“Savrularak değil, rüzgara yön vererek ilerleyeceğiz”

Yenilenebilir enerjide bugüne kadar atılan kararlı ve azimli adımların devam edeceğini ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; “Esen rüzgara göre savrularak değil tam tersine rüzgara yön vererek, rüzgarı önümüze katarak yola devam edeceğiz. Büyüyen Türkiye’nin rüzgarını arkamıza aldık, yelkenlerimizi büyüyen Türkiye’nin rüzgarıyla şişirdik rotamız istikrar, pusulamız gelecek” diye konuştu.

Sibel ACAR-ANKARA/ Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen 8. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK)  ‘Rüzgar Enerjisi, Memleket Meselesi’ mottosuyla Ankara’da başladı.

İki gün sürecek kongrede, rüzgar sektörü; yatırım, teknoloji ve Ar-Ge dahil olmak üzere birçok boyutuyla ele alınacak. Kongre kapsamında, rüzgar sektörünün gelişimine destek sağlayacak yeni Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) açıklanması, rüzgarda yeni stratejik yol haritası ve yan sanayinin geliştirilmesi ana başlıklarına odaklanılacak.

“RÜZGAR KURULU GÜCÜMÜZ 17 YILDA 390 KAT ARTTI”

Kongrenin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez sektör rakamlarını katılımcılarla paylaştı. Rüzgar kurulu gücünde Avrupa’da altıncı, dünyada on ikinci sırada olduğumuzu belirten Dönmez; “Hidrolik hariç yenilenebilir kaynaklardan ürettiğimiz elektriğin yüzde 50’si rüzgardan geliyor. Rüzgardan elektrik üretiminde Avrupa’da beşinci sıradayız. Bugün yaklaşık yüzde 7,5’larda olan bu oranı ilk etapta yüzde 10’lara çekmeyi hedefliyoruz. Rüzgardan elektrik üretimimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre Ekim ayında yüzde 14,6, son 5 yıllık dönemde ise yaklaşık yüzde 70 arttı. Toplam kurulu gücümüzün yüzde 48’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Rüzgar santrallerinin toplam kurulu gücümüz içindeki payı ise yüzde 8. Bugün itibariyle lisanslı ve lisanssız toplam 262 rüzgâr santralinde toplam kurulu gücümüz 7.400 MW’a ulaştı. Rüzgar kurulu gücünde Avrupa’da altıncı, dünyada on ikinci sıradayız. 2017-2027 dönemi için belirlediğimiz 10 bin MW RES kurulu güç hedefimizin 1 bin 500 MW’lık kısmını tamamladık. Burada da yoğun bir gayret içerisindeyiz. İnşallah buradaki hedefimize de zamanında ulaşacağımıza inanıyorum. Nereden nereye geldiğimizi göstermesi açısından şu rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. 2002’de rüzgar kaynaklı kurulu gücümüz sadece 19 MW idi. 2008 yılında 364 MW’ye ulaştık. Bugün 7.400 MW’lardayız ve inşallah önümüzdeki dönem daha da artacak bu rakam. 17 yılda rüzgar kurulu gücümüz 390 kat arttı. Kamu – özel bu başarı hikayesini hep birlikte yazdık. Sektörün beklentilerinin de farkındayız. Ekonomimizi doğrudan hedef alan saldırılar sonucu son dönemde rüzgar yatırımları bir nebze düşüş gösterse de gerek teşvik ve destekler, gerekse de yasal düzenlemelerle bu dinamizmi korumak için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.

“VERİLEN REKOR FİYATLAR EKONOMİNİN VE SEKTÖRÜN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR”

Sektörle ilgili projeleri katılımcılarla paylaşan Bakan Dönmez konu ile ilgili şunları söyledi: “Önümüzdeki dönem inşallah uygulayacağımız 40-50 MW’lık mini YEKA RES ve GES’lerle de yeni kapasite kullanımları tahsis edeceğiz. Offshore YEKA için de arkadaşlarımız sektörden gelen talepler doğrultusunda çalışmalarını yürütüyor. Danimarka ve Almanya’yla deniz üstü rüzgâr santralleri uygulamaları için teknik ve idari altyapılarının güçlendirilmesine yönelik işbirliği projelerimiz devam ediyor. İnşallah orada da yakın zamanda güzel gelişmeleri sektörümüzle ve kamuoyuyla paylaşacağız. YEKA yarışmalarıyla birlikte Türkiye yenilenebilir enerjide model ülke olma yolunda hızla ilerliyor. 2017’de ve bu yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz iki YEKA-RES yarışmasıyla toplamda 2 bin MW’lık kapasite tahsisi yaptık. Dünyanın önde gelen şirketlerinin yarıştığı bu yarışmalarda verilen rekor fiyatlar Türk ekonomisinin ve enerji sektörünün ne kadar güçlü ve ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. İlk YEKA yarışmasını kazanan konsorsiyumun yıllık 400 MW kapasiteli yerli malı belgeli ve yerli katkı oranlarına göre üretilmiş ya da tedarik edilmiş aksamı kullanacağı fabrikanın kurulumu tamamlanmak üzere. Fabrikada toplam yerlilik oranı asgari yüzde 65 olacak şekilde rüzgâr türbinleri üretilecek.  Fabrika ile birlikte rüzgâr endüstrisi konusunda 10 yıl süreli Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüleceği Ar-Ge Merkezi de tamamlanarak devreye girecek. Fabrika ve Ar-Ge merkezinin kurulumunda ve işletilmesinde toplam 200, Ar-Ge faaliyetlerinde tam zamanlı asgari 50 teknik personel ve yan sanayilerinde 2 bin kişi olmak üzere toplam 2 bin 250 kişilik bir istihdam sağlanacak. Yarışma şartnamelerinde biliyorsunuz yerli istihdam başta gelen koşullarımız arasında. Burada da fabrika kurulum ve işletilmesinde mavi ve beyaz yaka ayrı ayrı olmak üzere en az yüzde 90, Ar-Ge faaliyetlerinde en az yüzde 80 yerli istihdam sağlanacak.”

