“Türkiye, dünyada borun merkezi”

Sibel ACAR-NEVŞEHİR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez BORON 2019 Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmasında, “Dünya bor üretim kapasitesi 5,6 milyon ton ve ülke olarak tek başına bu üretimin yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştiriyoruz. Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne ve dünya bor pazarının yüzde 59’una sahip Türkiye, dünyada borun merkezidir” dedi.

Bor, Ülkesinde Bilim ve Teknoloji ile Buluşuyor” sloganı ile gerçekleştirilen “Uluslararası Bor Sempozyumu (BORON 2019) açılış töreni ile başladı.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde 17-18 Nisan tarihleri arasında düzenlenen ve borun her yönüyle ele alındığı Uluslararası Bor Sempozyumu’nda, Ulusal ve uluslararası bilim camiasında bor konusunda uzman yerli ve yabancı 35 davetli konuşmacı ve 250’ye yakın bildiri ile yer alıyor.

Açılışa katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez konuşmasına; “Bor, ülkesinde bilim ve teknolojiyle buluşuyor diyerek başlattığımız Uluslararası Bor Sempozyumumuza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” ifadelerini kullanarak başladı.

“Borun katma değer oluşturduğu birbirinden farklı alanları görüyoruz”

Borun katma değeri yüksek bir ürün olduğunun altını çizen Bakan Dönmez; “Bor; mukavemet artırıcı ve alev geciktirici özelliklerinden tutun da kanser önleyici ve enerji taşıyıcı- depolayıcı özellikleriyle 250’den fazla alanda kullanılmaktadır. Sektörel bazda baktığımızda ise, cam sanayinden tarıma, seramikten temizlik ürünlerine, savunma sanayinden uzay ve bilişim teknolojilerine kadar her alanda borun katma değer oluşturduğu birbirinden farklı alanları görüyoruz. Bor katma değeri oldukça yüksek bir ürün. Konsantre ürünlerde 1 birim, rafine ürünlerde 3 birim, ileri teknoloji ürünlerde 150 birim ve bu ürünlerin kullanıldığı sektörlerde 500 birime kadar çıkabilen bir katma değerden söz ediyoruz” dedi.

“Dünya bor pazarı bugün yaklaşık 1,7 milyar dolar değerinde devasa bir pazar”

Bor pazarını rakamlarla değerlendiren Dönmez; “Dünya bor pazarı bugün yaklaşık 1,7 milyar dolar değerinde devasa bir pazar. Dünya bor üretim kapasitesi 5,6 milyon ton ve tek başına bu üretimin yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştiriyoruz. Bu alandaki ileri teknoloji ve yüksek karlılık potansiyelini daha iyi değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne ve dünya bor pazarının yüzde 59’una sahip Türkiye, dünyada borun merkezidir. Milli Enerji ve Maden Politikamız kapsamında, Bor’da yüksek teknoloji ve işlenmiş uç ürün hedefimizle merkez konumumuzu güçlendirip, boru ülkemizin ve dünyanın yarınında daha belirleyici bir konuma yükseltmek için önemli adımlar atıyoruz” şeklinde konuştu.

“Yatırımcının pasaportuna asla bakmayız”

Borda yeni inovasyon anlayışında da değinen Bakan Dönmez şu ifadeleri kullandı: “Bora dayalı sektörlerde işbirlikleri geliştirerek büyümek olacak. Artık doğal kaynaklarımızı ve madenlerimizi yurt dışına ağırlıklı olarak ham madde şeklinde değil uç ürün ya da ileri teknoloji ürünler olarak ihraç edeceğiz. Bu model hem yatırımcı dostu olacak, hem istihdamı artıracak, hem sektörün hem de ülkemizin büyümesini sağlayacak. En önemli girdisi ise yüksek teknolojinin Türkiye’de üretilmesi ve kullanımı olacak. AR-GE faaliyetlerimizle, borun hem kullanım alanlarını genişletmek hem de mevcut alanlardaki kaliteyi artırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Çalışmalarımız sonucunda, maliyet açısından çok daha avantajlı olan yeni nesil balistik zırh plakalarından tutun da borlu yanmaz çadır ve yanmaz elyafa kadar birçok ürün elde ettik. Bunların yanında, çinko borat, bor nitrür, yüksek saflıkta elementel bor, (roket yakıtında kullanılıyor), magnezyum diborür süper iletken toz, tarım/ahşap bor ve selülozik izolasyon malzemelerini ticari olarak ürettik. Yüksek teknoloji açısından hayati önem taşıyan elektrikli araçlar için menzil artırmaya ve İHA’lar için uçuş süresini artırmaya yönelik bor temelli yerli yakıt pili sistemlerini de üretmeyi başardık. Bir başka deyişle elektrikli araçların menzili, İHA’ların uçuş süreleri bor sayesinde uzayacak. Şu anda ürün geliştirme ve ticarileştirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu vesileyle yerli ve yabancı tüm yatırımcıları bora ve ürünlerimize yatırım yapmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki, bugüne kadar Türkiye’ye ve bizlere güvenen iyi niyetli her yatırımcı, “kazan kazan” ilkesi doğrultusunda hiçbir zaman kaybetmedi. Üreten ve gelişen Türkiye’nin şahlanacağı önümüzdeki süreçte de yatırımcılar her zamanki gibi büyük fırsatlar yakalayacak. Her zaman söylediğimiz bir söz var, yatırımcının pasaportuna asla bakmayız. Bu ülkeye, bu topraklara yatırım yapan her firma bizim gözümüzde yerli firmadır. Artık çalışmalarımız bir adım öteye götürmenin zamanı.”

