Avrupalı şirketler enerji ihtiyaçlarını rüzgar santrallerinden karşılıyor

 

Avrupa’daki şirketlerin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için başvurduğu adreslerin başında rüzgar santralleri geliyor. Wind Europe’a göre, son 5 yılda rüzgar santralleri ile şirketler arasında 5 GW enerji alım sözleşmesi (PPA) imzalandı. Ülke Enerji’nin Genel Müdürü Ali Aydın’a göre, Türkiye’deki birçok endüstri için de enerji alımlarının rüzgar santrallerinden karşılanması gerekiyor.

Wind Europe’un son raporuna göre Avrupa’daki şirketler, son 5 yıllık dönemde rüzgar santralleri ile yaklaşık 5 GW elektrik alım sözleşmesi (PPA) imzaladı. Danimarka’nın toplam rüzgar enerjisine neredeyse eşdeğer olan elektrik alım sözleşmesi ile Avrupa’daki şirketlerde rüzgar enerjisinden elde edilen elektriğin kullanımı artmış oluyor. Yerli ve uluslararası rüzgar enerjisi yatırımlarının işletme ve bakım projelerini üstlenen Ülke Enerji’nin Genel Müdürü Ali Aydın, Avrupa Birliği’ndeki Temiz Enerji Paketi’nin, şirketlerdeki yenilenebilir PPA alımlarını daha da artıracağını ve Türkiye’nin de bu süreçte eylem planlarını hazırlaması gerektiğini belirtiyor.

AĞIR SANAYİ ENERJİ İHTİYACINI RÜZGAR SANTRALLERİNDEN KARŞILAYACAK

2014 yılında bilgi işlem merkezlerine güç sağlamak için ICT sektöründe başlayan enerji alım sözleşmeleri, günümüzde ağır sanayi şirketleri tarafından da imzalanıyor. 2018 yılında, rüzgar santralleri ile 1,5 GW yeni PPA anlaşması yapıldığına dikkat çeken Ali Aydın, son olarak İsveç ve Norveç’te büyük anlaşmaların imzalanmasıyla alüminyum üreticilerinin rüzgar santrallerinden enerji satın alan en aktif sektörlerden birisi haline geldiğine dikkat çekti. Ağır sanayi dışında ilaç ve otomotiv sektöründe de rüzgar santrallerinden enerji alımlarının başladığını açıklayan Wind Europe, Almanya ve Polonya’daki ilk PPA anlaşmalarının geçen yıl itibariyle gerçekleştiğini raporladı.

BİRÇOK ENDÜSTRİ ENERJİ İHTİYACINI RÜZGAR ENERJİSİNDEN KARŞILAYACAK

Rüzgar santralleri ile yapılan enerji alım sözleşmeleri, sektörlere sabit fiyatlarla uzun vadeli enerji arzı sağlıyor. Sözleşmelerin çoğunun yaklaşık 15 yıl olduğu görülüyor. İskandinav ülkeleri hala en fazla PPA’ya sahip. 2018’de Almanya, İspanya ve Polonya’nın ilk PPA’larını imzaladıklarını raporlayan Wind Europe, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin de bu anlaşmalara sıcak baktığını belirtiyor. Otomotiv ve ilaç sektöründe de enerji ihtiyaçlarının rüzgar santrallerinden karşılanmaya başlanması, birçok endüstrinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yönünü rüzgar enerjisine döndüreceğine işaret ediyor. Özellikle AB genelindeki Temiz Enerji Paketi, rüzgar santrallerinden enerji alımlarını artırabilir.

“ENERJİ İHTİYACIMIZI RÜZGAR SANTRALLERİ İLE KARŞILAYABİLİRİZ”

Avrupa Birliği’nin Temiz Enerji Paketi, hükümetlerin enerji satın alma anlaşmalarına yönelik düzenleyici engelleri kaldırmasına yardımcı oluyor. Bu süreçte Avrupa’daki şirketlerin PPA alımlarını artırmaya başlayacağına dikkat çeken Ali Aydın; “2013’ten bu yana bir dizi sektördeki endüstriyel tüketiciler, PPA’lar aracılığıyla yaklaşık 5 GW rüzgar enerjisi satın aldı. 2018 yılına bakıldığında rekor sayıda yeni anlaşma gördük. Bu da aslında endüstriyel tüketicilerin rüzgar enerjisini temiz, rekabetçi ve güvenilir olarak gördüklerini gösteriyor. Ancak bazı ülkelerde hala PPA’ların önünde engeller var. Bunları AB’nin Temiz Enerji Paketi’nde kaldırmaları gerekecek. Türkiye’nin de, şirketlerin enerji satın alımlarında destekleyici eylemlere sahip olması gerekiyor. Bu alanda atılacak adımlarla, ülkemizdeki çoğu sektörün enerji ihtiyacını sahip olduğumuz rüzgar santralleri ile karşılayabiliriz” ifadelerinde bulundu.