Jeotermalde hedef büyük

Türkiye’nin jeotermalde dünyanın en hızlı büyüyen pazarı olduğunu söyleyen JESDER Başkanı Ufuk Şentürk Green Power’ın sorularını yanıtladı.

‘En hızlı büyüyen pazar Türkiye’

Green Power’ın sorularını yanıtlayan Şentürk, “Türkiye’nin jeotermal enerjide kurulu gücü 2017’de 760 MW’tan bin 100 MW’a çıktı. Böylece Türkiye son beş yılda olduğu gibi 2017 yılında da jeotermalde dünyanın en hızlı büyüyen pazarı oldu” dedi. Şentürk, JES kurulu gücünün 2020 yılına kadar 2 bin MW’a çıkacağının öngörüldüğünü söyledi.

‘Devlet desteğinin önemi kritik’

“Jeotermal enerji; milli, sürdürülebilir ve karbon emisyonu çok düşük düzeylerde olan temiz bir kaynak. Fakat diğer yenilenebilir enerji türlerinden farklı olarak, keşfi ve işletilmesi konusunda çeşitli risk ve zorluklar bulunuyor. Bu nedenle devlet destekleri kritik önem taşıyor.  İlerleyen dönemlerde fosil yakıtlara kıyasla; yerli, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına daha çok ihtiyacımız olacak.”

HABERİN TAMAMI

 

‘Türkiye jeotermalde dünyanın en hızlı büyüyen pazarı’

Jeotermal kaynaklarında önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin bu alanda dünyanın en hızlı büyüyen pazarı olduğunu söyleyen JESDER Başkanı Ufuk Şentürk Green Power’ın sorularını yanıtladı.

Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk’le Türkiye’de jeotermal enerjiyi konuştuk. Green Power’ın sorularını yanıtlayan Şentürk, “Türkiye’nin jeotermal enerjide kurulu gücü 2017’de 760 MW’dan 1100 MW’a çıktı. Böylece Türkiye jeotermalde son beş yılda olduğu gibi 2017 yılında da dünyanın en hızlı büyüyen pazarı oldu” dedi. Şentürk, JES kurulu gücünün 2020 yılına kadar 2000 MWe ve 2025 yılına kadar da 3000 MWe’a çıkacağının öngörüldüğünü söyledi.

Türkiye JES kurulu gücünde 1000 MW’ı geçti. Bu alanda dünyada sayılı ülkelerden biri oldu. Türkiye’nin JES kurulu güç potansiyeli ne kadar?

Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin 4.000 MW’ın üzerinde olduğu hesaplanıyor. Şu anda bunun 1155 MW’lık bir bölümü değerlendiriliyor. Türkiye 4.000 MW kurulu güce eriştiğinde, dünyada 1’inci sıraya yükselecektir.

“Jeotermalin ülke ekonomisine katkısını sürekli kılacak bir model oluşturulmalı”

JES potansiyelinin değerlendirilmesi için hangi adımlar atılmalı? Yatırımcıların beklentileri neler?

Jeotermal enerji, milli, sürdürülebilir ve karbon emisyonu çok düşük düzeylerde olan sürdürülebilir temiz bir kaynak. Fakat diğer yenilenebilir enerjilerden farklı olarak, keşfi ve işletilmesinin çeşitli risk ve zorluklar bulunuyor. Bu nedenle devlet destekleri kritik önem taşıyor.

Jeotermal santral yatırımlarının 2020 yılından sonra da devreye girecek şekilde devam etmesi için bugünden gerekli önlemleri almak, gerekli destek mekanizmalarını ortaya koymak gerekiyor. Bunun adı YEKDEM olmaz da başka bir formül bulunur. Yeter ki, yatırımların istikrarlı şekilde devamı ve elektrik arz güvenliğinde yerli ve yenilenebilir bir kaynak olan jeotermalin ülke ekonomisine katkısını sürekli kılacak bir model oluşturulsun.

“JESDER olarak TÜBİTAK ile çalışmalarımız devam ediyor”

Rüzgar ve güneşte YEKA modeli ile ekipman üretiminde yerlilik oranı artırılacak. JES’lerde kullanılan ekipmanların yerlileşmesi ve maliyetlerin düşmesi noktasında devam eden ya da planlanan çalışmalar var mı?

