‘Yenilenebilir Kaynakların Türkiye Elektrik Şebekesine Entegrasyonu’ sunumu yapıldı

Türkiye Enerji Zirvesi’nin ilk günü SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın, ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Türkiye Elektrik Şebekesine Entegrasyonu’ sunumu ile devam etti.

Türkiye’de yapılmış ilk yenilenebilir enerji şebeke entagrasyonu çalışması hakkında bilgi verdi.

SHURA’nın kısa süre önce yayınladığı şebeke çalışmasına göre, Türkiye 2017 yılı sonundaki toplam 10 gigavatlık (GW) rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2026 yılına kadar toplamda 40 GW’a yükselterek, bu iki yenilenebilir enerji kaynağından toplam elektrik talebinin yüzde 20’sini karşılayabilecek. Bu potansiyel, elektrik sistemi işletimini zorlamaksızın gerçekleştirilebilir. Bu kurulu gücü sisteme entegre etmek için hâlihazırda planlananlar haricinde ilave iletim şebekesi yatırımına ihtiyaç olmayacak.

Güneş ve rüzgâr için yatırım ihtiyaçları ve üretim maliyetlerindeki değişim

Türkiye’nin 2026 yılına kadar rüzgâr ve güneş kurulu gücünü 60 GW’a ulaştıracak şekilde yatırım yapması durumunda, rüzgâr enerjisi için yılda 2,4-3,0 milyar euro, güneş enerjisi için de yılda 2,3-3,3 milyar Euro yatırım gerekeceği hesaplandı. Bu, 2017 yılının sonundaki kurulu gücün seviyesine kıyasla altı katlık bir artış anlamına geliyor. Hesaplanan yatırım hacmi, rüzgâr ve güneş sermaye maliyetlerinin nasıl farklılık arz edeceğine bağlı olarak değişecek. Bu çalışmada, güneş enerjisi santrallerinin sermaye maliyetlerinin 2016 yılındaki kilovat (kW) başına 1.000-1.500 euro’dan 2026 yılına kadar yüzde 40-48 aralığında bir azalmayla kW başına 600-780 euro seviyesine ineceği varsayıldı. Rüzgâr için ise aynı dönemler arasında 1.000-1.250 EUR/kW’tan, yüzde 12-14 seviyelerinde düşüş yaşayarak 865-1.100 EUR/kW aralığına gerileyeceği varsayılıyor. Elektrik santrallerinin mevcut sermaye maliyetleri için verilen bu geniş aralık, farklı projelerdeki çeşitlilikleri yansıtmak amacıyla öngörüldü. 2026 tahminleri, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA, 2016) 2015-2025 projeksiyonlarına dayanmakta olup, 2015 ve 2016 yılları arasında dünyada gözlemlenen rüzgâr ve güneş sermaye maliyetlerindeki gelişmeler göz önünde bulundurularak Türkiye’ye uyarlandı.

Sistem odaklı stratejinin faydaları

Sistem odaklı stratejinin, başta daha fazla yenilenebilir enerji kaynağının Türkiye elektrik sistemine entegre edilmesi olmak üzere, birçok faydası olduğu görülüyor. Kaynak odaklı stratejide, Üç Kat Senaryosu’na erişebilmek için, iletim şebekesine yapılacak toplam yatırım Baz Senaryo’daki 79.347 km’lik ilave şebeke uzunluğunda yüzde 10’luk bir artışa neden olacak, bu da ilave şebeke uzunluğunu 87.678 km’lik bir seviyeye çıkaracak. Sistem odaklı strateji ise bu artışı yüzde 6 oranında azaltabilecek ve ilave şebeke uzunluğunu 82.092 km seviyesinde sınırlandırabilecek.