Üretimde tedarikçi değerlendirme ve kalite kontrolün rolü anlatıldı

ESGAZ İç Tesisat ve Proje Onay Makine Mühendisi Serhat Cengiz, hazırladığı makalede tedarikçi değerlendirme ve kalite kontrolün rolü konularını ele aldı.

ESGAZ İç Tesisat ve Proje Onay Makine Mühendisi Serhat Cengiz, ‘Tedarikçi Değerlendirme ve Kalite Kontrolün Rolü’ başlıklı bir makale çalışması yaptı. Endüstri 4.0 sonrası hızla gelişen üretim sektöründeki rekabetin artışına değinilen makalede imalatın beslediği hizmet ve enerji sektörlerinin de hız – zaman – kalite – maliyet konularında aldıkları tetikleyici güçlerle farklı bir noktaya geldiklerine vurgu yapıldı.

“GÜNÜMÜZDE KURALLARI MÜŞTERİLER KOYUYOR”

‘Tedarikçi’ kavramını “Kısaca, mal ve hizmet sağlayan firma” şeklinde tanımlayan Serhat Cengiz, makalesinde bedeli ödenen mal ve hizmet alımında beklentinin, nihai ürünle müşteri memnuniyeti sağlamak olduğunu belirtti. Ürün ve hizmetin müşteri memnuniyeti sağlayabilmesi için sürecin girdilerini oluşturan hammadde, yarı mamul, alt ürün gibi gereksinimleri kabul edilebilir seviyede sağlamış olması gerektiğini ifade eden Cengiz, tedarikçiler adına da bir takım beklentileri olduğunu kaydederek bu beklentileri dört ana başlık altında şu şekilde sıraladı: “İstenilen miktarda, istenilen zamanda, istenilen kalitede, istenilen maliyetlerde malzeme ve hizmet satın alımı yapmak.” Firmaların üretim ve hizmet kriterlerini bu 4 başlık çerçevesinde topladıkları için doğabilecek aksaklıkların müşteri memnuniyetini etkilediğini aktaran Cengiz, günümüzde kuralları müşterilerin koyduğunu savunurken artan rekabetten dolayı, mal ve hizmetin bedelinin ne olacağına da müşterinin karar verdiğini ifade etti. Cengiz, bundan dolayı tüm tedarikçi ve alt tedarikçilerin de daralan kar marjını artırabilmek ve ana sanayilerin alternatif tedarikçilerden gelecek avantajlı fiyat tekliflerine karşı koyabilmek için dinamiklerini korumak zorunda olduğuna değindi.

GİRİŞ KALİTE KONTROL YERİNE FİNAL KALİTE KONTROL

Geçmişte tedarikçilerin, hazırladıkları ürünlerin maliyetlerinin üzerine kar marjlarını da koyarak ana sanayilere sevk ettiğini ve ana sanayilerin de ürünleri kontrol etmek için kendi işletmelerinde giriş kalite kontrol bölümü oluşturduğunu anlatan Serhat Cengiz, bu durumun maliyetleri artırmaya başlamasından dolayı artık işletmelerin giriş kalite kontrol yerine tedarikçilerde final kalite kontrol yapıldığını kaydetti.

İşletmeler verdikleri hizmetin sekteye uğramaması ve yaptıkları üretimde duruşlar yaşamamak adına, kendilerine risk olarak gördükleri kritik noktaların üzerine gittiğini belirten Cengiz, birtakım risk faktörlerini bertaraf etmek ve etkilerini en aza indirmek için istihdam edilen tedarikçi geliştirme uzmanlarının;  öncelikle tedarikçilere belirtilen müşteri istekleri ve kabul kriterleri doğrultusunda kendi işletmelerine gelecek olan, tedarikçilerde üretim aşamasında olan kontrol ürünlerin proses ve final kontrollerini yaparak, tolerans dışına sapmalara tedarikçilerin kalite ve üretim departmanları ile müdahale ederek, sıfır hatayı baz alıp problemi kök sebebe inerek çözmeye çalıştıkları bilgisini verdi.

