İTO Meclis Toplantısı yapıldı
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili başta çatı dava olmak üzere gerekli görülen İstanbul’daki davalara müdahil olmayı talep ediyoruz.” dedi.
Çağlar, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın da katıldığı İTO’nun temmuz ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz’da milletin kaderinin belirlendiğini, millet olma bilincinin tazelendiğini ve yekvücut olunduğunu kaydetti.
Caddeleri, sokakları ve meydanları şer odaklarının piyonlarına teslim etmediklerini, ihanete “dur” dediklerini ve haine geçit vermediklerini belirten Çağlar, darbelerle savaşların büyük farkları bulunduğunu, darbelerin haince yaklaştığını söyledi.
Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“FETÖ’nün kirli yüzünü ortaya koyan hain darbe teşebbüsüne o gece kararlılıkla karşı durduğumuz gibi, o günden bugüne de devletimizin mücadelesine destek veriyoruz. O kara gecede FETÖ, arkasındaki güçlere güvenerek darbeyi yapacağını sanıyordu. Sandıkları gibi olmadı. Çünkü FETÖ mensubu teröristler planlarını yaparken, bu devletin binlerce yıllık tarihini, milletin imanla, vatan aşkıyla dolu ruhunu ve kendisini ülkesine adamış Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğini hesaba katmamışlardı.”
“TÜRKİYE OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”
İbrahim Çağlar, 15 Temmuz gecesi ilk andan itibaren üyelerini meydanlara davet ettiklerini belirterek, “Türkiye üzerinde ameliyat yapmak isteyenler, her gün bir şeyler deniyor. Dolayısıyla Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor ve olağanüstü hallerde de olağanüstü çalışmak şarttır.” ifadelerini kullandı.
FETÖ’nün küresel ayağının, muhataplarına çok iyi anlatılması gerektiğini vurgulayan Çağlar, darbeci teröristleri hala ülkelerinde tutan, Türkiye’ye teslim etmeyen ülkelerden de bu kararlarını gözden geçirmelerini beklediklerini kaydetti.
İTO Başkanı Çağlar, “15 Temmuz’da millet vatan savunmasını yaparken, Anadolu Ajansı da bu eşsiz destanı belgeledi ve tarihe not düştü. Haberlerin yanı sıra fotoğraflarla da olağanüstü bir arşiv oluşturdu. Biz de o fotoğrafları sergilemeye başladık.” dedi.
15 Temmuz ihaneti karşısında destan yazanları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirten Çağlar, güçlü Türkiye için çalışmaya, üretmeye ve gayret göstermeye devam edeceklerini söyledi.
Çağlar, 15 Temmuz’u planlayanların sadece demokrasiye değil, ekonomiye de darbe vurmak istediğini, 15 Temmuz ile birlikte bir destanın da ekonomi cephesinde yazıldığını ifade ederek, iş dünyasının 15 Temmuz’u doğru okuduğunu ve gereken tüm refleksleri anında ortaya koyduğunu anlattı.
Çağlar, şunları kaydetti:
“İş dünyası, sanayide çarkları daha hızlı döndürerek, dünyaya daha fazla mal ve hizmet ihraç ederek, yatırımları, mega projeleri ertelemeden hayata geçirerek, daha çok personel istihdam ederek, ülkeyi viran etmek isteyenlere en güzel cevabı vermiştir. Cumhurbaşkanımızın işaretiyle odamızın, İstanbul iş dünyası adına verdiği bir sözle tam 461 bin 936 kişiye ekmek kapısı açtık. Yıl bitmeden İTO olarak taahhüt ettiğimiz 500 bin kişiyi aşacağız. Bu millet, darbenin ekonomik etkisini hemen o çeyrek dilimde sildi, attı. Yeniden büyümeye, yeniden üretmeye devam etti. Ancak bu demek değil ki, bu süreçte kaybettiğimiz o zamanın hesabını sormayacağız. Üyemizin alın terinin boşa giden her damlası bu ülke için en büyük israftır. İTO olarak, üyemizin hakkının takipçisi olmak boynumuzun borcu, en doğal vazifemizdir. İşte bu nedenle kanunun da bize tanımış olduğu yetkiye istinaden FETÖ örgütüyle ilgili başta çatı dava olmak üzere gerekli görülen İstanbul’daki davalara sizlerin onayıyla ve tüm Yönetim Kurulumun iştirakiyle müdahil olmayı talep ediyoruz.”
KÜÇÜK EV ALETLERİNDE ÖTV’NİN ERTELENMESİ
İbrahim Çağlar, dünyada internet üzerinden her bir dakikada 750 bin dolarlık alışveriş yapıldığını belirterek, İTO’nun Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ne, 550 girişimcinin başvurduğunu ve 254 yenilikçi iş fikrinin geldiğini anlattı.
Hükümetin beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde ÖTV’yi eylül ayına kadar ertelediğini anımsatan Çağlar, “Sektörün asıl ihtiyacı, küçük ev aletlerinde ÖTV’nin ertelenmesinden çok, söz konusu uygulamanın tamamen kaldırılmasıdır.” dedi.
Teknopark İstanbul’un kuruluş aşamasında yapılan sözleşmeyle ilgili çeşitli sıkıntılar bulunduğunu, Teknopark’ı maddi anlamda yetersiz ve güçsüz bırakan bir sözleşmenin olduğunu belirten Çağlar, şunları kaydetti:
“Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) Teknopark’a 30 yıllığına tahsis etmiş olduğu arazinin kullanım hakkı süresini 49 yıla çıkardık. Arazi 2060 yılına kadar Teknopark’ın kullanımında olacak. Teknopark’ın kuruluşunda İTO tarafından taahhüt edilen 1. etap inşaatların yapımı için borç olarak ödediğimiz 100 milyon liralık bir tutar var. Bu 100 milyon lira 2018 yılından itibaren İTO’nun payı olarak şirket sermayesine eklenecek. Bununla birlikte eski sözleşmede SSM’nin Teknopark’tan her yıl toplam cironun yüzde 38’ini kira bedeli olarak alacağı hükme bağlanmıştı. Bu madde, maddi anlamda İTO aleyhine bir maddeydi. Yeni düzenleme ile yaklaşık 2041 yılına kadar SSM de bu alacak hakkını şirket sermayesine ilave edecek. 2041 sonrasında da makul bir ödeme oranı üzerinde anlaşılacak. Hesabımıza göre, bu şekilde Teknopark 600 milyona yakın bir öz kaynağa sahip olacak.”
AA