Gazda maliyet bazlı fiyatlamaya geçişte ilk adım

Doğal gaz piyasasında uzun yıllardır uygulanan çapraz sübvansiyonların kaldırılarak maliyet bazlı fiyatlamaya geçişte ilk adım elektrik santrallerine satılan gaza yapılan yüzde 49,5’luk fiyat artışı ile atıldı. Piyasa katılımcıları bu fiyat artışını maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş sürecinde çok önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

SANTRALLERE % 49,5 KONUTLARA %9 ARTIŞ

BOTAŞ, 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere elektrik üretim amaçlı doğal gazın fiyatını yüzde 49,5 artışla 1,312200 TL/Sm³’e, konut aboneleriyle, küçük ve orta ölçekli tüketicilere proses amaçlı doğal gazın fiyatını yüzde 9 artışla 0,832340 TL/Sm³’e ve yıllık tüketim miktarı 300 bin Sm³’ün üstünde olan proses amaçlı doğal gazın satış fiyatını ise yüzde 14 artışla 1,000464 TL/Sm³’e yükseltti.

ELEKTRİK FİYATLARI DA REVİZE EDİLDİ

BOTAŞ’ın fiyat artışının hemen ardından elektrik fiyatlarında da artışa gidildi. EPDK tarafından yayınlanan tarife tablolarına göre, 1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sanayi tüketicilerine kullandığı tarifede yüzde 14.17, mesken kullanıcılarının elektrik tarifesinde yüzde 9.09 ve ticarethane kullanıcılarının elektrik tarifesinde ise yüzde 14.02 artış yapıldı.

SANTRALLERE KADEMELİ FİYAT KALKTI

BOTAŞ, gaz tüketimi 50 milyon metreküpün üzerindeki santrallere ihtiyaç duydukları çekiş miktarlarının yüzde 50’si oranında gaz tedarik etme ve kademeli fiyatlama uygulamasına da son verdi.

Haberin Tamamı

Gazda maliyet bazlı fiyatlamaya geçişte dev adım

Doğal gaz piyasasında uzun yıllardır uygulanan çapraz sübvansiyonların kaldırılarak maliyet bazlı fiyatlamaya geçişte ilk adım elektrik santrallerine satılan gaza yapılan yüzde 49,5’luk fiyat artışı ile geldi. Piyasa katılımcıları fiyat artışını maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş sürecinde çok önemli bir adım olarak değerlendirerek bundan sonra atılacak diğer adımlarla bu geçiş sürecinin devam ederek desteklenmesi gerektiğine dikkati çekiyor.

Dolar kuru ve doğal gaz ithalat maliyetlerinin getirdiği maliyet baskısı ve sübvansiyonların BOTAŞ’ın mali yapısı üzerinde yarattığı dengesizlik nedeniyle doğal gaz satış fiyatlarında artış yapılması ihtiyacının ortaya çıktığını belirten sektör kaynakları, santrallere satılan gaz fiyatında sübvansiyonun kaldırılmasını olumlu karşıladıklarını belirtti. Bununla birlikte bundan sonra fiyat ve kurlardaki artışların fiyatlara yansıtılıp yansıltılmamasının önemli olacağına dikkati çeken sektör kaynakları alınan kararın ilave adımlarla desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

KONUT ABONELERİNE YÜZDE 9 ZAM

BOTAŞ tarafından 31 Temmuz akşam saatlerinde yapılan basın açıklamasında ise, 1 Ağustos 2018 tarihinden geçerli olmak üzere; Konut abonelerine, küçük ve orta ölçekli proses amaçlı doğal gaz kullanan müşterilere doğal gaz satış fiyatının yüzde 9 artırılarak 0,832340 TL/Sm³’e yükseltildiği ifade edildi.

SANAYİ ABONELERİNE YÜZDE 14 ZAM

1 Ağustos 2018 tarihinden geçerli olmak üzere; yıllık tüketim miktarı 300 bin Sm³’ün üstünde olan proses amaçlı doğal gaz kullanan serbest tüketicilere uygulanan doğal gaz satış fiyatı ise yüzde 14 artırılarak 1,000464 TL/Sm³’e yükseltildi.

SANTRALLERE SATILAN GAZA REKOR ZAM

BOTAŞ tarafından 31 Temmuz’da şirketlere gönderilen yazıda 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere elektrik üretim amaçlı Ağustos ayı doğal gaz fiyatını 1,312200 TL/Sm³ (0,12332707) olarak belirlediği iletildi. Böylece elektrik üretim amaçlı doğal gazın fiyatı yüzde 49,5 artmış oldu.

