Enerjinin zirvesi Antalya’da buluştu

Ülkemiz enerji piyasasının “En Büyük Aile Buluşması” olarak gelenekselleşen Türkiye Enerji Zirvesi’nin dokuzuncusu bu yıl 8-10 Ekim 2018 tarihlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın katılımıyla Antalya’da düzenlendi.

4 piyasayı tek çatı altında buluşturan Türkiye Enerji Zirvesi’nin 9’uncusu bu yıl 8-10 Ekim tarihleri arasında Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort Otel’de gerçekleştirildi. Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği (ERRA) tarafından düzenlenen Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nın 17’incisi de aynı tarihlerde eş zamanlı olarak 9. Türkiye Enerji Zirvesi ile birlikte düzenlendi. Yoğun oturum trafiğinin yaşandığı Zirve’de enerji piyasaları tüm yönleriyle ele alındı.

9. Türkiye Enerji Zirvesi kapsamında düzenlenen özel oturumda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez gazeteci ve moderatörlerin sorularını yanıtladı. Bakan Dönmez, enerji teknolojilerinde başlatılan dönüşümle birlikte Türkiye’yi enerji üssü haline getireceklerini söyledi. 32’si yabancı bin 457 delegenin katıldığı Türkiye Enerji Zirvesi’nde toplam 16 oturum ve 3 yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

Enerji teknolojilerinde başlattığımız dönüşüm Türkiye’yi enerji üssü haline getirecek

Antalya’da düzenlenen 9. Türkiye Enerji Zirvesi’nin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, sektöre yönelik önemli mesajlar verdi.

Antalya’da düzenlenen 9. Türkiye Enerji Zirvesi’nin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, sektöre yönelik önemli mesajlar verdi.

Türkiye enerji piyasasının gelişiminde tarihi bir adım attık

9. Türkiye Enerji Zirvesi açılışında konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, enerji piyasalarına yönelik gelişmeleri değerlendirerek; “Türkiye, enerji ticaret merkezi olma yolunda önemli adımlar atıyor. Sektörde değişim ve dönüşüm yaşanırken gelişmeyi de sürdürüyoruz.EPDK olarak kırmızı çizgimiz; dört piyasanın da adil, rekabetçi ve öngörülebilir yapısını koruma ve bu yapıyı daha da ileri bir düzeye taşımaktır” dedi.

9. Türkiye Enerji Zirvesi ve 17. ERRA Yatırım ve Düzenleme konferansı bu yıl bir iş birliği içerisinde eş zamanlı olarak gerçekleşiyor. Bu Zirve’yi bölgesel enerjiyi küresel sinerjiye çevirmenin bir basamağı olarak görüyorum.

Enerji talebinin karşılanabilmesi için yatırım yapılması gerekiyor, yatırım yapılmasıyla iş bitmiyor. Yatırımcının, yatırdığını belirli bir sürede geri alabilmesi, piyasa oyuncularının makul bir getiriye sahip olması lazım. Öte yandan tüketicinin de katlanılabilir fiyatlardan enerjiye erişebilmeleri de olmazsa olmaz. Düzenleyici kurumlar olarak paydaşların çıkarlarını ortak bir zeminde buluşturmamız lazım. Enerji piyasalarının işleyişi her geçen gün biraz daha karmaşıklaşabiliyor. Bu durum piyasayı izleyen ve yönlendiren düzenleme kurumlarının görev ve sorumluluklarını artırıyor. Bu çerçevede EPDK olarak biz de kendimizi sürekli gözden geçiriyoruz. Uzmanlığımızı, yetkinliğimizi, tarafsız ve bağımsız karar verme yetimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Bu konuda EPDK olarak şanslı olduğumuzu belirtmek istiyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez ve Bakanlığımızın birçok üst düzey bürokratı düzenleyici kurum yeteneğine sahiptir.

