‘Enerji verimliliğinde seferberlik dönemi başladı’

Burak Söylemez/İstanbul

MÜSİAD Enerji Kurulu Konuşmaları Kapsamında Enerjide Dijitalleşme konu başlıklı panel düzenlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Alparslan Bayraktar ve sektörün önemli temsilcilerinin katıldığı toplantıda enerjide dijitalleşme kapsamında yapılan çalışmalardan bahsedildi.

MÜSİAD Enerji Kurulu Konuşmaları Kapsamında Enerjide Dijitalleşme konu başlıklı panel düzenlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Alparslan Bayraktar ve sektörün önemli temsilcilerinin katıldığı toplantıda enerjide dijitalleşme kapsamında yapılan çalışmalardan bahsedildi. Dünyanın son yıllarda çok büyük bir dönüşümden geçtiğini aktaran Bayraktar, daha farklı kaynaklardan enerji üretimine geçilen bir dönemin yaşandığını belirtti.

“DÜNYA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜMDEN GEÇİYOR”

Dünyanın son yıllarda çok büyük bir dönüşümden geçtiğini aktaran Bayraktar, daha farklı kaynaklardan enerji üretimine geçilen bir dönemin yaşandığını belirtti. Bayraktar, dünya enerji üretiminin ağırlıklı olarak  fosil yakıtlarda sağlandığını, enerjinin sadece arz güvenliği kapsamında konuşulmadığını, iklim değişikliğiyle beraber yeni ekonominin doğduğu bir döneme şahit olunduğunu aktardı. Enerji güvenliği ve arz güvenliğinin iç içe geçmiş kavramlar olduğunun altını çizen Bayraktar, “Bu dönüşüme bizi getiren ana unsurlar var. Amerika’daki kaya gazı devrimi bunlardan bir tanesi. Kaya gazı devrimiyle Amerika, enerji ithale den ülke konumunda, enerji ihraç eden ülke konumuna geçti. ABD son 10 yılda enerjisinin yüzde 50’sini kömürden sağlarken, bu oran bugün yüzde 30’a gerilemiş. Doğalgazın çok önemli bir ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Kyoto Protokolü’nü onaylamayan ülkelerden birisi Amerika’ydı. Paris İklim Anlaşması yapıldı. Küresel İklimle mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen bir Amerika vardı. Amerika’nın tutumu, aslında kaya gazındaki buluşla beraber değişti. Özellikle yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişmeler, en çok yatırımın bu alanda  yapılmasına vesile oldu. Maliyetler inanılmaz bir şekilde düştü” diye konuştu.

“ÇİN VE AMERİKA ENERJİDEKİ GELİŞMELERİ BELİRLİYOR”

Amerika’nın Paris İklim Anlaşmasından çekildiğini hatırlatan Bayraktar, Amerika ve Çin’in enerji sektöründeki gelişmeleri belirleyen iki önemli ülke olduğunu, bu kapsamda bu iki ülkenin tutumlarını takip etmek gerektiğini söyledi. Çin’in bu dönüşümü çok hızlı yaşadığını belirten Bayraktar, “Farklı bir politik ajandaları var. Bu dönüşümü daha hızlı yaşayacağız. Her şey çok hızlı olacak” dedi.

“YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR HIZLA DEVREYE GİRİYOR”

Yenilenebilir kaynakların hızla devreye girdiğini belirten Bayraktar, “Elektrikli araçlar gümbür gümbür geliyor. Milli arabamızı yapacağız. Elektrikli araca yöneliyoruz. Bilinen bütün iş ve piyasa modelleri değişecek. Bize bazı sinyaller geliyor. Dağıtım şirketlerinin yıkıcı inovasyonlara hazır olması gerekiyor. Buna iyi hazırlanan şirketler, bunu fırsata döndürebilir. Akıllı sayaç ve şebekeler bütün hayatımıza giriyor. Bunlar önümüzdeki dönemde bizi bekleyen hususların başında olacak” diye belirtti.

