‘Sektör önemli bir süreçten geçiyor’

10. Türkiye Enerji Zirvesi kapsamında düzenlenen “Akaryakıt Piyasalarında Regülasyonlar ve Serbest Piyasa” oturumunda sektörün sorunları konuşuldu.

Moderatörlüğünü Enerji Şirketler Grubu Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun yaptığı “Akaryakıt Piyasalarında Regülasyonlar ve Serbest Piyasa” başlıklı oturuma EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Abdullah İnce, PETDER Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Eke, ADER Başkan Yardımcısı Cemil Direkçi, TAGBİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar ve PÜİS Başkanı İmran Okumuş konuşmacı olarak katıldı.

EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Abdullah İnce

‘Yönetmelikteki değişiklikle bayi sayılarında düzenleme yaptık’

Kanunda bir değişiklik yapıldı. Bu kanundaki değişiklikle birlikte diğer mevzuatlarda da bir takım değişikler yapıldı. Elektronik tebligat sistemi getirildi. Dağıtıcılar arası ticaret düzenlemesi yapıldı. Biodizel harmanlama yükümlülüğü, farklılaştırılmış akaryakıt, 1240 sayılı kurul kararı ve promosyonlar ile ilgili değişikliğimiz var. Kanunda yapılan değişiklikle sayısal büyüklüklerle ilgili birtakım şeyler yapabilir olduk. Kaçakçılık konusunda bir takım değişiklikleri oldu. Mevzuatta yönetmelikteki değişiklikle bayi sayılarında öngörümüz oldu. 2020’den itibaren bu sisteme geçmiş oluyoruz.Bu sistemin ilk 3 ayda 10, 6 ayda 25, 1 yıl içinde de 50 bayiye ulaşması gerekiyor. Bu sayılara ulaşılamazsa da 30 gün içinde tamamlama opsiyonu var. Yapamazsa lisansı iptal edilmiş olacak. Burada ödenmiş sermaye ile ilgili veriler var, rakamlar 2 katına çıktı. Dağıtıcılar için 10 milyon TL yerine 20 milyon TL oldu.

Elektronik tebligat sistemi ile ilgili artık PTT’den her bir lisans sahibi buna ilişkin e-tebligat adresi alacak ve buradan da biz ilgili lisans sahibine göndereceğiz. 5 günlük süre var. Bu sürede yerine getirmiş olması gerekiyor. Aksi takdirde sorumluluk kendisine ait olacak.

Biodizel yükümlülük değeri ile ilgili değişiklik var. Özellikle ikmali az olanlarla ilgili olarak binde 5’lik yükümlülük var. Hem operasyonel hem de varlıklama olarak külfet getiriyor. Stok yükümlülüğünde olduğu anlaşma yaparak kupon sistemi gibi fazla katanların kattığı bu fazlalıkları, katmayanların almasını öngören bir sistem. Ondan sonra farklılaştırılmış akaryakıtlarla ilgili üçüncü ayda uygulamaya başlayacak düzenleme var.

Tüketiciye sunum sırasında kullanılan iddiaların ispatı, katkılamanın belgelendirilmesi, ‘EPDK onayı alınmıştır’ türünde bir ibare kullanılmaması, tüketicinin talebi sonrası ikmal, doğru ve açık bilgilendirme, bayinin otomasyon sistemi ile takibi olacak. Bayi personelinin bu konuyla ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor.

1240 sayılı kurul kararıyla ilgili bir takım değişiklikler yaptık. Bunu önemsiyoruz. Artık akaryakıt türü bazından tank bazına geçiyoruz. Bu şu demek: Hem tank kapasitelerini göreceğiz hem de tank bazında ürünün takibini yapabilir hale geleceğiz. Zaten tankın rafineriden hangi depoya, depodan hangi bayiye, bayinin hangi tankına geldiğini ve hiç bayiye gelmeden hangi şantiye veya serbest kullanıcıya satıldığını, fatura ve tank üzerinden takip edebilir olacağız.

Aradaki kayıt dışı fatura bazındaki eksiklik önlenmiş olacak. Promosyonlarla ilgili çok fazla değişiklik yapmadık. Sistem devam ediyor. Sadece banka veya ‘Sadakat Kart’ uygulaması ile bir maliyet oluştuğu takdirde bu maliyetin dağıtıcılar tarafından bayiye yansıtılmamasını sağlamak. Onun haricinde yeni bir şey yok. Eski sistem devam ediyor. Mevcut şirketler 2007’den itibaren başlıyor. Toplam 5 aylık süreleri var. Bu tabi 2020’de devreye giriyor. 2020’ye kadar eski bedeller üzerinden devam edecekler. Bunların sorumluluğu, muhasebesel olarak Nisan ve Mayıs’ta gerçekleşiyor. Mayıs’tan sonra da mevcut şirketlerin bu yapıya uymasını bekliyoruz.

