Tüpraşlılar cinsiyet eşitliğine dikkat çekiyor

Tüpraşlılar, Ülkem İçin Cinsiyet Eşitliğine Dikkat Çekmek Üzere “Kız Yemek Yapmadık Yine Dayak Yiyeceğiz” oyunu hükümlüler için ceza infaz kurumlarında sahneleniyor.

 

Tüpraşlılar, Ülkem İçin Cinsiyet Eşitliğine Dikkat Çekmek Üzere “Kız Yemek Yapmadık Yine Dayak Yiyeceğiz” oyunu hükümlüler için ceza infaz kurumlarında sahneleniyor. İzmir Rafinerisi Proses Çevre Şefi Semra Bakkaloğlu ile çalışan eşi Ebru Turan, Demet Saka’nın yazıp yönettiği, “Kız Yemek Yapmadık Yine Dayak Yiyeceğiz” oyununu “Ülkem İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum“ projesine dikkat çekmek üzere bu kez hükümlülere sahneliyorlar.

 

OYUN 3 AYRI İNFAZ KURUMUNDA SAHNELENDİ

 

İzmir Kapalı Kadın İnfaz, İzmir Açık İnfaz ve İzmir T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının; hükümlülerin eğitim-öğretim ve toplumca kabul edilebilir düşünce ve davranış kalıpları geliştirilmesine destek amacıyla düzenledikleri etkinliklerden olması talebi ile 22-23 Mayıs tarihlerinde üç yüze yakın seyirciye oynanan oyun, 11 Temmuz’da İzmir T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile 13 Temmuz’da Aliağa Belediyesi’nin daveti üzerine yeniden sahnelenecek.

 

KURUM TİYATROLARI KATEGORİSİNDE ÖDÜL ALDI

 

9 Mayıs 2017’de Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen 17. Direklerarası Seyirci Ödülleri töreninde Tüpraş İzmir SEK Tiyatro Kulübü ve Yönetmen Demet Saka, “Kız Yemek Yapmadık Yine Dayak Yiyeceğiz” oyunu ile kurum çalışanlarının arasında güven, dayanışma ve motivasyonu tiyatro çalışmaları ile sağlamak amacıyla sahnelenen yapımları, bu projeyi sağlayan kurumlarla oyunun yönetmenlerinin birlikte değerlendirildiği Kurum Tiyatroları kategorisinde ödüle layık görülmüştü.

 

İZLEYİCİYE KADIN ERKEK EŞİTSİZLİĞİ HAKKINDA BİLGİ VERİYOR

 

“Kız Yemek Yapmadık Yine Dayak Yiyeceğiz” Hakkında:

Eşlerinden sistematik fiziksel şiddet gören iki kadın karakter, kendi evlerinde kendilerine sığınacak yer ararlar. Yaşamın ihtiyaçlarını karşılamaması, hayallerinin asla yerine gelmeyecek olması iki kadını bıkkınlığa ve vazgeçişe sürükler, ölümü düşler hale gelirler. Yaşam artık onlar için hiçbir şey ifade etmez, ölüm tek kurtuluş yoludur. Bu iki kadın ölüme sayılı dakikalar kala, hayatı yeniden keşfe başlar ve sorgularlar. Sevginin bile henüz ne olduğunu bilmeyen kadınlar için hayat kadar ölüm de sandıkları kadar basit değildir. Kadının yaşam hakkını trajikomik bir türle anlatan oyun, izleyicinin, eşitsizliğe eleştirel gözle farklı bir pencereden bakmasını sağlıyor.