Özdemir, doğal gazın sıvılaştırılma sürecini anlattı

ESGAZ İç Tesisat ve Proje Onay Mühendisi Türker Yetkin Özdemir’in yazdığı makalede doğal gazın sıvılaştırılma süreci anlatılırken LNG’nin sektördeki önemine dikkat çekildi.

ESGAZ İç Tesisat ve Proje Onay Mühendisi Türker Yetkin Özdemir, “Doğal Gazın Sıvılaştırılması, LNG (Liquid Natural Gaz)” başlıklı bir makale kaleme aldı. Doğal gazın sıvılaştırılma sürecinin işlendiği makalede LNG’nin doğal gaz taşımacılığındaki yerine ve önemine de vurgu yapıldı.

Doğal gazın farklı ülkelere taşınmasında sıvılaştırma işleminin önemli bir yer tuttuğu ifade edilen makalede doğal gazı boru hatları ile taşıma imkanı olmaması durumunda, doğal gazın sıvılaşmakta, hacminin küçülmesiyle depolanma ve taşınma işleminin kolaylaşmakta olduğu aktarıldı. Makalesinde, günümüzde doğal gazın uzak mesafelere coğrafi ve ekonomik nedenlerden dolayı LNG (Liquid Natural Gas) formunda taşındığını belirten Türker Özdemir, Türkiye’nin arz kaynaklarını artırmak için ilk LNG ithalatını 1994 yılında Cezayir’den yaptığını, ilk yüklemenin ise 3 Ağustos 1994’te Marmara Ereğli terminaline gerçekleştiğini anlattı. Türkiye’nin doğal gazda belirli ülkelere bağımlılığının azalması için LNG taşımacılığına önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Özdemir, doğal gazın sıvılaştırılması, taşınması, depolanması ve kullanılması süreçlerini de açıkladı.

DOĞAL GAZ -161 DERECENİN ALTINDA SOĞUTULUNCA SIVILAŞIYOR

İnsanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan enerjinin sağlandığı kaynaklardan biri olan doğal gaz üretiminin petrol ile aynı yataklardan yaklaşık yüzde 40, petrolün bulunmadığı yataklardan yaklaşık yüzde 60 oranında olduğunu ifade eden Özdemir, dünyada ispatlanmış doğal gaz rezerv miktarının 2018 yılı itibariyle yaklaşık 155,4 trilyon metreküp değerinde olduğunu aktardı.

Doğal gazın atmosfer basıncında -161 santigrat derecenin altında soğutulduğu zaman sıvılaştığını ve hacminin 600-650 kat küçüldüğünü kaydeden Özdemir, bu sayede gemiler ile rahatlıkla taşındığını vurguladı. Boru hatlarıyla doğal gazı deniz aşırı ülkelere taşımanın coğrafi koşullar nedeniyle her zaman mümkün olmadığını hatırlatan Özdemir, doğal gazın sıvılaştırılarak taşınabilmesi için ihraç eden ülkelerin sıvılaştırma ve ihraç terminallerine, ithal eden ülkelerin de depolama, yeniden gazlaştırma ve LNG ithal terminallerine ihtiyaçları olduğunu belirtti. Sıvılaştırılmış doğal gazın kimyasal ve tipik özelliklerine de değinen Özdemir, LNG’nin renksiz ve kokusuz, zehirsiz ve yüzde 90 civarında bir oranda metandan (CH4) oluştuğu bilgisini verdi.

LNG’NİN SUNDUĞU AVANTAJLAR

Doğal gazı sıvılaştırmanın çok sayıda avantajı olduğuna değinen Türker Özdemir, makalesinde bu avantajlardan bazılarını şu şekilde sıraladı:

  • LNG, sıvılaştırma işlemi sırasında bazı diğer maddelerden arıtıldığı için temiz bir yakıttır.
  • Mesafe ve coğrafi sınırlar boru hattı ile doğal gaz taşınmasında önem arz ederken LNG taşımacılığında önem arz etmemektedir. Günümüzde Cezayir’den Japonya’ya ve ABD’ye, LNG nakledilmekle birlikte aynı nakletme işlemini boru hatları ile yapmak mümkün olmamaktadır.
  • Boru ile doğal gaz taşımacılığında farklı ülkelerden doğal gaz geçirilmesi gerekirken LNG taşımacılığında buna gerek duyulmamaktadır.

Doğal gazın sıvılaştırılma, taşıma ve dağıtım safhalarını da anlatan Özdemir, ilk olarak doğal gazın LNG üretim terminaline ulaştırıldığını daha sonra karbondioksit, su, sülfür, nem ve cıva gibi maddelerden arındırıldığını aktardı. Gazın kademeli olarak soğutulup sıvılaştırıldığını ve LNG depolama tanklarına doldurulduğunu ifade eden Özdemir, ardından özel taşıyıcı gemilere yüklenerek sevk edildiğini ve dolum terminallerindeki özel depolara nakledildiğini yazdı. LNG’nin daha sonra sıvı fazdan gaz faza geçirilerek basınçlandırılıp boru hatlarına sevk edildiğini veya özel tankerlerle depolama terminallerinden alındığını anlatan Özdemir, kullanıcı sahalarındaki özel tanklara iletildiğini ve buharlaştırıcılar aracılığı ile sıvı fazdan gaz faza geçirildiğini belirtti.

Türker Özdemir makalesinde, sıvılaştırılmış doğal gazın üretim ve taşıma sürecindeki maliyetlerin aşağıya çekilmesine yardımcı olan teknolojik gelişmelerin artmasının ve özellikle tanker ve sıvılaştırma ünitelerinin fiyatlarının düşmesinin boru hatlarının yanında LNG ticaretini de cazip kıldığını söyledi.

Doğal gazın sıvılaştırılma yöntemleri hakkında da bilgiler veren Özdemir, bu yöntemleri ‘kaskad soğutma yöntemleri’ başlığı altında üç sınıfa ayırdı: Klasik kaskad soğutma sistemleri, karışmış akışkanlı kaskad soğutma sistemleri, tek akışkanlı kaskad soğutma sistemleri.

ÜLKEMİZDEKİ LNG TERMİNALLERİ

Makalesinde son olarak ülkemizdeki LNG terminalleri hakkında açıklamalar yapan Türker Özdemir, söz konusu terminaller hakkında şu bilgileri verdi:

Marmara Ereğli LNG Terminali 37 milyon Sm3/gün gazlaştırma kapasitesi ve her biri 85.000 m3 kapasiteli 3 adet depolama tankına sahiptir.

Egegaz Aliağa LNG Terminali 39 milyon Sm3/gün gazlaştırma kapasitesi ve her biri 140.000 m3 kapasiteli 2 adet depolama tankına sahiptir.

ETKİ Liman FSRU(Floating Storage Regasification Unit) Tesisi ETKİ Liman A.Ş. tarafından işletilecek olan ETKİ Liman FSRU Tesisini Ana İletim Şebekesine irtibatlanmak üzere BOTAŞ ile ETKİ arasında 02/06/2016 tarihinde bağlantı sözleşmesi imzalanarak Aralık 2016’nın 6. ayında işletmeye alınmıştır. Bu terminal 28 milyon Sm3/gün gazlaştırma kapasitesi ve 166.000 m3 kapasiteli depolama tankına sahiptir.

Dörtyol FSRU Terminali 20 Milyon Sm3/gün gazlaştırma kapasitesi ve 263000m3 kapasiteli depolama tankına sahiptir.

Saros FSRU Çanakkale İli Gelibolu bölgesinde kurulması planlanan yüzer LNG terminallerinin 2019 yılı itibariyle iskele yapım çalışmaları başlamıştır. Bu tesis kapasitesinin ise 20 Milyon Sm3/gün olması planlanmaktadır.

Ayrıca, kesintisiz gaz sağlanabilmesi ve yılın belirli bölümlerindeki pik talep artışlarını karşılayabilmek için yer altı depolama tesisi inşa edilmiştir. Tuz gölü depolama tesisi kapasitesinin 2019 yılında 1,2 milyar metreküpe çıkması beklenmektedir.