DOĞAL GAZ BORSAMIZIN PERFORMANSI CESARET VERİCİ

Türkiye enerji piyasasının gelişiminde tarihi bir adımı da Eylül ayında geride bıraktık. Eskiden biz ‘enerjide köprü olacağız’ diyorduk. Hayır, biz EPDK olarak köprü olmak değil, enerji ticareti merkezi olmak istiyoruz. Bunun için bir takım kurumları ve enstrümanları da geliştirmemiz lazım. Ülkemizin enerji ticaret merkezi olması yolunda önemli bir aşamayı ifade eden Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası 1 Eylül’de açıldı. Böylece Türkiye bölgesinde organize piyasada günlük olarak doğalgaz ticaretine başlayan ilk ülke oldu. Doğal gaz borsamızın ilk bir aylık performansı da cesaret verici. Temel verilere göre, ilk ayında piyasaya yüksek bir ilgi olduğunu, piyasamızın tasarımına uygun şekilde işlemeye başladığını, dengeleme ihtiyacına cevap verdiğini ve lisans sahiplerinin ticaret yapmasını sağladığını görüyoruz. Gelecek süreçte fiziksel ve finansal teslimatlı vadeli doğal gaz piyasası işlemlerinin de organize piyasaya entegre edilmesi için çalışacağız. Zaman içinde doğal gaz piyasasına ilgi artacak ve ticaret derinleşecek. Böylece fiyatlar daha da rekabetçi bir yapıya kavuşacak ve bundan herkes fayda sağlayacak. Doğal gaz borsasında oluşan günlük referans fiyat, bölge ülkelerinin doğal gaz ticaretinde fiyat oluşumuna katkı sağlayacaktır.

Akaryakıt sektörümüz hızlı büyümesini sürdürmekte. Özellikle rafinaj ve dağıtım faaliyetlerine ilişkin yatırımlar devam ediyor. Akaryakıt sektörü özelinde ham petrolün akaryakıta dönüştürülmesi ve dünya pazarlarına sunulması aşamasında ülkemiz önemli bir yatırım potansiyeline sahiptir. EPDK olarak şeffaf, tutarlı ve etkili düzenlemelerle rekabet ortamını daha iyileştirmek ve yatırım cazibesi daha yüksek bir akaryakıt piyasası oluşturmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. EPDK olarak kırmızı çizgimiz; 4 piyasanın da adil, rekabetçi ve öngörülebilir yapısını koruma ve bu yapıyı daha da ileri bir düzeye taşımaktır. Piyasalara yönelik en ufak bir adaletsizliğin bütün sektörümüz için tehdit oluşturduğunu çok iyi biliyoruz. Akaryakıt dağıtımı, ürünün niteliği gereği birçok sektörü doğrudan ilgilendiriyor; ayrıca ülkemizin milli gelirlerinin önemli bir miktarının da bu faaliyetlerden elde edilmesi nedeniyle kamuyu da yakından ilgilendirmektedir. EPDK olarak piyasanın yapısını bozucu faaliyetlerde bulunan, bu sektörde faaliyette bulunmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen her firmaya karşı gereken tavrı göstereceğiz.

RÜZGARIMIZ KUVVETLİ ESİYOR, GÜNEŞİMİZ GÜÇLÜ PARLIYOR

Enerji ticaret merkezi olma hedefimizin bir ayağı doğal gaz ise bir diğeri de elektrik. Elektrik piyasamız kurgusu ve işleyişi ile tekemmül etmiş bir piyasa. Hedefimiz bu piyasada ticaretin daha da artırılması. Ülkemizde kurulu gücü 90 bin MW sınırına dayanmış durumda. Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın elektrikteki payı her geçen gün artıyor. Bakanlığımızın öncülüğünde gerçekleşecek YEKA ihaleleriyle de artmaya devam edecektir. Zira rüzgârımız kuvvetli esiyor, güneşimiz güçlü parlıyor. EPDK olarak yerel yönetim ve tüketicilerin kendi enerjilerini üretmelerine destek veriyoruz. Güneş enerjisinde çatı ve cephe uygulamalarıyla vatandaşların kendi elektriğini üretmelerinin önünü açıyoruz. Bunun için gerekli adımları attık. Düzenlemelerimizi yaptık, iş süreçlerini belirledik. Oyunun sahasını ve kurallarını belirledik. Topu oyunculara bıraktık. Önümüzdeki süreçte yeni iş imkanlarının yanı sıra enerjinin üretildiği yerde tüketilmesi ve tüketicinin ihtiyaç fazlası enerjiyi sisteme satabilmesi gibi faydalar sağlayan çatı uygulamalarının sektörümüze önümüzdeki süreçte büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu vesileyle ifade etmek isterim ki enerji depolamaya yönelik mevzuat çalışmamızın da sonuna geldik. İnşallah kısa süre içinde hem sistemsel kesintilere çare olacak hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının yerinde tüketimini temin eden enerji depolama sistemlerinin devreye alınmasını sağlayacağız.

