OPET istasyonlarına kadın gücü

OPET’in kadın istihdamına yönelik başlattığı ‘Kadın Gücü’ Projesi 2018 Mayıs ayından beri uygulanıyor. Projenin detaylarını, başladığı günden bugüne kat ettiği yolu ve geleceğe yönelik amaçlarını OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk gazetemize anlattı.

OPET’in Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan ‘kadın istihdamı’na yönelik başlattığı sosyal sorumluluk projesi ‘Kadın Gücü’ Mayıs ayından beri uygulanıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İŞKUR ve OPET iş birliği ile istasyonlarda kadın istihdamının artırılmasına yönelik hazırlanan projede OPET’in her istasyonunda en az iki kadın çalışanın olması hedefleniyor. Bu projenin detaylarını ve başladığı günden bugüne yarattığı farkındalığı OPET Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Öztürk’le konuştuk.

OPET Kadın Gücü Projesi’ne nasıl başladınız? Proje hakkında bilgi verir misiniz?

Enerji ve özellikle akaryakıt dağıtım sektörü, erkek egemen bir sektör. Ancak bu bizim şirketimiz için çok geçerli değil. Çünkü bizim organizasyon yapımızda üst yönetim de dahil olmak üzere kadınlar çoğunlukta. Dolayısıyla akaryakıt sektöründe kadınlara fırsat eşitliği sunmak ve toplumun algısını değiştirmek adına böyle bir projeyi hayata geçirdik. Bizim OPET olarak Türkiye’deki istasyon ağımızın genişliği sebebiyle toplumdaki, sorunların çözümlerine yönelik algı oluşturma şansımız var. Buradan yola çıkarak projemizi kurguladık. Yeni bir proje olduğu için, kadın istasyon çalışanlarını ilk kez görenler yadırgasa da  toplumumuzda bu konudaki yargının zamanla değişeceğini umuyoruz.

‘Kadın çalışanlarımızın olduğu istasyonlarda satışlar yükseliyor’

Tüketicinin yaklaşımı ve geri dönüşleri nasıl?

Tüketicilerimiz de bu konuda git gide bilinçleniyor. İlk zamanlarda erkek müşteriler, kadın istasyon çalışanlarını görünce bu işi bir kadının yapamayacağını düşündükleri için direkt yardım etmeye ya da işi kendileri yapmaya çalışıyorlardı. Sahada çalışan kadın yetkililerimizden biri günlük tutarak yaşadığı ilginç anılarını bizimle paylaştı. Bir gün bir müşteri istasyona geliyor, kendisini görünce şaşırıyor. Sonra kadın çalışanımız pompayı eline alırken ‘abla dur zahmet etme ben hallederim, senin ojelerin bozulur’ diyor. Çalışanımız da ‘bir şey olmaz bozulsa bile ben yeniden sürerim’ diyor. Müşteri de ‘e bu ojeli eller pompayı da tutabilecek mi?’ diyor. Bu örnekte de görüldüğü gibi erkek müşterilerimiz korumacı iç güdüyle yaklaşıyorlar. Zamanla bu korumacı tavır yerini bir aile sıcaklığına bırakıyor. Genel olarak memnuniyet duyduklarını belirtiyorlar. Özellikle erkek müşterilerimiz, eşlerinin kadın çalışanı olan istasyonlardan alışveriş yapmasına daha pozitif bakıyorlar. Sanırım daha güvende hissediyorlar. En önemli tedirginliklerden bir diğeri de arabalara yakıt dolumu yaparken ya karıştırılırsa korkusu. Arabaya doldurulacak yakıtı sadece erkekler biliyormuş gibi bir algı var. Ancak kadınlarımız her işte olduğu gibi bu konuda da hızla öğreniyor, başarı ile uyguluyorlar.

Kadın çalışan adayı bulma konusunda zorluk çekiyor musunuz? İşe alım sürecinde belli başlı kriterleriniz var mı?

Beklediğimiz kriterlere uygun adaylara ulaşmak biraz zaman alıyor. İstasyonlarda çalışmak isteyen kadın adayların ailelerinde de zaman zaman önyargılar oluşabiliyor. Ancak zaman içinde bu önyargılar da kırılıyor ve güvenle çalışılabileceğini görüyorlar. Şu anda özel bir istihdam bürosuyla çalışıyoruz ve bu iş için başvuru yapan kişilerle tek tek görüşmeler yapılıyor. Çalışma şartları   anlatılıyor. Sonrasında bayilerimiz görüşme yapıyor. Ayrıca İŞKUR, özellikle bölgesel olarak direkt bayilerle iletişime geçip, aranan kadın çalışan sayısını öğrenerek yönlendirmeler yapıyor. İŞKUR’un özellikle kadın çalışan istihdamını artırmak amacıyla teşvikleri mevcut. Mesela işverene erkek çalışanlarda 12 ay vergi indirimi imkanı sağlanıyor ama bu rakam kadınlarda 18 ay. Ayrıca ‘iş başı eğitimleri’ var. Bu eğitimlerde 3 ay boyunca tüm personelin eğitim giderleri karşılanıyor. Biz de bayilerimizi bu anlamda bilgilendiriyoruz. Bu iş için iletişim becerileri önemli. Farklı eğitim ve yaş gruplarında her kadına istasyonlarımızda iş imkanı var. İşe alınan çalışanlarımız için eğitim planlıyoruz ve deneyimledikçe her geçen gün daha başarılı olduklarını görüyoruz.