Enerji Şirketler Grubu Başkanı Sertaç Komsuoğlu

‘Akaryakıt sektöründe yine enteresan bir dönemden geçiyoruz’

Toplantımıza hoş geldiniz. Akaryakıt sektöründe yine enteresan bir dönemden geçiyoruz. Önemli kararlar ve değişiklikler var. Zaten toplantı salonundaki sandalyelerde boş yer kalmamasındanda sektörün gündeminin yoğun olduğu anlaşılıyor.

PETDER Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Eke

‘Öngörülebilirlik ve yatırım planları net olmalı’

Sektörde en büyük vergiler akaryakıtta toplanıyor. Müthiş bir rekabet var. Dağıtıcı firma sayısı 97, LPG’de 92. 25 bin kişiye istihdam sağlıyor. 12 bin akaryakıt istasyonu, 10 bin 701 LPG istasyonu var. Bu rakamlar, Türkiye olarak büyük bir ülke olduğumuzu gösteriyor. Regülasyon aslında kuralların belirlendiği ve oyuncuların bu kurallara uyduğu bir piyasa demek. Sektörde bazı düzenlemelerimiz var. Çok başarılı olan kayıt dışı ile mücadele, ulusal marker vs. gibi konularda düzenlemeler, diğer tarafta da fiyatlandırmalar var. 2003 yılında serbest piyasa geldi. Fiyatlar ve kar marjları serbestleştiği için taraflar birbirleriyle rahatça sözleşmeler yapabildi. Nihayetinde 2010 yılına geldiğimizde yeni bir düzenleme geldi: Sözleşmeler. Aslında şunu söylemek istiyoruz. Taraflar özgürce bir araya geliyor, sözleşme yapıyor, kar marjları serbestçe belirleniyor ama nasıl oluyorsa piyasada bazı durumlarda fiyatlara yönelik müdahale oluyor. Bu ülkede bu sektör serbest piyasa ekonomisine geçmek için tam hazır değilmiş ki Düzenleme Kurumu müdahale etmiş. Hukuki olarak yasadan kaynaklanan müdahalelerde EPDK’nın yetkileri sınırlı. Gelişmiş ekonomilerde tam rekabetin olduğu piyasalar oyuncuların mutlu olduğu piyasalardır. Bizler açısından bayi mutluysa dağıtıcı da mutlu, bayi çok mutluysa dağıtıcı mutsuz. Biri çok biri az olmaz. Artık burada sürdürülebilir bir marj yapısı istiyoruz. Enflasyonla mücadele ediyoruz. Burada sektörün önünü görebilmesi için öngörülebilirlik ve yatırım planlarının net olması lazım.

ADER Başkan Yardımcısı Cemil Direkçi

‘Ulusal stok yükümlülüğü 10 gün olmalı’

Daha önceden sayısal büyüklüklerle EPDK sınırlama yapamıyordu şu an eli kuvvetlendi. Biz tabi baştan beri sadece bunların yeterli olmayacağını, ilave bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylüyoruz. Teminat olması gerektiğini düşünüyoruz. Yanlış yapan ceza ödemesi gerektiğini bilecek. Ön lisans ve tam lisans süreçlerinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Belli kriterleri sağladıktan sonra bu sektöre girebilirsiniz denmli. Yeni kanunda cezaların değiştirilmesi ve ihtar mekanizmasının gelmesidir. Bir bayilik aktivitesinde hatalı bir işlem yaptı ise sadece o bayiye mahsus ihtarda bulunulması gerektiğini düşünüyoruz. Mevzuatta eksiklikler olduğunu düşünüyoruz. Farklılaştırılmış ürünler hakkında bize göre EPDK çok doğru bir karar verdi. Bayi ve dağıtıcılar arasında yapılan bayilik sözleşmeleri petrol piyasası ve ilgili mevzuatının düzenleme alanı dışında kalan ticari konulara yönelik hükümleri içermektedir. Sözleşmesi sona eren bayilerin faaliyet izninin 1 aya düşürülmesini istiyoruz.

Sektörümüze nefes aldıracak ulusal stok yükümlülüğünün 2020 yılında 10 gün olarak uygulanması talebimizi yineliyoruz. Otomatik fiyat mekanizmasının serbest piyasa dinamikleri çerçevesinde yürürlüğe girmesinde yarar görüyoruz. Serbest piyasa mekanizması dışındaki uygulamalar dağıtıcı ile bayi arasındaki iş birliğini zorlaştırmakta, sektörümüze katlanılamaz yükler getirmektedir.

TAGBİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar

‘Ekonomik düzenlemeler marjın iyileştirilmesine yönelik yapılmalı’

Hedefimiz serbest piyasa ise bu hedefe ulaşmamızda piyasaya ilgili tüm düzenlemenin bütünsel bir ilkeyle ele alınması bize en sağlıklı sonucu sağlayacaktır. Sebebi, top yekûn düzenlemelerde maliyetlerimiz arasındaki bağ, serbest piyasaya yapılan müdahaleler nedeniyle bu maliyetlerin fiyatlara gerektiği ölçüde yansıtılamıyor olmasıdır. Kriterlerin belirlenmesi niteliği itibari ile düzenlenen ve düzenlenmeyen fiillerin ayrıştırılması, dağıtıcı kriterlerinin belirlenmesiyle ilgili yapılan düzenlemeler son derece olumludur. Akaryakıt sektörü içinde bulunduğu mevcut koşullar altında buhar geri dönüşüm sistemi yatırımı yapmaya hazırlıklı değildir. Bu durumun piyasada bayiler arasında benzin satışından çekilmelere yol açması ve mevcut yatırımları olumsuz etkilemesinden endişe edilmektedir. Ticaretin olağan akışı içinde mümkün olmamasına rağmen bir bayinin benzinden elde ettiği tüm kârın buhar gelir kazanım sistemi için kullanacağı varsayılsa dahi sistem yatırımlarının geri dönüşünün 10-30 yıl arasında karşılanabileceği hesaplanmaktadır. Biz bunun 10 yıl daha ötelenmesinden yanayız.

Akaryakıt istasyonları için güvenlik tedbirlerinin ortak bir düzenleme ile belirlenmesi gerekirken iki mevzuatta da farklı emniyet mesafeleri belirlenmesi nedeniyle TSE’den uygunluk alan istasyonlar itfaiye raporu almak istediklerinde sorun yaşamaya devam ediyorlar. Tavan fiyat uygulamaları ve fiyat takibine ilişkin kurul kararı, rekabet alanını daraltmakta ve sektöre fiyat üzerinde tüketici tercihini etkileyecek nitelikte bir rekabet için yeterli alan bırakmamaktadır. Kurul ürün fiyatlarının aşağı çekilmesi yönünde düzenleme yaparken sektörün maliyetlerinin azaltılması için de gerekli tedbirleri almalı. Aşırı regülasyon nedeniyle piyasada yetersiz marj sorunu doğmuştur. Akaryakıt istasyonu giderlerinin yıllık artışıyla gelir artışı ters orantılıdır. Sermaye gereksinimi artmaktadır. Piyasa üzerinde tüm düzenlemelerin maliyetleri bulunmaktadır. 7/24 çalışan sektörümüzün maliyetlerini düşürmek suretiyle de kendine nefes alabileceği bir kâr alanı yaratamamaktadır. Ekonomik düzenlemeler marj paylaşımı olarak değil marjın iyileştirilmesine yönelik yapılmalıdır.

PÜİS Başkanı İmran Okumuş

‘Ticareti serbest bırakalım’

Otomasyon bedellerini dağıtım şirketlerinin ödemesi gerektiğini hem kanun söylüyor hem de kanunu uygulayanın başı söylüyor. Ama siz bayiden para istiyorsunuz. Ulusal stok zorunluluğu ve ürün edinme gibi sebeplerden bayiden para alamazsınız diyor. Bunları kaldırın, gelin uzlaşalım dedim. Yargıya gittik dava devam ediyor. Ayrı şikayetler Türkiye’nin her yerinden geliyor. Geçmişten aldığınız promosyonları da iade istedik.

BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ

Türkiye’de 15 dağıtım şirketinden sonrakiler, 81 tanesi yüzde 39 büyümüş. Bu ilk on beştekiler yüzde 9 küçülmüş. Elimizde belge var. Hem Hazine ve Maliye Bakanlığı hem Gelir İdaresi’ne Türkiye’nin 700 ilçesinde Tüpraş’tan ucuza satanları tespit ettik. İlgili kurumlara bildirdik. Şimdi bu sektör ne zaman bir araya gelecek. Ticareti serbest bırakalım. Biz dağıtım şirketi ile bayi ortaklığını kabul edip bu konuda her iki tarafın da menfaatine olacak ilişkilerde risk almaya razıyız, kabul ediyoruz. Ama bugün Türkiye’nin her yerinde fatura satılırken, dağıtım şirketlerinin sessizliğini anlamıyorum. Biz büyük bir aileyiz. Bütün sorunları sözleşmede yazmayan hiçbir bedel bayiden alınmamalıdır. Bayilerden teminat alınsın sözü doğru bir söz değil. GSM’lerin şirketlere değil mülke verilmesi bu sorunu ortadan kaldıracaktır.