karahan elektrik

“Sürecin en az hasarla atlatılması için devlet tarafından destek verilmeli”

EPİAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Karahan, koronavirüs salgınından etkilenen elektrik piyasalarındaki son durumu değerlendirirken enerji sektörünün bu süreci en az hasarla atlatması için devlet tarafından ciddi bir destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Karahan ve Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Cem Aşık, konuk oldukları televizyon programında koronavirüs salgını sonrası elektrik piyasalarında yaşanan arz talep değişimini, maliyet bazlı fiyatlardaki tabloyu ve sektörü bekleyen olası problemleri değerlendirdi.

Elektrik piyasasındaki arz-talep dengesizliğinin fiyatlara etkisini yorumlayan Mustafa Karahan, arz fazlası nedeniyle fiyatlarda genel bir düşüş olduğuna dikkat çekerken pandemi sebebiyle yaşanan talep düşüşünü ise kimsenin beklemediğini kaydetti. Nisan ayı başından bu yana elektrik piyasasındaki talep düşüşünün yüzde 17 olduğunu belirten Karahan, “Normalde artması gereken talebi de buna dahil edersek rakam yüzde 20’nin üzerine çıkıyor. Bu da, spot fiyatlara doğrudan etki ediyor. Bunun tüketiciye yansıması elbette olacaktır” dedi.

“TİCARİ TÜKETİM AZALIRKEN EVSEL TÜKETİMDE CİDDİ ARTIŞ VAR”

Salgın nedeniyle çalışamayan işletmelerin ödeme sıkıntısı çekeceğini öngördüklerini dile getiren Mustafa Karahan, “Sanayi tamamen kapanmadı ama oradaki tüketim azaldı, çok fazla kapanan ticarethane var ve oradaki tüketim de azaldı. Evsel tüketimde ise ciddi bir artış var, özellikle batı bölgelerinde. Temelde değişen bu kalıpla birlikte elektrik perakende sektörünü bekleyen tahsilat ve finansmanla ilgili problemler önümüze çıkacaktır” şeklinde konuştu.

Enerji tedarikiyle ilgili herhangi bir problem beklemediklerini ifade eden Karahan, “Arzda ciddi fazlamız var, o tarafta rahat olmamız lazım. Sektörün en büyük riski, her zamanki gibi kur riski. Burada iş dönüp dolaşıp bankalara gidecek. Krediler geçtiğimiz yıl ciddi şekilde yapılandırılmıştı ama bunun tekrar yapılandırılması için bankalarla şirketlerin oturup görüşmesi gerekecek” dedi

Kurdaki değişiklerin yenilenebilir enerji sektörünü de etkileyeceğini söyleyen Karahan, “Yenilenebilir enerjide alım garantisi var, kurdaki değişiklikle birlikte buradaki fiyat da artacak. YEKDEM maliyeti sebebiyle bunun tüketiciye yansımaması ihtimali yok” ifadelerini kullandı.

“PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ ELEKTRİĞE YANSIYABİLİR”

Petrol fiyatlarının, doğal gaz üzerinden elektrik piyasasını da etkilediği bilgisini veren Mustafa Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin ithal ettiği doğal gaz, petrol fiyatlarına endeksli. O yüzden belli bir gecikmeyle de olsa petrol fiyatlarındaki düşüş, doğal gaz fiyatlarına yansıyacaktır. Aslında burada ekonominin normalleşme sürecine bakmak gerekiyor, ne zaman ekonomik aktivitenin tekrar yükseldiğini göreceğiz? Bununla birlikte elektrik talebi nereye gidecek? Ona göre de belki şirketler doğal gazdaki ucuzlamanın avantajını kullanmaya başlayacak. Piyasanın kendi dengesi içinde fiyatların belli bir istikrara kavuşacağını düşünüyorum. Burada önemli olan ekonomik normalleşme. Bunun için de yaz aylarıyla ilgili bir beklentimiz var. Şirketlerin ekonomik dengesini korumak gerekiyor. Enerji sektörünün her tarafına devlet tarafından ciddi bir destek gerekiyor.”

AŞIK: “TALEPTEKİ DÜŞÜŞ 23 MART’TAN İTİBAREN HİSSEDİLMEYE BAŞLADI”

Sözlerine, elektrik üretim sektörü personeline teşekkür ederek başlayan EÜD Başkanı Cem Aşık ise elektrikteki talep düşüşünün 23 Mart’tan itibaren hissedilmeye başladığını ve şu anda yüzde 21 seviyesine geldiğini belirtti. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı dönemde, 2016’dan bu yana en düşüş seviyeye gerilediğini aktaran EÜD Başkanı Aşık, “Nisan ayında şu an yüzde 17 olan talep düşüşünün Mayıs’ta da gerçekleşmesini, Haziran’da ise yavaş yavaş normale dönmesini bekliyoruz. Ramazan ayının da bu döneme denk gelmesi bunda etkili olacak çünkü Ramazan’da her zaman talep düşer, bu normaldir” dedi.

Elektrik piyasasında fiyatların arz ve talebe göre oluştuğu bilgisini paylaşan Aşık, bir süredir arz noktasında fazlalığın olduğuna dikkat çekerek “Bu dönem için planlanan planlı bakımların yapılamaması, Mart ayında suyun bol olması nedeniyle gerçekleşen aşırı hidroelektrik üretimi, rüzgardan üretimin artması gibi nedenlerle arz fazlası oluştu. Mayıs ve Haziran’da da benzer durum devam edecek gibi görünüyor. Dolayısıyla fiyatlar bu kadar düşünce şirketler operasyonel anlamda zorlanıyor. Kredilerin geri ödemesi şirketleri zorluyor. Bu noktada da bizim şirketler adına kamu tarafında çeşitli taleplerimiz oluyor” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının yıl içerisinde değişiklik gösterdiğini anlatan Cem Aşık, “Yenilenebilir hem milli kaynağımız hem de çevreci olduğu için hepimiz destekliyoruz  ama çok fazla kapasitemiz var diye güvenmemek lazım. Elektrik depolanmayan bir mecra, ürettiğiniz anda tüketiyorsunuz. Yenilenebilir kaynaklar da çok fazla olduğu için bunları dengelemek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“YEKDEM’DE SÜRE 1 YIL UZATILMALI”

YEKDEM’e giriş süresinin 2020 sonunda biteceğini anımsatan Cem Aşık, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Birçok santral Ekim ayı sonuna kadar kısmen de olsa çalışır hale gelip kabullerini yaptırmaya çalışıyor. Fizibilitesini bu mekanizmaya göre yapmış, finansmanını almış ve yetişmeye çalışan 3700 MW’a yakın proje var. Bunlara süre uzatımı verilmesi lazım. Birçoğu pandemi nedeniyle yetişemeyecek. Bankalar kredilerini geri çekecek, davalar birbirini kovalayacak, birçok batan şirket olacak. Çeşitli kriterler konarak bu sürenin 1 yıl daha uzatılması gerekiyor.”