“REGÜLASYON YAPILIRKEN DİKKATLİ OLUNMASI GEREKİYOR”

Teknolojisi hızla değişen bir alanda regülasyon yapılırken çok dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Bayraktar şunları söyledi: “Almanya’daki tüketiciler, yılda 12 milyar euro tarifelere ekstra para ödüyor. Kurumlarımızın konularına hakim olması gerekiyor. Bütün şirketlerin dövizden kaynaklı sıkıntıları var. Çok kolay çözümler ortada gözükmüyor. Devletin mümkün olduğu kadar basit düzenleme yapması gerekiyor. Burada bir kamu kaynağını tahsis ettiğiniz zaman, devletin bunu alması isteniyor.”

“DİJİTALLEŞME HAYATIMIZIN HER ALANINA DAHA FAZLA DOKUNACAK”

Yeni teknolojilerde yaşanan gelişmelerle dijitalleşmenin hayatımızın her alanın daha fazla dokunacağını kaydeden Bayraktar, “Bu işe doğru zamanda girmediğiniz zaman yüksek bedeller de ödeyebilirsiniz. Her şeyin günün sonunda bir maliyeti var. Bu maliyet tüketiciye yansıyor. Doğru zamanlamayı ve teknolojiyi seçebilmek gerekiyor. Bütün bunların entegrasyonunda yapılacak seçimler çok kritik oluyor. Teknik altyapının seçimi ve hukuki altyapının düzenlenmesi büyük önem arz ediyor. Minimum hatayla bu süreci geçirmek gerekiyor” dedi.

“ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE SEFERBERLİK DÖNEMİ BAŞLADI”

Türkiye’de enerji verimliliğinde seferberlik dönemi başladığının bilgisini paylaşan Bayraktar, “ Enerji verimliliğinde 5 yıl içerisinde farklı sektörlerde 10-11 milyar dolarlık bir yatırım yapılması bekleniyor. Enerji verimliliğinde tüketicilerin sisteme dahil olduğu bir sisteme evriliyoruz. Doğru regülasyonlarla doğru hukuki altyapıyı, doğru teknik altyapıyla oluşturmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

“DOĞALGAZ PİYASASI KANUNUYLASEKTÖRDE DEĞİŞİM BAŞLADI”

Doğalgazın Türkiye’ye 90’lı yıllarda geldiğini belirten GAZBİR Başkanı yaşar Arslan,  “6 şirketle 2000’li yıllara geldik. Doğalgaz Piyasası kanunu İle sektörde bir değişim başladı. GAZBİR, Türkiye’de şirketlerin üyeliğiyle kurulan ilk derneklerden birisi. Sektörün tümü üyesi. GAZBİR’in birçok görevi var. Mevzuata bağlı olmadan oluşmuş bir altyapıyı, bazı düzenlemelere tabi hale getiriyorsunuz. Mevcut altyapılarınız binlerce yıllık kentleri de kapsıyor” dedi.

“YÜKSEK BASINÇ KALİBRASYON MERKEZİYLE İLGİLİ YATIRIM YAPACAĞIZ”

Kuruldukları ilk yıllarda sektörü ve toplumu değiştirerek, insanları eğitmeyi amaçladıklarını kaydeden Arslan, “İlk yıllarda gaz merkezi boyutunda bir şirket kuruduk. Bu şirketin görevi sektöre insan gücü yetiştirmekti. Bölgelerde İŞKUR’la yapılan işbirliğiyle istihdamı arttıracak eğitimler verdik. Türkiye’nin her yerinde kullanılan cihazlar dağıtım şirketlerinin altyapısından geçmesi gerekiyor. Dağıtım şirketlerinin hepsinin buna yönelik bir altyapısı yok. Piyasaya her türlü cihazın girmesi önleniyor. Bu cihazların belgelendirilmesine kadar bu işi üstlenen bir merkezle başladık. Yüksek basınç kalibrasyon sistemiyle ilgili bir yatırım yapacağız. Bunu Türkiye’ye getirmek için uğraşıyoruz” dedi.

