‘Her iş kendi içinde rekabetçi ve sürdürülebilir olmalı’

Burak Söylemez/İstanbul

 Akaryakıt dağıtım faaliyetleri dışında, doğalgaz çevrim santrali ve jeotermal yatırımlarıyla enerji portföyünü çeşitlendiren Turcas Enerji’nin bu alandaki yatırım ve stratejilerini konuşmak için şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Batu Aksoy ile bir araya geldik.

Enerji yatırımlarını çeşitlendirme misyonuyla hali hazırdaki akaryakıt dağıtım faaliyetlerine Denizli’de Alman ortağı RWE ile kurduğu 800 MW kurulu güce sahip doğalgaz çevrim santrali ve Aydın’da hayata geçirdiği 18 MW kurulu güce sahip Jeotermal santrallerini ekleyerek devam eden Turcas Enerji’nin bu alandaki yatırım ve stratejilerini Turcas A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Batu Aksoy ile konuştuk.

 
Türkiye’ye yeni gelecek olan doğalgaz kaynaklarının esnekliğinin ve tüketim potansiyelinin iyi düşünülerek, planlanması gerektiğini kaydeden Turcas Petrol Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Batu Aksoy, “Hali hazırdaki kaynaklarımızdan daha uygun maliyetli olduğundan emin olmamız gerekiyor. Yoksa aldıktan sonra tüketememe problemi ile karşılaşabiliriz. Enerjinin verimli tüketilmesi gereken bir döneme girdik. Enerji verimliliği artık kazanç sağlıyor. Tüketmemiz gereken yerde, uygun fiyata tüketmemiz gerekiyor” dedi.

 

Gerek İsrail gazı, gerekse Irak gazının, Türkiye’ye geldiğinde rekabet edebilmesinin önemine vurgu yapan Aksoy, “Türk tüketicisine ve ekonomisine hali hazırdakinden daha uygun bir maliyetle geldiğine emin olmamız lazım. Maliyet avantajının sadece bugün için değil, gelecekte de sürdürülebilirliğine odaklanmamız lazım” açıklamasında bulundu.

 

“ÜRETİCİLERİN SERBEST PİYASADA REKABET ETMESİ SAĞLANMALI”

 

Türkiye’nin henüz doğalgaz piyasasını Türkiye’nin doğalgaz piyasasında henüz liberalleşmeyi sağlayamadığını söyleyen Aksoy, “Son 15 yılda Türkiye’ye çok ciddi yatırımlar geldi. Likidite bolluğu ve ucuz finansman imkanıyla beraber çok ciddi bir büyüme vardı. Şu anda bunların hiçbirisi yok. Bizim, bu yatırımcılara tekrardan ihtiyacımız olduğu zaman, anlatacak doğru, güzel ve tutarlı bir hikayemizin olması gerekiyor. Bu hikayenin adı liberalizasyon. Türkiye, kuvvetini üretimden değil, tüketimden alıyor. Piyasaları açıp, o üreticilerin iç pazarda birbirleriyle rekabet etmesini sağlayıp, enerjinin maliyetini düşürmemiz lazım” şeklinde konuştu. Enerji fiyatlarının, devlet kontrolünde sübvanse edilerek, ülkenin büyümesine katkı sağlanamayacağını belirten Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü; “Artık büyümenin ana kaynağı, enerjiyi daha az ve uygun maliyetle, verimli tüketmekten geçiyor. Verimli bir piyasanın oluşması için, piyasalar kendi fiyatlamasını kendisi yapmalı”

 

 

“KİT’LER YENİDEN YAPILANDIRILMALI”

 

KİT’lerin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Aksoy, “BOTAŞ’ın iletim ve ticaret olarak yeniden yapılandırılması ve iletiminin özelleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin sadece bir transit hub’ı değil, bir ticaret hub’ı olması sağlanmalı. BOTAŞ’ın kontrat devri ihaleleri bir an evvel yapılmalı. KİT’lerin serbest piyasa yapısına uygun hareket etmesi sağlanmalı. KİT’lerin piyasa yapısına uygun hareket etmesi özel sektöre bir güven duygusu aşılayacak” dedi.

 

“MALİYET BAZLI FİYATLANDIRMA UYGULANMALI”

 

Maliyet bazlı fiyatlandırmanın enerji sektörünün tamamında uygulanması gerektiğini kaydeden Batu Aksoy, “Akaryakıttaki sistemin doğalgaz ve elektrikte de uygulanması lazım. BOTAŞ’ın mevcut kademeli tarife yapısının yanı sıra arz ve talepteki mevsimselliği yansıtan uygulamalara geçilmesi gerekiyor. EÜAŞ ve TETAŞ üzerinden gün öncesi piyasası takas fiyatlarına müdahale edilmemesi, Yap İşlet Devret modeliyle yapılan santrallerin maliyet bazlı işletilmesi, TETAŞ hacminin perakende zorunlu alım anlaşmaları yerine, EPİAŞ üzerinden yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tüm sektör genelindeki kamu payının ve yükünün atılmasını istiyoruz. Nihai tüketicilere uygulanan aktif enerji bedellerinin düzenlenmeye tabi olmaktan çıkarılması ve onun yerine serbest tüketici limitinin sıfırlanması gerektiğini düşünüyorum. Yeni linyit ve nükleer alım garantilerinin piyasanın gelişimi üzerindeki etkilerinin minimize edilmesi lazım. EPİAŞ’a derinlik kazandırılıp, serbest piyasa dinamiklerinde ileriye yönelik fiyat sinyallerinin oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

