Güneydoğu Avrupa elektrik pazarı

Batı sınırımızda Bulgaristan ve Yunanistan, akabinde Romanya ile Balkanlarda Bosna Hersek, Karadağ, Makedonya, Arnavutluk, Kafkaslarda ise Gürcistan ve Azerbaycan piyasaları Türkiye için stratejik önemde piyasalardır.

 

Kıta Avrupası’nda Almanya ve Fransa liderliğinde gelişen ve sofistike bir yapıya ulaşan elektrik ticareti piyasaları bu merkezin yanına ilişen diğer küçük piyasalarla etkisini artırmaya devam ederken, bir yandan da ticaretin  standartlaşmasının ve daha da kolaylaşmasının yolunu açıyor.

 

Diğer taraftan İskandinavya, elektrik ticareti kavramının Avrupa’daki öncüsü olarak fiziki açıdan genleşmese dahi, Nordpool vasıtası ile etkisini ve birikimini diğer oluşmamış piyasalara aktarmaya çalışıyor.

 

Tüm  bunların yanında eski Yugoslavya şebekesi sebebiyle birbirleri ile elektrik ticaretine nispeten erken başlayan Balkan ülkelerinin çoğu, sınır ötesi ticaretteki aktiviteye rağmen yurtiçi piyasalarını kuramadılar, büyütemediler ya da geliştiremediler.

 

AVRUPA PİYASALARININ BÜYÜMESİ PİYASALARIN DOĞRU ETKİLEŞMESİYLE MÜMKÜN

 

Ancak Avrupa piyasalarının büyümesi, etkinliğinin artması, ticaret sayesinde arz güvenliğinin sağlanması için doğusu ile olan bağlantının ancak çalışan piyasalar ve bu piyasaların birleşmesi ya da doğru etkileşmesi ile mümkün.

 

Gerek EEX’in gerekse Nordpool’un bu genleşme çabalarını bu parantezden okumak gerekirken, elbette şirket olarak karlılıkları ve etki alanlarının genişlemesi ve bunun sosyal, politik ve ticari etkileri de yadsınmamalı.

 

2015 yılında EPİAŞ’ın kurulması ile birlikte ise bu oyuna yeni bir oyuncunun dahil olması beklentisi yükseldi. EXIST adı ile markalaşma hedefi olan enerji borsamız, gerek ürün genişliği vizyonu ve gerekse ortaklık yapısı ile Orta ve Doğu Avrupa’daki benzerlerinden ciddi şekilde ayrıştı.

 

EPİAŞ BÖLGESEL ENERJİ TİCARETİ PİYASASI İŞLETMECİSİ OLMA HEDEFİNİ TEKRARLADI

 

Yönettiği piyasanın hacminden ve Türkiye’nin siyasi ve ekonomik duruşundan kaynaklanan vizyonu yansıtan bir yapı ile hayata geçen EPİAŞ, her fırsatta bölgesel bir enerji ticareti piyasası işletmesi olma hedefini tekrarladı.

 

Bu bakımdan, enerji piyasalarındaki hacim ve doğal olarak ticaretin devamlılığını sağlayabilmek için bu hacimde bir pazara ihtiyaç duyacak Doğu Avrupa, Kafkasya ve Orta Doğu piyasaları için önemli bir merkez olma sinyalini verdi.

 

Öncelikle elektrik ile başlayacak bu model ileride doğal gaz ile devam edecek.

 

Bu aşamada ise gelinen nokta oldukça kritik. Zira özellikle Balkan ülkeleri stratejik ortaklık konusunda karar verme aşamasına gelmiş durumdalar. Buna Gürcistan’ı da ekleyebiliriz. Üstelik AB bünyesinde yapılan tek pazar stratejisi ile uyumlu olarak gösterilen “piyasa birleşmeleri” modeli öngörüsü ile bu strateji ciddi olarak öne çıkmış vaziyette. Buna örnek olarak Bosna Hersek, Karadağ gibi piyasaları verebiliriz.

 

Bu bölgelerde hacimler nispeten küçük ve piyasa işletmeleri devletin elinde. Piyasa oyuncularının sayısı az ancak birçok Batı Avrupalı faal şirket var. Bu da aynı stratejiyi destekliyor.

 

Uzun vadede her üye ülkenin kendine göre bir tarafından çekiştirdiği standart pazar modeli “bitmeyen senfoniye” dönüşebilir ancak bu yola giren piyasaları buradan geri çevirmek zor olacaktır.

 

EPİAŞ’ın bu treni kaçırmamak için çok hızlı hareket etmesi gerekirken, savunduğu stratejileri destekleyecek ekonomik temelleri gösterebilmelidir.

 

TÜRK ŞİRKETLERİNİN STRATEJİK YATIRIMLARI DESTEKLENMELİ

 

Buna ek olarak bölgede Türk şirketlerinin stratejik yatırımları desteklenmeli ve hatta TETAŞ, EÜAŞ gibi kamusal şirketlerin de faaliyet göstermesi sağlanmalıdır.

 

Batı sınırımızda Bulgaristan ve Yunanistan, akabinde Romanya ile Balkanlarda Bosna Hersek, Karadağ, Makedonya, Arnavutluk, Kafkaslarda ise Gürcistan ve Azerbaycan piyasaları Türkiye için stratejik önemde piyasalardır.

 

EPİAŞ hızla buna dönük stratejisini hazırlamalı ve hayata geçirmelidir…