Yeni yatırımlar; YEKDEM, YEKA

Virüs salgını tam anlamıyla geçmiş olmasa da tüm dünyada -adeta geçmiş gibi- bir açılma süreci yaşanıyor. Elbette insanların psikolojisi açısından ve tabii ki ekonomik açıdan bu açılım bir ihtiyaç durumunda ancak gelecekte virüsün nasıl davranacağı ve nasıl etki edeceği ciddi bir kaygı konusu. Kısa zamanda yurtiçi açılımları uluslararası açılımlar da izleyebilir zira Avrupa Amerika dahil birçok kentin ve hatta ülkelerin ekonomileri bu kapalı kalma durumunu kaldırabilecek durumda değil.

Hızla normalleşen koşullara alışmaya çalışırken artık pandeminin sektöre etkileri konularından bir parça uzaklaşarak, gelecekteki en önemli gündem maddelerine odaklanmakta fayda var. Daha önce bahsetmiştik, bu dönemler geleceğe yönelik bazı çalışmaların -özellikle altyapısal bakımdan- yapılması için önemli fırsatlar içerir. Verimlilik konuları, talep tarafı katılımı, bataryaların entegrasyonu ve diğer depolama modelleri, doğalgaz piyasalarının altyapısı gibi birçok öncelikli konular sayılmıştı. Yerli ve yenilenebilir enerji üretimi konusu da bunlardan bir tanesi. Yakın dönem için bu yatırımları üç başlıkta incelemek gerekiyor;

• Halen lisans almış, kurulum ya da finansman aşamasında olup 2020 içerisinde devreye giremeyecek santrallerin durumu
• 2020 sonrası için geçerli olacak YEKDEM modeli ve bu bağlamda yapılacak yatırımlar
• Mini YEKA modeli ile yapılacak yatırımlar

Pandemi sebebi ile oluşan dar boğaz nedeni ile bu etkinin süresi kadar bir uzatma verilerek halen devam eden yatırımların bir hak kaybı yaşamaması konusunda bir görüş birliği oluşmuş gözüküyor. Türkiye Enerji Zirvesi buluşmaları kapsamında online etkinliğe katılan Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez bu konuda sektörü tatmin edecek cevabı verdi. Dolayısı ile bu sene içerisinde buna uygun bir yasal altyapı bekleniyor olacak. Ancak tabii ki bunun belirleyici fonksiyonu pandemi sürecinin sayısal olarak tanımlanabilir bir takvim içerisine konulabilmesi olacaktır.

Yeni YEKDEM konusu ise belli bir süredir tüm sektörün beklediği bir konu. Hatta birçok sektör oyuncusu bunun daha erken açıklanması gerektiğinde dahi hem fikir durumda, zira buna göre gelecek stratejilerini belirlemek istiyorlar. Kamu bu konuda ciddi bir koordinasyon içerisinde çalışmaya devam ediyor. Ancak mevcut durum da gösteriyor ki burada enerji şirketlerinden ziyade finansal kuruluşların hassasiyetleri önemli olacak. Zira artık şirketler açısından projelerin finanse edilebilirliği daha öncelikli. Diğer taraftan eğer artan likidite Türkiye’ye ve enerji projelerine gelirse bankalar açısından önemli bir sektörel gelişme fırsatı. Zira kredilerde alınan temel risk YEKDEM sebebiyle T.C. Hazinesi’nin riski gibi gözükecek, dolayısı ile getiri olarak benchmarking avantajı olacak. Diğer taraftan hem teminat olarak proje hem de ilave teminatlar ile bankalar açısından iyi bir yatırım alternatifi olacaktır. Burada şimdilik tam olarak netleşmeyen konu -alım garantisinin Türk Lirası cinsinde olması nedeniyle- buna bir eskalasyon formülü konulması meselesi. Bu eskalasyon formülü, belirleyici nokta olacaktır. Bu formül fiyatın seviyesinden dahi daha önemli bir durumda zira bankaların taşıyacağı volatil risk faktörü burada olacaktır.
Son olarak Mini YEKA yarışmalarının bu yıl içerisinde başlayacağı yine aynı etkinlikte Sayın Bakan tarafından teyit edildi. Bu konuda ciddi hazırlıkları olan gruplar var. Bir taraftan yine teoride finansman kolaylığı düşünülebilir zira hem hazine garantili alım garantisi var hem de yenilenebilir enerji tarafında likidite sorunu hissedilmiyor ancak enerji şirketlerinin bilanço durumları da önemli bir faktör. Yani bankalar gibi enerji şirketlerinin de borç verebilme ve alabilme konusunda uygun olmaları gerekiyor. Piyasada birçok büyük firmanın bu kriterleri yakalaması eskisi kadar kolay değil.

Sonuç olarak gelecek dönemin temel belirleyicileri kamunun getireceği yasal ve fiziki altyapı ile şirketlerin ulaşabileceği kredi olacak gibi gözüküyor. Bu sebeple sektöre yeni oyuncular doğrudan yatırımcı ya da yeni ortaklıklar satın almalar şeklinde girebilirler. Pandemi sürecinin kısa sürmesi dileği ile bu görüntünün 3. çeyrek civarı daha netleşmesi bekleniyor.