Enerjinin ipek yolunda gerçekleşen eşsiz bir buluşma

Bu yıl 9. Türkiye Enerji Zirvesi çatısı altında 17. ERRA Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nın eş zamanlı olarak düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren ERRA Yönetim Kurulu Başkanı Mart Ots etkinliğin enerjinin ipek yolunda gerçekleşen eşsiz bir buluşma olduğuna dikkati çekti.

2001’de ERRA üyesi olduğumdan bu yana çok sayıda yatırım konferansına katıldım. Bu konferans benim Türkiye’de katıldığım üçüncü konferans oluyor. Her Yatırım Konferansı, ERRA’nın hayatında yeni bir meydan okuma ve yeni bir öyküdür. Ancak bu kez, 9. Türkiye Enerji Zirvesi’yle birlikte yapıldığı için ERRA’nın çabalarını iki katına çıkarması nedeniyle bu yılki etkinlik öncekilerden çok daha farklı. Öncelikle, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’a, bu konferansı Türkiye Enerji Zirvesi ile ortak olarak yapmamıza verdiği destek için kişisel şükranlarımı sunuyorum ve Türkiye Enerji Zirvesi’ne ortaklığımızı kabul ettiği için teşekkür ediyorum.

TÜRKİYE BÜYÜK KAPASİTESİ OLAN BİR ÜLKE

Türkiye’nin enerji düzenleyici kurumu olan EPDK, enerji sektörünün her alanında yüksek ve profesyonel bir uzmanlığı temsil eden ERRA kuruluşumuzun gerçek proaktif üyelerinden birisi. Türkiye, büyük potansiyeli, kapasitesi olan ve aynı zamanda hep daha fazlasını yapmak isteyen bir ülke. Ortak geçmişimize baktığımızda, ERRA’nın sürdürülebilirliği ve gelişimi için çok emek vermiş olan iki eski meslektaşım Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Sayın Alparslan Bayraktar’la yeni görevlerinden dolayı gurur duyuyoruz.

Bu sene birlikte düzenlediğimiz iki etkinlikle çok iyi bir motto bulduk: Bölgesel Enerji – Küresel Sinerji. Bu dört kelime, ERRA’nın ve bu yılki etkinliğin özünü birleştirip ifade ediyor. ERRA, isminden de anlaşılacağı gibi bölgesel bir dernek olarak faaliyetlerine başlamıştır. Ancak geride kalan 18 yılda Amerika’dan Afrika’ya ve Asya’nın uzak bölgelerine kadar uzanan küresel bir ilişki ağı kurdu. Coğrafi genişlememize rağmen, öncelikli odak noktamız değişmemiştir: enerji sektöründe büyük bir geçiş döneminde düzenleyici bağımsızlığın önemini savunmak ve üyelerimizi istikrarlı ve öngörülebilir bir düzenleyici çerçeve ile çalışmaya devam etmeye teşvik etmek. Tüm bu yıllar boyunca enerji sektörlerimizde organize edildiği şekilde gerçekleşen temel dönüşümlere tanık olduk. Düzenleyiciler ve hükümetler etkin rekabetin gelişmesi için gerekli zeminin hazırlanması için kesin taahütlerde bulundu. Üyelerimizin çoğu deregülasyonları ve sektörlerini piyasa dinamiklerine bırakma noktasında artık çok daha rahat davranıyorlar. ERRA adına, düzenleyicileri bu yolda devam etmeye ve düzenlediğimiz sektörler ve müşteriler için değer ve refah sağlamaya yönelik piyasaların gücüne güvenmeye teşvik etmek için bu fırsatı kullanmak istedim.

