Örücü: “LPG’nin geleceği var”

Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı’nın verilerine göre doğal gaz rezervlerinin, petrol ile karşılaştırıldığında çok daha uzun süre dayanabileceği ortaya kondu. Petrol için 75 yıl ömür biçilirken, doğal gazın 200 yıl daha tüketilebileceği öngörülüyor.

Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı’nın yayınlandığı raporda dünyada ilk kez doğal gaz rezervlerinin 200 yıl daha yetebileceğini öngören veriler ortaya kondu. Her geçen gün bir yenisi eklenen yeni doğal gaz sahalarıyla, doğal gaz türevli yakıtların petrole göre çok daha uzun süre tüketimde kalacağı biliniyor. British Petroleum’un (BP) 2017 yılı verilerine göre var olan 1 milyar 637 milyon varillik petrol rezervi artan talep nedeniyle önümüzdeki 50 ila 75 yıl içerisinde tükenecek.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü; “BP Dünya Enerji Raporu verilerine göre 2017 yılında dünyadaki toplam doğal gaz rezervi 193,5 trilyon metreküp olarak hesaplandı. Doğal gaz rezervlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Bu verilere dayanarak petrolün bir gün biteceğini ancak doğal gazın belki de tek fosil kaynaklı yakıt olarak birkaç yüzyıl daha kullanabileceğini söyleyebiliriz. Bu durumun LPG kullanıcıları açısından önemi, LPG üretiminin yüzde 70’i doğal gazdan sağlandığı göz önünde bulundurulursa, uzun vadede LPG teminde bir sıkıntı yaşanmayacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

BP Dünya Enerji Raporu 2017 verilerine göre 1 milyar 637 milyon varillik petrol rezervinin artan talep nedeniyle gelecek 50 ile 75 yıl içerisinde tükeneceği öngörülüyor. Fosil yakıtlara alternatifler geliştirilse de devam eden üretim ve talep nedeniyle içten yanmalı motorların devri kısa vadede kapanacak gibi görünmüyor. Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı’na göre üretiminin yüzde 70’i doğal gaza, yüzde 30’u ise petrol rafinajına dayanan LPG ise çevreci oluşu, biyolojik kaynaklarla üretilebilmesi nedeniyle en az 200 yıl daha fosil yakıtlar arasında en önemli alternatif olacak.

PETROLE ÖMÜR BİÇİLİYOR

BP Dünya Enerji Raporu verilerine göre 1 milyar 637 milyon varillik kanıtlanmış petrol rezervinin bugünkü tüketime göre önümüzdeki 48 yıl içerisinde biteceği öngörülüyor. Ancak Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun (USGS) tahminlerine göre dünyada halen 560 milyar varile varan keşfedilmemiş petrol rezervleri bulunuyor. Bu rezervlerin büyük bir kısmının Kuzey Kutbu’nda yer aldığı belirtilse de nasıl çıkartılacağına dair soru işaretleri henüz yanıt bulamıyor. Gelişen teknolojiler, deniz sondajcılığı, kaya petrolü gibi yeni veriler ışığında Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı’nın tahminlerine göre petrolün 75 yıla varan ömrü kaldı.

DOĞAL GAZ REZERVLERİ DAHA YAYGIN

Petrole göre tüketimin daha az oluşu ve kanıtlanmış 193,5 trilyon metreküplük rezerv ile doğal gaz tabanlı yakıtların daha uzun süre kullanımda kalacağı biliniyor. Amerikan Enerji Enformasyon Ajansı’nın (EIA) tahminleri doğal gaz kaynaklarının en az 200 yıl daha yeteceğini ortaya koydu. EIA’nın 2015 verilerine göre yalnızca ABD’de de 1,3 trilyon metreküplük keşfedilmemiş doğal gaz kaynağı bulunuyor. USGS verilerine göre, başta İran, Türkiye, Libya ve Rusya’nın kuzeyinde olmak üzere keşfedilmemiş doğal gaz kaynakları bulunuyor.

“LPG HEM ÇEVRECİ HEM DE GELECEĞİ VAR”

Söz konusu rapor ve tahminlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, ABD başta olmak üzere pek çok ülkenin fosil yakıtların ömrünü uzatmak için çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çekerek “Kaya/shale olarak özetleyebileceğimiz kayadan petrol çıkarma teknikleriyle ABD ve Kanada’da petrol üretimi yeniden canlandırılmaya çalışırken, Rusya Kuzey Kutbu’nda bulunduğunu varsayılan petrol kaynaklarına güveniyor. LPG üretiminin yüzde 70’i doğal gazdan yüzde 30’u ise petrol rafinajıyla üretiliyor. BP Dünya Enerji Raporu verilerine göre 2017 yılında dünyadaki toplam doğal gaz rezervi 193,5 trilyon metreküp olarak hesaplandı. Doğal gaz rezervlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Bu verilere dayanarak petrolün bir gün biteceğini ancak doğal gazın belki de tek fosil kaynaklı yakıt olarak birkaç yüzyıl daha kullanabileceğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

LPG’nin en çevreci fosil yakıt olduğunun altını çizen BRC Türkiye CEO’su Örücü, “Birleşmiş Milletler Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine göre küresel ısınma potansiyeli (GWP faktörü) karbondioksitte 1, doğal gazda (metan) 0,25 ve LPG’de 0 olarak açıklandı. Diğer hidrokarbon tabanlı yakıtlara göre daha düşük karbon-hidrojen oranına sahip LPG hem çok daha az karbondioksit gazı açığa çıkartıyor hem de diğer fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında kilogram başına çok daha fazla enerji üretebiliyor. Hava kirliliği ve insan sağlığı açısından en zararlı kirleticiler ‘katı parçacıklar’ (PM) ve azot oksitlerdir (NOx).LPG’nin katı parçacıklar (PM) salınımı odun ve kömürden 25-35 defa, dizelden 10 defa, benzinden yüzde 30 daha azdır. Otomotiv yakıtları arasında azot oksitler salınımı en düşük yakıt otogazdır. LPG’li bir araç kilometre başına benzinli bir araca göre yüzde 75, dizel araca göre yüzde 200 daha az NOx üretmektedir” şeklinde konuştu.