Yeni enerji kaynağı; verimlilik

Ülkemizin yeni enerji kaynağı, enerjide verimliliktir. Ülke olarak dünyayla başa baş bir rekabet ortaya koyacak isek bunun tek bir yolu vardır, daha az enerji tüketimi ile daha fazla katma değer ortaya koymak. Enerjimizi daha az kullanmak yerine, az birimle daha çok çıktı elde etmeliyiz.

Geçtiğimiz günlerde, OSB Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) ortaklaşa düzenlediği T.C. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanımız ile T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve değerli kamu bürokratlarının, Organize Sanayi Bölgeleri yönetimleri ve ülkemizin dört bir yanından gelerek katılım sağlayan sanayinin değerli temsilcileri ile, OSBÜK 7. OSB Enerji Zirvesi’nde, sanayide verimlilik artırıcı projeler ve destekler, uygulamacılar gözünden sanayide bu projelerin realize edilmesinin önündeki engeller, Verimliliği Artırıcı Proje (VAP) çeşitliliğini artırmak için açılımlar, sanayide kojenarasyon uygulamaları gibi konuları kamu ve özel sektör temsilcileri ile ele aldık.

19. yüzyıl başlarında İngiltere’de bilim adamları tarafından dünyada sanayide kullanılan fosil yakıtlarının hızla tükendiği ve enerji kaynağı olarak sadece rüzgar motorları olacağının söylenmesinden bu yana tam 140 yıl geçti. Ülkelerin gelişmişlik düzeyinde öncü gösterge, enerjiye sahip olma ve kullanma oranlarıdır. Asıl odak noktası ise enerjiye ekonomik, ulaşılabilir olmak ve pazar payını artırabilmektir. Enerji, dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden hiçbir zaman bağımsız değildir. Bu durum özellikle kaynak zenginliği olmayan ülkeler için enerjide fiyat öngörülebilirliği de oldukça zorlaştırmaktadır. Peki gelecekte enerjide durum nasıl olacaktır? Görülen o ki önümüzdeki 20-30 yıl boyunca elektriğe olan talep sürekli artacaktır. Dünyadaki dijitalleşme, yapay zeka kullanım seviyesi arttıkça ve elektrik kullanımının farklı alanlara yayılması ile, arz/talep dengesindeki hızlı değişimler yoğun olarak elektrik piyasası ve fiyatlandırılması tarafını etkileyecektir.

Böylesi bir gelecekte enerjide ithal kaynaklara bağımlı yaşamak oldukça zor olacaktır. Bu nedenle ülkemizde kamu ve özel sektör ciddi yatırımlar yapmak durumundadır. Enerji bağımsızlığı mümkün oldukça tabana yayılmak zorundadır. Yeni düzenlemeler ile enerjide tüketicinin rolü de değişti. Bireyler ve kurumlar artık enerjiyi salt tüketen değil de aksine enerjiyi üreten ve ürettiğini de satarak kar eden bir role kavuşmuş durumdadır.

Ve dünya enerji politikası artık yeni enerji kaynaklarına yatırım yapmakla birlikte, yapılacak yatırımlarda da enerji verimliliği ile daha az enerji kullanmak olacaktır.

Bugün itibari ile dünyada enerji verimliliğine yapılan toplam yatırım miktarı 250 milyar dolar mertebesine ulaşmış bulunmaktadır. Ülkemizde de Ulusal Enerji Eylem Planı ile 2023 yılına kadar birincil enerji tüketiminde %14’lük bir azalma ve yapılacak yatırımlar ile 30 milyar dolarlık bir verimlilik sağlayarak ülkemizin enerjiden kaynaklı yıllık 40 milyar dolarlık cari açığı azaltmak olacaktır.

Enerji yönetiminin en önemli hususlarından biri enerji verimliliğidir. Yani daha az enerjiyle, daha fazla katma değer ortaya koyabilmektir.

2019 yılında dünya yüzölçümünün %2’si kadarında toplam nüfusun %60’ı yaşamaktadır ve bu %2’lik yüzölçümünde üretilen enerjinin %75’i tüketilmekte ve karbon salınımının ise %80’i yapılmaktadır.

Burada OSB’lere ayrı bir parantez açmak oldukça önemlidir. Çünkü ülkemizde enerji tüketiminde oldukça önemli bir paya sahiplerdir.

Ülkemizde halen 241 OSB faaliyetlerini sürdürmekte olup, bu OSB’lerde ise 50 bine yakın fabrikada yaklaşık 2 milyon kişi istihdam edilmektedir. Ülkemizde yıllık 48 milyar m3 doğal gaz kullanmakta olup, sanayide kullanılan doğal gaz miktarı 12 milyar m3 ve bunun da yaklaşık 5,2 milyar m3’ünü yani %43’ünü OSB’ler üretime dönüştürmektedir. Ülkemizde sanayi tesisleri 140 milyar kWh elektrik kullanmakta olup, bunun da 42 milyar kWh’ını yani %30’unu OSB’ler katma değere dönüştürmektedir.

Ülke olarak en büyük eksikliklerimizden birisi verimli teknolojiler kullanamamaktır. Ülkemizin cari açığına bakıldığında en büyük kalemlerden birinin enerjide dışa bağımlı yapısı ve bizim dışımızda gelişen jeopolitik olaylar neticesinde dünyada artan enerji fiyatlarının ülke ekonomimize yük getirmesidir. Bu nedenlerden dolayı (ülkemizde yeni enerji kaynağı bulamadığımız sürece/bulsak bile) enerji verimliliği konusunda oldukça hızlı aksiyonlar alınması gerekmektedir.

Bunlardan bir kısmını ele alırsak;

-Enerji izleme ve raporlama yazılımları,

-Talep tarafı yönetimi ve üretim tarafı ile birlikte çözümler üretmek,

-Enerji Performans Sözleşmeleri (EPS),

-Depolama gibi ileri teknolojik hizmetlerin tamamlanması,

-Dağıtık sistemler/bölgesel üretimler ve microgrid,

-Atık ısı yönetimi ve atık ısıdan üretimde faydalanmak,

-Aydınlatmada led uygulamalarına geçmek,

-Sanayide enerji sistemleri izolasyonunu zorunlu hale getirmek,

-Sanayide baca gazı ve atık ısılardan faydalanmak,

-Gerekli finansman modelleri için bankalar ve fonlarla çalışmak,

-Sanayide kullanılan motorların, yeni nesil motorlar ile dönüşümünü sağlamak. (Motorların yıllık enerji tüketimi 27 milyar TL olup, dönüşümü olursa yıllık kazanç 24 milyar TL)

Bu gibi verimlilik yatırım hizmetlerinin alınması ile,

-Enerji maliyetlerinde/faturalarda gözle görülür düşüşler,

-Verimlilik Artırıcı Projeler (VAP) ile proje geri dönüşünün hızlandırılması,

-Garanti Performans Sözleşmeleri ile mevcut sistem ve yapıları iyileştirmek.

Sözün özü, en ekonomik, yerli ve hızlıca ikame edebileceğimiz enerji kaynağımız enerji verimliliğidir. Yani enerji verimliliği ile yeni ilave arz kaynağı haline getirildiği unutulmamalıdır.