Çoruh Nehri’nden ekonomiye ‘enerji’ aktı

Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olan, yıllık yaklaşık 7 milyar metreküp su potansiyeli bulunan Çoruh Nehri’ndeki barajlar ve HES tesislerinde geçen yıl 1,2 milyar liralık enerji üretildi.

Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olan ve yıllık yaklaşık 7 milyar metreküp su potansiyeli bulunan Çoruh Nehri’ndeki barajlar ve HES tesislerinde geçen yıl 1,2 milyar liralık enerji üretimi gerçekleştirildi.
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, Erzurum ve Bayburt’tan doğup, Artvin’den geçerek Gürcistan’ın Batum şehrinden Karadeniz’e dökülen Çoruh Nehri’nin potansiyelini temiz ve yenilenebilir enerjiye dönüştürmek için çalışmalar devam ediyor.
Yılda yaklaşık 7 milyar metreküp su potansiyeli bulunan nehir boyunca merdiven şeklinde konumlandırılan Deriner, Borçka, Muratlı, Artvin, Ayvalı, Arkun ve Güllübağ barajlarıyla hidroelektrik santrali (HES) tesislerinde elektrik üretimi yapılıyor. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olan Çoruh üzerinde hayata geçirilen projelerle geçen yıl 1,2 milyar liralık enerji üretimi yapıldı. Bu barajların hizmete alınmalarından bugüne enerji bakımından ekonomiye toplam katkıları 7,5 milyar liraya ulaştı.

Yıllık 10,3 milyar kilovatsaat enerji üretimi hedefi

Çoruh havzasındaki potansiyelin ekonomik katkıya dönüştürülmesi amacıyla DSİ tarafından yürütülen büyük projelerde de çalışmalar devam ediyor. Bu projelerin en önemlisi olan Yusufeli Barajı tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı olacak.

Fiziki gerçekleşmesi yüzde 70’e yaklaşan projenin ve havzadaki diğer projelerin hizmete alınmasıyla yıllık ortalama 10,3 milyar kilovatsaat enerji üretilmesi hedefleniyor. Söz konusu üretimle ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 2 milyar 350 milyon lira katkı sağlanması öngörülüyor. Bu projeler ülke ekonomisine maddi katkının yanı sıra elektrik arz güvenliğinin sağlanmasına da önemli rol oynuyor.

“Ülkemiz açısından HES’ler zaruret”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AA muhabirine, HES projelerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
HES projelerinin yenilenebilir enerji üretim biçimi olduğunu belirten Pakdemirli, “Bu üretim şekli en çevreci enerji üretim yöntemlerinden biridir. Bu üretim şeklinde suyun gücünden faydalanılır. Suyu kirletmek ya da tüketmek söz konusu değildir.” dedi.

Pakdemirli, Türkiye’nin her geçen gün enerji ihtiyacının arttığına dikkati çekerek, “Enerjiyi ithal ettiğimizde dış ticarette olumsuz bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sebeple ülkemizin sahip olduğu HES potansiyelini devreye almak zorundayız. Ülkemiz açısından yerli ve yenilenebilir HES’ler bir zarurettir.” diye konuştu.

“Hayalim ülkeyi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarmak”