‘Türkiye’de yatırımlarımızı artırarak büyümeye devam edeceğiz’

BP Türkiye Akaryakıt Yatırım Müdürü Erol Varlık ile BP’nin Türkiye’deki bayi yatırımlarını, hedeflerini ve en yeni projelerini konuştuk. Gazetemizin sorularını yanıtlayan Varlık, “Doğru ve stratejik yatırımlar yaparak 2020’ye dek büyümeyi hızlandırmak istiyoruz” dedi.

BP Türkiye Akaryakıt Yatırım Müdürü Erol Varlık, BP Türkiye’nin bayi yatırımlarını, büyüme stratejilerini, yatırım kararı alırken hangi kriterlere göre adım attıklarını Enerji Petrol Gaz’a anlattı. 2018 yılını 30-40 civarında istasyonu bayi ağlarına dahil ederek tamamlamayı ve her ilde BP bayrağının dalgalanmasını hedeflediklerini anlatan Varlık, bayi yatırımlarına hız verdiklerinin de sinyalini verdi.

2017 yılı ve 2018’in ilk 5 ayı yeni yatırımlar ve yeni istasyonlar açısından nasıl geçti? 2018 için hedef ve beklentileriniz neler? BP’nin yapmayı planladığı veya muhtemel yatırımlar konusunda bilgi verir misiniz?

2017 yılında ticari anlamda hacimsel büyümede hızlı başlayan, ilk yarının ortalarına doğru hafifçe duraksayan ancak yılın ikinci yarısında tekrar güçlenen bir talep süreci yaşadık. Türkiye’deki ekonomik büyümeye paralel olarak son 3 yıldır BP olarak planlı şekilde uyguladığımız bir büyüme stratejimiz var. Esasen 1996 senesinde Mobil-BP birleşmesinde 800 istasyon üzerinde bir istasyon ağına ulaşmıştık ancak optimizasyon ve bunun ardından uzun yıllar yeni istasyonlar yerine mevcut istasyonların altyapı iyileştirmelerine ağırlık vermemiz sebebiyle sektördeki büyümeden yeterince pay alamadık. Bizim bundan 15-20 yıl önce 550 civarında istasyonumuz varken, endüstride yaklaşık 2 bin 500 istasyon vardı. Bu sayının 2010 yılında 12 bin seviyelerine ulaşmasına karşın bizim akaryakıt istasyon sayımızda önemli bir değişiklik olmamıştı. 2010 yılında sektördeki kontrat sürelerinin değişmesi ve ağırlıklı olarak 5 yıllık kontratlara dönülmesiyle beraber köklü bir değişiklik oldu. Bu değişiklikten sonra biz de BP Türkiye olarak yatırım stratejilerimizi gözden geçirdik. 2012 sonları ve 2013 yılı itibarıyla Türkiye’de büyüme stratejisine odaklanmanın doğru olacağına karar verdik.

BP olarak, büyümenin iki yolu olduğunu düşünüyoruz; birincisi inorganik dediğimiz satın alma yoluyla büyümek ve ikincisi ise organik büyüme. Biz organik büyüme yoluyla hem mevcut istasyonlarımızın kontratlarını korumayı hem de yeni istasyonları markamıza katmayı başardık ve bugün itibarı ile 700’ün üstündeki sayılara ulaştık. 2018 yılı içerisinde, bir önceki yıla göre istasyon ağımıza net 30-40 arası istasyon daha eklemeyi planlıyoruz ve ilk 5 aydaki rakamlar bu yönde ilerlediğimizi gösteriyor. Net rakam vermek gerekirse bu yılı 730 istasyonun üzerinde bitirmeyi hedefliyoruz.

Bu konuya bağlantılı olarak BP 2015’de hedef büyüttü diyebilir miyiz?

Demeliyiz ve hatta bunun sadece Türkiye için değil globalde de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu resmin iki boyutu var; Türkiye büyüyen bir ekonomi ve BP’nin de bunun içinde yer alma arzusu var. Öte yandan, BP globalde de büyümeye odaklanıyor.  Şu an önümüzdeki hedef 2020. Doğru ve stratejik yatırımlar yaparak o tarihe dek büyümeyi hızlandırmak istiyoruz.

“BAYİ PROFİLİ BP İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Yatırım kararları alırken başlıca kriterleriniz neler? Yeni istasyon ya da transfer olması kriterler açısından farklılık yaratıyor mu?

Bugün “Ben 50 tane istasyon eklemek istiyorum” derseniz bunun farklı yollarını bulabilirsiniz.  Ama BP standartlarında 50 tane istasyon bulmak istiyorum dediğinizde durum biraz değişiyor. Birinci konu yatırım stratejimize uygun olarak; lokasyonun bizim hedeflediğimiz özellikte olması. Nedir bu özellik derseniz; belli bir satış hacminin altındaki istasyonlarla ilgilenmiyoruz. Bunun sebebi de verimlilik. Biz ardışık istasyon açmıyoruz. Bir yerde bir BP istasyonu varsa nadir durumlar dışında, biz ona birkaç kilometre uzaklıkta bir istasyon daha açmıyoruz. Ancak gerekliliğine inanıyorsak ve oraya farklı bir trafik kazandıracaksak o zaman değerlendiririz. Potansiyeline bakıyoruz. İstasyonun mevcut satışları bir bazdır. Bu satışlar üzerine biz bir projeksiyon yaparız. Güçlü olduğumuz veya büyüyeceğimiz alanlar vardır, onları değerlendirip ona göre hareket ederiz.

İstasyonun bulunduğu yerin çok iyi olması bizim için yeterli değil. Bu nedenle, diğer bir kriterimiz olan bayi profili BP için çok önemlidir. Bizim birlikte iş yapabileceğimiz profillerle büyüme arzumuz var. Piyasada iyi ve kötü günler daima olur. Kar ettiğiniz de olur, zarar ettiğiniz de; bunlara birlikte göğüs gerebileceğiniz ve karşılıklı aynı dili konuşabildiğiniz, beraber başaralım, beraber kazanalım ilkesini prensip edinmiş iş ortaklığı bizim için çok önemli bir kriter. Son kriterse mali ve finansal disiplin. Biz yatırım yaparken belli finansal kriterlere muhakkak bakıyoruz. Bunlar bizim için verimliliğin en önemli parçaları.

İstasyonun konumu çok iyiyse, bu saydığınız kriterler içinde özellikle prestij katacak istasyonlar açısından bakılırsa, en azından en son söylediğiniz finansal disiplinden ödün verme durumunuz olabilir mi?

Finansal disiplinden ödün verme durumumuz olmaz. İki sebepten dolayı olmaz, birincisi; yeterli derecede prestij sahibi istasyonumuz olduğuna inanıyoruz. İkincisi de mali disiplin adı üzerinde bir disiplin yaklaşımı. Bundan taviz vermeye başladığınızda eğilip bükülmeniz lazım ki gerek bizim gerekse endüstri için doğru ve getirisi olan bir yaklaşım olduğunu düşünmüyoruz.

“YENİ VE ESKİ YOLLARA YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK”

Yeni yapılan otoyollar ve köprüler var. Bunlar istasyon lokasyonunuzu ve planlarınızı değiştirecek mi? Stratejileriniz neler?

Çok önemli projeler var, biz de bunları takip ediyoruz. Bunlardan bir tanesi yeni İzmir-İstanbul otoyolu. Biz bu otobanın İstanbul –İzmir yönündeki 14’üncü kilometresinde karşılıklı olarak olacağız. İstasyon inşaatlarımız şu anda büyük bir hızla devam ediyor ve Ağustos ayında açılışlarını yapacağız. Aynı otoyol üzerinde bir başka noktayı daha planlıyoruz. Toplamda 4 istasyon ile bu ana arter üzerinde olacağız. Kuzey Marmara Otoyolu ve Çanakkale tarafında yapımı devam eden bir otoyol daha var, o bölgelerle de ilgileniyoruz.

Mevcut hat ve güzergahta bulunan istasyonlara gelecek olursak, alternatif bir güzergah oluşunca diğerine olan yatırımları daha dikkatli düşünmemiz gerekiyor. Lakin bana kalırsa yeni bir alternatif yol yapıldığında, eski yolun atıl kalacağına inanmıyorum. Türkiye gibi büyüyen bir ekonomide mutlaka o taraf da kendi talebini yaratacaktır. Sayıca belki daha az sayıda istasyon olacaktır ama daha sağlıklı yatırımların devam edeceğini düşünüyoruz. Belki biraz daha seçici oluruz ama eski yollara da yatırımlarımız devam edecek.

“HEDEFİMİZ HER VİLAYETTE BP BAYRAĞININ DALGALANMASI”

Yatırımları büyükşehirler üzerinde değerlendirecek olursanız, yatırım alanı ve maliyetler açısından git gide daha da zorlaşıyor mu?

Yatırım büyük şehirler için biraz daha zorlayıcı. İstanbul için artık daha da zor. Merkez bölgeler için eski istasyonların yanına yeni yerler çok sık eklenmiyor. Ancak örnek vermem gerekirse biz çok önemli iki eksiğimizi kapatmayı başardık; bir tanesi BP, İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde yoktu. Transfer bir istasyonla artık Beşiktaş’ta varız. Yine aynı şekilde Bakırköy’de yoktuk ama bu durumu da telafi ettik ve artık BP Bakırköy’de de var. İstanbul Avrupa Yakası’nda biraz daha büyümek istiyoruz, son birkaç yıldır da bunun için çalışıyoruz.

İstasyon ağı açısından Ankara’da da önemli gelişmeler sağladık. Son iki yıl içinde Ankara’da 10 istasyon açtık ve bunu devam ettireceğiz. Bursa istasyon ağı açısından BP’nin en iyi olduğu şehirlerin başında geliyor. Adana Çukurova bölgesinde önemli bir istasyon transferi yaptık. Muğla turizmin başkenti bir şehir ve orada ‘hakim konumdayız’ diyebileceğim bir sayıya ulaştık. Bunlar dışında Karadeniz, Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu bölgelerinde ciddi sayıda istasyon açıyoruz.  Hedefimiz her vilayette BP bayrağının dalgalanması.

“BAYİLERİN YAŞADIKLARINI BİRE BİR GÖRMEK ADINA ACENTA MODELİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”

BP’nin uygulamakta olduğu Acenta istasyonlar konusunda bilgi verir misiniz? Bu istasyonlardan kaç tane var? Arttırma planlarınız var mı?

Acenta modelini birkaç sebepten dolayı önemsiyoruz. BP olarak operasyonun içinde olmak ve o operasyonun nasıl yürütüldüğünü görmek önemli. Her ne kadar bayi teşkilatıyla çok yakın duran bir şirket olsak da bayilerin yaşadıklarını bire bir görmek ve onları daha iyi anlamak adına Acenta modeli bizim için önemli bir konu.

Bayilerimize istasyon işletmesi konusunda BP standartlarını örnek gösteren bir model de sunmamız gerekiyor. Bu standardı ortaya koymanın önemli bir yolu da Acenta istasyonlarımız. Aktif olarak şu an 41 Acenta İstasyonumuz var. Zaten yasa, toplam satışlarımızın en fazla yüzde 15’inin bu istasyonlar aracılığıyla yapılabilmesine imkan veriyor ki biz de şu an yüzde 10’dayız. Yararlı bir sistem olduğuna inanıyoruz ve bu sayının ileriye dönük artmasını hedefliyoruz.

Yatırımlarınızda alternatif yakıtlar ve gelecek trendleri ile ilgili yaklaşımınız ve gelecek stratejileriniz neler?

Dünya değişiyor ve teknoloji hızla gelişiyor. Her endüstri için odak noktası teknoloji. Otonom araçlar, yapay zeka… Bizim endüstrimize direkt odaklı iki nokta var. Biri; çevre duyarlılığıyla bağlantılı alternatif enerjiler. BP’nin global stratejisiyle de doğru orantılı olarak bu alanlardaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. İhtiyaç duyulduğunda ve zamanı geldiğinde, en doğru teknolojiyle BP o işin içinde olur. BP sadece bir akaryakıt şirketi değil, aynı zamanda bir enerji şirketi. O nedenle sektörümüzdeki her türlü gelişmenin içinde olmaya devam edeceğiz.

“BP EXPRESS SHOP UYGULAMASINA BAŞLIYORUZ”

İstasyonların akaryakıt dışı faaliyetlerden ekstra gelir elde etmesi konusunda bayilerinizle nasıl bir iletişim içerisindesiniz? Bu konuda bayilerinize yönlendirmeler yapıyor musunuz?

Market gelirleri, madeni yağlar, oto yıkama akaryakıt dışı gelirlerdir. Bundan 20 yıl öncesine kadar bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yürüttük ancak  biz o tarihlerde henüz yerleşmiş olmayan yeni yeme-içme ve alışveriş kültürünü Türkiye’ye aşılamaya çalıştık, istediğimiz oranda başarılı olamadık ve sonrasında başka alanlara yoğunlaşma sebebiyle bu konuyu dondurduk.  Market tarafına dönersek şu an Bostancı’daki istasyonumuzda yeni bir dizaynla farklı bir ‘BP Express Shop’ uygulamasına başlıyoruz. Yaklaşık 10 pilot marketle 3 farklı ilde bu uygulamayı başlatacağız. BP de global tecrübesini kullanarak bir ürün ortaya koyacak. Madeni yağ markası olarak büyük yeri olan Castrol ile de ulusal alanda başlatacağımız bazı çalışmalarımız var.

