Türkiye’nin Enerji Zirvesi

Gerek Türkiye Enerji Zirveleri, gerekse aynı çerçeve içerisinde yapılan ISTRADE organizasyonları zaten içerik olarak çıtayı oldukça yükseğe koymuş bulunuyorlar.

2016 yılının en büyük iki enerji zirvesi birbirine yakın tarihlerde gerçekleşti.

Uluslararası anlamda en büyük organizasyon olan Dünya Enerji Kongresi – WEC, İstanbul’da başarı ile gerçekleştirilirken, ana odak noktası -doğası gereği- petrol ve gaz dengeleri ile yenilenebilir enerji ve az gelişmiş dünyada enerjiye ulaşım konuları oldu.

Bu yıl yedincisi düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi ise Adana’da yine büyük bir katılım ve heyecan içerisinde gerçekleştirildi. Zirve’de gerek Türkiye özelinde konulara eğilindi gerekse KKTC ve Doğu Akdeniz denklemlerine farklı perspektifler üzerinde bakılma fırsatı bulundu.
ZİRVEDE ORTAK MESAJ
Ancak her şeyin ötesinde Zirvenin ortak mesajı sanırım, zor günler geçiren coğrafyamız içerisinde Türkiye’nin özellikle enerji sektörünün tüm bileşenleri ile elinden geleni yaptığı mesajı olmuştur.
Katılımın seviyesi ve ilgisi sanırım bunu herkese gösterdi.
Zirvenin Adana’da olması sebebiyle katılımcıların büyük çoğunluğu açılıştan önceki gece şehre geldiler. Bu bakımdan açılış öncesi gece de zirvenin doğal bir parçası gibi ikili görüşmelere imkan vermiş oldu.
Ancak açılış sabahı, tüm hazırlıklar bitmiş ve konukları beklerken terör maalesef yüzünü bu kez Adana’da gösterdi. Maalesef güne bu sebeple biraz moralsiz ama daha büyük bir hırs ve inançla başladık. İki vatandaşımızın şehit olduğu patlamaya -birçok tehdit ve ihbara rağmen- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Müsteşarı, Müsteşar Yardımcıları, Bürokratları, EPDK Başkan ve Kurul Üyeleri, TBMM Komisyon Başkanı ve bazı üyeleri Adana’da yerlerini alarak bu hain saldırıya ve teröre gereken cevabı vermiş oldular.
Enerji sektörü de bu mesajı gayet net aldığı gibi, tüm organizasyon boyunca aynı mesajı daha güçlü şekilde tüm dünyaya göstermiş oldu.
Bu birlik ve daha çok çalışma, teröre boyun eğmeme mesajı sanıyorum bu vesile ile Adana’nın en temel mesajı oldu.
ENERJİ BAKANININ VERDİĞİ CEVAPLAR TÜM KATILIMCILARI TATMİN ETTİ
Açılış seansında Sayın Bakan’ın bir saatten fazla süren oturumunda tüm sektörlere ait sorulara net ve samimi cevapları, tüm katılımcıları oldukça tatmin etmiş göründü. Yine de belirtmek gerekir ki Bakan’ın mesajları içerisinde en can alıcı noktayı Türkiye’nin Şanghay Beşlisi içindeki yeri ile ilgili konular çekti.
Gerek Türkiye Enerji Zirveleri, gerekse aynı çerçeve içerisinde yapılan ISTRADE organizasyonları zaten içerik olarak çıtayı oldukça yükseğe koymuş bulunuyorlar. Ancak bu Zİrvede en çok dikkat çeken olgu, networking ve B2B görüşmelerin yoğunluğu ve cazibesi oldu.
Özellikle Çin Merkezi hükümetine bağlı Dong Fang Electric Company Başkanı’nın, yine Türkiye’de Tekstilbank’ı satın alarak faaliyete başlayan Çinli banka ICBC’nin CEO’sunun yanında, Türk enerji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin iki buçuk gün boyunca her an alanda olmaları daha önce rastlanmış bir görüntü değildi.
Bu görüntü, şirketlere ayrılan özel lounge ve toplantı alanlarında karşılıklı iş görüşmelerinin de yolunu açtı. Bu alanlar aynı zamanda birçok firma temsilcisinin kamu yöneticileri ile de konuları paylaşması için ortam sağlamış oldu.
SEKTÖRDEKİ TÜM PAYDAŞLAR İÇİN KAYNAŞMA NOKTASI OLDU
Sponsor firmaların ve diğer katılımcıların büyük özenle hazırladıkları fuar alanları da yine sektördeki tüm paydaşlar için bir kaynaşma noktası oluşturdu.
Bu genel görüntü aslında organizatörlere net bazı mesajlar da verdi.
Yaşanan hadise nedeniyle biraz gecikmeli başlayan organizasyonun ilk önemli paneli maalesef iptal edilmek durumunda kalındı. Organizasyon, sarkmaları ileri doğru devam ettirip tüm programı değiştirmek yerine sadece aradaki paneli iptal etme kararı alarak diğer sarkmaların önüne geçmeyi hedefledi.
Ancak gözlemlenen o ki, katılımcılar daha uzun networking araları istiyorlar…
Farklı konulara ilgi duyan katılımcılar için eş zamanlı seanslar maalesef verimsiz oluyor ve bazı oturumları kaçırmış oluyorlar, bu sebeple eşzamanlı oturumlar fazla istenmiyor…
Ayrıca, doğrudan günlük konuları ile bağdaşmasa dahi farklı konularda bazı uzmanları dinlemek çok ilgi çekiyor.
Bu gözlemlerin gelecek Zirvede etkin olarak organizasyonu etkileyeceğini düşünüyorum ve ayrıca bu yoğunlukları içerisinde vakit ayırıp Adana’ya gelen tüm katılımcılara da ayrı ayrı teşekkür ediyorum.