“Akaryakıt sektörü, Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlıyor”

MADER Başkanı Bülent Önal, EPDK kurul kararlarının değerlendirildiği toplantıda akaryakıt sektörünün ülke ekonomisine büyük bir katkı sunduğunu söyledi.

Malatya Akaryakıtçılar Derneği (MADER) tarafından bayilerin katılımıyla düzenlenen toplantıda EPDK‘nın Temmuz ayı başındaki kurul kararları ve sektörün genel sorunları konuşuldu. Değerlendirme toplantısında konuşan MADER Başkanı Bülent Önal, akaryakıt sektörünün vergi hacmine dikkat çekti.

Akaryakıt sektörünün Türkiye’deki en büyük sektör olduğunu ifade eden Önal, “Türkiye’deki toplam ÖTV’nin yüzde 41,6’sı akaryakıt ve türevlerinden geliyor” dedi.

“GÜN GEÇTİKÇE GÜÇLENİYORUZ”

2003 yılında kurulan Malatya Akaryakıtçılar Derneği (MADER) sektörler ilgili çalışmalar yürütüyor. Dernekle ilgili bilgiler veren MADER Başkanı Bülent Önal, “Misyonumuz, üyelerimize en iyi hizmeti sunmak,  sektörün değişim ve gelişimi adına çalışmalar yapmaktadır. Derneğimiz 2003 yılından beri, üyesi olan sektör temsilcileri arasında dayanışma sağlamayı amaç edinmiştir.” dedi. Kurulduğu günden bu yana üyelerini en iyi şekilde temsil etmenin gayreti içerisinde olduklarını kaydeden Önal “Gün geçtikçe gücümüze güç katarak yolumuza devam etmekteyiz. Şu anda tüm yönetimimizle sektördeki gelişmeleri ve güncel bilgileri hem dernek üyelerimizle hem de zaman zaman vatandaşlarımızla sosyal medya aracılığıyla paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SEKTÖRÜ”

Akaryakıt sektörünün ülke ekonomisi adına önemine vurgu yapan MADER Başkanı Önal, “Türkiye’de 168 Milyar TL’lik bir pazar hacmimiz var. Bu, akaryakıt sektörünün Türkiye’de ki en büyük sektör olduğunu gösteriyor. Akaryakıt ürünleri çok ciddi bir vergilendirmeye tabii. Bu anlamda sektörün 168 Milyar’da 92 Milyar TL’lik bir vergi hacmi var. Bu da demektir ki Türkiye’deki toplam ÖTV’nin yüzde 41,6’sı akaryakıt ve türevlerinden geliyor” dedi.

“PARANIN TAMAMINI KAZANAN BİZ DEĞİLİZ”

Halk arasında akaryakıt sektörüyle ilgili yanlış bilinen hususlar olduğunu anlatan Bülent Önal, “Akaryakıt sektörü bilinenin aksine kar marjı yüksek bir sektör değil.  Vatandaşlarımız zaman zaman istasyonlarımızda bize de serzenişte  bulunuyor. Sanki paranın tamamını biz kazanıyormuş gibi bir algı var. Akaryakıt ürünlerinin neredeyse yarısı vergi…” diye konuştu. Dağıtım şirketleri ile bayiler arasında sıkı bir ilişki olduğunu hatırlatan Önal, sözlerine şöyle devam etti: “Dağıtım şirketleri bayilerle sözleşme yapıyor. Bu sözleşmelerin 3-4 çeşidi var. Dağıtım şirketi TÜPRAŞ’tan aldığı yakıtın üzerine belli bir miktar kar koyarak bayilere veriyor. Tabii her istasyonun satış hacmine göre bu oranlar değişebiliyor. Satışı çok olana daha çok karlılık veriliyor. Bizim karlılığımız TL karlılığıdır. Petrol, akaryakıt ürünü, motorin veya benzinden bahsediyorum. Ürün fiyatları artınca işletmeye  sermaye koymak zorunda kalıyoruz, bu da işletmelerimizi zora sokuyor.”

