“Batarya maliyetlerindeki düşüş yüzde 73’ü buldu”

Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından düzenlenen 2. MMG Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi ve Sergisi kapsamında ‘Enerji Depolanması ve Yeni Nesil Batarya Teknolojileri’ konulu panel düzenlendi. Panelin başkanlığını Mimar ve Mühendisler Grubu Genel Başkan Yardımcısı yaparken panelde, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi Dr. Fazıl Kaytez, EPDK Elektrik Dairesi’nden Afşin Burak Bostancı, GE İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz ve GER Partners Strateji ve Araştırma Direktörü Emin Emrah Danış konuşma yaptılar.

Panelin açılışında konuşan Bülent Şen, enerji depolamasının gün geçtikçe önem kazandığına değinen Bülent Şen, fosil yakıtların öneminin de zamanla azaldığını ifade etti. Şen, “2016’da 78 gigavat saatlik GES ve RES kurulu gücü mevcut. Önümüzdeki 5 yıl içinde ise 378 gigavat kurulması bekleniyor. Depolama ve piller bütün dünyanın enerji altyapısını değiştirecek” dedi.

“SEKTÖRÜN GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRMEDEN ADIM ATMIYORUZ”

Depolama  sistemlerinin çok geniş alanlarda kullanıldığını ifade eden EPDK Elektrik Dairesi’nden Afşin Burak Bostancı şöyle konuştu; “Önümüzdeki tarihlerde depolama ile ilgili çeşitli yönetmelikler yapacağız. Sektörden aldığımız görüşlerle bunu çalışıp ortak bir akıl üzerinde durmayı düşünüyoruz. Önceden konuşmalarımıza elektrik depolanmadığı için diye başlardık sunum yaparken artık bunu demiyoruz. Çünkü artık bu mümkün ve bu durum bütün denklemi değiştirecek. Bu yüzden sektörden gelen görüşleri değerlendirmeden adım atmamaya özen gösteriyoruz.”

“YENİLENEBİLİR ENERJİ EKİPMANLARINDA YERLİLİK İÇİN BÜYÜK ADIMLAR ATILDI”

Türkiye’de YEKA modelinin çok güzel geliştirildiğini ifade eden YEGM Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi Fazıl Kaytez, “Amaç sadece kurulu gücü arttırmak değil bu bakımdan yerli aksam gibi sistemleri Türkiye’de üretebilmek gerekiyor. Biliyorsunuz ki YEKA’da yüzde 68’lik yerlilik oranı talep edildi. Güneşte ise 500 MW üretim şartı ve Ar-Ge tesisleri şartı konuldu. Bu ihalelerle yerli ekipmanların Türkiye’de üretilmesi adına büyük adım atıldı. 2 sene sonra Türkiye bu üretim ve kurulu güçlerle önemli adımlar atacak. Biz aynı adımların enerji depolama alanında da atılacağını öngörüyoruz. Türkiye’de üretim yapan yerli ve yabancı firmaları tek tek dinledik iç ve dış kaynakları karşılaştırıyoruz. Tabi bunun yanında depolamanın mevzuatını oluşturma çalışmaları sürüyor. Şu anda yaptığımız çalışmaların temelinde arz güvenliği, üretim piyasası ve enerji sistemlerinin verimliliği konuları üzerinde duruyoruz” dedi.

“YEKA GİBİ BİR SİSTEMİ DEPOLAMADA DA GETİRMELİYİZ”

GER Partners Direktörü Emin Emrah Danış ise rüzgar ve güneşte çok ciddi bir büyüme olduğunu ve kömür kullanım oranının giderek düştüğünü ifade etti. Batarya talebinin giderek arttığını ifade eden Danış, “ Talep arttıkça maliyet de düşüyor. Bununla birlikte ileri ki dönemlerde çok daha büyük bir taleple karşı karşıya kalacağız. Fakat lityum sınırlı bir maden olduğu için bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var. Batarya maliyetlerindeki düşüş 2008’den bu yana yüzde 73’e yükseldi. Avrupa  da teşvikler ev tipi depolama sistemlerine dönüyor. Türkiye depolamada doğru adımları atarsa Avrupa’nın batarya üretim merkezi olabilir. Güneş enerjisinde 2 bin rüzgar enerjisinde ise 7 bin MW güce doğru yol alıyoruz. YEKA diye çok güzel bir sistem getirdik eğer bunun aynısını depolamada da getirirsek depolama çok güzel bir ivme kazanabilir. Enerji sektöründe dünyada önemli bir dönüşüm var ama bu biraz yavaş ilerliyor. Bunun aksine Türkiye geriden gelmiş olsa da hızlı bir dönüşüm içinde ve çok genç bir nüfusumuz var.

“DEPOLAMA ÜLKEMİZ İÇİN MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ”

GE’nin 125 yıllık bir şirket olduğunun altını çizen Ussal şöyle konuştu, “Dünyada elektrikle ilgili dönüşüm yaşandıkça ürünlerimiz de işin doğası gereği dönüşmek zorunda. Enerjide çok çeşitli bir portföy var ve artık depolamayı da buna ekliyoruz. Burada önemli olan yeni gelen ve dönüşüm geçiren teknolojilerin ticari olarak kullanılmasıdır. Bununla birlikte deprem riski ve çeşitli terör saldırılarına karşı depolama ülkemiz için aslında bir güvenlik meselesi.”