güneş enerjisi

Güneşte gözler Mini YEKA’da

GÜYAD Başkanı Cem Özkök, koronavirüs salgınının güneş enerjisi sektörüne olan etkileri ile güneş yatırımcılarının YEKDEM ve yapılması planlanan YEKA yarışmalarına ilişkin beklentilerini Green Power’a değerlendirdi.

Güneş enerjisi yatırımcıları son haftalarda ertelenmesi gündeme gelen bin MW kapasiteli mini YEKA GES yarışmalarının 2020 yılı içinde ilan edilerek yapılmasını istiyor.

SÜRE UZATIMI BEKLENTİSİ

“Büyük tabloya baktığımızda; sektörün en büyük probleminin finansmanı bankalarca onaylanmış projelerin YEKDEM’e yetişememe riski olduğunu görüyoruz. 7 milyar Avroluk finansmanı hazır bir değerden bahsediyoruz. Salgın süreci en büyük hasarı YEKDEM süresi içinde işletmeye girme riski ile karşılaşmış olan yatırımlarda yapmıştır. Bu yatırımların salgından korunması için gerekli olan yegane aşı YEKDEM’e başvuru süresinin uzatılmasıdır. Bizim beklentimiz mevcut YEKDEM’den yararlanmak için yatırım ve izin süreçleri başlamış olan projelerin son başvuru tarihlerinin 1 sene uzatılmasıdır.”

MİNİ YEKA’LAR ERTELENMEMELİ

Yenilenebilir enerji yatırımcısının oyun kuramadığı, strateji yapamadığı ve önünü göremediği bir takvim ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sektör olarak yıllara sari hangi tür ihalenin, ne kadar kapasite ile hangi tarihte yapılacağı duyurulmalı ve bu takvim işletilerek güven ortamı oluşturulmalıdır. Güneş sektöründe 60 bin çalışan vardır, yan hizmetlerle birlikte bu çalışan sayısı 100 bini bulmaktadır. Sektörde işten çıkarılmaların ve işsizliğin önlenmesi için mutlaka Mini YEKA ihalesinin bu sene yapılması gereklidir. Bakanlığımızdan 2020’nin son çeyreğinde mutlaka Mini YEKA’ları ihale etmelerini sektör çalışanları adına talep ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz durumun yenilenebilir enerji sektörüne ve yatırımlarına etkileri nasıl? Nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız?

Etkileri analiz yaparak inceleyecek olursak yurt içi ve yurt dışı kaynaklı olmak üzere ikiye ayırmak gerekir. Yurt dışından gelecek olan ekip ekipmanla ilgili olarak fabrikaların üretime ara vermesi ve lojistik sektörüne getirilen sınırlamalar beklenen kargoların zamanında Türkiye’ye ulaşmasını engelledi. Diğer taraftan yurt içindeki önlemler ve salgın yatırımlara yönelik imalatların gerçekleştirilmesini de etkiledi. Ama bunları sadece reel imalatlarda gecikme olarak düşünmek doğru olmaz. İş gücündeki azalma ve kamudaki evden çalışma tedbirleri belge ve izinlerin alınması ile işlemlerin tamamlanmasında da aksamalara sebep oldu. Kısaca yatırımların tüm aşamalarında önlenmeye çalışılsa da gecikmeler yaşanmaktadır.

Sonuç olarak büyük tabloya baktığımızda sektörün en büyük probleminin finansmanı bankalarca onaylanmış projelerin YEKDEM’e yetişememe riski olduğunu görüyoruz. 7 milyar Avroluk finansmanı hazır bir değerden bahsediyoruz. Yaklaşık yüzde 75’nin banka kredisi olduğunu düşünecek olursak, 5,25 milyar dolarlık bir rakamın piyasaya girişinden bahsediyoruz. Bugünkü rakamlarla yaklaşık 40,5 milyar TL demektir.

