Güneşte gözler istasyonlarda

Petroleum Istanbul Fuarı kapsamında düzenlenen GÜYAD oturumunda ‘Akaryakıt İstasyonlarında Güneş Enerjisi Santrali Uygulamaları’ sektör temsilcileri tarafından ele alındı. Enerjisa İş Geliştirme Müdürü Mehmet Kapusuz’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Konar Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Özdemir ve Zorlu Solar Satın Alma ve Lojistik Direktörü Evren Evcit konuşmacı olarak yer aldı.

Ortalama yüzde 10 daha fazla elektrik

Akaryakıt istasyonlarının güneş enerjisinden faydalanarak tükettiği elektriği karşılayabileceğini söyleyen Konar Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Özdemir, “Güneş enerjisinde gelişen teknolojilerle birlikte akaryakıt istasyonlarından ortalama yüzde 10 daha fazla elektrik üretme şansına sahip olabiliriz” dedi.

Sorunlar büyük oranda çözülüyor

İstasyonlarda önemli bir beklenti olduğunu söyleyen Zorlu Solar Satın Alma ve Lojistik Direktörü Evren Evcit “Mahsuplaşmayla birlikte her istasyon tükettiği elektriği kendisi üretecek ve fazla elektriğin de şebekeye satılabilmesinin önü açılacak. Düzenleme, istasyonların sorunlarını çok büyük oranda çözüyor” diye konuştu.

Akaryakıt istasyonları tükettiği elektriği üretebilecek

Petroleum Istanbul Fuarı’nda gerçekleştirilen GÜYAD oturumunda  ‘Akaryakıt İstasyonlarında Güneş Enerjisi Santrali Uygulamaları’ sektör temsilcileri tarafından ele alındı. Enerjisa İş Geliştirme Müdürü Mehmet Kapusuz’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Konar Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Özdemir ve Zorlu Solar Satın Alma ve Lojistik Direktörü Evren Evcit konuşmacı olarak yer aldı.

Enerjisa İş Geliştirme Müdürü Mehmet Kapusuz:

“Sektör inanilmaz büyüyor”

2010 yılında güneş ile ilgili bir panel düzenlenmişti. O zaman için panel fiyatları, güneş enerji sistemleri fiyatları tahminleri yapılmıştı. Tahminlerde 2019-2020’de varılması gereken rakamları biz 2014’de yakaladık. Sektör inanılmaz büyüyor. Dünyada en ucuz elektrik üretim teknolojisi olduktan sonra da ucuzlamaya devam edecek olan yegane enerji güneş enerjisi sistemleridir. Çünkü güneş her yerde var.

Konar Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Özdemir:

“Çift taraflı hücreler geleceğin teknolojisi”

Güneş enerjisi pazarı yılda ortalama yüzde 25’lik büyüme payına sahip. Nedeni global ısınma, Paris Konseferansı’nda alınan kararlar, ucuzlayan ekipmanlar, atmosferini kirlettiğiniz dünyanın başka bir yolu olmaması şeklinde yorumlanabilir. Bu Türkiye’nin nerede olduğunu gösterir. Dünyada bütün elektrik santrallerinin kurulu gücü 7 bin gigavat. Türkiye’nin elektrikte kurulu gücü 2018 yılının sonunda 89 gigavattı, güneş enerjisi kurulu gücü ise 5,2 megavat. Yani yüzde 5,8’indeyiz. Çok da geri değiliz. 2019 yılı ekonomiden kaynaklı daha düşük bir yıl olabilir. Fakat 2023 yılına kadar gayri resmi ortamlarda söylenen bizim 15 bin megavata ulaşacağımız. Yani bugünden itibaren 3 kat daha büyüyecek bir pazardan bahsediyoruz.

Güneş enerjisi elde ederken verimi artırmak için geliştirilen çift taraflı hücreler geleceğin teknolojisidir. Bu teknolojilerin günden güne popüler olacağını düşünüyoruz. Bu hücreler, ön ve arka yansımaları ile yüzde 10 ekstra bir üretim yapıyor. Bu da petrol istasyonlarının kanopi ve idari binalarındaki alanları düşündüğümüzde ortalama yüzde 10 daha fazla elektrik üretme şansına sahip olabiliriz. Bu Türkiye’de üretilmiyor ama üretilmeye başlayacağını biz öngörüyoruz. Yapılan araştırmalar çift yönlü bu tip modellerin pazarın yüzde 60’ını kapsayacağını gösteriyor. Beklediğimiz mevzuatların çıkmasıyla birlikte bu popüleriteyi artıracağını düşünüyoruz.

Türkiye’de kayıtlı 15 bine yakın akaryakıt istasyonu var. Bu istasyonların her birinin kurulu gücü 35-50 kilovat arasında değişiyor. Bir tane istasyonun toplam elektrik tüketimi yılda ortalama 100 megavat saat/yıl. Bir istasyon yılda 60 bin liraya yakın elektrik bedeli ödüyor. Toplam elektrik tüketimi ise 1500 gigavat saat/yıl. Türkiye’de 2018 sonunda tüketilen enerji ise 300 bin gigavat saat ve 1500 gigavat saat akaryakıt istasyonlarında tüketiliyor. Elektrik tüketiminin yüzde 60’ı güneş enerjisinden karşılanabilir. Eğer çift yönlü panel ile yüzde 10 artış olacağını öngörürseniz yüzde 70-75 tüketimin hepsi güneş enerjisinden karşılanabilir bu çok önemli bir rakam.

Şuan hedeflediğimiz, geliştirdiğimiz ve satışa hazır olarak bekleyen fotovoltaik panelleri sunuyoruz. Fotovoltaik paneller güneş enerjisi modüler PV, güneş ışığı sayesinde üzerine gelen direkt ya da radyoaktif dalgaları elektriğe çeviren GES bileşenleridir.