“YILDA 13 BİN KM YATIRIM YAPIYORUZ”

Türkiye genelinde  6 ilde  olan doğalgazı 78 ile çıkarttıklarının bilgisini paylaşan Arslan,  “Bu kadar insanı yetiştirip, ekipmanları hazırlayıp, altyapıyı yapıyorsunuz. Bu yıl yapılan yatırım 13 bin kilometre. Dünyada hiçbir ülkenin  bu seviyeye ulaşılacağını tahmin etmiyorum. BOTAŞ’ın bütün boru hatları toplamı 14 bin km civarındadır. Bunun kalitesini de her yerde aynı tutmaya çalışıyor. Bunun altyapısında arkadaşlarımız çok ciddi çalışıyor. Oluşan kültürü, iyi bir şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz. Biz son altyapı şirketlerinden olduğumuz için, teknolojiyi yakında takip etmek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.

“ENERJİYİ KESİNTİSİZ SAĞLAMAK ÇOK ÖNEMLİ”

Arslan, enerji kesintisiz olarak sağlayabilmenin çok önemli olduğunu  ve bunu yapabilmek için ciddi altyapı ve organizasyona ihtiyaç olduğunu söyledi.  Sektörde gelecekte yapılacak olan yatırımların ağırlıklı olarak dijitale yapılacağını vurgulayan Arslan, bugün yüzde 15’lerde olan dijital yatırımların, yakın bir zamanda yüzde 25 seviyesine yükseleceğini aktardı.Yapay zeka ile şebeke yönetimi yaptıklarını kaydeden Arslan,  “Gelecekte 30 gün ağır kış koşulları yaşamayacağımızı kimse garanti edemez. Talep yönetimi yapmadığımız takdirde hiçbir yere varamayız” dedi.

“HIZI ARTTIRIP, GÜVENLİĞİ SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR”

Enerji verimliliği ve blockchain’in gelecekteki en önemli konuları olacağını belirten Arslan şöyle devam etti: “Enerji yönetiminde hızı arttırıp, bunların güvenliğini sağlamak gerekiyor. Dijitalleşmeden en önemli beklentilerimiz, tüketicilerden gelen talepler, hizmet kalitesinin ölçümü ve buna yönelik yapılan iyileştirmelerin sayısal verileri.  Süreç bazlı ölçmeye çalışıyoruz. Dağıtık enerjilerin yönetimi konusu bizim dijital dünyadaki en önemli konularımız.  Hukuki altyapının oluşması bir süreç alıyor. Tebligatı elektronik ortamda yapma geçerliliği hala oluşmadı. Bizim gibi özel şirketlere ispat etme zorunluluğu var. Kesintisiz hizmet için kesintisiz haberleşme sağlamamız gerekiyor. Aldığımız teknolojilerin çok çabuk eskiyor ve  bunun bedellerini tekrardan ödemek için çaba sarf etmemiz gerekiyor.”

 

“40 MİLYON ABONEYE HİZMET VERİYORUZ”

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, “Elektrik dağıtım sektörü  40 milyon aboneye hizmet veriyor. Sektör özelleşme sürecinden önce kamu tarafından yapılan altyapı ve teknolojik yatırımlarla da destekleniyordu. Bugün sektörün yılda yaptığı yatırımlar 5 milyar liraya çıktı. Toplamda 7 buçuk 8 milyarlık etki yaratan bir sektörden bahsediyoruz. Üçüncü tarife döneminde 20 milyar liralık bir yatırım planımız var. Bunun bir kısmı teknolojik yatırımları bir kısmı da altyapı ve şebeke yatırımları oluşturuyor. Kesintisiz elektrik vizyonuyla hareket etme misyonumuz var. Vatandaşa karşı etkin bir şekilde yönetme sorumluluğumuz var. ELDER çatısı altında yıllık 50’ye yakın eğitim programı oluşturuyoruz. Meslek liselerindeki müfredatın eskiye dayandığın tespit ettik. Önümüzdeki günlerde lansmanını yapacağımız bir projemiz var. Elektrik dağıtım sektörüne özel müfredat hazırlatıp 3 büyük bakanlıkla lansmanını yapacağız. Ar-Ge olarak da 21 dağıtım bölgemizin belli bütçelerle yapılan Ar-Ge yatırımları var. Belli üniversiteleriyle işbirliği sağlayarak, sektörümüzdeki teknolojiye bizim kendi mühendislerimizin yarattığı projelerle katkı sağlanmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKYİE GENELİ KAYIP KAÇAK ORNAINI YÜZDE 15’LERE DÜŞÜRDÜK”