ERRA bu yıl düzenleyici kitlesine hizmet vermeye ve düzenleyici kurumların gündemini etkileyen sıcak ve güncel konulara odaklanmaya devam edecek. Ortak etkinliğimiz olan 9. Türkiye Enerji Zirvesi katılımcıları sektörün yerel ve bölgesel sorunlarıyla ilgili tüm görüş ve önerilerini bir araya getirecek. Bunun yanı sıra, Türkiye sınırlarının çok ötesine geçerek, eğilimleri daha geniş ölçekte gösterecektir.

DÜZENLEYİCİ KURUMLAR GÖZÜNDEN BİR BAKIŞ AÇISI KAZANDIRACAK

Konferansta yer alan konuşmacılar ve panelistler arasında daha önce görülmediği kadar çok sayıda katılımcı düzenleyicinin olduğunu görmekten mutluyuz. Bu sayede Konferans gündeminin heyecan verici düzenleyici tartışmalara zemin hazırlayacağını ve dinleyicilere düzenleyici dünyaya yönelik bir bakış açısı sunacağını tahmin ediyoruz.

Katılımcılar ERRA’nın tarihinde ilk defa, özellikle enerji piyasasının enerji düzenleme ve geliştirilmesi ile ilgili olarak enerji sektöründe yeni ve devam eden araştırmaları özetleyen bir poster sergisi de Konferans’ta bulunuyor.

Sözlerime son verirken birlikte gerçekleştirdiğimiz bu iki önemli etkiliğin enerjinin ipek yolunda gerçekleşen eşsiz bir buluşma olacağına inanıyorum.

Zorlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak

“En büyük değişim elektrikli araçlar konusunda olacak”

Çok zor bir süreçten geçiyoruz ülke olarak, sadece kendi içimizdeki sorunlar değil aynı zamanda dünyada da yaşanan birçok sorun var. Bunların doğal olarak üzerimizde yaratmış olduğu değişik etkiler var. Ama burada en önemli konu kamu, özel sektör ve bankalar olarak hep birlikte yaşanan sürecin üstesinden gelmeye çalışmamızdır. Bizlerin enerji ailesi olarak buradaki en önemli avantajı hem Bakanlıkta hem de EPDK’da çok önemli kadroların varlığı ile hükümetimizin göreve yeni başlamasına rağmen bizlerin derdini çok hızlı bir şekilde anlayabilmeleri ve önümüzü açacak hamleleri atabiliyor olması. Bu da bize geleceğe dair çok büyük umut veriyor. Burada yapılması gereken sabırlı olmak ve geleceğe yönelik atılması gereken adımları birlikte belirlemek ve ona göre ilerlemek. Türkiye’de bir takım gelişmeler oluyor ancak dünyadaki gelişmeleri de kaçırmamamız gerekiyor. 5 yıllık, 10 yıllık, 15 yıllık süreçlere bakmamız gerekiyor.

ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA 2020 HEDEFLERİ YAKALANDI

Önümüzdeki en büyük değişim elektrikli araçlar konusunda olacak. Geçtiğimiz yıllarda da konuşmalarımda bahsettiğim gibi dünyada her geçen yıl elektrikli araç satılma oranı artıyor. Geçen sene dünyada 100 milyon araç satıldı ve bunun 1,5 milyonu elektrikli araç olarak yollara çıktı. Toplamda da 3 milyon adet elektrikli araç bulunuyor. Sektörün gelişimi için pil dünyasında değişik yatırımların yapılması ve bu alandaki kapasitenin arttırılması gerekiyor. 2016 yılında 30 bin MWh olan pil fabrikaları kapasitesi bugün 200 MWh’lere ulaşmış durumda. Dünyadaki elektrikli araç üretim miktarlarının da önümüzdeki iki yıl içinde 6-7 milyon hedeflerine ulaşacağına inanıyorum. Her ne kadar araştırmalar daha yavaş gidecek gibi söylese de bakıldığında geçtiğimiz yıl elektrikli araçlarda 2020 hedefleri yakalanmış durumda. Tabi bu araçların yürüyebilmesi için de alt yapının ciddi anlamda değişmesi gerekiyor. Özellikle de şarj istasyonları ve evdeki elektriğin kullanılması yönünde.