Yerli aksam kullanımı bugün yüzde 70 oranında. Gelişen teknoloji ve yerli aksamın desteklenmesiyle yerel üreticiler bakımından cazip hale gelen jeotermal ekipman üretim sektörü ilerleyen yıllarda gelişimine devam ederek santrallerin yüzde 100 yerli olması gerçekleştirilebilir bir hedef. AR-GE çalışmalarının da desteklenmesi ve know-how üretilmesi gerekiyor. Eşanjör, trafo ve ACC’lerin yerli aksam katkı ilave listesine eklenmesi de önemli bir konu. JES’lerde kullanılan aksamın tamamının yerli olarak üretilmesiyle ilgili JESDER olarak TÜBİTAK ile görüşme ve çalışmalarımız devam ediyor.

“Jeotermalde kurulu gücümüz 1.161 MW”

Mart 2018 itibariyle JES kurulu gücümüz ne kadar oldu? Toplam kaç adet JES var?

14 Mart 2018 Tarihi itibari ile kurulu güç 1.161 MWe’dir. Halen işletmede 42 adet JES tesisi bulunuyor.

“2020 yılına kadar kurulu gücün 2000 mwe çıkacağı öngörülüyor”

JES’lerde gelecek yıllara ilişkin öngörüleriniz neler?

İnşa aşamasındaki jeotermal enerji santrallerinin toplam kapasite büyüklüğü 675,05 MWe düzeyinde. 2020 yılına kadar kurulu gücün 2000 MWe ve 2025 yılına kadar da bu gücün 3000 MWe‘a çıkacağı düşünülüyor.

“Mevcut kapasitemizin çok üzerine çıkabileceğimize inanıyoruz”

JES yatırımları ve stratejilerinde global trendlere baktığınızda Türkiye’nin stratejisi nasıl?

Az önce de söylediğim gibi Türkiye, JES yatırımları açısından dünyada en hızlı büyüyen ülke konumunda. Hatta sadece hız açısından değil, bu hızın kaynağı sayesinde JES yatırımları konusunda rol model seçilmiş durumda. JES yatırımları konusunda YEKDEM destek ve teşviklerinin devamı ve iyileştirilmesi halinde; mevcut kapasitemizin çok üzerine çıkabileceğimize inanıyoruz. İlerleyen dönemlerde fosil yakıtlara kıyasla; yerli, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına daha çok ihtiyacımız olacak.

‘Büyümenin güçlü bir tempoyla sürmesini öngörüyoruz’

2017 sektör açısından nasıl geçti? 2018 yılı kurulu güç ve yatırım beklentileriniz neler?

Türkiye’nin jeotermal enerjide kurulu gücü 2017’de 760 MW’dan 1100 MW’a çıktı. Böylece Türkiye jeotermalde son beş yılda olduğu gibi 2017 yılında da dünyanın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Bu yıl da büyümenin güçlü bir tempoyla sürmesini öngörüyoruz.

Yeni YEKDEM teşviklerinin 2021’den sonra verilmeyecek olması JES yatırımlarını nasıl etkileyecek?

Yüksek maliyetli JES yatırımlarının YEKDEM veya benzeri bir model ile desteklenmesi en önemli konu. Bu destek mekanizması sayesinde JES yatırımları kredilendirilebiliyor. Uzun vadeli kredilerle desteklenerek yatırımcı bulunabilmesi için destek sağlanması elzem. Devlet desteği ne kadar önemli ise kamuoyu önyargısını kırmak da o ölçüde önemli. JESDER olarak bunun için çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca yerinde değerlendirilmesi gereken JES yatırımları için mevcut bürokrasinin mutlaka azaltılması gerekiyor.

Jeotermal sahaları İçişleri Bakanlığı’nca ruhsatlandırılıyor. Bu yüzden JES’ler geçmişten kazanılmış haklar çerçevesinde yapılan yatırımlar. Dolayısıyla YEKA gibi bir model içinde değerlendirilmesi imkansız. Ayrıca JES yatırımlarının yüzde 70 yerlilikte inşa edilebildiğini düşünürsek böyle bir sisteme de ihtiyaç yok zaten. Bu arada, tek bir merkezden yürütülemeyen kamulaştırma ve imar süreci çalışmaları konusunda sıkıntılar yaşanıyor.