EPGİS: “Bayi ile dağıtıcı etle tırnak gibi”

EPGİS Adana’da sendika üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıyla birinci kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Sendikal yolculuğunun birinci yıl dönümü vesilesiyle Adana’da gerçekleştirilen bayi toplantısında sendika üyelerini bir araya getiren Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) , kuruluşundan bugüne kadar geçen süre zarfında yaptığı faaliyetlerini paylaştı. EPGİS Başkanı Fesih Aktaş sendika üyelerine bilgi vererek, yaptıkları çalışmalardan bahsetti, sektörde çözüm bekleyen sorunları dile getirdi.

EPGİS’in 1’inci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Adana’da gerçekleştirilen bayi toplantısında sendika üyelerine hitap eden EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, EPGİS’i 17 Aralık 2016’da Gaziantep’te yapılan sektör toplantısıyla ilk defa duyurduklarını, hemen akabinde de sendikanın omurgasını oluşturacak olan kurucular kurulunun isimlerini belirlediklerini kaydetti.

“Sıkıntılı bir zaman diliminde kurulduk”

Sıkıntılı bir zaman dilimi olmasına rağmen EPGİS’in 22 gün gibi kısa bir sürede kurulduğunu kaydeden Aktaş, “Bu desteği bize veren hükümetimize hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Ardından genel kurul hazırlıklarına başladık. Ama öncesinde yapılması gerekenler vardı. Sektörde öyle çok sorun vardı ki, hangilerine odaklanacağımızı belirleyelim dedik” dedi.

“Bayi ile dağıtıcı etle tırnak gibi”

Ana dağıtım firmaları ile bayiler arasındaki sıkıntıları çözmek için uzlaşma komisyonu kurduklarını belirten Aktaş, “Bu komisyon şu ana kadar 18 tane iş yaptı. Ana dağıtıcıyla bayi arasındaki sorunu hukuğa gitmeden çözdük. Ana dağıtım şirketlerini gezdik. Dedik ki, bayinizle sorununuzu eğer personeliniz kaynaklı ya da bayinin agresifliğinden dolayı çözemiyorsanız bize haber verin. Bizim düsturumuzda esnaf toplantısı vardır. Bir cemiyet olalım dedik ve profesyonellerden destek aldık. Bayinin ve ana dağıtıcının sorununun yargıya gitmeden de çözülebileceğini, bunun bir kültür olduğunu göstermeye başladık. Ve çok da rahat çözüyoruz artık. Ve bununla ilgili bazı dağıtım firmalarında bir birim oluşmaya başladığını artık duymaya başladım. Uzlaşama birimi. Esnek yapılı hukukçularından kurulu uzlaşma birimi artık gelişiyor. Bu iyi bir şey. Kendilerine de söyledim. Bizlerden herhangi birimizi alın, biz dinleyelim, dinleyici olalım, işinize karışmayalım. Sonra gerekirse fikrimizi yazılı olarak beyan edelim. Ama sorun çözülsün. Çünkü yargıya gittiğiniz zaman her iki tarafın da maddi kayıpları var. İstemediğiniz halde zorunlu ayrılıklar var. Bizim en küçük sözleşmemiz 5 yıllık ve milyon dolarlardan başlıyor. Şimdi ana dağıtıcı ile bayi Sayın Sertaç Komsuoğlu’nun tabiriyle etle tırnak gibi. Çok güzel bir tabir bu. Biz karı koca ilişkisinden çok, gerçekten artık etle tırnak durumundayız. Bunu ayırmanın mantığı yok. Ana dağıtıcı varsa biz varız. Biz varsak ana dağıtıcı var. Bu düsturla hareket ettiğimiz sürece yapamayacağımız hiç bir şey yok” ifadelerini kullandı.

“Kaçakçılığa destek veren herkes benim düşmanımdır”

“Bir her yerde ekmek derdindeyiz. Bizim başka hiçbir şeyle derdimiz yok” diyerek sözlerine devam eden EPGİS Başkanı, “Ben kaçakçılığın her türlüsüne karşıyım. Kaçakçılığa destek veren herkes benim düşmanımdır. Çok açık ve net söylüyorum: Benim ekmeğimle kavga eden adamla ben ölümüne kavga ederim.” dedi.

‘Tüzüğün yazılma sürecini iyi hukukçularla yürüttük’

Sendikanın Tüzüğünün yazılma sürecini çok güçlü hukukçularla yönettiklerini vurgulayan Aktaş şöyle devam etti: “Benim hayatımda hukukçuların yeri apayrıdır. Öyle güçlü bir tüzük yazıldı ki, gelecekte sendikayı hiç kimsenin hükümranlığının altına almaması için her türlü hukuki önlemi aldık. Yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olan tüm üyelere genel kurulda oy hakkı tanıdık. Şu anda 3 binden fazla üyemiz var. Eğer birisi Allah nasip ederse benden sonra sendika başkanlığına aday olacaksa tüm Türkiye’yi gezmek zorunda kalacak. Tüm Türkiye’yi gezdiği zaman bizim öğrendiğimiz gibi onlarda sorunları yerinde öğrenecekler. Artık haybeye başkanlık yok. Çünkü sektör öyle bir durumda ki dışarıdan gazel okumakla, bilgi notu almakla bu iş yapılmıyor. Canınız acımadığı sürece bu işi yapma şansınız yok.