TÜRKİYE’NİN HER YERİNE ELEKTRİKLİ ŞARJ İSTASYONU KURACAĞIZ

Dünyadaki elektrikli araç sektörünün gelişimine paralel olarak Zorlu Enerji olarak biz de yeni markamızı oluşturduk ve adını ZES koyduk. ZES’le birlikte Türkiye’nin her yerine Vestel’in de katkılarıyla elektrikli şarj istasyonlarını yerleştirmeyi kendimize hedef edindik. Bu lansmanı Türkiye Enerji Zirvesi’nde yapmaktan dolayı çok mutluyum. Her ne kadar ülkemizde bugün sadece bin 500 tane elektrikli araç olsa da önümüzdeki yıllarda özellikle 2020 senesinden itibaren bu sayı hızlı bir şekilde artacak.

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler

“En önemli konumuz finansal sürdürülebilirlik”

Bu yıl Türkiye Enerji Zirvesi’nin önemli bir özelliği 17. ERRA Yatırım ve Düzenleme Konferansı ile birlikte düzenleniyor olması ve ERRA’nın üyesi 37 ülkenin düzenleyici kurumun temsilcileriyle Antalya’da bir araya geliyor olmamızdır.

Dinamizmi ve potansiyeli çok yüksek bir sektörüz ve bu sektörü güçlendirmeye, geliştirmeye hep birlikte devam ediyoruz. Zor bir dönemden geçiyoruz ama tüm zorluk ve fırsatları bir bütün olarak ele almamız gereken, entegre bir bakış açısıyla sektörümüzde daha çok çalışarak ileriye taşımamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz biliyoruz ki Sayın Bakanımız ve değerli ekibi gece gündüz çalışarak yoğun mesailer harcayarak, yüksek tempo içinde bu sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorlar. EPDK da aynı şekilde bu gelecek stratejisi içinde parametreleri nasıl iyileştireceğimizi düşünüyor.

Geldiğimiz noktada en önemli konumuz finansal sürdürülebilirliktir. Güçlü, rekabetçi ve şeffaf enerji piyasalarını oluşturacak düzenleme anlayışıyla değer yaratmak; akıllı, temkinli ve öngörülü bir finansal yönetim ve risk yönetimi hepimizin önceliği olmak zorundadır. Sektörün yıllar boyu verdiği büyük emeklere ve tesis edilen güvene hiçbir şekilde zarar vermeden tüm sorumluluklarımızı ve taahhütlerimizi yerine getirmek ve uzun vadeli düşünmek zorundayız. Bu aşamada bankalara ve finans kuruluşlarına da önemli görevler düştüğünü düşünüyorum. Konuyla ilgili yenilikçi çözümler üzerine hep birlikte yoğunlaşılmasına ihtiyaç var.

Paniğe kapılacak bir durum olmadığını, yatırımların devam ettiğini ve gelecek planlarının hazır olduğunun da finans kuruluşlarının bilmesini istiyorum. Piyasaya ilişkin kamu düzenlemelerinin destekleyiciliği ve öngörülebilirliği güçlendirilmelidir. Bu konuda önemli adımlar atıldı ve daha da atılacağını düşünüyorum. Bu zorlu dönemi bir fırsata dönüştürebilecek tüketici boyutuna ilişkin de önemli birkaç noktayı da dile getirmek istiyorum. Birincisi; bizler arz ve hizmet kalitesi ile tüketici memnuniyeti odaklı anlayışımızı bu zorlu dönemde de asla kaybetmemeliyiz. İkincisi; tüketicilerimiz emtia fiyatlarını doğru yansıtmayan fiyatlandırmanın arz güvenliği için riskler taşıdığının ve sürdürülebilir olmadığı konusunun bilincine varmalıdırlar. Gerçek maliyetlerin yansıtılmadığı bir sistemde sonradan geri dönmenin ne kadar zor olduğuna bugün hepimiz şahit oluyoruz.

