“Rüzgarı arkamıza alıp, yüzümüzü güneşe döneceğiz”

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Zorlu Enerji Grubu Sektör Başkanı Sinan Ak, Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler ve Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven Genç Türkiye Zirvesi kapsamında düzenlenen ‘Güçlü Türkiye İçin Milli ve Bağımsız Enerji’ oturumunda konuşmacı olarak yer aldı.

Genç Türkiye Zirvesi 26- 29 Nisan tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Zirve kapsamında düzenlenen ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Zorlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak, Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler ve Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Güçlü Türkiye İçin Milli ve Bağımsız Enerji’ oturumu TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın oturum başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, milli enerjinin önemine dikkat çekerek, “Rüzgarı arkamıza alıp, yüzümüzü güneşe döneceğiz” dedi.

“Milli enerji için kendi öz kaynaklarımızı iyi değerlendirmemiz lazım”

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, “Son 15 yıldır Türkiye’nin enerji politikasının temelinde ‘Milli Enerji’ var. Biz eğer enerjide kendi kendimize yeten bir ülke olmak istiyorsak, endüstriyel anlamda dünya çapında ihracatı yüksek bir ülke, cari açığı minimilize edilmiş, dışa bağımlılığı azaltılmış bir ülke olmak istiyorsak, milli enerjimize yatırım yapmamız lazım. Biz hidrokarbonlar açısından enerji fakiri bir ülkeyiz; cari açığın karşılığı petrol ithalatıdır. Sanayimizi geliştirmemiz lazım. Enerjimizin stabil ve verimli olması lazım ama önce kendi insan enerjimizin düzgün olması lazım” dedi.

Türkiye’nin 2000’li yıllar itibarıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başladığını belirten Yılmaz, “Milli enerji için kendi öz kaynaklarımızı iyi değerlendirmemiz lazım. Biz 2000’li yıllar itibarıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başladık. Petrolümüz yoksa kendi öz kaynağımız rüzgardır. Bizim, rüzgarı arkamıza alıp yüzümüzü güneşe dönmemiz lazım. Bugün güneşte 5 bin megavata yaklaşan bir kurulu gücümüz oluştu. Bu 5 milyar dolarlık yatırım demek. Rüzgarda 10 bin megavat lisans var, 6 bin megavat civarında bir kapasite sisteme enerji üretiyor. 20 sene önce rüzgardan, 10 sene önce güneşten veya çöpten enerji üretemiyorduk. Şimdi, tavuğun kendisini yiyoruz, pisliğiyle üretilen elektrikle de lambamızı yakıyoruz. Artık çatılarda güneşten enerji üretilmesi sürecine girdik. İsteyen herkes kendi çatısında kendi evinin elektriğini üretsin istedik. Bu aynı zamanda, üretmenin dışında vatandaşın kendine güven duygusunu da geliştirir. Bu belki de tahayyül edemeyeceğimiz derecede zihniyet değişimine yol açacaktır. Yerli olunca siyaseten de bağımsız olabiliyorsunuz. Biz bugün buralarda mesafe kat ettiğimiz için ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyen bir Cumhurbaşkanımız var. Terörle mücadele kapsamındaki araçlarımızı kendimiz üretiyoruz. Biz ileri gitmediğimiz taktirde birilerinin müsaade ettiği kadarıyla ilerleyebiliriz. Birkaç sene sonra kendi elektrikli aracımızı da üreteceğiz inşallah. Eskiden ‘bir damla petrol, bir damla kandan daha değerli’ anlayışı ile Ortadoğu ne hale geldi. Belki enerjideki bu teknolojik dönüşümle bu savaşların da bir sonu olur. Petrol, barıştan ziyade bir katliamın sebebi oldu. Biz bu dönüşümle kendi enerjimizi üretip de petrol ithal etmediğimiz sürece cari açık problemimiz de kalmayacak.”

Zorlu enerji Türkiye’yi hızlı şarj istasyonlarıyla donatacak

 Zorlu Enerji Grup Başkanı Sinan Ak, yaptığı konuşmada elektrikli araçların daha da yaygınlaşacağını ve ve Zorlu Enerji’nin de şarj istasyonlarının kurulmasında aktif rol alacağını dile getirdi. Ak, “Zorlu Enerji Türkiye’de hızlı şarj işine giriyor. Bu ay lansmanını yapacağız. Tanesi 100 bin dolar civarında maliyeti olan şarj istasyonlarını Zorlu Enerji olarak tüm Türkiye genelinde kuracağız. Böylelikle elektrikli araç alırken ‘İstanbul’dan Ankara’ya nasıl gideceğim?’ sorusu ortadan kalkacak” diye konuştu.

