Yeni Dönem

Seçim sonrasında ve yine bir uzun bayram tatili öncesindeyiz. O yüzden piyasalardaki rehavet havası nispeten devam ediyor ancak seçim sonrası yeni hükümet düzeni nedeniyle Ankara ciddi bir yapılanma ve hazırlık içerisinde…
Enerji sektörü ise bir yandan Ankara’yı gözlerken diğer taraftan da bankacılık sektörünü izliyor. Malum dev şirketlerde artık banka kontrolü var denecek noktalara geldik ve söylentilere göre daha geride bir çok firma var…
Elbette Ankara’ya bakarken yeni yapılanma içerisinde iki önemli görevlendirme çok önemliydi ve Cumhurbaşkanlığı kabinesinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye’nin başına geçerken, Bakanlık Müsteşarı da yeni Bakan olarak görev aldı. Bu birkaç bakımdan çok önemli ve sektör açısından bazı mesajları içerisinde barındıran bir durum.

Öncelikle zaten enerji piyasasının gerek iç gerekse dış dengeleri ekonomiden bağımsız olmadığı gibi arasında doğrudan sebep sonuç ilişkisi barındırıyor. Bu bakımdan enerji dengelerinin iyi bilindiği bir Hazine ve Maliye yönetimi çok önemliydi. Bu sağlanmış gözüküyor.

Diğer taraftan da teknik detaylara hakim olan bir bakanlık mekanizması aynen diğer bakanlıklarda olduğu gibi enerjide bir kat daha fazla önemli. Sektörün yakından tanıdığı ve güvendiği teknik bir ismin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olması da bu açıdan algılanan net bir gösterge oldu.

Bu açıdan hem Bakanlarımıza başarılar diliyorum hem de umarım yeni dönem Türkiye için hayırlı olur. İşleri kolay değil. Özellikle dünyanın mevcut siyasi ve ekonomik dengesi içerisinde büyümeyi sağlayarak finansal bir istikrar kurgulamak, diğer taraftan da fiyat istikrarı ile kur hasarını ve enerjideki şirketlerin borç ve gelir yapılarını aynı anda dengeleyebilmek kolay bir iş değil.

Ancak sektörden işlerin kademeli olarak iyileşeceği ve bunun için de kamu özel herkesin iş birliğinde olacağı mesajları kuvvetli geliyor. Bu pozitif beklentinin kalıcı olabilmesi için elbette Ankara’dan bazı uygulamalar da acilen bekleniyor.

Sanıyorum Eylül ayından itibaren artık herkes kolları sıvamış ve işe girişmiş olacak. Türkiye tatil havasından çıkarken bu olumlu havayı kuvvetlendirerek çıkmalı.

Enerji denkleminde özellikle hem tüketicinin -özellikle sanayicilerin- hem de üretici ve diğer ara fonksiyon icra eden tüm kuruluşların daha verimli ve rasyonel çalışmasını teşvik eden, daha doğru çalışanın kazanacağı bir modele doğru evrilimi kuvvetlendirmek gerekiyor.

Bu yeni döneme pozitif başlamaktan başka çaremiz yok.