BOTAŞ’ın santrallere gönderdiği yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Elektrik üretimi amaçlı doğal gaz kullanımımız için geçerli olan 2018 yılı Ağustos ayı doğal gaz satış fiyatımız 1,312200 TL/Sm³ (0,12332707 TL/kwh) olarak belirlenmiştir. Elektrik üretimi amaçlı kullanım için belirlenen bu doğal gaz satış fiyatı 4,8600 ABD Doları/TL’lik kur baz alınarak ABD Doları/Sm³ ve ABD Doları/Kwh’a çevrilecektir. Elektrik üretim amaçlı doğal gaz tüketiminize ilişkin fatura tutarı, tek faturada TL ve ABD Doları olarak ayrı ayrı gösterilecektir. Söz konusu fatura tutarına ilişkin ödeme ise, ABD Doları olarak hesaplanan fatura tutarının , ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ABD Dolar Satış Kuru baz alınarak TL’ye çevrilmesi sonucu hesaplanan bedel üzerinden yapılacaktır.”

SANTRALLERE 50 MİLYON METREKÜP SINIRI VE KADEMELİ FİYATLAMA KALKTI

BOTAŞ’ın yaptığı yüzde 49,5’luk fiyat düzenlemesi ile birlikte, geçtiğimiz yıl Aralık ayında BOTAŞ tarafından özel sektöre ait yıllık doğal gaz tüketimi 50 milyon metreküpün üzerindeki doğal gaz santrallerine ihtiyaç duydukları çekiş miktarlarının yüzde 50’si oranında gaz tedarik etme ve santrallerin kalan yüzde 50’lik miktarı özel sektörden karşılaması uygulamasına da son verdi.

EN SON ZAM GEÇTİĞİMİZ NİSAN’DA YAPILMIŞTI

BOTAŞ, bu ay başında piyasadaki zam beklentilerinin aksine zam yapmamış ve sektör oyuncularında Ağustos ayı için zam beklentileri artmıştı.

BOTAŞ 1 Aralık’ta da özel sektöre ait santrallere satılan doğal gazın fiyatında yüzde 8.4’lük artışa giderek 1000 m³ için 704 TL’den 763 TL’ye yükselmişti. BOTAŞ bu kararla sanayi ve santrallere verilen gazın fiyatında farklılaşmaya gitmişti.

BOTAŞ 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere ise özel sektöre ait santrallere satılan doğal gazın fiyatı yüzde 4,8 artarak 1000 m³ için 800 TL’ye yükseltmişti.

BOTAŞ 1 Nisan’dan geçerli olmak üzere elektrik üretim amaçlı kullanım fiyatını yüzde 9,7 oranında arttırarak 0,877600 TL/M³’e yükseltmişti.

1 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak yeni zamla birlikte ise 1 Aralık’tan bu yana son 8 ayda BOTAŞ tarafından özel sektöre ait santrallere satılan doğal gazın fiyatındaki toplam artış miktarı yüzde 86 oldu.

Enerji Ticareti Derneği (ETD) Başkanı Tamer Çalışır:

‘OLUMLU BİR ADIM OLARAK GÖRÜYORUZ’

“Biz doğal gaz fiyatındaki artışı gaz zammı değil, gazın fiyatlandırmasında maliyet bazlı yapıya geçişte olumlu bir adım olarak kabul ediyoruz. Tabi ki fiyat değişimi yukarı yönde ama burada bizim odaklandığımız konu maliyet bazlı fiyatlandırmaya geçilmiş olması.

Bu fiyat ayarlaması maliyet bazlı fiyatlandırma bizim olumlu baktığımız kısım ancak bizim ‘böyle olsa daha iyi olurdu’ dediğimiz başka konular da var. Bu gelişme olumlu ama bu uygulama ilgili diğer kalemlerde de maliyet bazlı fiyatlandırma veya serbest fiyata geçiş ve özellikle de çapraz sübvansiyonun kaldırılması gibi konularla desteklenmeli. Kısacası enerji fiyatının gerçek maliyetlerle belirlenmesi gerekiyor. Yüksek olduğunda yükselmesi normal tabi ki buna karşı değiliz ama düştüğünde de düşürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tüm gelişmiş pazarlarda durum böyle bu öngörülebilirliği biz fiyat teklif edenler olarak pazara sağlayabiliriz.. En azından bu yapının korunabilmesi için; hem aşağı hem de yukarı yönde sınırlamaların olmaması gerekiyor. Bir taraftaki avantajları öteki taraflara kullandırmamak, bir başka deyişle avantajı sağlayan tarafta bırakmak gerekiyor. Bütün Pazar oyuncularının eşit şartlarda işlerini sürdürmesi ve temin garantisinin olması gerekiyor.