Elektrikli araç paylaşım işine girdiklerini de belirten Ak bu kapsamda, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliği yaptıklarını belirtti. Bunun ana işleri olmadığını da ekleyen Ak, “Bu işi destek olma anlamında ve yeni nesille daha yakın olabilmek adına yapıyoruz” dedi ve şöyle devam etti; “Bu üniversitelere anlaştığımız markaların araçlarından 20-30’ar tane koyacağız ve öğrenciler günlük, haftalık, aylık kiralayabilecek bu araçları. Bu bir nevi sosyal sorumluluk projesi de. Bu kapsamdaki aplikasyonumuzu da bitirdik. Bahsettiğim üniversitelerden ve bazı alışveriş merkezlerinden bu araçlar aplikasyon üzerinden direkt olarak kiralanabilecek. Bunlar da giderek daha fazla akıllı sistemler, şebeke uygulamaları getiriyor. O yüzden, Türkiye için elektrikli araca geçiş, kendi elektriğini üretme ve depolama alanlarında inanılmaz fırsat var. Bu bizim sanayimize de inanılmaz destek sağlayacak. Bu alanlar istihdam açısından da önem arz ediyor. Önümüzdeki 3-4 yıl içinde güneş paneli üretim fabrikaları, madencilik, kimya ve internet teknolojileri alanlarında 500 bin kişilik istihdam yaratılacak.”

“En önemli konu enerji verimliliğinin yönetimidir”

Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler, ise Türkiye’nin genç ve büyüyen nüfusuna bağlı enerji tüketiminin arttığını ve yeni trendleri yakalayabilenlerin her zaman bir adım önde olacağını ifade etti. Bugün enerji sektöründe Türkiye için en önemli kaynağın enerji verimliliği olduğunun altını çizen Zaimler, “Hangi mesleği okuduğunuzun hiçbir önemi yok. Biz bu enerjiyi kullanıyoruz. Enerjinin verimlilik ayağı her zaman en önemli konulardan olacak.” şeklinde konuştu.

Zaimler, “Teknolojimizi enerjide verimliliği sağlamak için kullanmalıyız. Milli Maden ve Enerji Politikası’ndan sonra Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı da açıklandı, buna bir bütün olarak bakmak lazım. Verimlilik en önemli konulardan biridir. Tüketim tarafındaki verimliliği teknolojiyle kullanmamız lazım. Yerli kaynaklarımızı maksimize etmek, verimliliği ve millileştirmeyi maksimize etmek için ciddi adımlar atıldı. Pek çok sevindirici düzenlemeler de yapıldı. Bu ülkenin kaynaklarını maksimize etmek için kendi rollerimiz çerçevesinde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bugün giderek azalsa da hala elektrik kesintileri oluyor. Veri analitiği ve yeni modellemeler yapılıyor bunun önüne geçmek için. Peki daha verimli bir sistemi nasıl yönetebiliriz? Elektrikli araçlar kullanacağız ve güneşten faydalanacağız ama bunları verimli kullanmak önemli. Her yıl 350 bin kişi elektrik bağlıyor. Elektrik tüketimi artacak ve bizim gençlere yeni fırsatlar vermemiz ve eski köye yeni adet getirmelerinin yolunu açmamız lazım. Yıkıcı teknolojilerin getirilmesi lazım, bizim de onlara bu platformu sağlayan tarafta olmamız lazım. Değişmeyen şeyin değişim olduğunu bilmek bu işin temelinde var” dedi.

“Milli enerjiye ihtiyacımız var”

Limak Enerji Üst Yöneticisi Birol Ergüven şöyle konuştu; “En önemli konulardan birisi milli enerji ve bağımsız enerjidir. İki örnekle bunu açıklayacağım. Enerji vücudumuzdaki kan ne ise odur. Vücudumuzda kan yoksa bir hayat söz konusu değildir. Enerji de bizler için yaşadığımız şehirlerde, evlerimizde çok önemli, çok kritik bir yere sahiptir.”

Ergüven, ‘Dökme su ile değirmen dönmez’ ata sözüyle milli ve bağımsız enerjinin önemine dikkat çekti. Enerji için dışa bağımlı kalmanın da bu sözle eşdeğer olduğunu belirten Ergüven, “Taşıma su ile değirmen döndürmek istemiyorsak milli enerji bizim için vazgeçilmez bir noktadır. Bu enerji arz güvenliğimizi de açıklıyor. Yerli üretimin sadece enerjide değil birçok alanda öne çıkması gerekiyor. Yeni küçük girişimleri destekleyecek birçok mekanizma var. Tek bir enerji methodu bizim enerji ihtiyacımızı karşılamaz, önemli olan portföyü iyi yönetebilmek” dedi.