“TÜRKİYE BU ALANDA ÖNEMLİ BİR MARKA HALİNE GELECEK”

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde sektörde yüzde 85’lik bir büyüme öngörüldüğünü belirten Dönmez; “Bugün rüzgar enerjisi sektörü 17 bin 85 kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye inşallah artan enerji talebi, lojistik avantajı, kalifiye insan gücü ve güçlü ekonomisiyle bu alanda önemli bir marka haline gelecek. Rüzgar enerjisi teknolojisi biliyorsunuz çok kompleks bir yapıya sahip. Böylesine nitelikli bir teknolojinin Türkiye’de üretilecek olması enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi ve geliştirilmesi açısından önemli bir aşama olacak. Yenilenebilir enerjide bugün kadar kararlı ve azimli adımlar attık bundan sonra da aynı tempoyla yolumuza devam edeceğiz inşallah. Esen rüzgara göre savrularak değil tam tersine rüzgara yön vererek, rüzgarı önümüze katarak yola devam edeceğiz. Büyüyen Türkiye’nin rüzgarını arkamıza aldık, yelkenlerimizi büyüyen Türkiye’nin rüzgarıyla şişirdik rotamız istikrar, pusulamız gelecek hep birlikte daha nice başarılara imza atacağız inşallah” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“ENERJİ TEHDİTLERİNE MARUZ KALIYORUZ”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş da dünya nüfusunun 2040 yılına kadar 9,2 milyara ulaşacağını ve küresel enerji tüketiminin söz konusu döneme kadar yüzde 28 artacağının öngörüldüğünü söyleyerek, “Türkiye’nin rüzgar haritasında toplam kapasitesi 50 bin megavat. Şu son 10 yılda gelinen noktada mevcut kapasitemiz yaklaşık 8 bin megavat. Bu önümüzdeki yıllarda artacaktır” değerlendirmesinde bulundu. “Yatırım demek enerji demek, Türkiye’nin geleceği demek” şeklinde konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ise önümüzdeki yıl Nisan ayında 2.000 MW’lık RES için başvuruları alacaklarını belirterek enerji sektöründeki tüm paydaşlara Türkiye’de rüzgar enerji tesisleri kurulumu kolaylığı sağlamaya devam edeceklerini belirtti.

BAŞKAN YILMAZ’DAN MÜJDE

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ise önümüzdeki dönemde alınacak 2000 megawatt başvurularının müjdesini verirken daha yapılacak çok iş olduğunun altını çizdi.

“RÜZGARDA TÜRKİYE’DE BAŞARI HİKAYESİ ÇIKARABİLİRİZ”

Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini üst seviyeye taşımak için rüzgar ve güneş gibi yerli kaynakların değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım da “Tüm Türkiye coğrafyasına 3.085 adet türbin diktik, 180 santral ve 7.600 MW kurulu gücümüz ile Türkiye’de elektriğin yüzde 10’unu karşılar hale geldik. Tüm bu öğrenilmiş tecrübeler ile, yılda 1.500 MW’ları gördükten sonra sektör olarak hedefimiz yılda en az 1.000 MW kurulu güce imza atmak ve Türkiye’nin elektrik üretimi tarafında kaynak çeşitliliğini rüzgar lehinde değiştirmek. 2030’da hedefimiz 25 bin MW kurulu güce ulaşmış olmak” şeklinde konuştu. Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Küresel iş birliklerimiz yardımıyla Türkiye’de bir başarı hikayesi çıkarabiliriz. Bunun için yapmamız gerekenler var. İlk olarak piyasanın herkes için öngörülebilir olması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda ne kadar lisans verileceğini, hangi tip yarışmalar olacağını, 2020 sonrası destek mekanizmasını, alım garantilerini, teşvikleri bilmemiz gerekiyor. Ayrıca, ülke ekonomisine büyük fayda sağlayan rüzgar enerjisi teknolojisinin geliştirilmesi de gerekiyor. İş birliklerimizi güçlendirmeliyiz. Daha fazla katma değer ürettiğimizi ve yerli sanayicimizle global rüzgar endüstrisinin vazgeçilmez parçası olduğumuzu hayal ediyoruz. Biz bu hedef için 7 gün 24 saat çalışmaya hazırız”.

TÜREB, geçtiğimiz yaz aylarında İzmir ve civarında yanan ormanlık alanların yeniden ağaçlandırılmasına katkıda bulunmak amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Ege Orman Vakfı aracılığıyla başlatıp sürdürdüğü “Hedef 1 Milyon Fidan” kampanyasına paydaşları ile katkıda bulundu. Kongre sırasında Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi paydaşları adına Ege Orman Vakfı Bilim Kurulu Danışmanı Doktor Selim Kaplan’a yapılan bağışı gösteren temsili çek takdim edildi.