İstasyon marketinde bir gün

Enerji Petrol Gaz Haber Yönetmeni Elif Gür, Türkiye Petrolleri’nin Ataşehir istasyonunda market görevlisi olarak çalıştı ve deneyimlerini yazdı.

Akaryakıt istasyonlarının birer perakende noktasına dönüştükleri günümüzde bu kez market personeli görevini tecrübe ediyorum. Türkiye Petrolleri’nin kendi işletmesi olarak Ataşehir’de açılan ilk istasyonu olan TP İstasyon İşletmeciliği A.Ş.’de çalışarak market görevlisinin yaşadıklarını ve markete giren tüketiciyi gözlemledim.

Akaryakıt istasyonları gün geçtikçe yalnızca bir akaryakıt istasyonu olmaktan çıkıp 7/24 tüketicinin pek çok ihtiyacını karşılayabileceği birer perakende noktalarına dönüşüyor. Bu dönüşümle birlikte birçok dağıtıcı firma market konseptinde de yeniliğe gidiyor. Son olarak Türkiye Petrolleri önemli bir istasyon yatırımı yaparak kendi işletmesinde olan ilk istasyonunu İstanbul’un Ataşehir ilçesinde hizmete açtı. Burası yalnızca bir akaryakıt istasyonu değil, marketi ve kafeteryası ile 7/24 hizmet veren bir hizmet noktası.

İstasyona girdiğinizde özenle düzenlenmiş raflarda yüzlerce ürün görüyorsunuz. Gün içinde bir insanın ihtiyaç duyabileceği neredeyse her şey burada bulunabilir. Bu istasyonda 1800’den fazla ürünün bulunduğunu öğrendim. Market, insanların vakit kaybetmeden aradıkları ve birbirini tamamlayan ürünleri kolayca bulabilecekleri şekilde özenle düzenlenmiş. Bunun önemini orada vakit geçirdikçe daha iyi anlıyorum. Normal bir markete alışveriş yapmaya giden insan orada vakit geçireceğini bilerek giderken, bir istasyon marketine hızlıca ihtiyaçlarını alıp çıkabilme düşüncesiyle gidiyor. Dolayısıyla bu marketten içeri giren herkes, ihtiyacı olabilecek, canının çekebileceği her ürünü birbiri ardına bulabilmeli… Bu anlamda market dizaynının ve ürün diziminin neden bu kadar önemli olduğunu anlayabiliyorum. Türkiye Petrolleri de bunu özenle hayata geçirmiş.

İstasyonda market bölümünün yanı sıra bir de kafeterya yer alıyor. Oldukça ferah bir bölüm olan kafeteryada müşteriler Türkiye Petrolleri’nin iş birliği yaparak market içerisinde konumlandırdığı Coffeemania’dan aldıkları tatlı, tuzlu yiyeceklerle kahvelerini içebiliyorlar. Üstelik, Coffeemania’nın kahveleri Alman Gurme Kavurucular Loncası (Deutsche Roestergilde) tarafından iki kez altın ödüle layık görülmüş.

Türkiye Petrolleri’nin bu yeni istasyonunda market görevlisi olarak çalışmaya başlıyorum. Kasa arkasında durmanın yanı sıra reyonları sık sık kontrol edip ürün eksildikçe tamamlamam gerekiyor.

MARKET PERSONELLERİ BÜYÜK BİR SORUMLULUK ÜSTLENİYOR

Buradaki iş arkadaşlarım önce bana kasa ile pos cihazlarını nasıl kullanacağımı ve başka bir takım prosedürleri öğretiyorlar. Sonra başlıyorum. Markete gelen müşterilerde ilk gözlemlediğim şey telaşlı olmaları. Burası bir duraklama noktası ve olabildiğince hızlı bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayıp ödemelerini yaparak yollarına devam etmek öncelikleri. Bu nedenle işler burada çok hızlı ilerliyor. Ben de işi henüz öğrenmeme rağmen hızlı olmak zorunda olduğumu biliyorum. Tabii ki bundan daha da önemlisi güleryüzlü olup müşteriyi bu ifadeyle karşılayabilmek. Zaman zaman elim ayağıma dolandı, itiraf etmeliyim. Aynı anda hem yakıt hem market hem de kahve alışverişi yapanlar, üst üste uzatılan kartlar ve paralar… Yıkama fişi isteyenler… Burada işler bir anda yoğunlaşıyor ve her bir müşteriyle özenle ilgilenmek gerekiyor. Markanın görünen yüzleri olarak market personelleri önemli bir sorumluluk üstleniyorlar. Bir günlüğüne üzerimde olan bu sorumluluktan dolayı şaşkın bir ifadeyle karşıladığım Türkiye Petrolleri müşterileri olduysa buradan özrümü kabul etmelerini dilerim.

