Enerji sektöründe ‘liyakat’ tanımı yapıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen “Enerjide Arama Buluşmaları-İnsan kaynakları” başlıklı programda yaptığı konuşmada insan kaynakları özelinde strateji belirleneceğini ve bunun başlangıç noktasının da ‘liyakat tanımı’ olduğunu ifade etti.

Sibel ACAR-ANKARA/ Enerjide Arama Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen toplantıların beşincisi “Enerjide Arama Buluşmaları- İnsan kaynakları” çalıştayı ile devam etti. Bakanlık binasında düzenlenen programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez başta olmak üzere kamu ve özel sektör temsilcileri katıldı.

“İNSAN KAYNAĞIMIZ KADAR İYİYİZ”
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak bizim belki de en önemli görevimiz, insanımızın yaşam kalitesini artırmaktır” sözleriyle konuşmasına başlayan Dönmez; “Doğal olarak biz bu seviyeyi artırdıkça beklenti de artıyor, biz de daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu görev döngümüzde Bakanlığımızın misyon, vizyon, hedef, plan, politika üretimleri tek bir ana faktör üzerinde yükselmektedir: İnsan. Yani biz insanla insanımıza hizmet veriyoruz. Biz insan kaynağımız kadar iyiyiz ve insan kaynağımızı da iyileştirmek durumundayız. İnsan kaynağımızı derken burada sadece Bakanlık ve kurumlarını kastetmiyorum. Bakanlık olarak toplam kalite yönetimini önemsiyoruz. Biz tüm bir enerji sektörü olarak her noktada insan kaynağımızı ileri götürmek ve geleceğe hazır hale getirmek zorundayız. Bu sebeple bugün sizlerle bir araya gelerek, sizlerin görüşlerini dinleyeceğiz” diye konuştu.

“İNSAN KAYNAKLARINDA STRATEJİ BELİRLENECEK”
İnsan kaynakları özelinde strateji belirleyeceklerini ifade eden Dönmez; “Bu stratejide hedef ve o hedefe nasıl gidileceği, yani nereye ve nasıl soruları oldukça önemli. Buradan hareketle insan kaynakları özelinde, bir strateji belirlememiz gerektiğini ve bunun başlangıç noktasının ‘liyakat tanımı’ olduğunu gördük. Sürekli değişen ve teknolojik gelişmelerin her daim etkilediği enerji sektöründe bir ‘liyakat’ tanımı konusunda göreve geldiğim günden beri bir iç tartışmamız var. Bugün bu taslak çalışmamızı kısaca sizlerle de konuşmak isterim. Enerji çalışanlarımızın liyakat tanımında 3 temel özelliğin bulunması gerektiğini öngörüyoruz. Bunlar ilk olarak kendini ve çevresindekilerini geliştirmek. Özetle burada personelimiz değişen teknoloji ve gelişmelere sadece kendini adapte etmekle kalmamalı, bulunduğu daire veya birimdeki diğer insanların da gelişimine katkıda bulunmalıdır diyoruz. Bunu başkalarından beklemeden kendi motivasyonu ile yapabilmelidir. İkinci olarak kurum içi ve kurumlar arası iletişim yönetimi. Devlet olarak vatandaşımızla ilişkilerimizin zaten iyi olması gerekir. Bu nedenle birçok işimizde devlet mekanizmasını oluşturan onlarca kurum ve tarafla koordine olmamız hayati önem taşıyor. Diğer paydaşlara hızlıca ulaşan; konularına en hakim uzmanların zekasını sisteme hızla entegre edebilen, kendi zeka ve becerileri kadar tüm Türkiye’nin zeka ve becerisini de sisteme değer olarak ekleyebilen çalışanlara ihtiyacımız var.Son olarak da çözüm odaklılık. Göreve geldiğimden bu yana söylediğim temel bir kriter var. Verilen bir iş, sağa sola paslanmadan, sorumluluk başka birimlere atılmadan hemen o noktada çözüm bulunmalı, vatandaş kapı kapı dolaşmamalı. Tüm çalışanlarımızın sonuç ve çözüm odaklı olması bu noktada devlet hizmetlerinin kalitesinin artması açısından da önemli” şeklinde konuştu.
Yöneticiler içinse mevcut 3 kritere 2 kriter daha eklendiğini söyleyen Dönmez konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Yöneticilerimiz için 5 liyakat kriterimiz var. İlki stratejik liderlik. Bulunduğu birimi vizyonu ile şekillendirerek kaynakları doğru yöneten, bütçe ile uyumlu stratejik hedefler ve planlarla ilerleyen bunları dönem dönem kontrol eden yöneticilere ihtiyacımız var.İkinci olarak karar alma becerisi. Yöneticilerimiz gün içerisinde onlarca karar alıyorlar. Biz alınan kararlarda, derinlikli karar alma becerisini önemsiyoruz. Yani karar almadan önce fayda-maliyet, etki, iç ve dış bakış açılarına hakimiyet, istişareyi etkin kullanma gibi becerileri bir yönetici için önemli görüyoruz. Enerji sektöründe bir dönüşümü başaracaksak eğer, bu dönüşümde insanımız, bürokratımız, bilim insanlarımız ve tüm çalışanlarımız hazır olmalı. Zeki insan kendi aklını kullanan, daha zeki insan ise başkalarının da aklından faydalanan kişidir. Biz de devlet olarak, bu konuda çalışan herkesin zekâsından faydalanmayı, ortak aklı harekete geçirmeyi hedefliyoruz. “