Bakan Dönmez madencilerle buluştu

Madencilik konularında bilimselliği olmayan tartışmaların ülke menfaatlerine zarar verdiğinin altını çizen Dönmez; “Bugün madencilik sektörümüzde yaklaşık 125 bin kişi çalışıyor. Dolaylı istihdam olarak madencilik en yüksek katma değeri oluşturan sektörlerden biri. Sektör doğrudan ve dolaylı olarak 1 milyonun üzerinde istihdam sağlıyor. Böylesine büyük bir katma değer yaratan sektörü kısır tartışmalara ya da birilerinin çıkarlarına feda edemeyiz” diye konuştu.

Sibel ACAR-ANKARA/ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Dünya Madenciler Günü kapsamında 81 ilden gelen madencilerle buluştu.

81 şehri temsilen her ilden en az bir madenci ile buluştuklarını belirten Dönmez, salondaki madenciler vesilesiyle Zonguldak’tan Elazığ’a, Muğla’dan Kars’a kadar Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışan maden işçilerine selam ve muhabbetlerini iletti.

Bakanlık binasında gerçekleştirilen buluşmada konuşan Bakan Dönmez; “Sizlerin emekleri sayesinde milletin sahip olduğu kaynakları hizmetine sunuyoruz. Aydınlık geleceğimizin ağır yükünü omzunuzda taşıyorsunuz” dedi.

“DÖKTÜĞÜNÜZ HER BİR DAMLA ALIN TERİ, HELAL KAZANCIN EN SAF ÖRNEĞİDİR”

Maden işçilerinin yerin binlerce metre altında gösterdikleri dayanışmanın millet olarak ortaya koyulan birlik ve beraberliğin en müstesna örneklerinden biri olduğuna vurgu yapan Dönmez; “Üstün gayretleriniz ve emeklerinizle daha üretken ve daha müreffeh bir Türkiye’nin inşasında en büyük pay sahiplerindensiniz. Döktüğünüz her bir damla alın teri helal kazancın ve helal rızkın en saf örneğidir. Sizlerin emekleri sayesinde milletimizin sahip olduğu kaynakları, milletimizin inkişafına sunmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sizler aydınlık geleceğimizin ağır yükünü omuzlarınızda taşıyorsunuz. Bu gayret ve emeğiniz ekonomik bir değerin çok ötesinde, milletimizin geleceğe emin adımlarla yürüyüşünde ve yükselişinde manevi bir değere sahip. Sizlerle kurduğumuz ilişki her şeyin ötesinde kardeşlik hukukuna dayanıyor. Bu nedenle sizlerin hak ve hukukunu korumak, emeklerinizin tam karşılığını almanız için gerekenleri hayata geçirmek bizlerin sorumluluğundadır” diye konuştu.

“ÇALIŞMA ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ HER TÜRLÜ ADIMI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İşçilerin ve emekçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için gerekli her türlü adımı atmaya devam edeceklerini belirten Bakan Dönmez; “Linyit ve taş kömürü çıkarılan işyerlerinde, yer altında çalışan işçilerimize ödenecek ücreti asgari ücretin en az iki katı olarak belirledik. Madencilerimize zorunlu ferdi kaza sigortası yaptırılması zorunluluğunu getirdik. Yer altında çalışan işçilerin çalışma saatlerini günde en fazla 7,5, haftada en fazla 37,5 saat olarak belirledik. Fazla mesai gerektiren durumlarda da 37,5 saati aşan her bir saat çalışma için verilecek ücretin, yüzde 100’den az olmamak üzere artırılmasını sağladık. İnsana ve emeğine en büyük değeri veren bir dinin ve medeniyetin mensupları olarak işçilerimizin ve emekçilerimizin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için gerekli her türlü adımı atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 “BÖYLESİNE BÜYÜK BİR KATMA DEĞER YARATAN SEKTÖRÜ KISIR TARTIŞMALARA FEDA EDEMEYİZ”