SÜREKLİ YENİLENMESİ GEREKEN RAFLAR

Yaz mevsiminde olduğumuzdan dolayı soğuk içecek dolaplarının kapakları neredeyse hiç kapanmıyor. Bu da demek oluyor ki ürünler eksiliyor, sık sık yenilenmeleri gerek. Eksilen ürünler tespit edilmeli, depodan getirilmeli ve tabii ki hâlihazırda soğuk ürünler öne çekilip depodaki ürünler soğumaları için arka tarafa konulmalı. Bu durumda market personelinin üşenip ürünleri ön tarafa dizme lüksü tabii ki yok. Kimse serinlemek için aldığı bir içeceğin sıcak olmasını istemez. Yani onlarca içecek özenle dizilmeli… Bir ara kasadan ayrılarak bu işle ilgileniyorum. Dolaplara ürünleri olması gerektiği gibi yerleştiriyorum. Bu işten keyif aldığımı söyleyebilirim. Bütün dolap düzeltildiğinde ürünler rengarenk görünüyor. Bu görüntü beni mutlu ediyor fakat kasaya geri döndüğümde bir yandan da gözlerim dolaplarda, ürünler durmadan eksiliyor. O ahenk tekrar düzeltilene kadar bozuluyor.

BİR AKARYAKIT İSTASYONUNDAN DAHA FAZLASI

Sık sık istasyon marketlerinde alışveriş yapan biri olarak burada çalıştığım süre zarfında bu işletmelerin artık hayatımızda joker görevi gördüğünü düşünmeye başladım. Vakit kaybetmeden aradığınız pek çok ürüne ulaşabildiğiniz, bunu sizler için özenle sağlayan ve üstelik 7/24 açık olan bu marketler hayatımızı kolaylaştırıyor. Türkiye Petrolleri de bu anlayışla çok güzel bir istasyonu hizmete sunmuş. Sadece yakıt almak için değil lezzetli bir Coffeemania kahvesi alıp kafe bölümünde vakit geçirmek için de buraya gelinebilir. Üstelik kahveler o anda baristalar tarafından taze olarak yapılıyor. Yani dışarıda herhangi bir kafeye gidip içmekle arasında hiçbir fark yok.

Market personelleri burada üç vardiya olarak çalışıyor. Yanımda bu işi uzun bir süredir yapan Serdar ve market personeli olarak ilk işi burası olan Bahar var. Bahar’la ilk tanışmamız, daha doğrusu bir süre tanışamamızdan bahsedeyim. Rafları düzelttikten sonra geri döndüğümde Bahar ve Serdar’ın vardiyası başlamıştı. Bir sürü müşteri ile o anda ilgileniyorlardı. Kasa arkasına gittiğimde tanışamadan sessizce yardımlaşarak o anki yoğunluğu atlattık. Buradaki işlerini sorduğumda yaptıkları işlerden bahsettiler, işlerini sevdiklerini söylediler. Hareketli bir ortam olduğundan zaman hızlı geçiyor ve bir sürü farklı insanla tanışıyorlar. Çatısı altında çalıştıkları markayı temsil sorumluluğunun altında bu işten keyif alıyorlar. Güleryüzlü hizmet onlar için zor değil. Bu konuda beni de baştan uyarıyorlar; müşterilerle hızlıca ilgilenmek gerekiyor tamam ama mutlaka ‘Hoşgeldiniz’ demeli ve gülümsemelisin diyorlar. ‘Kimse asık suratlı insanlarla karşılaşmak istemez, kendi sıkıntımızı işimize yansıtamayız’ diyerek beni bir güzel uyarıyor Serdar.

MÜŞTERİ İLE İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİ

Bütün yoğunluklarının yanında bana da yardım etmeyi ihmal etmiyorlar. Bu işimdeki en büyük tedirginliğim ise benim müşteriden aldığım ücret ile ön sahada alınan yakıt ücretinin çakışması. Bunun yanlış olması gibi bir durum söz konusu değil. Sık sık tepedeki fiyat ekranını da kontrol ediyorum. Ben yakıtın dolmasını ve alınacak ücretin ekrana yansımasını bekliyorum, müşteri beni bekliyor. Bu bekleme esnasında müşterinin sıkılmaması için iletişim kurmak da önemli. Market personelleri hem iş yükü, hem iletişim, hem bazı sorumluluklar dolayısıyla takdire şayan bir iş çıkartıyorlar.