Elektrikte yeni tüketici modeli

Tüm piyasanın beklediği ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in Antalya’da Türkiye Enerji Zirvesi’nde açıkladığı üzere Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT) kullanımında yıllık limit 50 GWh’ten 10 GWh’e düşürüldü.

Böylece yıllık tüketimi bu limitin üzerinde kalan sayaç sayısı yaklaşık 3 katına çıkmış oldu ve 900’lere ulaştı. Bu, sektörün tüm taraflarında haliyle olumlu bir adım olarak karşılandı ve bu trendin devam edeceği beklentisi doğal olarak oluştu.

Tahmin edileceği üzere, bu limitin üzerinde elektrik tüketen sayaç sahiplerinin neredeyse tamamı sanayi tüketiminden oluşuyor. Ve bu da Türkiye’nin ekonomisi açısından son derece önemli üretim, katma değer ve ihracat katkısı veren sektör. Dolayısyla tüketimim bu tarafında kısmen de olsa sübvansiyon kalkmış gibi bir görüntü ouştu.
Piyasadaki rekabet bu tüketicilerin spot maliyet üzerine SKTT formülünde yüzlerden 13’lerden yüzde 9’lara düşen marjın daha da aşağılara düşmesine hatta neredeyse yok olmasına sebep olsa da tüketiciler için artık spota bağlı bir maliyet durumu, elektrik tüketimin daha ciddi yönetilmesi gerçeğini göz önüne getirdi. Zira değişken ve hegde edilmesi -neredeyse- bu koşullarda olanaksız bir maliyet kalemini üretim girdisi olarak kabul etmek sanayinin üretim planlaması için alışıldık bir durum değil.

Bu eğilim kısa bir süre içerisinde tüketicilerin “Piyasa Katılımcısı” olma isteklerini ve motivasyonlarını gündeme getirecektir. Özellikle ileride verimlilik ve esneklik ile beraber Talep Tarafı Katılımı da elektirk piyasa modelinin bir parçası olduğunda bunu tedarikçilerden daha iyi yöneteceklerine inanan ve bunu gerçekleştiren birçok sanayi grubuna rastlayacağız.

Bu açıdan EPİAŞ’ın bu talebe hazırlıklı olması gerekli.

Diğer taraftan, elektriğini iyi yöneten ve esneklik sahibi olan tüketimlerin de bu esneklik karşılığında somut bir getiri elde etmeleri gerekiyor. Bu motivasyonun olmaması ciddi bir verim kaybına sebep oluyor. Özellikle bunu elektrik talebinin yüksek arzın kısıtlı olduğu dönemlerde gördük ve ülke olarak ciddi maliyetler de ödemek durumunda kaldık.

Halen bazı kısıt bölgelerinde ve saatlerinde teorik olarak tüketicilerin esnekliğini kullanacağımıza çok değerli suyumuzu ya da ithal ettiğimiz doğal gazı verimsiz santrallerde yakarak bu açığı kapatıyoruz. Bu yanlış bir model ve bu sebeple Talep Tarafı Katılımı modelinin de bir an önce devreye girmesi konusunda Sayın Bakan yine Antalya’da talimat verdi. Bu aynı zamanda sanayicilerimiz için bu zor dönemde önemli bir teşvik olacaktır. Özellikle bu modelin hazır olması bu 3-5 senelik yatırımsızlık dönemi sonunda çok işimize yarayabilir diye tahmin etmek zor değil.
Sübvansiyonları yavaş yavaş kaldırırken, sanayicileri ve hatta tüm tüketicileri daha bilinçli tüketim kalıplarına doğru yönlendirmeyi ve bundan da bir artı değer oluşturmalarını sağlayacak modelleri kurmalıyız. Yoksa bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkmak gibi kimsenin istemediği bir sonuçla karşı karşıya kalınması gibi riskler oluşabilir.
Türkiye Enerji Zirvesi’nde net olarak verilen mesajlardan SKTT konusundaki hızlı karar ve uygulamanın Talep Tarafı Katılımında ne kadar kapasite ve hangi model ile hayata geçirileceği şu anda piyasada merakla bekleniyor. Zira bu konu da yaklaşık olarak 5 yıldır bakanlığın ve EPDK’nın gündeminde.

Kurtarma Planı