EPDK’nın sinir uçları

Yazıyı yazarın kendi sesinden dinleyin…
Petrol ve LPG piyasalarına ilişkin yasal düzenlemelerdeki ağır ve kimi zaman orantısız olarak nitelendirilen yaptırımlar herkesin malumu. Hatta bir süre önce manşetimizden duyurduğumuz gibi bu konuda yasa değişikliğine ilişkin çalışmalar da devam ediyor. EPDK ve sektörün üzerinde çalışarak oluşturduğu taslak Enerji Bakanlığı’nda. Bir süre sonra Meclis’e gönderilmesi bekleniyor. Bu, konunun yasa ayağı. Yani yaptırımların genel çerçevesini çizecek bir metin. Ancak her yasada olduğu gibi burada da uygulama önemli.

EPDK, sürekli ceza veren bir Kurum algısından uzaklaşmak istiyor. Özellikle petrol ve LPG piyasalarında zaman zaman düzenleme kavramından daha çok cezalandırma kavramının ön plana çıktığı görülüyor. Oysa EPDK’nın tek işi bu değil. Ana işi de değil. Ancak petrol ve LPG’de gerek lisanslı piyasa oyuncularının çokluğu ve faaliyetlerin suiistimale açık oluşu, gerekse yasal mevzuattaki yaptırımların ağırlığı mevcut tablonun ortaya çıkmasına neden oluyor.

VİZYONER BAKIŞ AÇISI

Mart ayında EPDK’da bazı daire başkanlıklarında değişiklikler ve yeni atamalar oldu. Bu işlem aslında EPDK’nın, denetim konusunda bundan böyle uygulayacağı yeni anlayışın sinyaliydi. Petroleum Istanbul Fuarı’nda EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın yaptığı konuşma ve yine fuar kapsamında düzenlenen Bayi Toplantısında Denetim Dairesi Başkanı Yılmaz Tamer’in yaptığı sunum, bu yeni anlayış konusunda önemli ipuçları verdi.  EPDK Başkanı Yılmaz, yaptığı konuşmada aynen şunları söyledi: “Malumunuz sık sık basında “EPDK akaryakıt sektörüne ceza yağdırdı” haberleri yer alıyor. Tabi ki bizler de bu durumdan memnun değiliz. “Denetimde zihinsel bir dönüşüm” için önemli çalışmaları hayata geçirdik. Bu anlamda gerekli Kurumsal adımları attık. Denetim süreçlerimizi vizyoner bir bakış açısı ile yeniden ele aldık. Yapısal değişikliklere yönelik çalışmalarımızı da ilgili makamlarımızın takdirine sunduk. İnşallah bu adımların sonuçlarını en kısa sürede sizler de müşahede edeceksiniz.”

ÖNLEYİCİ DENETİM

Peki EPDK Başkanı Yılmaz’ın “denetimde zihinsel dönüşüm”, “denetim süreçlerinde vizyoner bakış açısı” kavramlarıyla tanımladığı bu yeni strateji ne anlama geliyor? İşte bunun yanıtını da Denetim Dairesi Başkanı Yılmaz Tamer verdi: “Eğitici olacağız, öğretici olacağız, yol gösterici olacağız. Bunları yapmadan direkt mevzuatı uygulamaya kalkarsanız, piyasa denetimi yaklaşımından uzaklaşmış olursunuz.”

Petrol ve LPG piyasalarında ihtar mekanizmasının bulunmaması nedeniyle basit müdahalelerle çözülebilecek bir çok sorun, ağır idari yaptırımlar doğurabiliyor. Lisans sahiplerinin bazı mevzuatsal yükümlülükler konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması, bir işlemi yapmadığında nasıl sonuçlarla karşılaşabileceğini bilmemesi de bu yaptırımlara neden olabiliyor. Bunlara ilişkin yüzlerce örnek var. Eğitmek ve yol gösterici olmak, yalnızca bizim sektörlerimiz açısından değil, cezai işlemin söz konusu olduğu her alanda denetimin önemli bir parçasıdır. Önleyici denetim, ağır idari yaptırımlar doğmadan önce ihlallerin önüne geçer. Dolayısıyla oluşabilecek mağduriyetler de engellenmiş olur.

İKİ SİNİR UCU

Yalnız burada bir parantez açmakta fayda var. Bu, önemli bir parantez. EPDK’nın bu yaklaşımı, “Ceza kesmeyeceğiz ya da ihlallere göz yumacağız” anlamına gelmiyor. Yılmaz Tamer, “Bizim iki sinir ucumuz var” diyerek bunu açıkça ifade ediyor. Peki ne bu sinir uçları:

1-Ürün ve hizmet kalitesi bakımından tüketici ilişkileri

2-Rekabeti bozacak ve diğer oyunculara zarar verecek iş ve işlemler

Dolayısıyla, kaçak yakıt, hileli yakıt, fahiş fiyat, vergi kaçakçılığı gibi ihlaller en ağır şekilde cezalandırılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.