“Tüketici kendi alışkanlığına göre tarife belirleyebilir”

EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, “Elektrik ticari bir maldır. Üretilen yerde bu malı alabilirseniz daha ucuza almak kadar doğal bir şey yoktur. Evde elektrik üretebiliyorsanız dağıtım bedeli ödemenize gerek yoktur. Dağıtım bedeli üretilen bir malı taşıma maliyeti var. Bu malı tüketiciye getirmemiz gerekiyor. Dağıtım bedelinin içerisinde sayaç okuma bedeli diye bir şey göremezsiniz bu dağıtım bedelidir. Trafo yapmak, elektrik direklerini tesis etmek, iletkenleri yapmak, arızaların tamir edilmesi, iletim tesislerinin yapılması bunlar dağıtım bedelinin içerisinde var. Dağıtım bedeli vazgeçilmez unsurlardan birisidir. Eğer siz aktif enerjiyi santralin dışında alıyorsanız dağıtım bedeli ödemenize gerek yoktur. Ama bunu bir şekilde evinize kadar getirmeniz gerekiyor ve bu faaliyetin getirdiği bir gereksinimdir. Enerjinin en düşük olduğu yenilenebilir enerjinin yüksek olduğu yerler İskandinav ülkeleridir ancak onlardaki dağıtım bedeli bizdekinden daha fazladır” dedi.

“Abone gruplarının fiyatlarını araştırabilirler”

EPDK Başkan Yardımcısı Ulutaş, “Evde kullanılan cihazlarda öncelikle tasarruf sınıfındakileri tercih etmek lazım. Tedarik şirketleri özellikle serbest tüketiciler için istenilen talebe göre fiyat oluşturabiliyorlar. Kişiye özel bir tarife kullanıcının talebine göre oluşturulabilir. Tüketici kendi alışkanlığına göre tarife belirleyebilir. Gece tarifesi bizim düzenlediğimiz tarifeler arasındadır. Gece ticarethane ve sanayide tüketim az olduğu için üretim miktarı da nispeten daha azdır. Üretim var talep yok ise üretim fazlası oluşur bu da fiyat düşüşüne sebep olur. O yüzden gece tarifesi biraz daha düşüktür. Tüketicinin faturasında abone grubu diye ibare var. Abone gruplarının fiyatlarını görebilirler EPDK’nın sitesinde ve alternatif abone gruplarının fiyatlarını araştırabilirler. Serbest tüketici limitini 1600 kilovat/saate düşürdük. Fatura ortalama 80 TL civarında ise serbest tüketici olma hakkınız olduğu anlamına geliyor. Elektriği tüketici herhangi bir tedarikçiden alma durumu var” ifadelerini kullandı.

“Kayıp-kaçağı önlemek için teknik yönden çalışmalarımız var”

Hacı Ali Ulutaş, “Tellerden, trafodan geçen elektrik ısı enerjisiyle kayba uğrar. Bu yaklaşık yüzde 5 oranındadır. Bu oran düşürülebilir ama hiç olmayacak diye bir şey olmaz. Bu kayıp bir şekilde faturanın içerisinde var olmak zorunda. Altyapı kalitesi, hatların yüklenme miktarı, üretimin uzaklığı, tüketimin büyüklüğüyle değişkenlik gösterir.  2013 yılında yüzde 15,9 Türkiye genelindeki kayıp-kaçak oranı. 2017 itibarıyla yüzde 12,6’ya düşmüş. Bu 1,5 milyar TL’lik bir maliyet. Bunları engellemek için teknik yönden çalışmalarımız var. Ar-Ge projeleriyle devam eden bir süreç var. Şifreli sayaç uygulamasıyla kayıp-kaçağı engelleme gibi bir çalışma var. Sayaçların koruma altına alınması, dışarıya çıkarılması gibi uygulamalar var. Merkezi olarak bir trafodan çıkan bütün kablolardaki enerjiyi anlık olarak ölçen uygulamalarımız var. Ülkemizde bölgesel tarife yok. Bunun birçok avantajı olduğu gibi dezavantajı da var. Bölgesel tarifeye geçtiğimizde üretimi olmayan bölgeler daha fazla ödemek zorunda kalacak.  Söz konusu olan kayıp-kaçak değil. İstanbul’da üretim az olduğundan dağıtım bedeli yüksek olacaktır bölgesel tarifede” diye konuştu.

“Eğer maliyetler belirli bir seviyenin altına düşüyorsa bu indirim olarak yansır” diyen Ulutaş “Yükselirse bu da zam olarak yansır. Birçok veri var, birçok maliyet girdisi var” ifadelerini kullandı.

Enerjide kurulu güce yerli ve yenilenebilir damgası