Elektrik kaçağıyla mücadele kapsamında,  sayaç geliştirmeye yönelik ciddi çalışmalarının olduğunu bilgisini paylaşan ELDER Yönetim Kurulu Serhat Çeçen, “Akıllı sayaç sayesinde bir dağıtım bölgemizde yüzde 60 olan kayıp kaçak oranını, yüzde 15’lere düşürdük. 5 senelik süreçte, dijital yapının desteğiyle bu gelişimler artacaktır. Türkiye genelinde kayıp kaçağı yüzde 25’lerden  15’lere düşürmüş durumdayız. Elektrik dağıtım altyapımızın eski olmasından dolayı teknik kayıp olarak adlandırılan bir oran var. Teknik kayıp dışında, faturalandıramadığımız, kaçakta geri kalan kısmı oluşturuyor. Ağırlıklı olarak abone bilgi sistemini geliştirerek, kaçak oranını düşürme eğilimini devam ettirme çalışmalarımız devam diyor. 3 bölge dışında özelleşemeden önce yüzde 15’lere varan kaçak oranımız vardı. Bundan sonraki süreçte teknolojiyi kullanarak bu yüzde 15’leri tek haneli rakamlara yüzde 10’ların altına indirmiş olacağız. Bundan sonraki süreçte bu işin paydaşlarının bir arada olduğu, bu süreçle daha iyi bir dizayn yapılacağına olan inancımız tam. Altyapısı 50 seneye dayanan bir şebeke altyapısından bahsediyoruz. İnsan kaynağı olmayan bir sektörden bahsediyoruz. Burada zayıf noktalarımız var. Önceliklerimizi iyi belirleyip, Ar-Ge’ye daha fazla eğilmemiz gerekiyor.  Bahsettiğim yatırım rakamlarını ağırlıklı olarak şebeke altyapı rakamları oluşturuyor. Bu şebeke altyapısı, önümüzdeki 50 yılın şebeke altyapısı olacak. Bu yatırımları daha uyumlu bir şekilde, ortaya konulan hedef ve stratejiler doğrultusunda yapmamız gerekiyor. Yıllık 4 milyarlık yatırımımızın 500- 600 milyon lirası teknolojik yatırımlardan oluşuyor” açıklamasında bulundu.

“ÇATI PAZARINDA 800-1000 MW ARASI KURULUM OLACAK”

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, “GÜNDER 1992 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de güneş enerjisini yaygınlaşma misyonuyla kuruluyor. Dünyada bu pazarda üçüncüyüz. Çin ve Hindistan ilk iki sırada. Çatı pazarında olabildiğince mevzuatı azaltmak için çaba gösterdik. ELDER ile Mesleki Yeterlilik Merkezi kuruyoruz. Avrupa’da güneş enerjisi kurulum artış hızında ikinci sıradayız. Fotovoltaik enerjisi için 40,2 MW  kuruldu. 2017 342 MW kurulu güce ulaştık. 4 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Bakanlığın hedefi 2023’ e gelmeden 10 bin MW hedefine ulaşmak. Sanayilerde son kaynak tarifesi ile birlikte güneş enerjisi santrallerinin da artacağını düşünüyoruz. Çatı pazarında 800 ila 1000 MW arasında bir kurulum olacak” dedi.

“DİJİTALLEŞME BİRÇOK ALANI İLGİLENDİRİYOR”

İzzet Alagöz MÜSİAD Enerji Sektör Kurulu Başkanı Dr. İzzet Alagöz, “Kendi işimizi yaparken işimizi iyi bilmemiz gerekiyor. Bu işleri yaparken bazen gündemi kaçırıyoruz. Enerjide olmak istediğimiz yerde miyiz? Biz iş adamlarımızın farkındalığını arttırmaya çalışıyoruz. MÜSİAD üyelerinin enerji ile ilgili sorunlarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Türkiye’yi dışa bağlılıktan kurtarıp, mühendislik noktasında bağımsız bir konuma gelmesi noktasında mücadele var. Dijitalleşme sadece enerji alanında değil, birçok alanı ilgilendiren bir konu. Elektronik ortamda bunların kontrol edilmesi gerekiyor. Dünya dijitalizasyonu konuşuyor” dedi.