Elektrik tariflerinde yapılan, fiyat ayarlamalarına baktığımızda ise, son kullanıcılara en uygun, en avantajlı fiyatları sunmak istememize rağmen şu andaki elektrik üretim maliyetleri ortalaması ve dolayısı ile uzun dönemli ikili anlaşma fiyatları dikkate alındığında bu fiyat artışları dahi maliyetleri karşılamayan bir seviyede olduğunu görüyoruz. Özetle yapılan bu fiyat ayarlamasının beklentilerin altında olduğunu düşünüyoruz. Piyasanın ortalama üretim maliyetlerine bakıldığında, bunun yanına yenilenebilir enerji maliyetleri ve diğer giderleri de koyduğunuz zaman birebir bir yapıda görünmüyor. Bu fiyat ayarlaması gerekliydi ama bunun avantaj sağlaması için yüksek maliyetli yüksek fiyat, düşük maliyetli düşük fiyat’ yapısına geçilmesi gerekiyor. Çünkü rekabetin olduğu hiçbir yerde fiyat orta ve uzun vadede yukarı doğru gitmez. Zaten yukarı doğru gitse bile belli bir noktadan sonra düşüşe geçer. Rekabet sağlandıktan sonra piyasa dengeyi çok çabuk buluyor. Genelde tüketicinin avantajına oluyor bu. Fiyatların ya da mekanizmanın belli kurallar içinde tutulması özellikle Türkiye’nin yaşadığı konjonktür dikkate alındığı zaman, ülkenin yaşadığı zorluklardan çıkması için herkesin elini aynı anda taşın altına koyması gereken bir ortam yaratıyor. Ama bir taraftan baskı koyduğunuz zaman, daha çok baskıya maruz kalanlar, sistemin içinde kalmakta zorlanıyor.
Gaz santrallerinde her zaman ‘ Biz ayakta kalmalıyız ki sistemi ayakta tutmalıyız’ düşüncesi hakimdi. Ama hiçbir zaman, biz çıkalım da bakalım sistem ne yapıyor’ yapısına gidilmedi, gidilemez. Hali hazırda, şirketlerin zararına bile çalışıyor olması bunun en büyük göstergesidir. Bu anlamda bizim de kural koyuculardan beklentimiz fiyatların doğru bir şekilde belirlenmesine yardımcı olunması; çapraz sübvansiyonları kaldırmak, maliyet bazlı çalışmaya izin vermek, aşağıdan ya da yukarıdan görünen ya da görünmeyen sınırlamaların ortadan kaldırılması ve piyasada regülatör kurum eliyle denetimlerin yoğun olarak yapılmasıdır.

Bu karar orta ve uzun vadede öngörülebilirlik açısından olumlu bir karar olmasına karşın zamanlama ve iletişim şekli dikkate alındığında kısa vadede öngörülebilirliğe darbe vurmuştur son dakika öğrenilen bu kapsamlı değişiklikler her ne kadar ileride sonucu olumlu olsa dahi, ticarette belirsizlik ve öngörülebilirlik açısından aynı ölçü ve zamanda algılanamaya bilmektedir. Bunun bir sonucu olarak bir günde uzun vadeli kontratlar 20 TL değişkenlik göstermiş ve burada bu kontratların alıcıları çok yüksek karlar ederken satıcıları da ciddi zararlara uğramıştır. Bu değişkenliği gören firmalar uzun vadeli kontratlardan ister istemez kaçınma ve spot (gün öncesi/gün içi) piyasalarına yönelmekte ve/veya uygun ürün bulmaları zorlaşabilmektedir, kısacası vadeli piyasalardaki işlem hacimleri bu tür kararların neticesinde yok olma seviyesine gelmiştir.