Bir başka açıdan konuyu inceleyecek olursak; hepimizin katıldığı “BİZ BİZE YETERİZ” kampanyasında toplanan rakam yaklaşık 2 milyar Türk Lirası’dır. Eğer YEKDEM için süre uzatımı verilecek olursa, burada toplanan paranın 20 katının piyasaya enjekte edilme şansı olacak. Üstelik bunun için sadece bir mevzuatsal düzenleme yapmak yeterli.

Salgının muhtemel etkilerinin azalması ile yılın ikinci yarısında nasıl bir tablo öngörüyorsunuz?

Bu tümüyle salgının seyrine bağlı olarak gelişecek bir durum. Salgına ilişkin iyi senaryo kabullerine göre yapılmış tahminler 2020 yılı büyümeyi Çin’de eksi yüzde 2, Avrupa Birliği’nde ise eksi yüzde 5,2 olarak gösteriyor ve Avrupa kriz öncesi duruma ancak 2021 yılının ilk çeyreğinde dönülebiliyor. Kötü senaryoya göre ise; 2020 yılı büyüme Çin’de eksi yüzde 4,4; Avrupa Birliği’nde eksi yüzde 11,1 olarak tahmin ediliyor ve Avrupa kriz öncesi duruma ancak 2023 yılının 3. çeyreğinde dönebiliyor. Elektrik talebi ve büyüme arasındaki ilişki, genelde paralellik gösterir. Bu noktadan hareketle 2020 yılı talep artışının en iyi ihtimalle eksi yüzde 5 olacağını söyleyebiliriz.

Kamu otoritelerince açıklanan ekonomik paketler kapsamına alınan sektörler arasında enerji sektörü yok. Enerji piyasasının devletten desteğe ihtiyacı var mı? Ne tür destekler verilebilir?

Yenilenebilir enerji sektöründeki en büyük maliyet kalemlerini devlete ödenen meblağlar oluşturmakta. Bu meblağlar süreç boyunca kira bedellerinde yapıldığı gibi (Ör: Sistem kullanım bedelleri) alınmayabilir.
Mücbir sebep ilan edilmesi hukuki açıdan faydalı olacaktır ancak zaten özel hukuk ilişkisi tarafları koşulları gerçekleştiğinde mücbir sebep hükümlerinden her daim faydalanma hakkına sahip olacaktır. Ama burada önemli olan devlete olan borçların salgın etkisi oranında hafifletilmesidir.

Yaşanan sürecin enerji piyasaları üzerinde uzun vadeli etkilerinin neler olmasını bekliyorsunuz? Enerji piyasalarının gelişimine ne gibi etkileri olacak?

Pandemi savaşında bireyler, şirketler ve hükümetler küresel sorunlara daha farklı bakmaya başladı. Pandemi ile gördük ki, küresel problemlerde bireysel kurtuluş diye bir şey yok. Ancak küresel kurtuluş ve çözüm olabiliyor. Ve kısa vadeli kazançlara uzun vadeli küresel faydanın feda edilmemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
Şu anda küresel ısınma ve yenilenebilir enerji birlikte masaya yatırılıyor. Karbon ayak izini azaltmak için yenilenebilir enerji sektörüne daha fazla yatırım yapılması gereği ortada. Sadece ekonomik kaygılar değil, toplumsal ve çevresel sürdürülebilirliğin de çok önemli olduğunu Pandemi tüm dünyaya öğretti. Salgının etkileri atlatılır atlatılmaz enerji dönüşümü hızlanacaktır. Önemli olan bu rüzgarın önünde durulmamasıdır.

YEKA ihalelerinin ertelenmesi söz konusu. Sektörün bu konudaki düşünce ve beklentisi neler?