Artan yatırım ivmesinin pazar payına nasıl yansımasını bekliyorsunuz?

İstasyon satışları için konuşmak gerekirse 2016 yılında 9,3’e yakındık, 2017’yi 9,5 civarında kapattık. Pazar payımızın orta ve uzun vadede artmasını bekliyoruz. Hedefimiz çift haneli rakamlar ve üzeri tabii ki. Bunun için rakiplerin ne yaptığına da bakmanız lazım, çünkü pazar payını sadece biz belirlemiyoruz.

“SENDİKALAR VE DAĞITIM ŞİRKETLERİ EPDK SAYESİNDE BİR ARAYA GELDİ”

Yatırımların hızlı ve sorunsuz gerçekleşmesi adına yerel kurumlardan özellikle EPDK’dan beklentileriniz var mı?

EPDK’nın varlığı endüstrideki sorunların belirlenmesi ve ortak bir ses oluşturmak adına çok değerli. Sendikalar ve dağıtım şirketleri EPDK sayesinde bir araya geldi. Çünkü sorunun ne olduğunu tespit edemezseniz, tedavisini de gerçekleştiremezsiniz. Bizim beklentimiz düzenleyici kurum tarafından bu yaklaşımın devam ettirilmesi. Ayrıca grubunuz tarafından düzenlenen enerji zirvelerini sektör için çok değerli buluyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’mızın, EPDK Başkanı’mızın bu konudaki yaklaşımlarını gayet olumlu görüyoruz ve devam etmesini temenni ediyoruz. Zirvelere katılımları hep tam oluyor ve aktif olarak bütün stantları geziyorlar, bu iletişimin canlı kalabilmesi adına çok önemli. Bunların yanında, ortak sorunlardan biri dağıtıcı lisansı sayısının olması gerekenden fazla olması. Konuyla ilgili EPDK’nın bütün bilgilere sahip olduğuna ve netlik sağlanacağına inanıyorum. Son olarak, Türkiye’nin uzun yıllardır konuştuğu; kayıt dışı piyasa olarak arz edilen akaryakıt sorunumuz vardı, bununla ilgili önemli yol kat edildi. Bu düzenin devam etmesini umuyoruz.

‘BP OLARAK SIFIR KAZA İNANCIYLA HAREKET EDİYORUZ’

Bir bayi yatırımı yaptığınızda, bayi adayıyla anlaşma evresinde süreç nasıl ilerliyor?

Bizim için yatırım kararı almak hususunda üç önemli kriter vardır, bunlardan ilki istasyon konumunun stratejik hedeflerimize uygun olması, ikincisi ticari şartların dengesi, ve üçüncüsü  istasyon teknik altyapısının emniyetli olmasıdır. Konumu bizim için uygun olan noktalar için yatırım Proje Müdürlerimizin bayi adayımız ile ticari çerçeveyi oluşturmasının ardından, bir iç değerlendirme ve onay sürecine gireriz. Bu süreci takiben istasyonun tesis edilmesi aşamasında inşaat işini üstlenen bayilerimize güçlü bir mühendislik desteği vermeye çalışırız. İnşaat sürecinin BP’ye akredite olmuş bir müteahhit ile yürütülmesini tavsiye ve teşvik ederiz zira “Sıfır Kaza” anlayışına uygun olarak istasyonun BP standartlarında dönüşümünün gerçekleştirilmesi bizim için çok önemli ve hassas bir konudur.  2018 yılında yeniden yapılandırdığımız Mühendislik organizasyonumuzun bize ve bayilerimize büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.

Bir bayi adayı ya da rakip bir şirketin bayisi neden BP’yi tercih etmeli?

Bu sorunun yanıtını öğrenmek için 2017 yılının sonlarına doğru bayilerimize  “Neden bizi tercih ettiniz” diye sorduk. İki alanda bizi en üst sıraya koyduklarını gördük. Bu alanların ilki BP’nin sağlık, emniyet ve çevreye olan duyarlılığı ve bu konuda sektörde gösterdiği liderlik olarak ifade edildi zira bayilerimiz, insan hayatının önemi ve çevreye zarar vermenin kişisel ve toplumsal sorumluluklarının bilincindeler. İkinci olarak da bizi çok güvenilir bir iş ortağı olarak gördüklerini, anlık, hızlı ve sürekli destek vermekte en etkili saha ekibine sahip olduğumuzu söylediler. Bu sıralama bizim için çok değerli.