Gizli enerji kaynağımız; verimlilik

Ülkemizin gizli yeni enerji kaynağı, enerjide verimliliktir.

Geçtiğimiz günlerde, ICSG 2019 kapsamında Haliç Kongre Merkezinde, akıllı ve verimli enerji oturumuna moderatörlük yaptım. Bu verimli enerji paneline;  ETKB planlama ve denetim dairesinden Bilal Düzgün, Türk tesisat mühendisleri başkanı Prof. Dr. Birol Kılkış, Enerjisa Ar-Ge Müdürü Hülya Akınç ve Verisun Teknoloji CEO’su Sadullah Uzun katıldı ve panelde ana gündem konumuz enerji ve enerji verimliliği idi.

19’uncu yüzyıl başlarında İngiltere’de bilim adamları tarafından dünyada fosil kaynakların hızla tükendiği ve enerjide tek umudun rüzgar motorları ve rüzgar değirmenleri olduğunun hatırlatılmasından bu yana tam 138 yıl geçti. (İngiltere ilk defa geçen hafta kömür kullanımı olmadan ülkenin tüm ihtiyacı olan enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından kazanmıştır.)

Ülkelerin gelişmişliğinde öncü gösterge olan enerjiye sahip olma, enerjisiz kalma korkusu, sanayileşmeden ve ülkelerin tüm dünyada pazar payları rekabetinden dolayı daha fazla, ucuz ve ulaşılabilir enerji kaynakları. Bilindiği gibi tüm dünya artık yeni enerji kaynaklarına yatırım yapmaya devam etmekle birlikte ülkelerinde ki yapılmış yatırımlarında da enerji verimliliğini sağlamaya çalışmaktadır. Bugün dünyada enerji verimliliğine yapılan yatırım miktarı toplamda 235 milyar dolara ulaşmış durumdadır.

ETKB tarafından hazırlanan ve uygulamaya konulan ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planında hedeflendiği üzere 2023 yılına kadar birincil enerji tüketimi yüzde 14 azaltılabilir, kümülatif 10,9 milyar dolar yatırım yapılabilir ve 2033 yılında enerji verimliliği uygulamalarından 30,2 milyar dolarlık bir tasarruf sağlayabilirsek, hem ülke ekonomisine hem de enerjiden kaynaklanan cari açığın kapanmasına olumlu katkıyı gözler önüne sermiş olacağız.

2018 yılında insanların % 60’ının yaşadığı şehirlerin toplam yüzölçümü, dünyanın toplam yüzölçümünün % 2’si kadar olduğunu görüyoruz. Bu %2’lik şehir yüzölçümünde Dünya nüfusunun % 60’ı yaşamaktadır. Ve yine % 2’lik şehir yüzölçümünde Dünyada üretilen enerjinin % 75’i tüketilmektedir. % 2’lik şehir yüzölçümünde Dünyadaki karbon salınımının % 80’i yapılmaktadır.

Şunu unutmayalım, bir evin ihtiyacı olan enerjinin % 80’i ısıtma ve soğutma için harcanmaktadır. Başka bir değişle enerji oburu olan binaların asıl büyük derdi, soğutma ve ısıtma giderleri ve bir alanı soğutmak için harcadığımız enerji, ısıtmada harcanan enerjinin 3 katından da fazladır. Yalıtımsız bir evde duvarlardan % 40, çatılardan % 25, kapı ve pencerelerden yaklaşık % 20 oranında ısı kaybı olmaktadır. (Ülkemizde yıllık 50 milyar m3 doğalgaz kullanılmakta ve bunun % 98 ithal edilmektedir). Binalarda ülkemizde üretilen enerjinin % 35’i tüketilmektedir. Binalarda enerjinin % 65’i ısınma ve soğutma için tüketilmektedir. Almanya’da bir binayı ısıtmak ve soğutmak için yıllık enerji ihtiyacı 30-60 kwh/m2 iken bu rakam ülkemizde 250-350 kwh/m2’dir (yaklaşık 8 kat civarı). Yani enerjiyi israf ediyoruz.

En büyük eksikliğimiz verimli teknolojileri kullanmamaktır.

Türkiye’nin cari açığına baktığımızda en büyük kalemin enerjide dışa bağımlı yapısı ve artan enerji fiyatları olması, enerji verimliliği konusunda çok daha hızlı aksiyon almasını gerektiriyor. Bunun için;

  • Enerji izleme ve raporlama yazılımları,
  • Enerji performans sözleşmeleri,
  • Talep tarafı yönetimi ve üretimle birlikte çözümler üretmek,
  • Microgrid,
  • Depolama gibi ileri teknoloji çözümleri gibi hizmetler alınması,
  • Atık yönetimini sürdürülebilir enerji denkleminin içine almak,
  • Aydınlatmada LED uygulamalarına geçmeyi zorunlu hale getirmek,
  • Binaların izolasyonu ve sanayide enerji sistemleri izolasyonunu zorunlu ihale getirmek,
  • Sanayide baca gazı ve atık ısılarından faydalanmak
  • Belki de bu yatırımların yapılabilmesi için gerekli Finansman modelleri için bankalar ile birlikte çalışmak.

Bu yatırım hizmetlerinin alınması ile;

  • Enerji maliyetlerinde gözle görülür düşme,
  • Verimlilik artırıcı projeler için teknik ve finansal çözümler,
  • Düşük karbon salınımı ile sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma,
  • Garanti performans sözleşmeleri ile mevcut sistem ve yapıları iyileştirmek.

Sözün özü, en ekonomik, yerli ve hızlıca ikame edebileceğimiz kaynağımız enerji verimliliğidir. Yani enerjinin verimli kullanılması sonucunda oluşan tasarrufun yeni ilave arz kaynağı haline geldiği unutulmamalıdır.

Merkezi enerji üretiminden bölgesel enerji üretim kaynaklarına