Yapılacak olan Rüzgar Kapasitesi ihaleleri, 2018’den; önce Nisan 2020’ye, sonra Ekim 2020’ye ötelenmişti. Halen bununla ilgili belirsizlik vardır. Bunun yanı sıra YEKA GES-2 iptal edilmiş, YEKA GES-3 takvime bile alınmamıştır. YEKA Offshore-1 ihalesi de belirsiz süre ertelenmiştir. Yenilenebilir enerji yatırımcısının oyun kuramadığı, strateji yapamadığı ve önünü göremediği bir takvim ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sektör olarak yıllara sari hangi tür ihalenin, ne kadar kapasite ile hangi tarihte yapılacağı duyurulmalı ve bu takvim işletilerek güven ortamı oluşturulmalıdır. Güneş sektöründe 2016 başından bugüne kadar hiç kapasite verilmemiş ve ihaleye çıkılmamıştır.
Güneş sektöründe 60 bin çalışan vardır yan hizmetlerle birlikte bu çalışan sayısı 100 bini bulmaktadır. Sektörde işten çıkarılmaların ve işsizliğin önlenmesi için mutlaka Mini YEKA ihalesinin bu sene yapılması gereklidir.
Eğer YEKA ihalesi bu sene yapılmaz ise önünü görmeyen yatırımcı planlama yapamayacak yanında çalışanlarına iş veremeyecek neticesinde de işçi çıkarmak zorunda kalacaktır. Oysaki YEKA yatırımı ilan edilirse yatırımcının bir hedefi teklif verip kazanabileceği bir yatırım olacak , işçi çıkarmayacak ihaleyi kazanmak için çalışanlarına iş verecektir. Bu çok önemli bir konudur.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bu konuyu anlattık ve anlatmaya devam edeceğiz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan 2020’nin son çeyreğinde mutlaka mini YEKA’ları ihale etmelerini sektör çalışanları adına talep ediyoruz. Bu konu çok önemli ve hassas bir konudur. Ayrıca 2020 ‘de yapılacak bir YEKA ihalesinin gerçekleşmesi 2023 -2022 yıllarını bulmaktadır. Örneğin 3 sene önce ihale edilen 1. GES YEKA ihalesinin anlaşmaları yeni yapılmaktadır. Sektör temsilcileri olarak mini YEKA ihalesinin bu sene yapılmasını istiyoruz.

BEKLENTİMİZ YEKDEM BAŞVURU TARİHLERİNİN UZATILMASI

Sürecin sektör için daha az hasarla atlatılması için yapılması gerektiğini düşündüğünüz düzenlemeler var mı? Beklentileriniz neler?

Bütün yatırımların durduğu, yatırımcı ve yapılacak yeni yatırım için finansman bulunmasının neredeyse mümkün olmadığı bu dönemde piyasaya para getirme şansı olan başka bir sektör bulunmadığını ifade ederek başlamak istiyorum. Salgın süreci en büyük hasarı YEKDEM süresi içinde işletmeye girme riski ile karşılaşmış olan yatırımlarda yapmıştır. Bu yatırımların salgından korunması için gerekli olan yegane aşı YEKDEM’e başvuru süresinin uzatılmasıdır. Bizim beklentimiz mevcut YEKDEM’den yararlanmak için yatırım ve izin süreçleri başlamış olan projelerin son başvuru tarihlerinin 1 sene uzatılmasıdır.

Bir diğer husus ise; YEKA GES-3 ile başlayan Türk Lirası’na geçiş ciddi finansal riskler barındırmakta olduğu. Meclis tarafından çıkarılan torba yasada belirtildiği şekilde YEKA GES-3 ile Türkiye Yenilenebilir Enerji Pazarı Türk Lirası destekleme mekanizmasına yönelmiştir. Ne var ki, yatırımların en az yüzde 70’lik kısmı Euro ya da Amerikan Doları olarak yapılmaktadır. Bu durum; mevcut yatırımcı açısından gelir tarafında ciddi kur riskleri yaratmakta bunun yanında yeni yabancı yatırımcıların da ülkeye gelişine engel olma potansiyeli taşımaktadır. Pandeminin ağır bir ekonomik salgına dönüşmemesi için yatırımcının Türkiye’ye olan iştahını kaybetmemesi şarttır. Bu nedenle eskalasyon mekanizmasının günümüz finansal piyasalar gerçekleri dahilinde yapılası beklentimizdir. Bu noktadan hareketle eskalasyonun, kırılganlığı ortadan kaldıracak şekilde Euro ve Amerikan Doları’na endekslenmesi ya da bunları içeren bir melez yapı ile kurgulanması gerekmektedir.