Biz akaryakıt istasyonlarına bu çözümü sunuyoruz. Akaryakıt istasyonunda sürekli bir elektrik olabiliyor. Şebekeden izole ediyoruz. Biz buna mikro şebeke uygulaması diyoruz. Artık yeni dönemde ve artan elektrik fiyatlarıyla birlikte her birimde, evlerde bile mikro şebeke olacak. Her evde üretmediğimiz, tüketmediğimizin fazlasını yandaki komşumuza belki de satabileceğiz. 10 yıl sonra bunu yapıyor olacağız.

Güneş ısınlarının her bir panelin çıkışında 30-40 voltluk bir değer yükleniyor. Biz bunları yüksek voltaj haline getirmek için 8-10 tanesini seğiriyoruz. Panellerin yüksek gerilime maruz kalmaması için power optimizer dediğimiz aleti her panelin çıkışına alabiliriz. Burada bir problem olduğu zaman 1 volta düşürüyor. Bu sistemin kendine has özel bir sistemi var. Bu sistem ile birlikte bir problem yaşanacağını düşünmüyoruz.

Güneşi takip eden sistemlerin çatılarda kullanılması pratik olarak mümkün değil. Ancak geniş saha kurulumlarında hatta büyük şebeke ölçekli saha kurulumlarında faydasını görebileceğiniz durumlar bulunmakta. Son yıllarda panel teknolojilerinde üreticiler, hücreleri test ederken yangına sebep olmaz garantisiyle birlikte veriyorlar. Almanya’da yangın algılama üzerine bir departman var ve bazı üreticiler ürünlerini oradan sertifikalaştırıyorlar.

Zorlu Solar Satın Alma ve Lojistik Direktörü Evren Evcit:

“Güneş enerjisi akaryakıt istasyonlarının sorunlarını çözüyor”

Bizim sektörümüz 15-20 yıllık bir sektör. Bugün sektör kendi ürettiği enerjiyi şebekede kullanma konusunda dünyanın en rekabetçi ve en ucuza elektrik üreten sistemi. Şu an dünyada 2 dolara en ucuz üretilen enerji, güneş enerjisiyle oluyor. Devlet destekleriyle başladığımız sektör 2012’de pazar olmaya başladı ve lisansız güneş enerji santralleri kurulmaya başlandı. Devlet alım garantileri modül fiyatlarının, teknolojinin düşmesinde yüksek kaldı. Sektör artık güneş santrallerinden ticarethanelere inmeye başladı. Çünkü fiyatlar düştü. Akaryakıt istasyonlarında şuanda önemli bir beklenti var, mahsuplaşma dediğimiz tüketim yönetmeliği işledi. Bu sistem ile her istasyon tükettiği elektriği kendisi üretecek ve fazlasının da şebekeye satılabilmesinin önü açılacak. Yani 1 ay boyunca bizim şebekeye verdiğimiz enerji şebekede biriktiriyor. Eğer 1 ay içerisinde aldığımızı tüketebiliyorsak zaten şebekede biriktirdiğimiz bir şey kalmıyor. Bu düzenleme akaryakıt istasyonlarının sorunlarını çok büyük oranda çözüyor. Bu düzenlemenin EPDK kurumunda kabul olduğunu öğrendik ve çok yakın bir zamanda çıkmasını bekliyoruz. Mevzuatlar açısından çok ciddi avantajları var. Bizim önerimiz işlerin online noktaya taşınması gerekiyor. Yeni çıkacak düzenlemede bu yok. Ama online platforma taşınırsa tüketici kendi elindeki elektrik faturasındaki bilgileri veya kimliğindeki bilgileri kullanarak yapabilecek. Türkiye’deki mevzuat gereği biz tarım alanlarına kurulum yapmıyoruz. Yapamıyoruz ama tarım alanlarına yapılsa katkısının olacağını da biliyoruz. Kimyasal gübre kullanarak verimi artırmaya çalışıyoruz. Biz Türkiye’de kayalık, taşlık yerlere, üretimin olmadığı yerlere güneş santrali kuruyoruz. Dünya’da güneş enerjisi toplam kurulu güçler içerisinde yüzde 5’lik bir paya sahip. Türkiye’de henüz hücre üretimi yok. Güneş modülünü ham maddeden alıyoruz. Akü teknolojisi yavaş yavaş başlıyor ve potansiyel çok fazla. Bir sektörün Ar-Ge yatırımı yapması için o sektörün pazarının oluşması gerek. Yani sanayici o sektörün pazarını görecek ki o yatırımı yapabilsin ve patentleyip onu bu pazarda satmaya çalışsın. Regülasyon ve devlet desteği olarak biraz geriden geliyoruz. Eğer çatılarda, santrallerde önümüzü görüp yatırım alanlarını açabilirsek pazarın hem yerlisi hem yabancısı bu yatırımı yapar. Bilgi ve alt yapı olarak geri değiliz ama pazarı gösterme konusunda biraz desteğe ihtiyacımız var. Bankalarda kredi avantajlarımız var. Bir bayi bize gelip ana şirketten bağımsız kurulum yaptırmak isterse 40 kilowattlık bir sistem 44-45 bin dolar. Ama bizim çalıştığımız bize özel koşullar veren üç tane banka var. Bu bankalar bizim sistemlerimizi sektördeki oranlardan daha uygun oranlara kredilendirebiliyorlar. Hem tüketim kredisi olmadığı için tükettiğiniz şeyi geri döndürdüğünü için bankalar bu kredilere daha istekli.

Enerji ticaretinin zirvesi buluşuyor