Avrupa’ya kıyasla imalat sanayisinde öndeyiz

Türkiye Enerji Verimliliği Gelişimi hakkında bilgi veren YEGM Koordinatörü Erol Yalçın, hazırladıkları Benchmarking Raporu’nun içeriği hakkında detaylı bilgiler verdi.

YEGM koordinatörü Erol Yalçın, “ Sanayi ve imalat sektöründe enerji yoğunluğunun yıllık bazda yüzde  3,5 ve 2,5 oranında azalırken ulaştırmanın yüzde 5,1 hizmet 0,1 ve tarım sektörünün de yüzde 0,05 oranında artış gösterdiğini açıkladı.

İmalat sanayide enerji yoğunluğunu ele alan YEGM koordinatörü Yalçın, sabit yapıda enerji yoğunluğu yüzde 3,7 oranında azalırken yapısal değişikliklerin oluşturduğu negatif etkiyle enerji yoğunluğunun yüzde 0,4 oranında artış gösterdiğini söyledi. Yalçın, 2008- 2016 döneminde yoğunluk ortalama 2,7 oranında azalma göstererek yapısal değişimlerin pozitif etkisiyle yoğunluğun azalmasına yüzde 1,5 oranında katkı sağladığını söyledi.

Sektörlere göre spesifik enerji tüketimleri

Türkiye’nin 2005 yılı Euro fiyatlarıyla imalat sanayi enerji yoğunluğu 0,23 kep iken AB 28 ülkenin imalat sanayinin katma değer yapısına göre düzeltme yapıldığında 0,15 kep değerine düştüğünü ifade eden Yalçın, “ Söz konusu AB 28 ülkenin değerinden daha düşük bir değerdir” dedi.

Entegre çimento fabrikalarındaki 2008-2016 döneminde klinker üretiminde gerçekleşen spesifik ısı enerjisi tüketiminin yıllık bazda ortalama yüzde 0,3, çimento üretiminde gerçekleşen spesifik elektrik tüketiminin ise yüzde 0,7 oranında azaldığı görüldü.

Demir çelik sektörü 2000-2016 periyodunda spesifik enerji tüketiminde yıllık bazda yüzde 3,  kağıt sektöründe yüzde 0,4 ve cam sektöründe ise yüzde 2.1 oranında azalma görüldü.

Konut sektöründe ise 200 yılında alan ısıtması için tüketilen enerjinin yüzde 68,7’den 2016 yılında  yüzde 59,9’a düşmesinde; düşük verime sahip kömürlü sobalardan daha verimli gaz, ısıtma sistemlerine ve elektrikli cihazlara geçilmesi ve ısı yalıtım yönetmeliğinin devreye girmesiyle binalarda yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması sayılabilir. 2000-2016 döneminde alan ısıtma ve pişirme yıllık bazda sırasıyla yüzde 1,2 ve yüzde 0,7 oranında artış gösterirken, en önemli artışlar yüzde 5,5 ile su ısıtma ve yüzde 4,3 ile elektrikli ev aletleri ve aydınlatma tüketiminde yaşandı.

Ulaşım türlerinin 2000-2016 döneminde ulaştırma sektöründe tüketilen toplam enerji içerisindeki paylarına bakıldığında 2000 yılında demiryolu ulaşımının payı yüzde 2,2, denizyolu ulaşımının payı ise yüzde 1.6 iken 2016 yılına gelindiğinde demiryolu ulaşımının payı yüzde 0,5’e, denizyolunun ulaşımının payı da yüzde 0.2’ye geriledi. 2000-2016 döneminde karayolu ulaşımında eşdeğer araç başına enerji tüketimi yıllık bazda yüzde 0.4 azalma gösterdi. Demiryolu ve havayolu ulaşımında daha hızlı bir azalma söz konusu oldu. Buna göre demiryolu ulaşımında ton- km başına enerji tüketimi yıllık bazda yüzde 5.9 oranında azalırken havayolu ulaşımında ise yolcu-km başına enerji tüketimi yıllık bazda yüzde 7.7 azaldı.