ETD olarak biz değer zincirinin bütün halkalarının ayakta kalmasını istiyoruz. Bunun da liberal piyasalarla, yani kendi fiyatını oluşturan piyasalarla mümkün olacağını düşünüyoruz. Tamamlayıcı diğer adımlar olan; çapraz sübvansiyonları kaldırmak, maliye bazlı çalışmaya izin vermek gibi hareketler ile ivedi bir şekilde desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle bu tür değişikliklerin iletişiminin piyasaya daha dostane şekilde yansımasının özellikle Sayın Bakanımızın önceliklerinden ikisi olan finansal sürdürülebilirlik ve katılımcılık ilkelerine daha uygun olacağına inanıyoruz.

Elektrik Üreticileri Derneği(EÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Aşık:

‘AÇIKLANAN FİYAT UZUN SÜRE SABİT KALMALI’

“BOTAŞ’ın elektik üretim amaçlı kullanılan doğal gazın fiyatında yaptığı artışı, maliyet bazlı fiyatlandırmaya geçişte bir adım olduğu için genel olarak doğru buluyorum. Fiyatlamada dolar kuruna geçilmesi, bu fiyatın uzun dönem boyunca geçerli olacağı ilan edilirse, santraller için daha öngörülebilir bir maliyet yapısı sağlayabilir. Yani buradaki en önemli nokta, santraller için belirlenen fiyatın, doğal gaz maliyetlerindeki değişimler öngörülerek, uzun süre değişmeyecek bir fiyat veya formül olarak açıklanmasıdır.

Ancak uygulamanın son dakikada duyurulması, santrallere Ağustos ayı doğal gaz alımları için zaman bırakmadı ve devam eden belirsizlikler santrallerin maliyetlerini net hesaplayabilmelerinin önünde engel teşkil ediyor.
Bu aşamada en önemli konulardan biri, doğal gaz alım maliyetlerindeki yüzde 50 civarındaki artışın, elektrik satış fiyatlarına ne oranda ve nasıl yansıtılabileceği olacak. Hep söylediğimiz gibi -devlet kontrolündeki üreticiler de dahil olmak üzere- piyasadaki tüm katılımcıların sadece ticari faktörleri dikkate alarak, maliyet bazlı fiyatlama yapması ve başkaca bir misyon üstlenmemeleri gerekiyor. Netleşmesi gereken bir diğer önemli konu da, BOTAŞ tarafından Yİ ve YİD santralleri dahil, doğal gazdan elektrik üreten bütün santrallere aynı fiyatla doğal gaz satılması gerekliliği…
Maliyetlerindeki bu artışla birlikte doğalgaz santralleri, piyasada elektrik fiyatını belirleyen marjinal santraller konumuna gelecekler. Bu da yıl içerisindeki çalışma saatlerini haliyle azaltacak. Santrallerin sabit maliyetlerini düşündüğümüzde bu durum karlılık üzerinde ek bir baskıya neden olacaktır.

Fakat başta da dediğim gibi maliyet bazlı fiyatlama yönünde adım atılmasını genel anlamda olumlu buluyoruz. Fiyat yapısı sabit kalabilir ise santraller uzun dönemli planlama yapabilir; risklerini yönetebilir ve dolayısıyla yeniden bir elektrik piyasası oluşmasına öncülük edebilirler.

Enerjide yapılan büyük sübvansiyonların, hazineye olan büyük negatif maliyetlerinin yanı sıra katma değerli ve verimli sanayinin gelişmesinin önünde engel oluşturduğunu yaşayarak gördük. Bu değişimin baştan sona zincirin tüm halkalarında maliyet bazlı fiyatlamaya geçiş için bir başlangıç olmasını umuyoruz.”

Angora Gaz Genel Müdürü ve BOTAŞ Eski Genel Müdürü Gökhan Yardım:

‘SÜBVANSİYONUN KALDIRILMASINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM’

Bu zam piyasanın beklediği bir zamdı, bu açıdan şaşırtıcı olmadı. Çünkü 2016’nın Ekim ayından beri doğal gazda bir sübvansiyon vardı. Bu sübvansiyon özellikle toptan satış şirketleri için dayanılmaz bir hal almıştı. Hem BOTAŞ hem de toptan satış şirketleri zor durumdaydı. Toptan satış şirketleri olarak sermayelerini hemen hemen bitirmişlerdi. Bu açıdan durumun daha da düzeleceğini tahmin ediyorum. Ama zam ayın son günü yapıldığı için Ağustos ayını kaybettik. Gönül isterdi ki bu zam Temmuz’un 20’si gibi yapılsın. Tabi ki bu bile umut verici. Çünkü kapasiteler ancak Ağustos’un kapasiteleri. Dolayısıyla kapasite kalmadı ona da acil bir çözüm gelebilir.

