‘KKTC enerji denkleminin içinde’

 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Cihannüma Derneği tarafından  “Akdeniz Havzasında Enerji Politikaları ve KKTC Ekonomisi” başlığıyla düzenlenen “Fikristanbul Buluşması” toplantısında konuştu.

Cihannüma Derneği tarafından düzenlenen “Fikristanbul Buluşması”, “Akdeniz Havzasında Enerji Politikaları ve KKTC Ekonomisi” başlığıyla Bilim ve Sanat Vakfında gerçekleştirildi. Toplantıya katılan ve burda bir konuşma yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, ” ‘Türk askeri çekilsin’ demek, o toprakları teslim etmek anlamına gelir. Bu sadece adada yaşayanların güvenliğiyle ilgili değil. Bu, Türkiye’nin güney sınırlarının müdafaası ve güvenliğiyle de yakından alakalı bir meseledir.” dedi.

“BÖLGEDEKİ KAVGALARIN TEMELİ ENERJİ”

Atun, bölgedeki bütün kavgaların temelinde enerjinin olduğunu, enerjinin sadece petrol ve doğal gazdan oluşmadığını, suyun önemli bir yeri bulunduğunu belirterek, bu süreçte ana vatan Türkiye ile küresel projeler üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’den KKTC’ye deniz altından su hattı döşendiğini anımsatan Atun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat vizyonu, takibi ve ısrarıyla 2010’da başlandı ve 2015’te tamamlandı. Şu anda Anadolu’nun bereketli suları KKTC’nin kurak topraklarına hayat getiriyor. Bu, kendi içinde Güney Kıbrıs’ı da hesaba almış bir proje. Güney Kıbrıs’la da bunu insani gerekçelerle paylaşmak isteriz ama bu aynı zamanda çok önemli bir siyasi güç demektir. Bu devamında İsrail ve Ürdün’e de uzanarak, bölgenin su sıkıntısına çare üretebilir. Dolayısıyla bu, elbette küresel niteliği olan bir projedir.” ifadelerini kullandı.

“DENİZ ALTINDAN ELEKTRİK NAKLİ EKONOMİMİZE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GETİRECEK”

Elektrik üzerinde de çalıştıklarını dile getiren Sunat Atun, şöyle devam etti:

“Türkiye’den deniz altı kabloyla KKTC’ye elektrik enerjisi nakledilmesi de ekonomimize sürdürülebilirlik getirecektir. Bu, ucuz, kesintisiz ve büyük ölçekli elektrik enerjisi imkanı sağlayacaktır. Bu beraberinde kuzey-güney ve doğu-batı ekseninde dünyanın en değerli enerji koridorunu barındıran Türkiye’nin en etkili enerji merkezi olması yolunda ciddi bir zenginlik sağlayacaktır. Akdeniz’de gaz ve petrol aramalarına ilişkin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına 30 yıllık imtiyaz hakkı verdik. Karada yapılan aramalar yerini denizlerde sismik araştırmalara bıraktı. Sismik araştırmalar da tamamlandı. Tahmin ediyoruz 2017’nin son ayları veya 2018’in ilk aylarında bir sondaj platformu Akdeniz’e KKTC karasularına gelir, sondajlama yapılır, o bölgedeki gaz yataklarına biz de erişmiş ve Rumlar tarafında gasp edilmeye çalışılan kendi haklarımızı elde etmiş oluruz.”

İsrail’in Akdeniz’de kendi adına yaptığı çalışmalarla iki yatağa eriştiği bilgisini veren Atun, “Küçük olan yatağı kendi iç tüketimlerine, büyük rezervleri de AB’nin gaz ihtiyacını karşılamak üzere projelendirmişler. Bunun sondaj platformundan boru hattıyla AB’ye nakledilmesi gerekiyor. Bu işin fizibil olmasının tek yolu Türkiye’ye bunu boru hattıyla götürmektir. Bunu gerçekleştirmek için de bizim sondaj platformumuza, oradan da Ceyhan’a bağlanmak durumundalar.” diye konuştu.

Tüm bu projelerin KKTC’yi enerji denklemlerinin içine getirdiğini anlatan Atun, “Bu, ana vatanımız Türkiye’nin bu koridorlardaki gücünü daha da artırıyor. Bu, beraberinde Kıbrıs sorununu siyasi eksenden enerji eksenine doğru kaydırıyor. Bütün bunlar da bölgeye yeni anlamlar ve farklı konjonktürler doğuruyor.” dedi.

“KKTC, TÜRKİYE’NİN DESTEĞİYLE ÇOK GELİŞTİ”

Sunat Atun, KKTC ekonomisinin özellikle son 8-9 yılda kayda değer olumlu ilerlemeler yaşadığını belirterek, ülkenin ana vatanın da destekleriyle çok geliştiğini dile getirdi.

Hem enerji hem de ekonomi açısından son derece değerli bir coğrafyada bulunduklarını aktaran Atun, sözlerini, “Bunu sağlayan sadece yer altı kaynaklarının karşılığı değil, bütünlük içerisinde küresel siyaset dahilindeki ağırlığıdır, küresel siyasetin bölgeye verdiği manadır. Bugün Türkiye’nin güneydoğu sınırlarındaki dış kaynaklı sıkıntıların temel nedeni, bölgede yeniden şekillenmekte olan enerji denklemleri ve bu enerji denklemleri içinde ana vatanımız Türkiye’nin giderek artarak güçlenen rolüdür.” diye tamamladı.