IICEC’nin petrol konulu yeni raporu kamuoyu ile paylaşıldı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC), Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi – Enerji Politikaları Merkezi Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov tarafından hazırlanan, “Rusya, Suudi Arabistan ve ABD: Üç Büyük Petrol Üreticisi Arasında Tedarik Dinamikleri” konulu raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Dr. Yermakov tarafından açıklanan rapora göre, dünya düşük karbonlu bir geleceğe geçiyor ve bu geçiş Rusya, Suudi Arabistan ve ABD’nin küresel petrol pazarında stratejik çıkar çatışmasına dayalı dramatik ve yıkıcı fiyat dalgalanmasına neden olabilir.

Toplantıya ev sahipliği yapan Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Difiglio, açılışta yaptığı konuşmada “Enerji ve iklim alanlarındaki kilit paydaşları bir araya getiren, seçkin bir platform olan Sabancı Üniversitesi IICEC, bu hedef doğrultusunda sektörün önemli isimlerine ev sahipliği yapmaya devam edecek” dedi.

Toplantıda konuşan raporun yazarı Dr. Vitaliy Yermakov; Rusya, Suudi Arabistan ve ABD’deki petrol piyasasının son on yılda tecrübe ettiği gelişmelerin petrol sanayîni nasıl şekillendirdiğini, stratejilerinin hangi sebeplere dayalı olarak ve nasıl değiştiğini ve bu değişikliklerin sektörün bugünü için ne anlama geldiğini anlattı. Raporun paylaşımının ardından düzenlenen panelde ise Abdullah Bin Hamad Al-Attiyah Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Enerji Danışmanı Howard Bevan ve Engie Türkiye CEO’su Denis Lohest, rapora ve sektöre ilişkin görüşlerini aktardı.

“Rusya belki asla göründüğü kadar güçlü olamayabilir ancak asla göründüğü kadar da zayıf olmayacaktır.”

Dr. Yermakov, toplantının açılışında yaptığı konuşmasına petrol fiyatlarındaki değişkenliğin hızına vurgu yaparak başladı. Reel arz-talep dengesinin ve reel ülke stratejilerinin petrol piyasasına olan etkilerine değinen Dr. Vitaliy Yermakov, Amerika, Rusya ve Suudi Arabistan için “bu 3 ülkenin toplam petrol üretimi tüm dünyadaki üretimin hemen hemen 3’te 1’i ” dedi. Dr. Yermakov sözlerine şöyle devam etti: “Üretimdeki artış petrol fiyatlarını düşürdü. Amerika’nın üretim artışı ise herkes için sürpriz oldu. Petrol ticareti yeni coğrafyalara kaydı, özellikle Amerika, Avrupa ve Asya pazarlarını hedeflemeye başladı. Diğer taraftan Suudi Arabistan OPEC’te daha etkin rol oynamaya başladı.” Rusya ve OPEC arasında yapılan anlaşmanın beklenenden daha uzun soluklu oluşuna değinen Dr. Yermakov, “bu anlaşma ile piyasadaki fazla petrol tüketilmiş oldu ve bu durum piyasaya bir denge getirdi. Yakın geçmişte sıkıntılı yaşanan son 2-3 yılda, Rusya’nın taktiksel olarak Ruble’nin değerini düşürmesi uzun vadede petrol üretimi konusunda Rusya’ya istikrar sağladı” diyerek sunumunu tamamladı.

Abdullah Bin Hamad Al-Attiyah Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Enerji Danışmanı Howard Bevan, paneldeki konuşmasında şunları söyledi: “OPEC ile Rusya arasındaki antlaşmanın uzun soluklu oluşunu sadece bu iki tarafın başarısına bağlamamak gerektiğini düşünüyorum. Bu durumu ortamda olan negatiflikler ve diğer ülkelerde yaşanan olumsuzlukların yarattığı bir şans olarak değerlendiriyorum.”

Engie Türkiye CEO’su Denis Lohest ise şöyle konuştu:
“Petrol piyasasında parçalanma ihtimali olup olmadığına odaklanmalıyız, hangi etkenlerin bu piyasayı ne denli etkileyeceği önemli. Artık petrol üretimi petrol piyasası üzerinde çok etkili”

Üç büyük üretici, piyasaları nasıl şekillendirdi?

IICEC Enerji ve İklim Araştırmaları serisinin “Rusya, Suudi Arabistan ve ABD: Üç Büyük Petrol Üreticisi Arasında Tedarik Dinamikleri” raporunda, “üç büyük” küresel petrol üreticisinin günümüz dünya petrol piyasasını oluştururken yarattıkları dinamikleri ve bu bağlamda, petrol piyasalarını nasıl şekillendirdiklerine ve bugünkü duruma nasıl gelindiğine dikkat çekiliyor.

Rapora göre, dünya düşük karbonlu bir geleceğe geçiyor ve bu geçiş, küresel petrol pazarında stratejik çıkar çatışmasına dayalı dramatik ve yıkıcı fiyat dalgalanmasına yol açabilir. Bu noktada, geçmiş-şimdi-gelecek zaman zincirini düşünmek; “üç büyük”teki yeni petrol piyasası gelişmelerinin petrol sanayiini nasıl şekillendirdiğini, stratejilerin neden ve nasıl değiştiğini ve bu değişikliklerin ne anlama geldiğini anlamak önem kazanıyor. Rapor, “üç büyük” küresel üreticinin karşılaştığı zorlukları ortaya koyarak, küresel petrol piyasasındaki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde inceliyor. Dr. Yermakov’un raporda en çok dikkat çektiği temel problem ise farklı gelir ihtiyaçları ve farklı finansal dayanıklılık düzeylerine sahip üretici ve ihracatçı ülkelerin, nasıl uzlaşma sağlayabileceği.