TEDARİKÇİLERDE KALİTE PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜLMESİ

Bu yöntemle uygun olmayan kalitede üretilen malların ana sanayiye sevk edilmesi önlense de, kalitesizlik maliyeti, üretilen sağlam mallar ile karışma ihtimali, uygun mal üretilemediği için doğru ürünü sevk edene kadar üretimin durma ihtimali, tedarikçinin zarar ederek sürekliliğini sağlayamaması gibi risklerin varlığını sürdürdüğüne dikkat çeken Serhat Cengiz, kalitenin 7 aracı olarak da bilinen ve bu amaçla kullanılan kalite kontrol enstrümanlarını şöyle sıraladı: “1: Kontrol grafikleri (Control diagrams), 2: Balık kılçığı yöntemi (Cause and effect diagrams / fishbone ), 3: İş akış şemaları (Flow chart), 4: Pareto analizi (Pareto charts), 5: Histogram tekniği (Histogram technics), 6: Eğilim- Trend grafiği (Run chart), 7: Dağılım şeması (Scatter diagrams).”

TEDARİKÇİLERDE KALİTE GELİŞTİRME FAALİYETLERİ

Tedarikçiler için en önemli konunun kaliteyi üretebilmek olduğunu söyleyen Cengiz makalesinde, bu amaçla kullanılan yalın üretim teknikleri hakkındaki açıklamalara da yer verdi. Yalınlaşan, israflarından kurtulan ve gerek üretim hatlarında, gerekse proseslerinde düzen ve akışı sağlayan işletmelerin yalın üretim tekniklerinin sağladığı avantajlarla rakiplerinin birkaç adım önüne geçtiğini anlatarak bu üretimin amacını şu şekilde özetledi:

Sadece müşterinin istediği ürünleri üretmek (fonksiyon, kalite ve fiyat açısından),

Müşterinin istediği zamanda üretmek (pazara sunulduğu zaman, teslim süresi, sevkiyat sıklığı),

Daha az kaynak harcayarak üretmek (emek, ekipman, zaman, alan),

Müşteri için değer teşkil eden faaliyetlere odaklanmak,

Üretim sürecindeki stokları en aza indirmek,

Üretim dengesizliğini önlemek,

Esnek üretim kabiliyetine sahip olmak,

Kusurlu parça ve ürün sayısını azaltmak,

İş kazası ve ramak kala durumlarını sıfıra indirgemek,

Gerekenden önce ve fazla üretmemek,

Üretkenliği artırarak, bekleme sürelerini kısaltmak.

TEDARİKÇİ DENETİMLERİ

Tedarikçi geliştirmede önlenmesi gereken ve işletmelerin sırtında kambur olan israf kaynaklarını da 8 ana başlıkta toplayan Cengiz, bu beklentileri şu şekilde sıraladı: “Fazla üretim, her türlü bekleme, taşıma, gereksiz işleme, stok, gereksiz hareket, tamir – düzeltme, çalışanların yeteneklerinden faydalanmamak.”

İşletmelerin büyüklüklerine, sektörel öncülüğe ve kalitesel beklentilerine göre yapılan tedarikçi denetimlerinin farklılık gösterdiğini aktaran Serhat Cengiz, denetimlerin alternatif tedarikçi firma arayışında olan işletmelerin yaptığı pazar araştırması ve Benchmark ziyareti tarzında olabileceği gibi, kalite anlamında kategorilere ayrılan tedarikçilerin proses denetimlerine, audit denetimlerine ve shipping kontrol denetimlerine tabii tutulması şeklinde de olabileceğinin altını çizdi. Tedarikçide yapılan denetimler sonrası eskiden hazırlanan DÖF (Düzeltici Önleyici Faaliyet)’lerin yerini, 8D Raporlama formatı aldığını anlatan Cengiz, 8D Rapor formatında amacın, problemin kök sebebini bularak hem bir daha tekrar etmemesi için neler yapılması gerektiğinin belirlenmesi hem de problemli bir şekilde üretilmiş olan ürünlerin ve prosese girmiş ara montajlı parçaların nerede ve kaçar adet bulunduğunun tespit edilerek, nihai ürünlerin ve ara mamullerin nasıl değerlendirileceğinin kontrol altına alınması olduğunu ifade etti.

TEDARİKÇİ DEĞERLENDİRME

İşletmelerin satın alma bölümlerince tedarikçilerin değerlendirilmesinin büyük öneme sahip olduğunu da vurgulayan Cengiz,  bu değerlendirme neticelerine göre tedarikçiler ile çalışmaya devam etme kararının alınabileceği gibi, alternatif tedarikçi arayışı içine de girilebileceğine de değindi. Cengiz, tedarikçilerin sevkiyat performanslarına göre puanlanabileceği gibi, denetim ekibince belirlenmiş sorular ve kabul kriterleri çerçevesinde genel bir değerlendirmeye de tabii tutulabileceğinin altını çizdi.