Gelecek dönemde ülkemizin enerji alanındaki yüksek büyüme potansiyelini etkin bir biçimde değerlendirmek için enerji sektörü ve sanayicilerimizin yakın iş birliği geliştirmelerini; enerji verimliliği, enerji yönetimi, talep tarafı katılımı, inovasyon, Ar-Ge gibi alanlara daha fazla yoğunlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Zorlukların üstesinden gelmek üzere doğru adım ve yöntemlerle bugün üretirken; geleceği de verimli olarak tasarlayacağımız bu dönemde kamu, özel sektör ve tüm paydaşlar olarak başarı elde edeceğimize inanıyorum.

Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan

“Enerji sektöründe büyük değişimler yaşıyoruz”

Bu yıl dokuzuncusunu düzenlediğimiz Türkiye Enerji Zirvesi sizlerin de desteğiyle her yıl üzerine koyarak gelişmeye devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da danışma kurulu olarak enerji ile ilgili tüm sektörler açısından ilginç ve dolu bir içerik hazırlamaya çalıştık. Ayrıca bu yıl, geçen yıl alışık olduğumuz formatın dışında bazı farklar var. Öncelikle belirtmek istediğim, global enerji dünyasının önemli bir paydaşı olan ERRA ile bu yıl Zirve’yi paylaşmak bizim için gerçekten büyük bir onur oldu. Bu organizasyon hem bizim için hem Türkiye için hem de ERRA için çok önemli bir organizasyon haline geldi.

ERRA toplantılarının yanında eş zamanlı iki salonda oturumlarımız devam edecek. Bir yenilik olarak sektörden gelen talepler doğrultusunda çeşitli başlıklarda yuvarlak masa toplantıları da organize ettik.

Son 10 yılda gerek ekonomide gerek enerji sektöründe büyük değişimler yaşıyoruz. Bunu hem dünyada hem de ülkemizde gözle görülür şekilde hissediyoruz. Farkındaysanız hepimizin alışık olduğu bazı grafikler vardır 10 sene önce dünyanın en büyük şirketleri ile bu sene dünyanın en büyük şirketlerine baktığımız zaman sektörel açıdan bile çok büyük farklar var. Geçmiş zamanın en büyük şirketleri bugün artık ilk 10 sıralamasına bile giremiyor. Teknoloji ve buna bağlı olarak gelişen sosyal medya şirketleri dünyanın en büyük şirketleri haline geldi. Bu değişimin nereye gideceğini tam olarak bilemeyiz ama buna kayıtsız kalmamız da düşünülemez. Bazen çok başarılı gibi görünen şirketler bu listenin en altına doğru kayabiliyor, bazen de tam tersi olabiliyor.

ENERJİ SEKTÖRÜ DİJİTAL GELİŞİME UZAK KALMAMALI

Tabi şu anda enerji sektörü dahil hemen hemen tüm sektörlerin tartıştığı, konuştuğu ve tahmin etmeye çalıştığı aşağı yukarı 30-35 tane başlık var. Özellikle dijital gelişimle ilgili bu başlıklara da Türkiye olarak bizim uzak kalmamız düşünülemez. Belki de birkaç sene içinde bugün konuştuğumuz blockchain gibi kavramlar artık çok yakında belki çok farklı kombinasyonları bir araya getirerek farklı şirketlerde yeni sermayeler oluşturuyor olacak. Bunlara hazırlıklı olmamız çok önemli. Bu safhada yıkılmamak çok önemli. Elbetteki bu konuda karar vericilerden beklentilerimiz var ama büyük şirketlerin de üstlerine düşenleri yapmaları gerekiyor. Onların da üstlerinde ciddi görevler var. Şirketlerimizin riskleri yönetme konusunda çok iyi olmadıkları konusunda bir intiba genel olarak var, kötü giden işlerden kamuyu sorumlu tutmak gibi bir eğilimimiz de var. Ama unutmamamız gereken bir şey var; hepimiz aynı gemideyiz. Riski yönetmenin ne kadar kritik ve önemli olduğunu anladığımız bir değişim sürecinden hep birlikte geçiyoruz, yeni tecrübeler ediniyoruz ve dünyanın bu çalkantılı döneminden kayıp vermeden güçlenerek çıkmamız çok önemli ve temel önceliğimiz.