.591 MW’a ve belki de en önemli kısım burası sıfır olan güneş enerjisi kurulu gücümüz 5.995 MW’a yükseldi. Bu artışlarla birlikte Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da altıncı, dünyada on üçüncü sıraya yerleşti. Son 10 yılda yenilenebilir kurulu güç ortalamamız yıllık yüzde 11, elektrik üretimimiz yıllık ortalama yüzde 10 artış gösterdi. Oldukça gerilerden başladığımız bu yarışta bugün yenilenebilir enerji kurulu gücünde ve elektrik üretiminde oldukça iyi bir noktaya geldik” ifadelerini kullandı.

‘JEOTERMALDEN ENERJİ ÜRETİMİ ÖNEM KAZANDI’

Kongrenin açılışına katılan Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger ise, tüm dünyada jeotermalin çok yönlü değerlendirilmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini, ülkemizin de bu gelişmelerle eş zamanlı olarak hareket ettiğini ifade etti.

Jeotermal potansiyelin önemine vurgu yapan Köşger; “Ülkemizde enerji açığının kapatılması, petrol ve doğal gaza olan bağımlılığın azaltılması ve döviz kaybının önlenmesi için yenilenebilir jeotermalden enerji üretimi önem kazanmıştır. Ülkemizdeki jeotermal potansiyelin yüzde 80’ini Aydın’da bulunmaktadır. Bu imkanlar değerlendirilerek yapılacak geliştirme çalışmaları ile ülkemiz ekonomisine daha büyük katkılar sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

‘YEKDEM’İN YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLMESİ GEREKİYOR’

JESDER Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Şentürk yaptığı konuşmada, sektörü bir adım daha ileriye götürebilmek ve sürdürülebilir bir yapının devamı için kongrede bir araya gelindiğini söyledi.

Konuşmasında teşvik mekanizmasının gerekliliğine vurgu yapan Şentürk; “1526 MW kurulu güce ulaşan sektörümüz dünya genelindeki 4. sıradaki yerini korumaktadır. Bu başarının altında risk alan yatırımcılarımız ile bugüne kadar devlet tarafından yapılan özverili destekler yatmaktadır. 2023 hedeflerimiz içerisinde yer alan mevcut 1526 MW olan kurulu gücümüzü 3000 MW’a çıkarma hedefi ancak YEKDEM’in varlığı ile gerçekleşebilecektir. Sahip olduğumuz potansiyelin ortaya çıkarılması ve geliştirilecek yeni tekniklerle daha verimli değerlendirilebilmesi için de bu desteğin yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca teknoloji ithalatını minimuma indirmek için devlet tarafından sağlanan teşviklerin devam etmesi de bir o kadar önemlidir” diye konuştu.

Ülkemizde önemli bir kısmı elektrik üretimi için kullanılan jeotermal enerjinin ikincil kullanım alanlarında da büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Şentürk, bu sebeple bu yıl düzenlenen kongrenin ana temasının ‘Yerel Yönetimler, Tarım ve Jeotermal Yatırımcılarla İşbirlikleri’ olarak belirlendiğini söyledi.