Bu fiyat artışı ile birlikte maliyet bazlı fiyatlandırmaya geçilmekte bu sübvansiyonun kaldırılmasında çok önemli bir adım. Bu yüzden de ben Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve BOTAŞ’ı kutluyorum. Şahsi kanımca santral tarifeleri en yüksek tarife olacak, sonra sanayi, en altta da dağıtım şirketleri konut tarifesi. Ben önümüzdeki aylarda konut tarifesinde de miktara göre bir değişim olacağını bekliyorum. Çok tüketenin de az tüketenin de daha az fiyattan, hatta belli bir miktarın altında gaz tüketenin sübvanse edileceğini bekliyorum. Ama bunun miktarı büyük olmaz bunu bir sosyal yardım olarak düşünmek lazım. BOTAŞ’ın özel sektörden yaptığı gaz alımları olmasaydı toptan satış şirketleri çoktan batmış olurdu. BOTAŞ’ın alımlarının Ağustos sonrası da devam etmesini bekliyoruz. Çünkü son çeyrekte gaza çok ihtiyaç var. Dolayısıyla bu sene de BOTAŞ’ın gaz alımlarına devam etmesi lazım.

BOTAŞ’TAN ZAM AÇIKLAMASI

BOTAŞ tarafından 31 Temmuz akşam saatlerinde yapılan basın açıklamasında, konut abonelerine en son 2014 yılının son çeyreğinde zam yapıldığı ve 44 aydır zam yapılmadığı vurgulanırken doğal gaz ithalat fiyatları ve döviz kurlarındaki yüksek artışlar nedeniyle toptan gaz fiyatlarına zam zorunluluğunun ortaya çıktığı belirtildi.
BOTAŞ tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
“Kamuoyu tarafından da bilindiği üzere Kuruluşumuzun konut abonelerine doğal gaz satış fiyatlarındaki en son düzenleme 2014 son çeyreğinde yapılmıştır. Yaklaşık olarak 44 aydır herhangi bir artış yapılmamış aksine Ekim 2016 tarihinde yaklaşık yüzde 10 indirim uygulanmıştır. Ham petrol varil fiyatlarında ve döviz kurundaki yükselişe bağlı olarak Kuruluşumuzun doğal gaz alım maliyetlerinde önemli oranda artışlar meydana gelmiştir. Son iki yılda brent petrol fiyatlarında yüzde 100’ü bulan ve döviz kurunda ise yaklaşık yüzde 63’lük artış gerçekleşmiştir. Bu nedenle doğal gaz toptan satış fiyatlarımızda yeni bir düzenlemeye gidilmesi zorunlu hale gelmiştir.”

Buna göre, 01 Ağustos 2018 tarihinden geçerli olmak üzere;

Konut abonelerine ve küçük ve orta ölçekli proses amaçlı doğal gaz kullanan müşterilerin doğal gaz satış fiyatı yüzde 9 oranında artırılarak 0,832340 TL/Sm³,
• Yıllık tüketim miktarı 300 bin Sm³’ün üstünde olan proses amaçlı doğal gaz kullanan Serbest Tüketici müşterilerine doğal gaz satış fiyatı yüzde 14 oranında artırılarak 1,000464 TL/Sm³,
• İlgili taraflarla görüşülerek karşılıklı varılan mutabakatla Elektrik üretim amaçlı doğal gaz kullanan Serbest Tüketici müşterilerine doğal gaz satış fiyatı 270 US Dolar/ Bin Sm³ olarak uygulanacağı ve güncel döviz kuru üzerinden Türk Lirası olarak faturalandırılacağı duyuruldu.
Açıklamanın devamında ise, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından uygulanmakta olan Milli Enerji Politikamız çerçevesinde ülkemizde son dönemdeki enerji üretiminde güçlü bir şekilde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmektedir. BOTAŞ olarak biz de bu politika çerçevesinde doğal gaz ithalatında ve satışında gerekli hassasiyeti göstererek planlamalarımızı yapmaktayız” denildi.

BOTAŞ Ağustos’ta da gaz alımına devam edecek

Öte yandan geçtiğimiz ay 255 dolar/2000 m³ fiyatla özel sektör toptan satış şirketlerinden doğal gaz alımı yapan BOTAŞ’ın aynı fiyattan Ağustos ayında da alıma devam edeceği öğrenildi.