“Kaçak akaryakıt satışının önüne geçilmeli”

Apak Petrol Ürünleri A.Ş.’de, 2013 yılından bu yana istasyon yöneticiliği görevini yürüten Özer Sözen, kariyerini anlattı ve akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin görüşlerini aktardı.

 Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz?

1984 yılı Konya doğumluyum. İlköğretimimi Karapınar’da tamamladıktan sonra, orta öğretim ve liseyi Konya’da bitirdim. Çankaya Üniversitesi Uluslararası Ticaret lisans programını bitirdikten sonra Nurol Holding Ankara Genel Merkezi’nde mali analizler ve finans bölümünde görev aldım. Atılım Üniversitesi İşletme Yönetimi (MBA) bölümünde yüksek lisans eğitimi görürken aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde faaliyet gösteren Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. de yaklaşık 2 yıl süre ile muhasebe uzmanı olarak görev yaptım. Aile şirketimizin farklı iş kollarında küçük yaşlarda başlamış olan iş hayatım, Sözen Grubu’nun iştiraklerinden Apak Petrol A.Ş.’de 2013 yılından bu yana yapmakta olduğum istasyon yöneticiliği görevi ile devam ediyorum.

“VAKTİMİZİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜ BU BELGE VE EVRAKLARI TAMAMLAMAK İÇİN HARCIYORUZ”

 2017 yılında karşılaştığınız sorunlar ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileriniz nelerdir?

Akaryakıt istasyonlarının ülkemizdeki çeşitli bakanlıklara, belediyelere ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na teslim etmekle yükümlü olduğu birçok belge ve sertifika bulunmaktadır. Tabii ki denetlemenin düzenli yapılabilmesi için biz istasyon yetkilileri bu belge ve evrakları eksiksiz olarak temin ve teslim etmekle yükümlüyüz. Fakat bu yükümlülüğü yerine getirirken asli işlerimizi ikinci plana atarak vaktimizin büyük bir bölümünü bu belge ve evrakları tamamlamak için harcıyoruz.

Büyükşehir yasasından sonra ilçede faaliyet gösteren istasyonların ilçe belediyesinde var olan belge ve evraklarının büyükşehir belediyelerine transferiyle daha önce eksikliği tespit edilememesi ya da teslime gerek görülmemesinden kaynaklı sorunlar yaşamaktayız.

Biz bu süreci sağlıklı ve zamanında yürütmeye çalışırken resmi prosedürlerin karmaşıklığı ve ilgili kurumların istasyonlarını doğru yönlendirmemesi sebebiyle işlerimiz daha içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Bu sorunların ortadan kalkması öncelikle ilgili kurumlar tarafından doğru yönlendirme yapılması ve yapılacak işlemlerin sadeleştirilmesi ile mümkün olacaktır.

“DENETİMLERİN ARTTIRILMASI İLE KAÇAK AKARYAKIT SATIŞININ ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKMEKTEDİR”

Sektörün ve mesleğinizin geleceği için 2018 yılından beklentileriniz nelerdir?

Akaryakıt fiyatının yaklaşık yüzde 65’i vergi olarak devletimize ödeniyor, dolayısıyla devletin bir bakıma vergi tahsildarlığı yapan petrol istasyonlarına sahip çıkması en büyük beklentimiz.

Kaçak akaryakıt satışı ile akaryakıt fiyatlarının artışı doğru orantılıdır. Vergi kaybının önüne geçmek amacıyla akaryakıt fiyatlarının makul seviyelere indirilmesi ve denetimlerin arttırılması ile kaçak akaryakıt satışının önüne geçilmesi gerekmektedir. Kaçak akaryakıt girdisine rağmen son beş senelik periyotta her yıl yüzde 7 büyüyen sektörün kaçak akaryakıt girdisinin olmaması durumunda daha da büyüyeceği aşikârdır.