“TÜRKİYE’DEKİ İSTASYONLAR AVRUPA’DAN DAHA TEMİZ”

Vatandaşların akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların kar marjıyla ilgili bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Önal, “Evet bizler birer işletmeyiz, mutlaka ki bir tüccarız ve kar etmemiz gerekiyor. Ancak öyle abartıldığı gibi çok yüksek karlarımız  yok. Günün koşullarında ciddi anlamda fiyat rekabeti ve işletme masraflarımız var. Türkiye’deki akaryakıt istasyonları birçok Avrupa ülkesinden çok daha temiz, çok daha düzgün, çok daha kaliteli. EPDK tarafından çok ciddi denetimler yapılıyor. Dünyada örnek gösterilebilecek kadar kaliteli, kontrol altına alınmış bir sektör yapısından bahsediyorum.” ifadelerini kullandı.

“MALATYA’DA 276 İSTASYON VAR”

Malatya’da bine yakın kişinin akaryakıt sektöründe istihdam edildiğini kaydeden MADER Başkanı Önal, “EPDK’nın 2 ay önceki rakamlarına göre Türkiye’de 23 bin 603 istasyon var. Bunun 12 bin 937 tanesi akaryakıt, 10 bin 666 tanesi de LPG istasyonu. Türkiye genelinde, sektörde yaklaşık 250 bin çalışan var. Malatya genelinde de toplamda 276 akaryakıt ve LPG istasyonumuz var. Ortalama olarak 950 civarında kişiye de istihdam sağlanıyor” dedi.

 “PROMOSYON ÜRÜNLER YERİNE VATANDAŞIN CEBİNE DOKUNMALIYIZ”

Her sektörde olduğu gibi akaryakıt sektöründe de bir takım sıkıntılar yaşandığını dile getiren Bülent Önal,  “Şu dönemde ciddi fiyat rekabeti yapıyoruz. Bir ürünün alış rakamı da satış rakamı da belli. Son dönemde de masraflarımız ciddi oranda arttı. Eleman, su elektrik, banka komisyonları, belediyelere ödenen emlak vergileri vs. olmak üzere birçok giderimiz var. Bundan dolayı kar oranımızda son dönemde ciddi bir gerileme var. Bizim en büyük sıkıntımız bu” şeklinde konuştu. Enflasyon oranında akaryakıt sektörünün karlılığının artırılması gerektiğini söyleyen Önal, “Biz sektör çalışanlarının en büyük arzusu budur. Onun haricinde bazı promosyonlar yapıyoruz ve bunlar da bize bir külfet oluşturuyor. Promosyonları vatandaşın cebine girecek şekilde yapmak lazım. Örneğin vatandaşlara promosyon olarak sunduğumuz kağıt peçeteler yerine akaryakıtı iki üç kuruş indirimli satabilsek direkt vatandaşın cebine dokunmuş olacağız” diye konuştu.

ŞEHİR İÇİNDEKİ İSTASYONLARIN RİSKİ VAR MI?

Şehir içinde yer alan akaryakıt ve LPG istasyonlarının herhangi bir risk teşkil edip etmediğini de değerlendiren Önal, şu bilgileri verdi: “Vatandaşlarımız bu konuda tedirgin olmasınlar. Çünkü TSE, hizmet yeterlilik belgesi verirken gerekli kontrolleri yapıyor ve sağlık, emniyet, çevre konularında sık sık denetimler gerçekleştiriyor. Her yıl gelip yangın tüplerimizi kontrol ediyorlar, mesafelerimizde bir aykırılık var mı, kurala aykırı bir durum var mı diye kontrol ediyorlar. Her şey belirli bir standarda oturtulmuş durumda.  Dolayısıyla vatandaşlar bu konuda müsterih olsunlar.”