‘Öncelikle geçmişte oluşan önyargıları yok edeceğiz’

Projede şu ana kadar nasıl bir mesafe kat edildi?

Projenin öncesinde istasyonlarda 1541 kadın çalışan vardı, bu rakam 1732’ye çıktı. Özellikle ön sahada akaryakıt satış yetkilisi olarak pompada görev yapan kadın sayısı 27’ydi, şimdi 138’e ulaştık. Markette satış yetkilisi kadınlarımız 576’ydı, 668’e ulaştı. Şu anda 81 ilin 34’ünde kadın akaryakıt satış yetkilisi bulunuyor. Bunu git gide artırmak amacındayız.

Genel Merkezimizde kadın çalışanlarımızın oranı oldukça yüksek ancak bu oranı sahada sağlamak çok kolay değil. Projeye başlarken ilk olarak hali hazırda pompa başında çalışan akaryakıt satış yetkilisi ve market satış yetkilisi kadın çalışanlarımızı çağırıp fikirlerini aldık ve müthiş bir enerji yakaladık, ardından bayilerimizi şirketimizde ağırlayarak,  fikirlerini dinledik önerilerini sorduk. Onlar bizi daha çok motive etti ve yüreklendirdiler.

İstasyonlarda çalışan kadınlarımız tecrübelerini bizlerle paylaştı, her ne kadar başlarda zorluk çekseler de, zamanla insanların algılarındaki farklıları hissettikçe, bu değişimin onları ne kadar mutlu ettiğini anlattılar ve dolayısıyla doğru yolda olduğumuzdan emin olduk. Projenin en başında yaşadığımız tedirginlikler kadın çalışanlarımızın özgüveniyle yok oldu. Biz özellikle kadın çalışanlarımızın vardiyalarını gündüz olarak koordine ediyoruz ama özellikle gece vardiyası isteyip, ‘biz her vakitte çalışır, her şeyin üstesinden geliriz’ iddiasını ortaya koyan kadınlarımız var. Bu özgüven bizi daha da motive ediyor. İstasyonların dinamizmi bile değişiyor. Kadın çalışanın olduğu ortamlarda erkekler de konuşmalarına, hitap şekillerine daha çok dikkat ediyorlar. Ülkemiz, dünyadaki kadınların çalışma oranı istatistiklerine göre 34 ülke arasında sonuncu, G20 ülkelerinde de sondan ikinci sırada. Kadınlarımızın yüzde 31’i çalışıyor ki bu düşük bir rakam. Öncelikle geçmişte oluşan önyargıları yok edeceğiz. Bazı bayilerimizden de bu projeyi yaymaları için destek rica ettik ve bayi temsilcilikleri oluşturarak onlara projeyi derinlemesine anlattık. Ve özellikle bayilerimizin ve eşlerinin sahiplenmesiyle büyük bir ivme kazandık.

Projenin başlangıcında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun verdikleri destek de büyük bir çıkış yakalamamızı sağladı.

“Projemizi part time olarak üniversite öğrencilerimize uyarlamak istiyoruz”

Belli bir süreçte gerçekleştirmeyi planladığınız yeni hedefleriniz neler?

Bu projede part time olarak olarak üniversite öğrencilerimizi de görmek istiyoruz. Okurken çalışmak isteyen öğrencilerimize part time istasyonlarımızda çalışma imkanı sunmayı planlıyoruz.

Bu projenin OPET için ifade ettiği anlam ve önemi anlatır mısınız?

OPET olarak birçok sosyal sorumluluk projesi yürütüyoruz. Hepsi bir sorunu ele alan projelerdi. Kadın Gücü projemizle de kadınlarımıza fırsat eşitliği sunmayı, çalışma hayatının içinde olmalarını amaçlıyoruz. Çünkü kadınların çalıştığı yerlerde verimlilik artıyor. Kadınlar ekonomik özgürlüklerini kazadıklarında, bütçelerinde en yüksek oranı eğitime ayırıyorlar ve genelde çocuklarının okul masraflarını karşılamak ve aile bütçesine katkıda bulunmak için çalışıyorlar.

“Öncü olan kadın istasyon çalışanlarımıza çok teşekkürler”

Gazetemiz aracılığıyla bayilerinize ve kadın istasyon çalışanlara nasıl seslenmek istersiniz?

Bu projeye inanan değerli bayilerimize ve kadın istasyon çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Kadın Gücü projemizle, ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek ve kadınlarımıza çalışma hayatında fırsat eşitliği sunmayı amaçlıyoruz. Buradan Türkiye’nin dört bir yanındaki bayilerimize çağrıda bulunmak istiyorum “Gelin her istasyonumuzda en az iki kadın istihdam edelim. Hem verimlilik hem de satışlarınızdaki olumlu değişimi kısa zaman içinde göreceksiniz. Umuyoruz ki, OPET olarak hep beraber çok güzel bir projenin daha hakkını vereceğiz.”