Madencilik konularında bilimselliği olmayan tartışmaların ülke menfaatlerine zarar verdiğinin altını çizen Dönmez; “Yanlış bilgi ve senaryolarla toplumsal algı oluşturmaya çalışmak ulusal madenciliğimize zarar verecek, madencilikte dışa bağımlılığımızı artıracak ve kendi kaynaklarımızı işletemez duruma getirecektir. Bunun bedeli ise dışarı ödenen milyarca dolar kaynak ve milyonlarca kişinin bu alanda istihdam edilememesi olacaktır. Bugün madencilik sektörümüzde yaklaşık 125 bin kişi çalışıyor. Dolaylı istihdam olarak madencilik en yüksek katma değeri oluşturan sektörlerden biri. Her bir madenci istihdamı beraberinde destek hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, sağlık hizmetleri, gıda, kıyafet ve iş sağlığı güvenliği gibi hizmet alanlarıyla birlikte 8-9 kişilik dolaylı istihdam olanı oluşturuyor. Böylece sektör doğrudan ve dolaylı olarak 1 milyonun üzerinde istihdam sağlıyor. Böylesine büyük bir katma değer yaratan sektörü kısır tartışmalara ya da birilerinin çıkarlarına feda edemeyiz” dedi.

“MADEN KAZALARINDA SON İKİ YILDA YÜZDE 58’LİK BİR DÜŞÜŞ SAĞLADIK”

İnsan merkezli bir anlayışla faaliyetlerin yürütüldüğünü ifade eden Bakan Dönmez sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sizlerin en yüksek güvenlik standartlarından çalışmanız için gereken her türlü hassasiyet ve ehemmiyeti gösteriyoruz. Güvenlik konusunda son dönemde aldığımız tedbirlerle maden kazalarında son iki yılda yüzde 58’lik bir düşüş sağladık. Madenlerimizi renk gruplarına göre az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdık. Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az 1, riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az 2 ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az 4 kez denetliyoruz. 2019 yılı içerisinde toplam 7.960 denetim gerçekleştirdik. Bu rutin denetimler harici anlık ve habersiz denetim sayılarımızı da artırdık. Denetimlerimizin tek bir amacı var o da çalışma ortamının daha da iyileştirilmesi ve daha güvenli bir ortamda madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi.

Madencilerimizi çeşitli prosedürlerle ya da bürokratik işlemlerle bunaltmak istemiyoruz. Sahada bu konuda sürekli iyileşen bir netice almak istiyoruz. Denetimlerimizi gerektiği yerde, gerektiği zamanda ve gerektiği şekilde yapıyoruz. Amacımız maden sektörümüze bir nevi danışmanlık yapmak onlara doğruyu göstermek.”

“DOĞAL YAŞAMIN KORUNMASI İÇİN TİTİZLİK GÖSTERİYORUZ”

“Güvenli madencilik bizim için olmazsa olmazdır. Bizlerin üzerinde sadece sizlerin değil, ailelerinizin ve sevdiklerinizin de hakkı var. İnsan hayatı her şeyin ötesinde ve bu kutsal emaneti yükseltip yüceltmek de boynumuzun borcu. Madende çalışırken şehit düşen işçilerimizin geride bıraktığı aileleri ve yakınlarına destek olmak, acılarını bir nebze olsun dindirmek için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Eş ve çocuklarının kamuda istihdamı için gerekli düzenlemeyi yaptık.

Son yıllarda ne yazık ki madencilik ve çevre konuları çeşitli spekülasyonlar ve olumsuz algı oluşturmaya yönelik kasıtlı içeriklerle birbirine zıtmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Madencilik faaliyetlerinin öncesinde, esnasında ve sonrasında gerekli tüm önlemleri alarak doğanın ve doğal yaşamın korunması için büyük bir titizlik gösteriyoruz. Bu konuyla ilgili yasada amir olan hükümler belli. Nerede madencilik faaliyetlerinin yapılacağı, nerelerde yapılmayacağı belli. Madencilik faaliyetleri esnasında uyulacak usul ve esaslar belli. İşletme ruhsatının bitmesinin ardından sahaların nasıl rehabilite edilerek eski haline getirileceği belli. Ancak bizde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak pek yaygındır. Bu tür içeriklerin amacı kamuoyu nezdinde madencilik faaliyetlerinin ve madenci kardeşlerimizin emeklerinin değersizleştirilmesidir.

Bugün maden ithalatına yaklaşık 25 milyar dolar ödüyoruz. Madenler üretilmezse bu işten kimler kazançlı çıkacak öncelikle bu soruyu sormalıyız. Refah düzeyi yüksek ülkelere baktığımızda madencilik ekonomilerinin yaklaşık yüzde 7-8’lik dilimine denk geliyor. Biz de bu oran yüzde 1. Dolayısıyla daha katetmemiz gereken büyük bir mesafe var.”