“YENİLENEBİLİR ENERJİYİ YENİ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ OLARAK GÖRÜYORUZ”

 

Turcas’ı 3 kategoriye ayırdıklarını belirten Aksoy şu bilgileri paylaştı; “Shell&Turcas ortaklığımızla akaryakıt dağıtımı ve madeni yağlar işini yürütüyoruz. Enerjiyi konvansiyonel ve yenilenebilir enerji olarak ikiye böldük. Konvansiyonel enerjide RWE ile ortak olduğumuz 800 MW’lık doğalgaz santralimiz var. Yenilenebilir enerjiyi sadece yenilenebilir olarak değil, yeni enerji teknolojileri olarak da görüyoruz. Oradaki ilk somut adımımızı jeotermal santralimizle attık. Aydın’daki 18 MW kurulu güce sahip santralimiz var. İran ve Ortadoğu’da güneş ve rüzgara dayalı projelere bakıyoruz. Orada finansman zorlukları var. Finansman imkanları açılınca kendimizi yatırıma hazır hissedebilmek için ön hazırlıklarımızı yapıyoruz. Şu an için bir yatırım kararı almadık. Oradaki ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimizi yapıyoruz. Avrupa tarafında, teknolojinin geliştiği yerlere, inovasyona ve teknolojiye yakın olmaya çalışıyoruz. Bunun için de bazı şirketlere ortak olmanın yollarına bakıyoruz. Enerji depolama teknolojileri geliştiren şirketlerle yakından ilgileniyoruz. Know how transferini yapabileceğimiz ve işletmesinde de rol alabileceğimiz işlere odaklanıyoruz. RWE ile yaptığımız Denizli’deki santralimizde çok ciddi bir know how transferi aldık. Belki onun sayesinde bugün Aydın Santralimizin yüzde 92’sinin hakim ortağıyız. Know how transferi bize hep yeni kapılar açıyor”

 

“FİNANSMANDA KREDİBİLİTE ÇOK ÖNEMLİ”

 

Finansman konusuna değinen Aksoy, “Bu noktada kredibilite çok önemli. Doğru ve düzgün bir bilançoya sahip olabilmenin önemi burada ortaya çıkıyor. Çünkü bu doğru kredibilite ve doğru bilanço yönetimi sayesinde dünyanın çeşitli yerlerinden farklı kaynak ve fonlara erişebiliyoruz. Uzun vadeli ve uygun finansmana erişimde fark yaratıyoruz. Biz bu güne kadar hep geleneksel finansman imkanlarını kullandık. Hiç bono çıkarmadık, ikincil halka arz yapmadık, sermaye arttırmadık ve kurduğumuz iştiraki ayrı ayrı halka açmayı düşünmedik. Biz kredibilitemiz sayesinde ilave finansman ihtiyaçlarına her zaman ulaşabileceğimize inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

 

‘ZOR BİR DÜNYADA REKABET EDİYORUZ’

 

Turcas Petrol Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Batu Aksoy, Turcas’ın elektrik üretimi için büyük bir doğalgaz çevrim santrali yaptığını, her işin kendi içinde sürdürülebilir ve rekabetçi olması gerektiğine dikkat çekerek şunları kaydetti; “Biz, ham maddemizi üretirken, tek bir kaynaktan BOTAŞ’tan ve tamamen devletin belirlediği fiyatlardan alıyoruz. Biz avantajı oluşturup, santralimizin daha rekabetçi olmasını hedefliyoruz. Zor bir dünyada rekabet ediyoruz. Piyasa liberalize olursa, kendi gaz kaynaklarımıza kendimiz erişip, kendi pazarlığımızı kendimiz yapabilirsek piyasanın daha liberal ve rekabetçi bir yapıyla, yeni yatırımlarla daha açık bir piyasa olacağını düşünüyorum”

 

‘ARZ GÜVENLİĞİNİN TEMİNATI İÇİN KAPASİTE MEKANİZMASI HAYATA GEÇİRİLMELİ’

 

Türkiye’de sadece gün öncesi piyasasına ilişkin verilerin olduğunu ifade eden Aksoy, “Bunu daha ileriye atabilmemiz lazım ki, yatırımcı önünü daha iyi görebilsin. EPİAŞ’a derinlik kazandırılırsa, serbest piyasa dinamiklerinde, ileriye dönük fiyat sinyallerinin oluşturulabileceğini düşünüyorum. Türkiye’de arz güvenliğinin ileriye dönük teminat altına alınması için kapasite mekanizmasının hayata geçirilmesini çok önemli buluyorum” dedi.