Araç istasyonları

Yine bir yeni yıl…

Akaryakıt ve LPG piyasası, zor geçen bir 2018 sonrası 2019 yılına iyimser bakıyor…

Zaten bu iki piyasa, en kötü gününde bile umudunu yitirmemiş, yatırıma devam etmiş piyasalar.

Sektörün geleneksel sorunlarına ve geleneksel beklentilerine girmeyeceğim. Ama bir konu var ki bu iki piyasa için de çok önemli. Piyasa oyuncuları hala 60 bin tonu, ulusal stoku, yeni kanun çalışmaları, kredi kart komisyonları gibi geleneksel konuları gündemin üst sıralarına koyuyor. Haklılar, bu tarz konular bugün için en kritik, en hızlı çözülmesi gereken konular. Ama bir o kadar daha önemli, hatta piyasaların geleceği anlamında daha da önemli bir konusu var bu piyasaların;

‘Araçları harekete geçiren yeni yakıtlar…’

Büyük resme baktığımızda akaryakıt istasyonu tabiri yerine yakıt istasyonu tabirine alışmamızın zamanı geldi. Bir zamanlar benzin ve dizel satan istasyonlar daha sonra otogaz ile LPG satışlarına merhaba demişlerdi. Hatta bazı istasyonlarda LPG satışlarının benzin ve dizelden fazla olmaya başlaması o dönemde dengeleri alt üst etmişti. Bugün aynı şekilde elektrikli araçlar için şarj istasyonları kanopinin altında yer almaya başladı. CNG’li, LNG’li araçlara hizmet veren müstakil istasyonlar da artık ülke genelinde dikkat çekmeye başladı.

İşte bu noktada akaryakıt piyasası oyuncularının aracı harekete geçiren her yakıta istasyonlarının alan kapasitesi doğrultusunda yer vereceği günler çok yakın. Bakın zamanında akaryakıt piyasasının oyuncuları kimisi erken kimisi geç otogaza yatırım yapmıştı. Bugün aynı tablo elektrik şarj istasyonları için geçerli. Keza CNG istasyonları için de yatırım yapan şirketler mevcut.

Yani…

Yanisi açık…

Günlük sorunlar, günlük çözümlerle boğuşurken küçük resme takılmayın.

Büyük resimde, geleceğin resminde kurulacak yeni dünyadan kopmayın.

Günü yaşarken, geleceğe yatırım yapın.

İlave edelim…

Aracı harekete geçirmek stratejisi ve hedefine bu iki sektör kitlenmeli diyoruz, tamam…

Tüm istasyonların gelirlerini arttıracak alternatif projelere de dağıtıcısı, bayisi konsantre olmalı.

Bakın marketler halen çok verimli işletilmiyor…

Bakın geniş sahalara sahip istasyonlar yeni gelir kapısı yaratacak fikirler üretemiyor…

Bakın bayilik veren, tüketicinin ilgisini çeken, gıda, giyim markaları istasyonlara hala çok ilgili değil…

Daha onlarca örnek verebiliriz… Burada dağıtım şirketlerine büyük görev düşüyor. Onlar dünyadaki örnekleri, Türk tüketicisinin konuya bakışı ve ruh haliyle harmanlayabilecek uzman kadrolara sahipler. Bu anlamda da bayilerin önünü açmalı dağıtım şirketleri.

Ve bayi sendikaları… Onların da artık bayilerin büyük resme uyum sağlaması konusunda sorumluluk almaları için gün bugün.

Hepimizin bugünü yaşarken yarını konuşmamız lazım…

‘Bizim bin tane derdimiz var zaten’ ruh haliyle çok geç kalacağız yoksa…

31 Aralık… 38 şirket…