BOROSİB kuruluyor

Bu alanda yapılacak ilerleme çalışmalarında Bor Organize Sanayi İhtisas Bölgesi’nin kurulacağının müjdesini veren Bakan Dönmez, yürütülen çalışmalarla ilgili; “Bir diğer önemli çalışmamız da Bor Organize Sanayi İhtisas Bölgesi yani BOROSİB’in kurulmasıdır. Bora dayalı sanayinin gelişmesi ve yeni yatırımcıların teşvik edilmesi için her türlü kolaylığı sağlayacağız. BOROSİB, bor’a dayalı endüstrinin gelişimi için kilit bir rol üstelenecek. BOROSİB sayesinde kontrol ve standartları koyabileceğimiz, rekabetçi yapılar oluşturabileceğimiz, planlama ve uygulamaların başarısını ölçebileceğimiz bir yapıyı tesis edeceğiz inşallah. Bir diğer önemli çalışmamız da Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü, NATEN’in kurulmasıdır. Biliyorsunuz nadir toprak elementleri ileri teknoloji ürünlerde sıklıkla kullanılmakta ve maddelerin mukavemetini artırmaktadır. Sağlık hizmetlerinden savunma sanayine, temiz enerjiden telekomünikasyon sistemlerine kadar yüksek teknoloji içeren ürünlerin vazgeçilmezi konumundadır. Görev ve sorumluluğu itibariyle NATEN ülkemizin en stratejik kurumlarının başında gelecek. Nadir toprak elementlerinden ticari ürün elde edilmesi ve bu alandaki teknolojinin geliştirilmesi amacıyla kamu kurumlarımız, üniversitelerimiz ve sanayicilerimizle AR-GE iş birlikleri geliştirecek ve sanayimizin ihtiyaç duyduğu elementlerin kullanıma sunulması için ulusal ve uluslararası çapta çalışmalar yürütecektir” ifadelerini kullandı.

“Bor üzerinde farklı disiplinlerle Ar-Ge faaliyetlerin yapıldığı bir elementtir”

BOREN Başkanı Doç Dr. Abdulkerim Yörükoğlu ise borun sanayinin 250’den fazla alanında kullanılması sebebiyle oldukça önemli bir ürün olması yönünde öne çıktığını söyledi.

Borda ar-ge çalışmalarının önemine değinen Yörükoğlu; “Borda ilerleme, bilginin paylaşılması ve ar-genin yapılarak yeni, ürün ve teknolojinin üretilmesi ile sağlanacaktır. Bor üzerinde farklı disiplinlerle ar-ge faaliyetlerin yapıldığı bir elementtir. Gübre ve vitaminde hayata destek vermekte, hidrojende depolamaya olanak sağlamakta, malzeme olarak borcam gibi bir çok üründe karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple bor olmazsa olmaz bir elementtir” diye konuştu.

“Kırmızı çizgilerimiz nettir”

Bakan Yardımcısı Mithat Cansız; gerçekleştirilen sempozyumun bakanlık çalışmalarına da katkı sağlayacağını belirterek sözlerine başladı.

Bor ile ilgili yürütülen çalışmalara değinen Cansız; “Ülkemizi sayılı ekonomiler arasına sokabilmemiz için bütün alanlarda var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çalışmalar insan ve bilim odaklı sürdürülüyor. Gayri safi milli hasıladaki maden payını 2023’e kadar yüzde 3 e taşımak gibi bir hedefimiz var. Bu hedef için yatırım ve dönüşüm çalışmaları başlattık. Bakanlık olarak bu konuda kırmızı çizgilerimiz nettir. Güvenlik bu konuların başında geliyor” dedi.

“Borda iş birliği ülkemiz açısından da büyük önem arz etmektedir”

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ise; “Ülkemiz açısından enstitülerin kurulması bor için önemli bir aşamadır. Bu sempozyomda böyle bir iş birliğinin sağlanması ülkemiz açısından da büyük önem arz etmektedir. Katkısı ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Davranış değişikliği enerji verimliliğini etkiliyor