Jeotermal enerjinin bugünü ve geleceği masaya yatırıldı

İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen 28. İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Semineri ve Sergisi’ne “Yatırımcı Gözüyle Türkiye’de Jeotermalin Bugünü ve Geleceği” başlıklı sunumuyla katılan Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap: “Jeotermal enerjiyle Türkiye’de 3 milyon hanenin enerji ihtiyacı karşılanıyor. Fosil yakıt ithalatını azaltmaya yönelik katkısı çok büyük… Teşvik mekanizmasının devam etmesiyle jeotermal enerji 2021-2040 yılları arasındaki dönemde ülke ekonomisine toplam 5 milyar dolar fayda sağlayabilir” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından bu yıl 28’incisi düzenlenen İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Semineri ve Sergisi’nde, üniversite ile özel sektörden paydaşlar bir araya gelerek petrol, doğal gaz ve jeotermal enerji alanlarında öne çıkan konuları ele aldılar. Etkinliğe “Yatırımcı Gözüyle Türkiye’de Jeotermalin Bugünü ve Geleceği” başlıklı sunumuyla katılan Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, jeotermalin Türkiye’nin en önemli yerli ve milli yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Nisan 2018 verilerine göre dünyada jeotermal enerji alanında 14 bin MW üzerinde kurulu güç var. Türkiye hali hazırda 1155 MW jeotermal kurulu gücüyle dördüncü sırada yer alıyor. Toplam enerji kurulu gücünün yüzde 1,3’ü, yıllık üretiminin ise yüzde 1,8’i jeotermal kaynaklardan sağlanıyor. 3 milyon hanenin enerji ihtiyacını jeotermal enerji sağlıyor. Bunun fosil yakıt ithalatını azaltmaya katkısı çok büyük.”

GELECEK DÖNEMDE ÜLKE EKONOMİSİNE 5 MİLYAR DOLAR KATKI

Jeotermal enerjinin ekonomiye katkısını ele alan Kındap, sektörün mevcut kurulu güç için sondaj maliyeti hariç şimdiye kadar 2,5 milyar dolar yatırım yaptığını söyledi. Bu yatırımın ülke ekonomisine yaklaşık 1,75 milyar dolar katkı sağladığını belirten Kındap, “Jeotermal enerji yatırımlarında yüzde 70 oranında yerli aksam ve hizmet kullanılıyor. Yatırımların devam etmesiyle bu oranın yüzde 90’lara çıkması mümkün… Sektör ayrıca kurulu tesislerde 1600 kişiye istihdam sağlıyor ve bu sayı yeni santral kurumlarında 3500 kişiye çıkıyor.” açıklamasında bulundu.

Kındap, sektörün büyümesini sürdürülebilmesi için teşviklerin devam etmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek şu açıklamada bulundu: “Teşvikler 2030 yılına kadar devam ederse, jeotermalin ekonominin yanında enerji fiyatlarına da olumlu katkısı olabilecek. Yatırımlara bağlı olarak enerji fiyatları aşağı inerken ve maliyet düşecek. Teşvik mekanizmasının devam etmesiyle jeotermal enerji 2021-2040 yılları arasındaki dönemde ülke ekonomisine toplam 5 milyar dolar fayda sağlayabilir. Aynı zamanda 4000MW kurulu jeotermal güce ulaşarak dünyada ilk sıraya yerleşmemiz mümkün.”

UZUN ÖMÜRLÜ SANTRALLER

Jeotermalin fosil yakıtlara göre çok daha temiz ve çevreci enerji kaynağı olduğunun altını çizen Kındap, bu alana yatırımların enerjinin yanı sıra seracılık, sağlık, turizm gibi farklı alanlarda da değer yarattığını kaydetti. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre düşük oranda arazi kullanılmasının da olumlu noktalardan biri olduğunu dile getirerek santral yapılarıyla ilgili de şunu söyledi: “Diğer enerji santralleri ortalama 20-30 sene ömre sahipken, jeotermal santrallerde bu süre 40-50 seneye çıkıyor. Dünyada bu kadar süre çalışan örnekler var. İşletmesini üstlendiğimiz Kızıldere I Jeotermal Enerji Santrali 35 yıla yaklaşan faaliyet süresiyle bunun Türkiye’deki en iyi örneklerinden biri… Bu da jeotermal enerjiye yapılan yatırımları birçok noktada olumlu kılıyor.”

Kındap, jeotermal santrallerinin işletme maliyetlerine ilişkin detayları da sunumunda paylaştı. Panel sonunda Kındap’a Zorlu Enerji’nin panele katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi.